Çandır'dan Ağustos Ayı Enflasyon Değerlendirmesi
Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı ve Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Ağustos ayı enflasyonunu değerlendirdi.
Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı ve Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Merkez Bankası'nın Ağustos ayı için yaptığı beklenti anketinde yüzde 0.23 olan tüketici enflasyonunun TÜİK tarafından yüzde 0.40 olarak ilan edildiğini belirtti. Çandır yaptığı yazılı açıklamada, "Yani beklentilerin yaklaşık iki kat üzerinde gerçekleşti. Geçen yılın Ağustos ayında yüzde - 0.30 olan enflasyon, yüzde 210'luk bir artış göstermiştir. Son üç aydır yaşamakta olduğumuz enflasyonda düşme ya da diz çökme eğilimi, ramazan, iklim ve maliyet etkileriyle başkaldırmıştır. Bu başkaldırı üretici enflasyonunda (ÜFE) beklentilerin çok üzerinde olarak yüzde 1.15 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyonlarda uzun bir aradan sonra ÜFE yüzde 9.03 ile tüketicideki TÜFE yüzde 8.33'ün üzerine çıkmıştır. Bu durum gelecekteki tüketici enflasyonunu yükseltici etki yapacaktır. Zira maliyetler ciddi ve kalıcı bir şekilde artmaktadır. Özellikle tarım, gıda, enerji ve hizmet sektörlerindeki girdi fiyatları bu artıştan en fazla etkilenmektedir" ifadelerine yer verdi.
Ağustos ayı üretici ve tüketici enflasyonlarının, üç ay aradan sonra beklentilerin çok üzerinde başkaldırdığını ve yıllık ÜFE'nin TÜFE'nin üzerine çıktığını kaydeden Çandır, artan enflasyonun, talep artışından değil maliyet artışından kaynaklandığını, önümüzdeki Ekim ayı hariç yıl sonuna kadar genel bir artış eğilimi göstereceğini bildirdi. TL ile kazanan ve tasarruf edenlerin reel getirilerinin, bu gerçekleşmelerle sıfırlanma durumunda kaldığını da bildiren Çandır, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"Önümüzdeki dönemde sadece döviz girişi ile sağlanan TL faizi, yani sıcak para, reel getiri sağlamaktadır. Büyük ölçüde bu benzeri nedenlerle Cumhuriyet tarihinin en değerli TL'si yaşanmaktadır. Tüm gelişmiş ülke merkez bankası başkanları ve ekonomi bakanları, kendi paralarının değerlenmemesi ve rekabetçi olması için ellerinden geleni yaparken, bizim değerli TL'mizden sadece, yurtiçi girdileri kullanarak üretim yapan ve ürünlerini ihraç edenlerin şikayetçi olması ciddi bir açmazdır. Bu durumun sürdürülebilirliği yoktur. Bölgemizdeki enflasyon, hem aylık hem de yıllık düzeyde Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Aylık yüzde 0.23 olan bölge enflasyonumuz, yıllık yüzde 8.02 olarak gerçekleşmiştir. Antalya'nın en hareketli olan döneminde ortalamanın altında bir fiyat artışı yaşamış olması, yaşadığımız enflasyonun talep odaklı değil, maliyet odaklı olduğu yolundaki görüşümüzü desteklemektedir. Maliyet odaklı enflasyon ise nispi olarak yapısaldır ve kronikleşme eğilimlidir. Bölgemizde, yüzde 0.71 ile ortalamanın 7 kat üzerinde gerçekleşen eğlence- kültür kalemi en yüksek fiyat artışını işaret ederken, yüzde - 0.41 ile ortalamadan 2.5 kat daha fazla fiyatı düşen ulaştırma kalemi ise en fazla fiyat düşüklüğünün yaşandığı harcama kalemini işaret etmektedir."
Ağustos ayı üretici ve tüketici enflasyonlarının, üç ay aradan sonra beklentilerin çok üzerinde başkaldırdığını ve yıllık ÜFE'nin TÜFE'nin üzerine çıktığını kaydeden Çandır, artan enflasyonun, talep artışından değil maliyet artışından kaynaklandığını, önümüzdeki Ekim ayı hariç yıl sonuna kadar genel bir artış eğilimi göstereceğini bildirdi. TL ile kazanan ve tasarruf edenlerin reel getirilerinin, bu gerçekleşmelerle sıfırlanma durumunda kaldığını da bildiren Çandır, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"Önümüzdeki dönemde sadece döviz girişi ile sağlanan TL faizi, yani sıcak para, reel getiri sağlamaktadır. Büyük ölçüde bu benzeri nedenlerle Cumhuriyet tarihinin en değerli TL'si yaşanmaktadır. Tüm gelişmiş ülke merkez bankası başkanları ve ekonomi bakanları, kendi paralarının değerlenmemesi ve rekabetçi olması için ellerinden geleni yaparken, bizim değerli TL'mizden sadece, yurtiçi girdileri kullanarak üretim yapan ve ürünlerini ihraç edenlerin şikayetçi olması ciddi bir açmazdır. Bu durumun sürdürülebilirliği yoktur. Bölgemizdeki enflasyon, hem aylık hem de yıllık düzeyde Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Aylık yüzde 0.23 olan bölge enflasyonumuz, yıllık yüzde 8.02 olarak gerçekleşmiştir. Antalya'nın en hareketli olan döneminde ortalamanın altında bir fiyat artışı yaşamış olması, yaşadığımız enflasyonun talep odaklı değil, maliyet odaklı olduğu yolundaki görüşümüzü desteklemektedir. Maliyet odaklı enflasyon ise nispi olarak yapısaldır ve kronikleşme eğilimlidir. Bölgemizde, yüzde 0.71 ile ortalamanın 7 kat üzerinde gerçekleşen eğlence- kültür kalemi en yüksek fiyat artışını işaret ederken, yüzde - 0.41 ile ortalamadan 2.5 kat daha fazla fiyatı düşen ulaştırma kalemi ise en fazla fiyat düşüklüğünün yaşandığı harcama kalemini işaret etmektedir."