Davutoğlu, Bm Güvenlik Konseyi'ndeki Terörle Mücadele Konulu Toplantıyı Yönetti
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) terörle mücadele konulu toplantıya başkanlık etti.
Türkiye'nin bu ay dönem baºkanl???n? yapt??? BMGK'deki terörizmle mücadele konulu toplantıya başkanlık eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yaptığı başkanlık konuşmasında Güvenlik Konseyi'nin terörizmin uluslararası barış ve güvenliğe, insan haklarına, tüm üye devletlerin toplumsal ve ekonomik kalkınmasına ciddi bir tehdit oluşturmayı sürdürdüğünü, küresel istikrar ve refaha zarar verdiğini, bu tehdidin hoşgörüsüzlük ve aşırıcılık tarafından da motive edilen terörist eylemlerle dünyanın çeşitli
bölgelerinde daha yaygın hale gelerek artış gösterdiğini kaygıyla not ettiğini ve bu tehditle mücadele etme konusundaki kararlılığını ifade ettiğini söyledi. Güvenlik Konseyi'nin terörizmi tüm biçimleriyle ve ifade ºekilleriyle k?nad???n? belirten Davuto?lu, "Güvenlik Konseyi tüm terörist eylemlerin hangi amaçla, nerede ve kim tarafından yapılmış olursa olsun suç teşkil ettiğini ve meşru görülemeyeceklerini yineler ve terörizmin hiçbir din, milliyet ve etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğini ve
ilişkilendirilmemesi gerektiğini yineler" dedi.
Terörizmle sadece askeri güç ve istihbarat harekatlarıyla baş edilemeyeceğine dikkat çeken Davutoğlu, "Güvenlik Konseyi, süregiden çatışmaların başarılı bir şekilde önlenmesi ve barışçıl biçimde çözümlenmesine yönelik çabaların güçlendirilmesi, terörizme ve şiddete yol açan radikalizme yönelebilecek kişilere uygun bir alternatif sunmak amacıyla, hukukun üstünlüğünün korunması, insan haklarının ve temel özgürlüklerin, iyi yönetişimin, hoşgörünün ve kapsayıcılığın geliştirilmesi dahil, ancak bunlarla
sınırlı olmamak koşuluyla, terörizmin yayılmasına yol açan koşulların üzerinde durma gereğini vurgular" dedi.
Terörizmin önlenmesi konusunda ise Davutoğlu, "Konsey, üye devletlerin terörizmle mücadele amacıyla aldıkları önlemlerin, başta uluslararası insan hakları, mülteci ve insancıl hukuk olmak üzere, uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm yükümlülüklere uymalarının sağlanması gerektiğini yineler, etkili terörizmle mücadele yöntemleri ile insan haklarına, temel özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne saygının tamamlayıcı, birbirlerini güçlendirici ve başarılı bir terörle mücadele çabasının temel bir parçası
olduğunu vurgular, ve hukukun üstünlüğüne saygının terörizmle etkili şekilde mücadele etmek hususundaki önemini not eder. Güvenlik Konseyi, teröristlere barınak sağlanmasının önemli bir kaygı olmaya devam ettiğini vurgular ve tüm üye devletlerin, terörist eylemlerin finansmanına, planlanmasına, hazırlanmasına ve gerçekleştirilmesine veya teröristlere barınak sağlanmasına destek veren, bunları kolaylaştıran veya bunların içinde yer alan veya yer alma teşebbüsünde bulunan veya teröristlere barınak sağlayan
kişilerin, iade et veya yargıla ilkesine dayanarak bulunmaları, onlara barınak sağlanmaması ve adalet önüne çıkartılmaları için terörizmle mücadelede tam olarak işbirliği yapmaları gerektiğini hatırlatır" ºeklinde konuºtu.
Davuto?lu ayr?ca, "Güvenlik Konseyi, üye devletlerin, uluslararası hukuka uygun şekilde, terörist gruplara eleman ve teröristlere silah temin edilmesinin önlenmesi dahil, terörist eylemlere müdahil olan veya bunlarla ilişkili bulunan kuruluş ve kişilere etkin veya edilgen biçimde herhangi bir destek sağlamaktan kaçınmalarına yönelik yükümlülüklerini yineler. Güvenlik Konseyi, üye devletlerin, 1540 (2004) sayılı karar uyarınca nükleer, kimyasal veya biyolojik silahlar ve bunların fırlatma araçlarını
geliştirme, elde etme, üretme, bulundurma, taşıma, transfer etme veya kullanmaya çalışan devlet-dışı aktörlere her türlü desteğin sağlanmasından kaçınmaları şeklindeki yükümlülüklerini de yineler. Güvenlik Konseyi, fon temin etmek ya da siyasi taviz elde etmek amacıyla, dünyanın bazı bölgelerinde özel bir siyasi çerçevede gerçekleştirilen kaçırma ve rehin alma olaylarında yaşanan artıştan duyduğu kaygıyı ifade eder. Güvenlik Konseyi, terörist eylemlerin teşvikini en güçlü ifadelerle kınadığını ve başka
terörist eylemleri teşvik edebilecek terörist eylemlerin meşrulaştırılması ve yüceltilmesi girişimlerini reddettiğini yineler. Güvenlik Konseyi, terörle mücadelede yaptırımların önemli bir araç olduğunu değerlendirir, yaptırımlar listelerine kişi ve kuruluşların ilave edilmeleri veya listelerden çıkarılmaları ve insancıl muafiyetler sağlanması konusunda adil ve açık usullerin var olmasının temini hususundaki kararlılığını sürdürür ve bu çerçevede, bir Ombudsman'ın atanması ve El Kaide ve Taliban
yaptırımlar rejimindeki diğer usule ilişkin gelişmeler dahil 1822 (2008) ve 1904 (2009) sayılı kararların kabulünü hatırlatır. Güvenlik Konseyi, birçok yerde terörizm ve sınır aşan organize suç, uyuşturucu, kara para aklama, silah kaçakçılığı arasında artmakta olan bağ konusundaki kaygısını yineler, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bu ciddi sorun ve tehditle küresel düzeydeki mücadelenin güçlendirilmesi için ulusal, alt-bölgesel, bölgesel ve uluslararası düzeylerdeki çabaların eşgüdümünün
arttırılması ihtiyacını vurgular ve bu bağlamda UNODC'yi, diğer ilgili BM birimleri ile işbirliği halinde çalışmalarını sürdürmesi için teşvik eder. Güvenlik Konseyi, terörizm tehdidi konusundaki bilincin arttırılması ve bununla daha etkili biçimde baş edilmesi için yerel toplumların, özel sektörün, sivil toplumun ve basın-yayının desteğinin önemine dikkat çeker" ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Ban ki-moon ise yaptığı konuşmada terörizmin uluslararası barış ile güvenliğe büyük tehdit oluşturduğunu ve konseydeki birçok ülkenin bu tehdit karşısında tecrübeye sahip olduğunu söyledi. Ban ki-moon, "Birçok saldırı gerçekleştirildi, birçok kişi hayatını kaybetti, aileler yok edildi. Irak'tan Pakistan'a, Cezayir'den Afganistan'a kadar BM de hedef alındı" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da yaptığı konuşmada, terörizmle mücadelenin terörü önlemeden daha fazla anlam ifade ettiğinin farkına varılması gerektiğini söyledi.
bölgelerinde daha yaygın hale gelerek artış gösterdiğini kaygıyla not ettiğini ve bu tehditle mücadele etme konusundaki kararlılığını ifade ettiğini söyledi. Güvenlik Konseyi'nin terörizmi tüm biçimleriyle ve ifade ºekilleriyle k?nad???n? belirten Davuto?lu, "Güvenlik Konseyi tüm terörist eylemlerin hangi amaçla, nerede ve kim tarafından yapılmış olursa olsun suç teşkil ettiğini ve meşru görülemeyeceklerini yineler ve terörizmin hiçbir din, milliyet ve etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğini ve
ilişkilendirilmemesi gerektiğini yineler" dedi.
Terörizmle sadece askeri güç ve istihbarat harekatlarıyla baş edilemeyeceğine dikkat çeken Davutoğlu, "Güvenlik Konseyi, süregiden çatışmaların başarılı bir şekilde önlenmesi ve barışçıl biçimde çözümlenmesine yönelik çabaların güçlendirilmesi, terörizme ve şiddete yol açan radikalizme yönelebilecek kişilere uygun bir alternatif sunmak amacıyla, hukukun üstünlüğünün korunması, insan haklarının ve temel özgürlüklerin, iyi yönetişimin, hoşgörünün ve kapsayıcılığın geliştirilmesi dahil, ancak bunlarla
sınırlı olmamak koşuluyla, terörizmin yayılmasına yol açan koşulların üzerinde durma gereğini vurgular" dedi.
Terörizmin önlenmesi konusunda ise Davutoğlu, "Konsey, üye devletlerin terörizmle mücadele amacıyla aldıkları önlemlerin, başta uluslararası insan hakları, mülteci ve insancıl hukuk olmak üzere, uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm yükümlülüklere uymalarının sağlanması gerektiğini yineler, etkili terörizmle mücadele yöntemleri ile insan haklarına, temel özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne saygının tamamlayıcı, birbirlerini güçlendirici ve başarılı bir terörle mücadele çabasının temel bir parçası
olduğunu vurgular, ve hukukun üstünlüğüne saygının terörizmle etkili şekilde mücadele etmek hususundaki önemini not eder. Güvenlik Konseyi, teröristlere barınak sağlanmasının önemli bir kaygı olmaya devam ettiğini vurgular ve tüm üye devletlerin, terörist eylemlerin finansmanına, planlanmasına, hazırlanmasına ve gerçekleştirilmesine veya teröristlere barınak sağlanmasına destek veren, bunları kolaylaştıran veya bunların içinde yer alan veya yer alma teşebbüsünde bulunan veya teröristlere barınak sağlayan
kişilerin, iade et veya yargıla ilkesine dayanarak bulunmaları, onlara barınak sağlanmaması ve adalet önüne çıkartılmaları için terörizmle mücadelede tam olarak işbirliği yapmaları gerektiğini hatırlatır" ºeklinde konuºtu.
Davuto?lu ayr?ca, "Güvenlik Konseyi, üye devletlerin, uluslararası hukuka uygun şekilde, terörist gruplara eleman ve teröristlere silah temin edilmesinin önlenmesi dahil, terörist eylemlere müdahil olan veya bunlarla ilişkili bulunan kuruluş ve kişilere etkin veya edilgen biçimde herhangi bir destek sağlamaktan kaçınmalarına yönelik yükümlülüklerini yineler. Güvenlik Konseyi, üye devletlerin, 1540 (2004) sayılı karar uyarınca nükleer, kimyasal veya biyolojik silahlar ve bunların fırlatma araçlarını
geliştirme, elde etme, üretme, bulundurma, taşıma, transfer etme veya kullanmaya çalışan devlet-dışı aktörlere her türlü desteğin sağlanmasından kaçınmaları şeklindeki yükümlülüklerini de yineler. Güvenlik Konseyi, fon temin etmek ya da siyasi taviz elde etmek amacıyla, dünyanın bazı bölgelerinde özel bir siyasi çerçevede gerçekleştirilen kaçırma ve rehin alma olaylarında yaşanan artıştan duyduğu kaygıyı ifade eder. Güvenlik Konseyi, terörist eylemlerin teşvikini en güçlü ifadelerle kınadığını ve başka
terörist eylemleri teşvik edebilecek terörist eylemlerin meşrulaştırılması ve yüceltilmesi girişimlerini reddettiğini yineler. Güvenlik Konseyi, terörle mücadelede yaptırımların önemli bir araç olduğunu değerlendirir, yaptırımlar listelerine kişi ve kuruluşların ilave edilmeleri veya listelerden çıkarılmaları ve insancıl muafiyetler sağlanması konusunda adil ve açık usullerin var olmasının temini hususundaki kararlılığını sürdürür ve bu çerçevede, bir Ombudsman'ın atanması ve El Kaide ve Taliban
yaptırımlar rejimindeki diğer usule ilişkin gelişmeler dahil 1822 (2008) ve 1904 (2009) sayılı kararların kabulünü hatırlatır. Güvenlik Konseyi, birçok yerde terörizm ve sınır aşan organize suç, uyuşturucu, kara para aklama, silah kaçakçılığı arasında artmakta olan bağ konusundaki kaygısını yineler, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bu ciddi sorun ve tehditle küresel düzeydeki mücadelenin güçlendirilmesi için ulusal, alt-bölgesel, bölgesel ve uluslararası düzeylerdeki çabaların eşgüdümünün
arttırılması ihtiyacını vurgular ve bu bağlamda UNODC'yi, diğer ilgili BM birimleri ile işbirliği halinde çalışmalarını sürdürmesi için teşvik eder. Güvenlik Konseyi, terörizm tehdidi konusundaki bilincin arttırılması ve bununla daha etkili biçimde baş edilmesi için yerel toplumların, özel sektörün, sivil toplumun ve basın-yayının desteğinin önemine dikkat çeker" ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Ban ki-moon ise yaptığı konuşmada terörizmin uluslararası barış ile güvenliğe büyük tehdit oluşturduğunu ve konseydeki birçok ülkenin bu tehdit karşısında tecrübeye sahip olduğunu söyledi. Ban ki-moon, "Birçok saldırı gerçekleştirildi, birçok kişi hayatını kaybetti, aileler yok edildi. Irak'tan Pakistan'a, Cezayir'den Afganistan'a kadar BM de hedef alındı" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da yaptığı konuşmada, terörizmle mücadelenin terörü önlemeden daha fazla anlam ifade ettiğinin farkına varılması gerektiğini söyledi.