Mahalle baskını olmadı mahalle baskısı oradaydı

Önünde uçsuz bucaksız Mezopotamya Ovası uzanan 700 yıllık Kasımiye Medresesi'ndeyiz. Yağmur çiseliyor, Ma...


Önünde uçsuz bucaksız Mezopotamya Ovası uzanan 700 yıllık Kasımiye Medresesi'ndeyiz. Yağmur çiseliyor, Mardin'in sarı silueti git gide grileşiyor. Aslında bir defile için buradayız, Cemil İpekçi'nin "Bir Doğu Masalı Dört Mevsim" adlı defilesi için. Ne var ki, konu defileyi aşıp bir asayiş sorununa dönüştü günlerdir. 
İpekçi'nin defileyi bu medresede yapacağını öğrenen 44 sivil toplum örgütü isyan etti. "Orada cami var, defile yapılamaz" dediler, tepki olarak da geçtiğimiz Cuma günü topluca Cuma namazını orada kıldılar. Hatta "Defilenin medresede yapılması halinde kendini bilmez birkaç kişinin göstereceği tepkiden de bizler sorumlu değiliz" diye aba altından sopa gösterenler oldu. 

'Dövmeye niyetlenir mi?'
Bir yandan da Tophane'deki galerilerde yaşanan olaylar henüz bu kadar tazeyken, ikinci bir 'mahalle baskını' olur mu düşüncesi var zihinlerde. Yine bir yaşam tarzı diğerini 'dövmeye' niyetlenir mi? Medresedeki 500 davetlinin aklında bu soru var.
Defileyi düzenleyen Mardin Valisi Hasan Duruer tepkiler karşısında kararlıydı; "Mardin'in tanıtımına büyük destek olacak, geri adım atmayacağız" dedi, defilenin arkasında durdu. Valilik ayrıca ibadethane olduğu gerekçesiyle Kasımiye Medresesi'nde defile düzenlenmesine karşı çıkanlara ilginç bir yanıt verdi. Valilik, Cemil İpekçi imzalı "Bir Doğu Masalı Dört Mevsim" defilesi davetiyesi ile birlikte "Asmalı Konak" dizisinin Kasımiye Medresesi'nde çekilen bölümünde, avluda dansöz oynatılıp, içki içilen görüntüleri yer aldığı CD'yi de gönderdi.
Cemil İpekçi ve ekibinin arkasında Tophaneli galericilerden daha fazla destek vardı. Nitekim dün medrese ziyaretçilere kapatıldı ve mankenlerin provası sırasında polis hazır bulundu. Cemil İpekçi için de ayrıca bir koruma ekibi görevlendirildi. Defile öncesi verilmesi planlanan kokteyl de iptal edildi.
Medreseye girişte güvenlik epey sıkıydı. Her yan polis doluydu. Kartı olmayan içeri alınmadı.
"Bir Doğu Masalı Dört Mevsim" defilesi saat 21.30'da başladı. Tasarımlar İpekçi'nin; dikişleri İpekçi'nin Mardin'de kurduğu Moda ve Tasarım Atölyesi'nde yetişen, yörenin genç kızları üstlenmiş. Burada sergilenen giysiler atölyede satılıp geliri yine atölyeye kalacak.  

'Huzursuzluk yanımızdaydı'
Podyumda 30 kadın, 15 erkek manken var. Herkesin gözü podyumda ama kulağı kapıda. "Ha geldiler ha gelecekler". Arkadan gelen telsiz sesleri, sivil polisler de bu duyguyu perçinledi.
Sonuçta defile kazasız belasız bitti.
Evet; tehdit edenler, "Burada defile yapılamaz" diyenler gelmediler ama yarattıkları huzursuzlukla da 'yanımızda'ydılar zaten. Kısacası mahalle 'baskını' gerçekleşmedi ama mahalle 'baskısı' oradaydı.

 

Ya tesettür defilesi olsaydı?
Kasımiye Medresesi'nin yapımına Artuklular zamanında başlandı, yapı Akkoyunlular döneminde tamamlandı. İki katlı medresenin içinde, Hanefi ve Şafi mezheplerine ait olan iki cami ve bir türbe de var. Yapımı 1502'de tamamlanan medresenin restorasyon çalışmaları 2007'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldı ve yapı, kültürel amaçlı kullanmak üzere Diyarbakır'daki Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Mardin Valiliği'ne kiralandı. Medresedeki cami de restorasyon çalışmaları nedeniyle 30 Nisan 2009 gününe kadar kapalı kaldı. Şu anda başka bir camideki din görevlisi öğlen ve ikindi vakitlerinde cemaate namaz kıldırıyor.
Cemil İpekçi'nin defilesi, Kasımiye Medresesi'nde yapılan ilk etkinlik değil. 2009'dan bu yana medrese Konya Tasavvuf Müziği ve Kilise Korosu Konseri'ne, Mardin Bienali'ne, Kültür Bakanlığı Tasavvuf Müziği Topluluğu'nun Tasavvuf Müziği Konseri ve Sema Gösterisi'ne, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Konseri'ne ve SineMardin Film Festivali'ne ev sahipliği yaptı.
Ancak bu etkinlikler STK'lar tarafından benzer tepkilerle karşılaşmadılar. Bu da tepkilerin özel olarak Cemil İpekçi'ye yönelik olduğunu düşündürüyor. Fatma K. Barbarosoğlu'nun 24 Eylül tarihli Yeni Şafak gazetesinde sorduğu soruyu tekrarlayalım o halde: "Bu defile Cemil İpekçi tarafından değil de mesela "tesettür giyim" firmalarından biri tarafından yapılacak olsa idi "mekânın ruhu" konusunda yine bu kadar hassasiyet gösterilir miydi?"

 

'Herkes elini taşın altına koysun'
Sahneye gelen Cemil İpekçi, "Arkamızda sevgi ve anlayış arşivi bırakalım" sözüyle başlıyor konuşmasına, "Türkiye kabuk değiştiriyor, hak ettiği yere geliyor. Umuyorum ki herkes oturduğu yerden ahkam kesmeyi bırakır, elini taşın altına koyar" diye devam ediyor. Son sözü ise kendisine tepki gösterenlere: "Her şerde bir hayır vardır, Türkiye 20 gündür Mardin'i konuşuyor". 
Mardin Valisi Hasan Duruer ise defileyi övüp "Keşke tehdit edenler de burada olsaydı" diyor; "Biz yolumuza devam ediyoruz, bıkmadan usanmadan Mardin'i hak ettiği yere taşıyacağız."