Türkiye Partisi Lideri Şener, 9. Cumhurbaşkanı Demirel'i Ziyaret Etti
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Tartışmalar referandum tartışmalarının boyunu aşmış. Başka sahalara kaymıştır. Neredeyse bir genel seçim havası cereyan ediyor" dedi.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Süleyman Demirel'i Güniz Sokak'taki evinde ziyaret etti. 1946'dan bu yana çok istikrarlı, başarılı bir siyaset dönemi yaşamadıklarını belirten Demirel, "Bu tecrübeleri kullanacağız. Ülke için önümüzdeki günler daha hayırlı olur. Bu tecrübeler ülke yönetimine, geniş hazinesine, halkın kendi insanına aktarılır. Onun için siyasi partiler siyasette öncü olmak, halka yol göstermek isterler. Halkı aydınlatmaya çalışırlar" ifadelerini kullandı.
Basın mensubunun son günlerdeki siyasi üslupla ilgili sorusu üzerine Demirel, üslubun kişinin kendi özelliği olduğunu belirterek, "Bugün birbirini kıranlar, yarın bir araya gelmek durumunda. Yüz yüze bakılmayacak iş yapmamak lazım. Referandum, demokrasinin önemli müesseselerinden biridir. Çok sık kullanılmaz. Çok sık kullanıldığında referandum müessesesi Meclis'lerin vazifesini üstüne alır. Onun için ne zaman, hangi maksatla kullanılacağına çok dikkat etmek lazımdır. Tartışmalar referandum
tartışmalarının boyunu aşmış. Başka sahalara kaymıştır. Neredeyse bir genel seçim havası cereyan ediyor" dedi.
Referandum sürecinde vatandaşın çok ilgili olduğunu belirten Demirel, vatandaşın neye oy vereceklerine dair endişelerinin olduğunu belirtti. Hükümetin referandumu güvenoyu saymayacağını söylediğini hatırlatan Demirel, "Ama ne kadar öyle söylese de, daha şimdiden tartışmalardan bir kısmı o şekli almış görünüyor. 12 Eylül'den sonra tartışmamlar bir hayli sürecektir, güvenoyu muydu, güvensizlik oyu muydu diye. Ne kadar güvenoyuydu, ne kadar değildi tartışmaları olacaktır" dedi.
Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini belirten Demirel, "Siyaset gene sıcak olmaya devam edecektir. Umarım, bu halkın hür iradesine dayalı çok parti siyaseti şartlarına uygun meşru yollardan azami riayet ederek, siyasi iktidarın herkesin önümüzdeki 24. parlamentoyu temsil etmek üzere dürüst ve adil bir seçimin sağlanmasıdır. Bu referandum seçimin ağzıdır. Hemen bunun arkasından seçim olmasa bile, zaten hemen arkasında" şeklinde konuştu.
Hanefi Avcı'nın kitabıyla ilgili soru üzerine Demirel, bunun büyük bir mesele olduğunu, ayaküstü tartışılamayacağını söyledi.
Referandum oyunu soran basın mensubuna ise Demirel, Pazar günü belli olacağını söyleyerek, kendisinin siyaset üstü olduğunu belirtti. Ayrıca Demirel, halkın sağduyusunun kendisine sorulan suale sağduyu nispetinde, ülkenin ortamında sağduyusuyla en doğrusunu bulacağını belirtti.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener de siyasi üslupla ilgili olarak, siyasetin nasıl, hangi koşullarda yapıldığını gösterdiğini belirterek, 1960'lardan başlayan 200'lere kadar devam eden siyasette nükte, eleştirilerde nükte, aslında zeka olduğunu, bu halka da zevk verdiğini söyledi. Şener, 2000 sonrası özellikle şu anda son günlerde kullanılan cümleler toplumda çok büyük tepki oluşturduğunu belirterek, "Meydanlardaki üslup, şiddeti derinleştiriyor. Her ay 110 kadın hunharca katlediliyor. Siyasetin bu
şiddet üslubunda payı var. Şu anda siyasilerin hoyrat üslubu nedeniyle aileler çocuklarına istedikleri terbiyeyi vermekte zorlanıyor" ifadelerini kullandı. Görüşme, daha sonra basına kapalı devam etti.
Basın mensubunun son günlerdeki siyasi üslupla ilgili sorusu üzerine Demirel, üslubun kişinin kendi özelliği olduğunu belirterek, "Bugün birbirini kıranlar, yarın bir araya gelmek durumunda. Yüz yüze bakılmayacak iş yapmamak lazım. Referandum, demokrasinin önemli müesseselerinden biridir. Çok sık kullanılmaz. Çok sık kullanıldığında referandum müessesesi Meclis'lerin vazifesini üstüne alır. Onun için ne zaman, hangi maksatla kullanılacağına çok dikkat etmek lazımdır. Tartışmalar referandum
tartışmalarının boyunu aşmış. Başka sahalara kaymıştır. Neredeyse bir genel seçim havası cereyan ediyor" dedi.
Referandum sürecinde vatandaşın çok ilgili olduğunu belirten Demirel, vatandaşın neye oy vereceklerine dair endişelerinin olduğunu belirtti. Hükümetin referandumu güvenoyu saymayacağını söylediğini hatırlatan Demirel, "Ama ne kadar öyle söylese de, daha şimdiden tartışmalardan bir kısmı o şekli almış görünüyor. 12 Eylül'den sonra tartışmamlar bir hayli sürecektir, güvenoyu muydu, güvensizlik oyu muydu diye. Ne kadar güvenoyuydu, ne kadar değildi tartışmaları olacaktır" dedi.
Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini belirten Demirel, "Siyaset gene sıcak olmaya devam edecektir. Umarım, bu halkın hür iradesine dayalı çok parti siyaseti şartlarına uygun meşru yollardan azami riayet ederek, siyasi iktidarın herkesin önümüzdeki 24. parlamentoyu temsil etmek üzere dürüst ve adil bir seçimin sağlanmasıdır. Bu referandum seçimin ağzıdır. Hemen bunun arkasından seçim olmasa bile, zaten hemen arkasında" şeklinde konuştu.
Hanefi Avcı'nın kitabıyla ilgili soru üzerine Demirel, bunun büyük bir mesele olduğunu, ayaküstü tartışılamayacağını söyledi.
Referandum oyunu soran basın mensubuna ise Demirel, Pazar günü belli olacağını söyleyerek, kendisinin siyaset üstü olduğunu belirtti. Ayrıca Demirel, halkın sağduyusunun kendisine sorulan suale sağduyu nispetinde, ülkenin ortamında sağduyusuyla en doğrusunu bulacağını belirtti.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener de siyasi üslupla ilgili olarak, siyasetin nasıl, hangi koşullarda yapıldığını gösterdiğini belirterek, 1960'lardan başlayan 200'lere kadar devam eden siyasette nükte, eleştirilerde nükte, aslında zeka olduğunu, bu halka da zevk verdiğini söyledi. Şener, 2000 sonrası özellikle şu anda son günlerde kullanılan cümleler toplumda çok büyük tepki oluşturduğunu belirterek, "Meydanlardaki üslup, şiddeti derinleştiriyor. Her ay 110 kadın hunharca katlediliyor. Siyasetin bu
şiddet üslubunda payı var. Şu anda siyasilerin hoyrat üslubu nedeniyle aileler çocuklarına istedikleri terbiyeyi vermekte zorlanıyor" ifadelerini kullandı. Görüşme, daha sonra basına kapalı devam etti.