Siyah Çay Üretiminde Dünyada Beşinci Sıradayız

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı tarafından düzenlenen "5

Siyah Çay Üretiminde Dünyada Beşinci Sıradayız
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı tarafından düzenlenen "5. Ulusal Bitki Besleme ve Gübre Kongresi"nin ikinci gününde 'toprak verimliliği' konusu tartışıldı. Türkiye'de çok sayıda üniversiteden akademisyenler, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na bağlı Araştırma Enstitüleri yetkilileri ve Tarım İl Müdürlükleri'nin Ziraat Mühendisler'i olmak üzere 400'e yakın katılımın olduğu kongre de ilgi çeken konulardan biri de "Çay tarımı yapılan alanlarda bazı toprak ve bitki özelliklerinin değerlendirilmesi" oldu.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Mücella; "Çay bitkisi, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin her şeyi. Sadece bu bölgede yetişme olanağı bulan çay, tüm Türkiye'nin ihtiyacını karşılamakla birlikte yurtdışına da ihraç ediliyor. Dünya'da Türkiye çay üretimi ve tüketiminde önemli bir yere sahip. Çay üretiminde Dünya'da 7. siyah çay üretiminde ise 5. sıradayız. Tüketim göz önüne alındığında ise geçtiğimiz yılın verilerine bakıldığında 4. sırada bulunuyoruz. Çay bağırıyor, 'Bana bakın' diye. Bu nedenle çaya gözümüz gibi bakmalıyız. Organik tarım da devreye girdiğinde alınan verimde düşüş gözlenmekte. Çayın en ideal koşullarda yetiştirilmesi gerekiyor. Çay bitkisinin bazı sıkıntıları var. Bu sıkıntılar da bitkinin gübrelenmesi ile ilgili. Gübrelemenin yanlış yöntemle ve fazla yapılması toprağın yapısını bozduğundan çay veriminde düşüşe neden oluyor. Bunun önüne geçebilmek için bilinçli gübreleme şart" diye konuştu.
"BİLİNÇSİZ JEOTERMAL PLANLAMALARI TARIMA ZARAR VERİYOR"
Kongrede "Termal sulardan kaynaklanan bor ve ağır metal kirliliğinin ısırgan otu ve marul üzerine etkileri" konusu da ele alındı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü'nden Dr. Bihter Çolak Esetlili; "Türkiye dünyanın en büyük jeotermal kuşaklarından biri üzerinde. Jeotermal sahalarda yanlış planlama ve tasarımların yapılması sonucunda tarım alanlarında özellikle tuz, arsenik, ağır metal ve bor kirliliğine yoğun olarak rastlanabilir. Bu nedenle de konu ile ilgili uzman kişilerin ciddi önlemler alması zorunludur" diye konuştu. Dr.Esetlili, önlemleri, Jeotermal alanlarda uygun planlama ve tasarımların uzman kişiler tarafından yapılması, jeotermal suların dönemsel analizlerinin ve kontrollerin yapılması, tarım alanlarının sulanmasında kullanılan baraj, gölet, göllere jeotermal suların karışımının önlenmesi olarak sıraladı.
Kongreye ev sahipliği yapan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Anaç, amaçlarının doğru, dengeli ve bilinçli gübreleme ve toprak analizlerinin yapılması olduğunu söyledi. Kongrenin Bilimsel Sekreteri Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Hakan Çakıcı, bitki besleme ve tarım verimliliğinin artırılmasında gübrelemenin önemi üzerinde durdu. Yrd. Doç. Dr. Çakıcı "Gübre üretimi stratejik bir sektör. Tarımsal üretimin geliştirilmesinde ve artırılmasında gübrelemenin önemli bir yeri var. Sağlıklı ve kaliteli tarım için, toprak analizlerine dayalı bilinçli gübreleme yapılması gereklidir" diye konuştu.