Kültür Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay:
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 12 Eylül'de yapılan halk oylamasında oy kullanamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu milletin takdirine bıraktığını söyledi.
Afyonkarahisar'da 1993 yılında başlatılan ancak bir türlü bitirilemeyen Kültür Merkezinde incelemelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, gazetecilerin sorularını cevapladı. Anayasa'daki geçici 15'inci maddenin kaldırılması aşamasında komisyonda hükümeti temsil ettiğini ve o konu ile ilgili hükümet sözcülüğü yaptığını belirten Günay, şöyle konuştu: "Zaman aşımı anayasa için bir engel biraz hukuk dışı hatta bir engel konularak işlemesi durdurulmuştu. Şimdi biz bu engeli kaldırdık. Darbe
yapanlar ve onların işbirlikçileri hakkında, suç işlemeyenler hakkında herhangi bir şey yapılacak değil. Dün akşam bir arkadaşımız biraz karikatürize ediyor. 'Sokağa çıkma yasağını uygulayan kamu görevlileri hakkında da şikayette bulunulacak' diye. Böyle bir saçmalık olmaz. Kim ki haksız bir işlem yapmıştır, kanunsuz zor kullanmıştır, işkence yapmıştır, zulüm yapmıştır onlara hesap sorulacak ve onlarla ilgili sürenin şimdi yeniden başladığını iddia ediyoruz. Bizim tezimiz budur."
21'İNCİ YÜZYILA ATILAN EVRENSEL BİR ADIM
Parlamentonun bu kararının gerekçeye yazıldığını kaydeden Günay, Parlamento'nun da şimdi zaman aşımı başlayacak kararını verdiğini söyledi. Ertuğrul Günay, Parlamento'nun gösterdiği bu siyasi kararlılığı yargı gösterecek mi göstermeyecek mi, dilekçeleri ne ölçüde işleme koyacak ne ölçüde soruşturma açacak ve ne ölçüde ceza yaptırımına uğratacak bunu hep birlikte göreceklerini bildirdi. Türkiye'nin hukukunun demokratikleşmesi, erginleşmesi ve 21. yüzyılın evrensel değerleri benimsemesi ihtiyacı ile karşı
karşıya olduğunu anlatan Günay, şunları söyledi: "Bu kampanya bize bunu da gösterdi. Eğer Türkiye'nin yargı organları adil olursa sanıyorum ki 12 Eylülcüleri oldukça sorunlu ve sıkıntılı günler bekliyor."
12 EYLÜL'DE ÇIKAN SONUÇ MİLLETİN DEMOKRASİ İRADESİNİ ORTAYA KOYDU
Referandumdan çıkan sonucun milletin demokrasi doğrultusunda iradesini ortaya koyduğunu vurgulayan Günay, bunu minnetle, şükranla karşıladıklarını belirtti.
Türkiye'nin gerçekten 21'inci yüzyılda bir demokrasi hamlesine Cumhuriyeti demokratikleştirmeye, halklaştırmaya ihtiyacı olduğunu anlatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim 12 Eylül anayasasından bir adım kurtulmamızı sağlayan bir gelişme oldu. Gergin bir kampanya oldu. Haksız karalamalar ileri sürdüler. Bunların 12 Eylül ile geride kalmasını temenni ediyorum. Umut ediyorum ki bugün 'evet' diyenler de 'hayır' diyenler de bu atılan demokratik adımların nimetlerini paylaşmaya başladılar. Herkes gidip
12 Eylülcülerle, 12 Eylül işbirlikçileriyle ilgili şikayetlerde bulunmaya başladı. Ya da herkes yarın yurt dışına çıkıştaki kolaylıklardan yararlanacak. Memurlarımız toplu sözleşme imkanlarından yararlanacaklar."
MİLLETİN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun referandumda oy kullanmaması konusunda ise bunu milletin takdirine bıraktığını dile getiren Günay, şunları söyledi: "Başkalarının hesabını, kitabını, defterini, varlığını yokluğunu didik didik arayanların, kendileriyle ilgili en temel yurttaşlık görevini eksiksiz tastamam yerine getirmemesi, sanıyorum milletimizin bunların ciddiyeti hakkında dikkatini çekecektir. Bir söz vardır galiba Ziya Paşa merhumundur. 'Onlar ki laf ile verirler dünyaya nizamat bin türlü
teseyyüp bulunur ol hanelerinde' Bilenler bilmeyenler tercüme etsinler ama tam galiba yerine oturuyor."
Günay, bu çerçevede son günlerde bazılarının kendi çalışmalarını da bir miktar gündeme getirerek başkanlık rejiminden de söz ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Bu köklü bir model değişikliği olur Türkiye için. Yönetim modeli değişikliği olur bu konuda partimizin hiçbir organının verdiği bir karar yok. Sadece bir tartışma konusudur. Bizim partililerimiz parlamenter demokrasinin parlamenter sistemin bütün sağlıklı temellerle kurulması geliştirilmesi yönündedir. Sağlıklı bir tartışma ortamı yaptıktan sonra
bir karara varacağız. Sanıyorum ki 2011 seçiminden sonra Türkiye uzlaşma anlayışı içinde birbirini dinleyerek yeni bir anayasanın ve yeni bir 21. yüzyıl dünyasına uygun Türkiye'nin hukuk temellerini birlikte atacaktır."
DEVLET TİYATROLARI SAYISINI 60'A ÇIKARACAĞIZ
Bakan Ertuğrul Günay, geride kalan 36 ay içerisinde Devlet Tiyatroları sayısını 30'lardan 57'ye çıkardığını söyledi. Bakan Günay, bu yılın sonu itibariyle 2011'in sanat mevsimi kapanmadan yani seçime kavuşmadan Devlet Tiyatroları sayısını 60'a çıkaracaklarını dile getirdi. Bakan Günay, 15 yıldır böyle bir yapının Ankara'nın 2 saat mesafesinde önemli, gelişen ve kalkınan bir il merkezinde yarım kalmış olmasının son derece her bakımdan yanlış olduğunu anlattı. Buradaki yapıyı güçlendirmek, ihalesini
yapmak, pürüzleri gidermek ve makul bir süre içerisinde bitirme konusunda ortak bir karar verdiklerini anlatan Günay, şunları söyledi: "Şimdi sevinçle görüyorum ki verdiğimiz sözü tutmaya çalışıyoruz. İnşallah bu yılın sonu itibariyle 2011 başında Afyonkarahisar'ımızı bir kültür merkezine kavuşturacağız. Kültür Merkezi'nin 13 bin metrekare kapalı alanı bulunuyor. 3 bin metrekare kapalı alanı ben şimdi planlasam daha büyük bir salon kullanırdım. Bu kadar alana maalesef projelerde çeşitli birazda lüks
üniteler ekleniyor ve esas şehirlerin ihtiyacı olan salonlar ne yazık ki ihtiyacı karşılamıyor. Bundan sonra yeni projelerde buna dikkat etmeye çalışıyoruz. Bu eski bir projeydi. Eski bir projeyi güçlendirme ile şimdi yıl sonuna kadar bitirmeye çalışıyoruz. 2011'de bu salon perde açtığında inşallah Afyonkarahisar'da Devlet Tiyatrosu sahnesini de açmış olacağız."
30 YENİ SAHNE AÇTIK
30 yeni sahne açtıklarını belirten Günay, bunu Türkiye'de sahneler kapanıyor, sanat kurumları kapanıyor diyen arkadaşlara özellikle Afyonkarahisar'dan kaymaklı kadayıf tatlısı olarak gönderdiğini bildirdi. Günay, böyle bir yaygın ve doğru olmayan bir söylenti olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de sadece tiyatro sahnelerini çoğaltmıyoruz, sanat mekanlarını çoğaltıyoruz, Türkiye'nin turizm potansiyelini çoğaltıyoruz, restorasyonlarını çoğaltıyoruz, kazılara ayırdığımız kaynakları
çoğaltıyoruz. Allah'a şükür olsun milletimizi desteği arkamızda olduğu müddetçe biz de milletimize her saat her an kaynakları en iyi biçimde kullanmaya çalışarak hizmet etmeye çalışıyoruz."
(SA-SÇ-HO-Y)
yapanlar ve onların işbirlikçileri hakkında, suç işlemeyenler hakkında herhangi bir şey yapılacak değil. Dün akşam bir arkadaşımız biraz karikatürize ediyor. 'Sokağa çıkma yasağını uygulayan kamu görevlileri hakkında da şikayette bulunulacak' diye. Böyle bir saçmalık olmaz. Kim ki haksız bir işlem yapmıştır, kanunsuz zor kullanmıştır, işkence yapmıştır, zulüm yapmıştır onlara hesap sorulacak ve onlarla ilgili sürenin şimdi yeniden başladığını iddia ediyoruz. Bizim tezimiz budur."
21'İNCİ YÜZYILA ATILAN EVRENSEL BİR ADIM
Parlamentonun bu kararının gerekçeye yazıldığını kaydeden Günay, Parlamento'nun da şimdi zaman aşımı başlayacak kararını verdiğini söyledi. Ertuğrul Günay, Parlamento'nun gösterdiği bu siyasi kararlılığı yargı gösterecek mi göstermeyecek mi, dilekçeleri ne ölçüde işleme koyacak ne ölçüde soruşturma açacak ve ne ölçüde ceza yaptırımına uğratacak bunu hep birlikte göreceklerini bildirdi. Türkiye'nin hukukunun demokratikleşmesi, erginleşmesi ve 21. yüzyılın evrensel değerleri benimsemesi ihtiyacı ile karşı
karşıya olduğunu anlatan Günay, şunları söyledi: "Bu kampanya bize bunu da gösterdi. Eğer Türkiye'nin yargı organları adil olursa sanıyorum ki 12 Eylülcüleri oldukça sorunlu ve sıkıntılı günler bekliyor."
12 EYLÜL'DE ÇIKAN SONUÇ MİLLETİN DEMOKRASİ İRADESİNİ ORTAYA KOYDU
Referandumdan çıkan sonucun milletin demokrasi doğrultusunda iradesini ortaya koyduğunu vurgulayan Günay, bunu minnetle, şükranla karşıladıklarını belirtti.
Türkiye'nin gerçekten 21'inci yüzyılda bir demokrasi hamlesine Cumhuriyeti demokratikleştirmeye, halklaştırmaya ihtiyacı olduğunu anlatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim 12 Eylül anayasasından bir adım kurtulmamızı sağlayan bir gelişme oldu. Gergin bir kampanya oldu. Haksız karalamalar ileri sürdüler. Bunların 12 Eylül ile geride kalmasını temenni ediyorum. Umut ediyorum ki bugün 'evet' diyenler de 'hayır' diyenler de bu atılan demokratik adımların nimetlerini paylaşmaya başladılar. Herkes gidip
12 Eylülcülerle, 12 Eylül işbirlikçileriyle ilgili şikayetlerde bulunmaya başladı. Ya da herkes yarın yurt dışına çıkıştaki kolaylıklardan yararlanacak. Memurlarımız toplu sözleşme imkanlarından yararlanacaklar."
MİLLETİN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun referandumda oy kullanmaması konusunda ise bunu milletin takdirine bıraktığını dile getiren Günay, şunları söyledi: "Başkalarının hesabını, kitabını, defterini, varlığını yokluğunu didik didik arayanların, kendileriyle ilgili en temel yurttaşlık görevini eksiksiz tastamam yerine getirmemesi, sanıyorum milletimizin bunların ciddiyeti hakkında dikkatini çekecektir. Bir söz vardır galiba Ziya Paşa merhumundur. 'Onlar ki laf ile verirler dünyaya nizamat bin türlü
teseyyüp bulunur ol hanelerinde' Bilenler bilmeyenler tercüme etsinler ama tam galiba yerine oturuyor."
Günay, bu çerçevede son günlerde bazılarının kendi çalışmalarını da bir miktar gündeme getirerek başkanlık rejiminden de söz ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Bu köklü bir model değişikliği olur Türkiye için. Yönetim modeli değişikliği olur bu konuda partimizin hiçbir organının verdiği bir karar yok. Sadece bir tartışma konusudur. Bizim partililerimiz parlamenter demokrasinin parlamenter sistemin bütün sağlıklı temellerle kurulması geliştirilmesi yönündedir. Sağlıklı bir tartışma ortamı yaptıktan sonra
bir karara varacağız. Sanıyorum ki 2011 seçiminden sonra Türkiye uzlaşma anlayışı içinde birbirini dinleyerek yeni bir anayasanın ve yeni bir 21. yüzyıl dünyasına uygun Türkiye'nin hukuk temellerini birlikte atacaktır."
DEVLET TİYATROLARI SAYISINI 60'A ÇIKARACAĞIZ
Bakan Ertuğrul Günay, geride kalan 36 ay içerisinde Devlet Tiyatroları sayısını 30'lardan 57'ye çıkardığını söyledi. Bakan Günay, bu yılın sonu itibariyle 2011'in sanat mevsimi kapanmadan yani seçime kavuşmadan Devlet Tiyatroları sayısını 60'a çıkaracaklarını dile getirdi. Bakan Günay, 15 yıldır böyle bir yapının Ankara'nın 2 saat mesafesinde önemli, gelişen ve kalkınan bir il merkezinde yarım kalmış olmasının son derece her bakımdan yanlış olduğunu anlattı. Buradaki yapıyı güçlendirmek, ihalesini
yapmak, pürüzleri gidermek ve makul bir süre içerisinde bitirme konusunda ortak bir karar verdiklerini anlatan Günay, şunları söyledi: "Şimdi sevinçle görüyorum ki verdiğimiz sözü tutmaya çalışıyoruz. İnşallah bu yılın sonu itibariyle 2011 başında Afyonkarahisar'ımızı bir kültür merkezine kavuşturacağız. Kültür Merkezi'nin 13 bin metrekare kapalı alanı bulunuyor. 3 bin metrekare kapalı alanı ben şimdi planlasam daha büyük bir salon kullanırdım. Bu kadar alana maalesef projelerde çeşitli birazda lüks
üniteler ekleniyor ve esas şehirlerin ihtiyacı olan salonlar ne yazık ki ihtiyacı karşılamıyor. Bundan sonra yeni projelerde buna dikkat etmeye çalışıyoruz. Bu eski bir projeydi. Eski bir projeyi güçlendirme ile şimdi yıl sonuna kadar bitirmeye çalışıyoruz. 2011'de bu salon perde açtığında inşallah Afyonkarahisar'da Devlet Tiyatrosu sahnesini de açmış olacağız."
30 YENİ SAHNE AÇTIK
30 yeni sahne açtıklarını belirten Günay, bunu Türkiye'de sahneler kapanıyor, sanat kurumları kapanıyor diyen arkadaşlara özellikle Afyonkarahisar'dan kaymaklı kadayıf tatlısı olarak gönderdiğini bildirdi. Günay, böyle bir yaygın ve doğru olmayan bir söylenti olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de sadece tiyatro sahnelerini çoğaltmıyoruz, sanat mekanlarını çoğaltıyoruz, Türkiye'nin turizm potansiyelini çoğaltıyoruz, restorasyonlarını çoğaltıyoruz, kazılara ayırdığımız kaynakları
çoğaltıyoruz. Allah'a şükür olsun milletimizi desteği arkamızda olduğu müddetçe biz de milletimize her saat her an kaynakları en iyi biçimde kullanmaya çalışarak hizmet etmeye çalışıyoruz."
(SA-SÇ-HO-Y)