DKİB Başkanı Gürdoğan: İhracatta eksen kayması değil, yeni pazarlara açılım var
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, ihracatta eksen kayması değil, yeni pazarlara açılımları yaşandığını söyledi.
Gürdoğan yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin ihracatta yeni pazarlara açılarak dünya ülkelerince örnek gösterilen başarılara imza attığını belirti. 2008 yılı son çeyreğinde yaşanan uluslararası finansal krizin tüm dünya ülkeleri gibi Türkiye'yi de olumsuz etkilediğini ve ihracatın azalmasına neden olduğunu hatırlatan Gürdoğan, "Ancak krizden çıkışın etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlandığı günümüzde uzun süredir başarıyla uygulanmakta olan Dış Ticaret İhracat Stratejisinin de katkısıyla ihracatçılarımız birçok ülkeye nazaran daha hızlı bir toparlanma süreciyle küresel mali krizin etkilerinden sıyrılmaya çalışmış ve yeni pazarlara açılarak dünya ülkelerince örnek gösterilen başarılara imza atmıştır. Bu başarıya rağmen, ihracattaki kur sorununu göz ardı ederek, masa başında ihracatçıların başarı hikayesini kamufle etme çabasıyla 'ihracatta eksen kayması yaşanıyor' şeklinde rapor düzenleyenleri gerçekleri görmeye ve başarıyı tebrik etmeye davet etmekteyiz." dedi.
Gürdoğan, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından hazırlanan ve Temmuz 2010'da yayımlanan "AB Pazarındaki İhracat Kayıpları" başlıklı raporda ileri sürülen 'ihracatta eksen kayması' yaşandığı iddialarının bir süredir gündemi meşgul ettiğini hatırlattı.
ABD kaynaklı küresel krizin en derin etkilerinin Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde görüldüğüne işaret eden Gürdoğan, bu ülkelerin ciddi anlamda pazar daralması yaşadığını ifade etti. İhracatının yaklaşık yarısını bu ülkelere yapan Türk ihracatçıların bu durumdan etkilenmesinin gayet doğal olduğuna vurgu yapan Gürdoğan, "AB pazarına yönelik ihracatımızın AB'nin pazar daralması nedeniyle düşen ithalatı içindeki payını hala koruması da söz konusu raporda belirtilen AB pazarındaki ihracat kayıpları tezini çürütmektedir. Ancak asıl üstünde durulması gereken konu Türk ihracatçısının kriz döneminde tek bir pazara bağımlı kalmaktansa geleneksel pazarı AB dışında Asya ve Afrika ülkelerinde de yoğun olarak ihracat faaliyetlerine devam edebilmesidir. Bu yöndeki çalışmaların özellikle Asya ve Afrika pazarlarındaki ülkelere yönelik olarak gerçekleştirilmesi TEPAV tarafından iddia edildiği gibi bir 'eksen kayması' değil, pazar çeşitlendirmesi olarak değerlendirilmelidir. Çünkü burada mantık AB'de yaşanan talep daralması ve alım gücündeki düşüşün oluşturduğu boşluğun talebin daralmadığı bölgelere yapılan ihracatla doldurulmasıdır." ifadelerini kullandı.
