Manisa'da Referanduma Doğru
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, "Sayın Bahçeli'nin devamlı cümlesi nedir? 'Bu ülkede genel af istemek gaflettir
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, "Sayın Bahçeli'nin devamlı cümlesi nedir? 'Bu ülkede genel af istemek gaflettir.' Peki 'hayır' dediğiniz zaman genel affın önünü açıyorsanız Sayın Bahçeli, genel af isteyen, 'hayır' diyen Sayın Kılıçdaroğlu ile yan yana durmanızın anlamı nedir. Bu bir gaflet değil de nedir" dedi.
12 Eylül'de yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında "Evet" turlarına devam eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, MASİAD'ı ziyaret etti. Tanrıverdi'ye ziyaretlerinde AK Parti İl Başkanı Abdurrahim Arslan, Merkez İlçe Başkanı İsmail Önal ve partililer eşlik etti.
Anayasa değişiklik paketinde oylanacak maddeleri anlatan Tanrıverdi, ziyaret amaçlarının sivil toplum kuruluşlarını, kurumları vatandaşları bilgilendirmek olduğunu ifade etti. 12 Eylül'de yapılacak olan oylamanın bir siyasi parti oylaması olmadığını kaydeden Tanrıverdi, "Bu oylama sonucunda Türkiye'nin güçlenmesi ya da Türkiye'nin güç kaybı söz konusu olacaktır. Bir siyasi partinin kazanması değil. Dolayısıyla anayasa değişikliğine ilişkin halkın bilinçlendirilmesi için ben ve arkadaşlarım çalışmalar
yapıyoruz. Bu çerçevede MASİAD'ı ziyarette bulunduk. Sivil toplum örgütlerinin görüşlerine önem veriyoruz. Bu değişiklik paketi 27 madde olarak hazırlanmıştı. Bir maddesi meclisten düştüğü için 26 madde oylanıyor. Ana muhalefet ve yavru muhalefet partilerinin sözlerine baktığınızda 2 madde dışarıda kalmış olsaydı 24 madde mecliste kabul edilmiş olacaktı. Daha çok iki maddeye ilişkin görüşlerini ortaya koymadıkları halde tepkilerini ortaya kokuyorlar. Biz HSYK'da vesayeti ortadan kaldırıyoruz. Üye
tespitinde katılımcılığı öngörüyoruz. Anayasa mahkemesini de yeniden yapılandırıyoruz. Demokrasi gereği üye sayısını 11'den 17'ye çıkmaktadır. Siyasi bir üye ataması söz konusu değildir. Tabanın vereceği oylarla seçilmiş üyeler olacaktır. Bu değişiklik paketi ile anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı veriliyor. Bu hak ile vatandaş kendi ülkesinde kendi yargı sisteminde hakkını ve adaletini arayacaktır. Bu hak ülkenin onurlu bir insanı olmak demektir. Dışarıda itibar kazanmak demektir" dedi.
"BU BİR GAFLET DEĞİL DE NEDİR?"
CHP ve MHP genel başkanlarının yaptıkları mitinglerde söyledikleri cümleleri eleştiren Tanrıverdi, şunları söyledi:
"CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Tunceli mitinginde ''hayır' oyu verin ki genel affın önünü açın' sözünü söylemiştir. Hemen ertesi günü Balıkesir mitinginde MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'Hayır diyenler biraz dikkatli olmalı, hayır demek için yola çıkanlar dikkatli olmalı' diye cümle kullanmıştır. Bu cümleyi sarf ederken yorumlamamız gerekirse, 'referanduma bu kadar kısa bir süre kala Sayın Kılıçdaroğlu niye ses çıkarıyorsun bak ne güzel kol kola girdik hele bir de BDP'yi yanımıza aldık üçümüz
yürürken Tunceli'den bu ses hoş olmadı' demektir. Sayın Bahçeli'nin devamlı cümlesi nedir? 'Bu ülkede genel af istemek gaflettir'. Peki hayır dediğiniz zaman genel affın önünü açıyorsanız Sayın Bahçeli, genel af isteyen, hayır diyen Sayın Kılıçdaroğlu ile yan yana durmanızın anlamı nedir. Bu bir gaflet değil de nedir. Eğer genel af istemeyi gaflet olarak değerlendiriyorsanız sizin onun yanında durmanızdan daha gaflet bir şey olamaz. Benim tabandaki hemşerilerim artık bu maskenin düşüşüyle gerçekleri
görmüştür. Tunceli'de hayır diyenlerin maskesi düşmüştür gerçek görünmüştür. Ülkemizin daha güçlü, demokrasinin daha ileri olması için 12 Eylül günü halk oylamasında evet oyumuzu kullanmalıyız. Genel affın değil Türkiye'nin önünü açmalıyız. Evet oylarımızla artık iki bayramı birden yaşamalıyız."
MASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yerkazanoğlu da, "Bugün sizlerin ziyareti bir seçim ziyareti değildir. Türkiye'nin demokrasisi için fedakarca dolaştığınız için sizlere teşekkür ediyoruz. Böyle sıcak günlerde köy köy, hane hane, birebir bütün vatandaşları ziyaret ederek, 'evet' için çalışıyorsunuz. Biz sivil toplum kuruluşu olarak sadece 'evet' demeyi yeterli bulmuyoruz. Evet için çalışma kararı aldık. Çok daha iyisini yapmak için bu safhanın aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu safhanın da geçmesi
için bizde çalışmayı kendimize görev bildik. Bu bir siyasi parti meselesi değildir, Türkiye meselesidir. Evet için çalışıyoruz ve referandumun son gününe kadar çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
12 Eylül'de yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında "Evet" turlarına devam eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, MASİAD'ı ziyaret etti. Tanrıverdi'ye ziyaretlerinde AK Parti İl Başkanı Abdurrahim Arslan, Merkez İlçe Başkanı İsmail Önal ve partililer eşlik etti.
Anayasa değişiklik paketinde oylanacak maddeleri anlatan Tanrıverdi, ziyaret amaçlarının sivil toplum kuruluşlarını, kurumları vatandaşları bilgilendirmek olduğunu ifade etti. 12 Eylül'de yapılacak olan oylamanın bir siyasi parti oylaması olmadığını kaydeden Tanrıverdi, "Bu oylama sonucunda Türkiye'nin güçlenmesi ya da Türkiye'nin güç kaybı söz konusu olacaktır. Bir siyasi partinin kazanması değil. Dolayısıyla anayasa değişikliğine ilişkin halkın bilinçlendirilmesi için ben ve arkadaşlarım çalışmalar
yapıyoruz. Bu çerçevede MASİAD'ı ziyarette bulunduk. Sivil toplum örgütlerinin görüşlerine önem veriyoruz. Bu değişiklik paketi 27 madde olarak hazırlanmıştı. Bir maddesi meclisten düştüğü için 26 madde oylanıyor. Ana muhalefet ve yavru muhalefet partilerinin sözlerine baktığınızda 2 madde dışarıda kalmış olsaydı 24 madde mecliste kabul edilmiş olacaktı. Daha çok iki maddeye ilişkin görüşlerini ortaya koymadıkları halde tepkilerini ortaya kokuyorlar. Biz HSYK'da vesayeti ortadan kaldırıyoruz. Üye
tespitinde katılımcılığı öngörüyoruz. Anayasa mahkemesini de yeniden yapılandırıyoruz. Demokrasi gereği üye sayısını 11'den 17'ye çıkmaktadır. Siyasi bir üye ataması söz konusu değildir. Tabanın vereceği oylarla seçilmiş üyeler olacaktır. Bu değişiklik paketi ile anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı veriliyor. Bu hak ile vatandaş kendi ülkesinde kendi yargı sisteminde hakkını ve adaletini arayacaktır. Bu hak ülkenin onurlu bir insanı olmak demektir. Dışarıda itibar kazanmak demektir" dedi.
"BU BİR GAFLET DEĞİL DE NEDİR?"
CHP ve MHP genel başkanlarının yaptıkları mitinglerde söyledikleri cümleleri eleştiren Tanrıverdi, şunları söyledi:
"CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Tunceli mitinginde ''hayır' oyu verin ki genel affın önünü açın' sözünü söylemiştir. Hemen ertesi günü Balıkesir mitinginde MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'Hayır diyenler biraz dikkatli olmalı, hayır demek için yola çıkanlar dikkatli olmalı' diye cümle kullanmıştır. Bu cümleyi sarf ederken yorumlamamız gerekirse, 'referanduma bu kadar kısa bir süre kala Sayın Kılıçdaroğlu niye ses çıkarıyorsun bak ne güzel kol kola girdik hele bir de BDP'yi yanımıza aldık üçümüz
yürürken Tunceli'den bu ses hoş olmadı' demektir. Sayın Bahçeli'nin devamlı cümlesi nedir? 'Bu ülkede genel af istemek gaflettir'. Peki hayır dediğiniz zaman genel affın önünü açıyorsanız Sayın Bahçeli, genel af isteyen, hayır diyen Sayın Kılıçdaroğlu ile yan yana durmanızın anlamı nedir. Bu bir gaflet değil de nedir. Eğer genel af istemeyi gaflet olarak değerlendiriyorsanız sizin onun yanında durmanızdan daha gaflet bir şey olamaz. Benim tabandaki hemşerilerim artık bu maskenin düşüşüyle gerçekleri
görmüştür. Tunceli'de hayır diyenlerin maskesi düşmüştür gerçek görünmüştür. Ülkemizin daha güçlü, demokrasinin daha ileri olması için 12 Eylül günü halk oylamasında evet oyumuzu kullanmalıyız. Genel affın değil Türkiye'nin önünü açmalıyız. Evet oylarımızla artık iki bayramı birden yaşamalıyız."
MASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yerkazanoğlu da, "Bugün sizlerin ziyareti bir seçim ziyareti değildir. Türkiye'nin demokrasisi için fedakarca dolaştığınız için sizlere teşekkür ediyoruz. Böyle sıcak günlerde köy köy, hane hane, birebir bütün vatandaşları ziyaret ederek, 'evet' için çalışıyorsunuz. Biz sivil toplum kuruluşu olarak sadece 'evet' demeyi yeterli bulmuyoruz. Evet için çalışma kararı aldık. Çok daha iyisini yapmak için bu safhanın aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu safhanın da geçmesi
için bizde çalışmayı kendimize görev bildik. Bu bir siyasi parti meselesi değildir, Türkiye meselesidir. Evet için çalışıyoruz ve referandumun son gününe kadar çalışmaya devam edeceğiz" dedi.