Ümit vermiyor
Lige çok kötü başlayıp Avrupa Kupaları'na havlu atan Cim Bom, zorlu Eskişehir deplasmanından 3 puanla ayrılıp ...
Lige çok kötü başlayıp Avrupa Kupaları'na havlu atan Cim Bom, zorlu Eskişehir deplasmanından 3 puanla ayrılıp ligdeki ilk puanlarını aldı. Bu, ayrıca Galatasaray'ın bu sene oynadığı 7 resmi maçta aldığı 2. galibiyet oldu.
Sarı Kırmızılı takıma galibiyeti getiren goller Baros, Volkan Yaman (k.k) ve Servet'ten gelirken Eskişehirspor'un tek golünü Vucko kaydetti.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Hak ederek kazandılar
Kötü günler geçiren Galatasaray, zorlu Eskişehir deplasmanında disiplinli ve hırslı futboluyla hak ederek kazandı. İvesa'nın hediye ettiği golle Galatasaray maça galip başladı. Bu golün moraliyle oyunu kendi kontrolleri altında devam ettirdiler.
İkinci yarıya Galatasaray yine hızlı ve kazanma arzusuyla başladı. Oyun sarı-kırmızılı takımın kontrolündeydi. Eskişehir organize çıkamasa da sağ kulvardan Koray-Burhan ikilisiyle Galatasaray'ı tehdit ediyordu. Bu arada Arda çok net bir golü kaçırdı. Fakat daha sonra kendi hazırlayıp yine kendisinin son vuruşu yaptığı pozisyonda Galatasaray tekrar skor avantajı elde etti. Bu golden sonra yine Arda'nın ceza alanı içindeki karambolde yaptığı başarılı hareketler sonucu fark ikiye çıktı. Artık Galatasaray tamamen rahatladı ve bu rahatlığı maç sonuna kadar devam ettirdi.
Hakem Kuddusi Müftüoğlu ikili mücadelelerde iki takıma eşit davrandı. Karşılaşma boyunca tempoyu yükseltmeye çalışarak hiç ön plana çıkmadan başarılı bir maç yönetti.
LEVENT TÜZEMEN: Bu galibiyet makyaj olmasın
Galatasaray yönetimi de, Rijkaard da, futbolcular da Eskişehir galibiyetiyle derin bir "Oh" çekti. Karpaty travmasından sonra Galatasaraylı oyuncular kötü dönemi geride bırakmak için sahada takım halinde iyi mücadele etti. Her oyuncu dikkatli, mücadeleci ve kazanma adına istekliydi.
Başta kaptan Arda olmak üzere herkes "Kaybetmeye tahammülümüz yok" ciddiyetinde oynadı.
G.Saray futbolcular ilk kez "Biz bu maçı kaybetmeyiz" güveniyle oynadı. Arda'nın ikinci yarıdaki mücadeleci ruhu takıma olumlu yansıdı. Son 25 dakikada Arda direksiyonun başına geçince hem arkadaşlarını ateşledi hem de galibiyete direkt etki etti. G.Saray'ın Eskişehir önündeki iyi oyununun en önemli ayrıntısı takım halinde herkesin kırılgan yapıdan kurtulup sert ve mücadeleci bir karaktere bürünmesiydi. Eskişehir gibi sert bir takıma aynı dille yanıt verdiler.
Futbolda, "Atan da tutan da kaliteli olacak" baş kuraldır. G.Saray'ın Baros gibi bir golcüye sahip olması büyük avantaj ancak kaleci konusunda hala bir sıkıntı var. Aykut da, Ufuk da yarım kaleci. Biri yan toplara çıkmıyor, diğeri top tutamıyor. Ufuk, Sezer'in köşeye giden şutunu müthiş çıkardı ama yediği golde topu elinden kaçırdı.
BÜLENT TULUN: Ümit vermiyor (FOTOMAÇ)
Karman çorman, kimin ne yaptığı belli olmayan bir ortamda, "Eldeki mevcut sağlarla ne yapacak? Maç sonu bire bir dile getiremediği hangi mesajlar Rijkaard tarafından aktarılacaktı acaba?" gibi absürd beklentilerle başladı maç...
Öne geçen Galatasaray'da Ali Turan'ın saç biçiminden ve sağ ayakla sol bek oynayan Serkan'dan başka önemli bir değişiklik yoktu. Ha bir de A. Albayrak tribündeydi. Enteresan... Arz-talep-vitrin triolojisi herhalde... Savunmanın sol kanadı yine evlere şenlik.
Yerinde durmasını bilemeyen solbek Galatasaray'da oynuyor. Burhan Eşer maden buldu o kanatta.
Bu 3 puan tüm kötü gidişi durdurur mu? Avrupa'ya veda etmek önemli bir travma. Oynanan oyun ümit vermiyor. Milli maçlar arası şans. Transferin bitmesine de 3 gün var.
HAKAN DİLEK: Küllerinden doğmak (FOTOMAÇ)
15 senedir Avrupa Kupası yürüyüşünde ilk üç maçta üç yenilgi almamış, lige hüsranla başlamış, transferlerinin sadece biri sahada olan Galatasaray, Es-Es'lerin karşısına çıktı dün akşam. Yani geçen seneki kadrosunun aynısıyla...
İkinci yarı, Rıza Çalımbay orta sahadaki sıkı duruşunu bozup atak oynamaya kalkınca Galatarasay'ın kelepçesi açıldı. O saate kadar etkisiz kalan Arda gol pozisyonu yakaladı.
Baros daha 'serbest' oynamaya başladı. E söz ettiğimiz iki isim Arda ve Baros olunca durum farklı oluyor. Gol Kralı başladı 'ligin top saklama ustası' Arda bitirdi!
Yalnız bir şey var; ne kendilerini o tarihsel yürüyüşte geçen senenin dişlisi yapan teknik direktörleri Rıza Çalımbay'a, ne hakeme yaptıkları tezahürat 'Şehr-i Aşk'a yakışmadı. Galatasaray çölde suya ihtiyacı olan yolcular gibi susamıştı puana ve istediğini aldı.
Sarı Kırmızılı takıma galibiyeti getiren goller Baros, Volkan Yaman (k.k) ve Servet'ten gelirken Eskişehirspor'un tek golünü Vucko kaydetti.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Hak ederek kazandılar
Kötü günler geçiren Galatasaray, zorlu Eskişehir deplasmanında disiplinli ve hırslı futboluyla hak ederek kazandı. İvesa'nın hediye ettiği golle Galatasaray maça galip başladı. Bu golün moraliyle oyunu kendi kontrolleri altında devam ettirdiler.
İkinci yarıya Galatasaray yine hızlı ve kazanma arzusuyla başladı. Oyun sarı-kırmızılı takımın kontrolündeydi. Eskişehir organize çıkamasa da sağ kulvardan Koray-Burhan ikilisiyle Galatasaray'ı tehdit ediyordu. Bu arada Arda çok net bir golü kaçırdı. Fakat daha sonra kendi hazırlayıp yine kendisinin son vuruşu yaptığı pozisyonda Galatasaray tekrar skor avantajı elde etti. Bu golden sonra yine Arda'nın ceza alanı içindeki karambolde yaptığı başarılı hareketler sonucu fark ikiye çıktı. Artık Galatasaray tamamen rahatladı ve bu rahatlığı maç sonuna kadar devam ettirdi.
Hakem Kuddusi Müftüoğlu ikili mücadelelerde iki takıma eşit davrandı. Karşılaşma boyunca tempoyu yükseltmeye çalışarak hiç ön plana çıkmadan başarılı bir maç yönetti.
LEVENT TÜZEMEN: Bu galibiyet makyaj olmasın
Galatasaray yönetimi de, Rijkaard da, futbolcular da Eskişehir galibiyetiyle derin bir "Oh" çekti. Karpaty travmasından sonra Galatasaraylı oyuncular kötü dönemi geride bırakmak için sahada takım halinde iyi mücadele etti. Her oyuncu dikkatli, mücadeleci ve kazanma adına istekliydi.
Başta kaptan Arda olmak üzere herkes "Kaybetmeye tahammülümüz yok" ciddiyetinde oynadı.
G.Saray futbolcular ilk kez "Biz bu maçı kaybetmeyiz" güveniyle oynadı. Arda'nın ikinci yarıdaki mücadeleci ruhu takıma olumlu yansıdı. Son 25 dakikada Arda direksiyonun başına geçince hem arkadaşlarını ateşledi hem de galibiyete direkt etki etti. G.Saray'ın Eskişehir önündeki iyi oyununun en önemli ayrıntısı takım halinde herkesin kırılgan yapıdan kurtulup sert ve mücadeleci bir karaktere bürünmesiydi. Eskişehir gibi sert bir takıma aynı dille yanıt verdiler.
Futbolda, "Atan da tutan da kaliteli olacak" baş kuraldır. G.Saray'ın Baros gibi bir golcüye sahip olması büyük avantaj ancak kaleci konusunda hala bir sıkıntı var. Aykut da, Ufuk da yarım kaleci. Biri yan toplara çıkmıyor, diğeri top tutamıyor. Ufuk, Sezer'in köşeye giden şutunu müthiş çıkardı ama yediği golde topu elinden kaçırdı.
BÜLENT TULUN: Ümit vermiyor (FOTOMAÇ)
Karman çorman, kimin ne yaptığı belli olmayan bir ortamda, "Eldeki mevcut sağlarla ne yapacak? Maç sonu bire bir dile getiremediği hangi mesajlar Rijkaard tarafından aktarılacaktı acaba?" gibi absürd beklentilerle başladı maç...
Öne geçen Galatasaray'da Ali Turan'ın saç biçiminden ve sağ ayakla sol bek oynayan Serkan'dan başka önemli bir değişiklik yoktu. Ha bir de A. Albayrak tribündeydi. Enteresan... Arz-talep-vitrin triolojisi herhalde... Savunmanın sol kanadı yine evlere şenlik.
Yerinde durmasını bilemeyen solbek Galatasaray'da oynuyor. Burhan Eşer maden buldu o kanatta.
Bu 3 puan tüm kötü gidişi durdurur mu? Avrupa'ya veda etmek önemli bir travma. Oynanan oyun ümit vermiyor. Milli maçlar arası şans. Transferin bitmesine de 3 gün var.
HAKAN DİLEK: Küllerinden doğmak (FOTOMAÇ)
15 senedir Avrupa Kupası yürüyüşünde ilk üç maçta üç yenilgi almamış, lige hüsranla başlamış, transferlerinin sadece biri sahada olan Galatasaray, Es-Es'lerin karşısına çıktı dün akşam. Yani geçen seneki kadrosunun aynısıyla...
İkinci yarı, Rıza Çalımbay orta sahadaki sıkı duruşunu bozup atak oynamaya kalkınca Galatarasay'ın kelepçesi açıldı. O saate kadar etkisiz kalan Arda gol pozisyonu yakaladı.
Baros daha 'serbest' oynamaya başladı. E söz ettiğimiz iki isim Arda ve Baros olunca durum farklı oluyor. Gol Kralı başladı 'ligin top saklama ustası' Arda bitirdi!
Yalnız bir şey var; ne kendilerini o tarihsel yürüyüşte geçen senenin dişlisi yapan teknik direktörleri Rıza Çalımbay'a, ne hakeme yaptıkları tezahürat 'Şehr-i Aşk'a yakışmadı. Galatasaray çölde suya ihtiyacı olan yolcular gibi susamıştı puana ve istediğini aldı.