MHP'li Şandır, Türkeş'in sözünü hatırlattı: En kötü sivil yönetim, en iyi askeri yönetimden iyidir
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, 12 Eylül askeri darbesinin en fazla Türk milliyetçilerine zarar verdiğini beli
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır Erzurum'a geldi. Parti binasında, beraberinde Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Zeki Ertugay, İl Başkanı Zekai Kaya ve partililerle basın açıklamasında bulunan Şandır, iktidarı eleştirirken referandum sürecine neden 'hayır' dediklerini açıkladı.
Anayasa değişiklik paketinin, 'Kürt açılımının' önünü açmak için yapıldığını iddia eden Şandır, AK Parti'nin, açılımı PKK'nın talepleri doğrultusundan gerçekleştirmek istediğini ileri sürdü. Anayasa değişiklik sürecini ihanet projesi olarak değerlendiren Şandır, bir gazetecinin, 'Anayasa değişikliğine PKK'nın açılımı dediniz, peki Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) referanduma neden 'hayır' diyor?' sorusuna şu cevabı verdi:
"Ne dedikleri belli değil. Niye 'hayır' dediklerini onlara soracağız. Bu anayasa değişikliği ile 'PKK'nın isteklerinin önü kesiliyor' demek mümkün değildir."
Gençlere sağduyulu olma çağrısında bulunan Şandır, "Bazı vatandaşların da galeyana gelerek tepki ortaya koymak adına etrafı yakıp yıkmayı asla tasvip etmiyoruz. Biz bu topraklarda binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz." dedi.
"EN KÖTÜ SİVİL YÖNETİM, ASKERİ YÖNETİMDEN İYİDİR"
Darbeye teşebbüste bulunanların yargılanması konusunda yöneltilen soruya ise Mehmet Şandır, merhum Alparslan Türkeş'in sözleriyle cevap verdi. Şandır, "Başbuğumuzun bir sözü vardır: 'En kötü sivil yönetim, en iyi askeri yönetimden iyidir.' 12 Eylül askeri darbesi en fazla Türk milliyetçilerine zulmetmiştir. AKP'li hiç kimse 12 Eylül askeri darbesinin mağduru değildir. Darbenin mağduru ülkücüler ve solculardır. Biz Türk milliyetçisi partiyiz. Bu topraklarda yaşayan halkın adı Türk milletidir. Bu milletin kendi geleceğine, kendi özgür iradesiyle karar vermesi bizim milliyetçilik kadar değer verdiğimiz ilkedir. Demokrasi ve milliyetçilik bizim vazgeçemeyeceğimiz iki temel değerdir. Milletin iradesine hukuk dışı yollarla, sebebi ve sahibi kim olursa olsun müdahale edilmesine asla müsaade edilmemelidir. MHP olarak bu tür girişimlerin sonuna kadar karşısındayız."
"DARBECİLERE ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE HESAP SORMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Geçici 15. maddenin kaldırılmasını doğru bir karar olarak değerlendiren Şandır, ilgili maddenin kaldırılmasıyla darbecilere hesap sorulamayacağını savundu. 1980 darbecilerinin zaman aşımı nedeniyle yargılanamayacağını dile getiren Şandır, "Sayın Başbakanın 'darbe anayasasını değiştiriyoruz' sözü doğru değildir. Darbe anayasası olduğu gibi yerinde duruyor. Geçici 15. maddeyi kaldırarak 1980 darbecilerinden hesap sorulmak isteniyorsa Milliyetçi Hareket Partisi grubunun verdiği zaman aşımı önergesini kabul etmeleri lazım. İhtilalden bu yana 30 yıl geçti, suçtan ve cezadan zaman aşımı oldu. Kenan Evren'den hesap sormak mümkün değildir. Mustafa Pehlivanoğlu'nun, Erdal Eren'in hesabını sormak mümkün değildir. Eğer hesap soracaksanız verdiğimiz önergeye 'evet' demeliydiler. Hesap sormak gibi niyetleri yok. Öyle bir niyetleri olsa 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırasının hesabını sorarlardı. Darbe yapan veya teşebbüs edenlerden hesap sorabilirlerdi ama sormadılar, altlarına 1 milyon liralık zırhlı araç verdiler." diye konuştu.
"YAŞ'I SİYASETEN YORUMLAMAK DOĞRU DEĞİL"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şandır, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla ilgili bir soruya ise şu cevabı verdi:
"Hukuki süreci devam etmektedir. Siyaseten yorumlamak doğru değil. Üzerine anlamlar yükleyerek siyaseten değerlendirmeyi uygun bulmuyorum. Yüksek Askeri Şura kendi gelenekleri doğrultusunda karar verecektir. Siyasi iktidarın başlangıçtan bu yana Yüksek Askeri Şura kararlarına şerh koyması çatışma olduğunu ifade eder. Halbuki Yüksek Askeri Şura ile hükümet birbirlerine karşı sorumlu. Yargının kararlarına bir şey söylemiyoruz ama Yüksek Askeri Şura'nın devam ettiği bir süreçte ataması söz konusu olan bir komutan hakkında böyle bir işlem başlatılmış olmasını makul görmüyorum. Tabi suç varsa bunların yargı tarafından ortaya çıkarılmasını biz de talep ediyoruz."