87. Yaşını Kutlayan Peres Barışı Göreceğini Düşünüyor Tel Aviv

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, 87.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, 87. doğum gününün arefesinde, "Barışın olduğunu görebileceğim" dedi.
Peres, yaptığı açıklamada, "Ne Filistinlilerin ne de bizim başka bir seçeneğimiz var. Bizim başka çıkar yolumuz yok: Barış olmazsa nükleer silahlanma devam edecek. Tabii ki insan faktörü avantajdır, ama 'düğmeye basma savaşında' bu avantaj da kaybolacak, çünkü düğme ona nasıl birisinin bastığını umursamaz" diye konuştu.
Arapların da barıştan başka çıkar yolu olmadığını ifade eden Peres, "Çünkü anlaşmazlık sadece bizimle onların arasında değil. Arapların asıl çekişmeleri İran'la. Bizle olan uyuşmazlıktan çok, bu konudan kaygılılar" ifadesini kullandı.
Arapların 1000 yıllık tarihine bakıldığında, 700 yıllık sürede emperyalist rejimler altında yaşadıklarını kaydeden Peres, Arapların artık bu şekilde yaşamak istemediklerini, bugün İran'ın Araplara karşı en büyük tehdit olduğunu öne sürdü. Peres, "Aramızda resmi bir diyalog olmasa bile İsrail'in bu tehdide karşı bir güvence olduğunun bilincindeler" görüşünü dile getirdi.
Peres, siyasi yaşamında bugüne kadar en büyük başarısının Oslo anlaşması, kaçırılan en büyük fırsatın ise Londra anlaşması olduğunu kaydederek, "Oslo başlı başına bir başarı. Oslo olmadan biz barışa ulaşamazdık" dedi.
Londra anlaşması 1987'de Peres ile Ürdün Kralı Hüseyin arasında imzalanmıştı. Anlaşmaya göre, Batı Şeria ve Filistinliler tekrar Ürdün kontrolü altında olacak, Ürdün İsrail ile barış anlaşması imzalayacaktı. Peres 1987'deki Ulusal Birlik hükümetinin Dışişleri bakanıydı. Hükümetin diğer ortağı Başbakan İzak Şamir bu planı sabote etmişti.

-"YANLIŞLIKLAR SİRKİ"-

İsrail Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı Barack Obama'nın ilk yılı ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine, "Bu yıl Amerikalılar, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu, Filistinliler, herkes ellerinden geldiği kadar hata yaptılar. Bu yılı, bir hatalar turnuvası veya yanlışlıklar sirki olarak adlandırabiliriz" diye konuştu.
Netanyahu'nun hatasını, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın İsrail ziyareti sırasında Doğu Kudüs'ün bir Yahudi mahallesinde 1,600 konutluk ev yapım projesinin açıklanması olduğunu ifade eden Peres, "Bu kasti değildi ama dünyada öyle algılandı. Bence Kudüs'teki inşaatlar başka türlü anlatılmalıydı. Netanyahu buralarda 44 yıldır inşaat yapıyoruz dedi. Hemen arkasından, birçok yerde 44 yıldır inşaat yapmıyoruz ve yapmamaya devam edeceğiz demesi lazımdı. Kudüs'te 21 Arap mahallesi var. Ne Şamir ne Begin ne de Şaron orada inşaat izni vermedi. Bu, Eylül ayında sona erecek olan inşaat yasağından sonra da devam etmelidir" dedi.

-OBAMA'NIN HATASI-

Peres'e göre, Obama'nın hatası ise İsrail'den Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da inşaatları tümüyle durdurmasını istemesi. Peres, "ABD 44 yıldır bu inşaatlara karşıydı ama bir taraftan da kabul etti. Şimdi Amerikalılar bunu şart koşup Bibi'yi (İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun halk arasında bilinen adı) imkansız bir konuma soktular. Netanyahu bunu isteseydi bile verebilecek durumda değildi" diye konuştu.
Obama'nın, Netanyahu'nun parlamenter kısıtlamaları olduğunu anlaması gerektiğini söyleyen Peres, herhangi bir şey istemeden bu istek yerine getirilebilir mi diye düşünmenin zorunlu olduğunu da kaydetti.
İsrail Cumhurbaşkanı Filistinliler açısından hatayı da "Amerikalıları tamamen kendi saflarında ve İsrail'e otomatik olarak karşı çıkacaklarını zannederek çok abartmaları" olarak değerlendirdi. Peres'e göre, Filistinlilerin talepleri aşırı ve şimdi bundan geri adım atmaları da zor görünüyor.
Peres, İsrail'in en önemli sorununun Filistin'le barış yapmak olduğunu belirterek, bu sorunun İsrail'e karşı gelenler tarafından suiistimal edildiğini iddia etti.

-DAVOS-

Türkiye ile ilişkiler ve "Davos krizi" ile ilgili bir soru üzerine Peres, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı karşısında hissettiklerini, "İftiralara alışığım. Hayatımda bana çok iftira atan oldu. Bu beni etkilemez" diye anlattı. 
Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ağlaması ile ilgili olarak da Peres, "Ağlanacak ne vardı bilmiyorum. Erdoğan'la tartışmak yerine Hamas'ın tüzüğünde açıkça Yahudileri öldürmek istediklerini hatırlattım. Erdoğan'a, İstanbul'a 10,000 füze atılırsa nasıl hareket edeceğini sordum. Ben bir tahrik yapmadım. Benden önce konuştu. Sözleri çok ağırdı. Konuşmamı bitirdiğimde büyük alkış aldım. Benden önceki konuşmacılar alkışlanmamıştı" dedi.
Peres, İsrail'in Türkiye'ye karşı tutum değiştirmediğini, asıl tutum değiştiren tarafın Türkiye olduğunu iddia ederek, "Tavsiyem; İsrail bu davranışa devam etsin ve Türkiye'nin nasıl davranacağına bakalım. Sabırla bekliyorum. Kimseye cevap vermek ve kimseyi düşman ilan etmeye mecbur değiliz" ifadesini kullandı.
Peres, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Dani Ayalon'un "koltuk meselesinde" hatalı olup olmadığının sorulması üzerine de "Bunu yapmasak bir şeyimiz eksilmezdi" dedi.
Gazze'ye yardım götüren gemilerle ilgili olarak da Peres, İsrail'in bu konuda gereken cevabı veremediğini kaydederek, "Çok basit bir şey söylemeliydik: Gazze'nin açık olmasını isteyenlerin gemilere ihtiyacı yok. Gazze'yi yönetenlere telefon edip, İsrail'i tehdide, silah satın almaya ve bize ateş etmeye son vermelerini söylesinler, Gazze açılır. Bu gemiler aptalca bir girişim. Bugün Gazze'ye istediğiniz kadar yiyecek sokabilirsiniz. Onlara söyleyeceğim: 'durumu değiştirmek istiyorsanız Gazze'ye gemi değil Hamas'a telgraf yollayın' olurdu" görüşünü savundu.
03.08.2010 12:04:11