DİGAD'dan kardeşlik iftarı

Türkiye adım adım referanduma yaklaşırken, Diyarbakır önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD), topl

Türkiye adım adım referanduma yaklaşırken, Diyarbakır önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD), toplumun bütün kesimlerini anlamlı bir iftarda buluşturdu.

Türkiye'nin önde gelen gazeteci ve yazarları da İstanbul'dan gelerek iftara iştirak etti. Sabah gazetesinden Emre Aköz, Akşam'dan Nagehan Alçı, Star'dan Mehmet Metiner ve Elif Çakır, Diyarbakırlılarla aynı sofrada buluştu. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, vakfın medya sorumlusu Erkan Tufan ve Liberal Düşünce Topluluğu'ndan Doç. Dr. Bilal Sambur, iftara katılanlarla uzun uzun sohbet etti.

Özel Dicle Koleji bahçesinde gerçekleşen dostluk ve kardeşlik iftarına Tarım Bakanı Mehdi Eker, AK Parti milletvekilleri İhsan Arslan, Kutbettin Arzu ve Abdurrahman Kurt, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, İl Müftüsü Ali Melek, siyasi parti yöneticileri, kamu kurumlarının bölge ve il müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve işadamlarından oluşan yaklaşık 600 kişi katıldı.

Kısa bir konuşma yaparak misafirleri selamlayan DİGİAD Başkanı Alaattin Korkutata, derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. İşadamlarının fuarlara katılması için gayret gösterdiklerini belirten Korkutata, Uzakdoğu, Ortadoğu, Avrupa ve Afrika ülkelerine 100'e yakın gezi düzenledikleri vurguladı. Yüzlerce ticari anlaşmanın zeminini hazırladıklarını anlatan Korkutata, "7 federasyon ve 15 bin üyesi olan TUSKON'un üyesiyiz. Batıya gitmiş, orada yatırım yapan işadamlarımızı buraya yatırıma davet ettik. Gıda, ayakkabı ve inşaat yatırımlarının Diyarbakır'a gelmesini sağladık. 500 kişinin istihdam edileceği bir mobilya fabrikası için söz aldık. Şehrimizin imajını düzeltmek için Türkiye'nin farklı bölgelerinden 10 bin işadamının buraya gelmesini sağladık. Buraya gelip yoksullara dertleştiler." dedi.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil de üstünde yaşadığımız toprakların, sadece bulunduğu coğrafyayı değil, bütün insanlığı mayalayacak değer ve fazilete sahip olduğunun altını çizdi. Yeşil, 18. asırda başlayan muvazenesizlik, 19. yüzyıldaki yabancılaşma ve 20. asırda görülen kendi geçmişine düşmanlık, nefret ve taklit zihniyetinin, sahip olduğu değerler itibariyle ülkeyi iflasın eşiğine getirdiğini kaydetti. 21. yüzyılın, farklıları zenginlik olarak kabul eden anlayışla ve meselelerin sevgi ve şefkat diliyle çözüleceğine inanan insanlarla gerçekleşeceğini belirten Yeşil, "Bugün işadamlarının yepyeni bir dirilişin temellerini attığını gördüm, fevkalade sevindim. İnanıyorum bunlar artarak devam edecektir." diye konuştu.

"DEMOKRASİ İÇİNDE ÖZGÜRCE YAŞAYABİLİRİZ"

Daha sonra kürsüye gelen gazeteci-yazar Mehmet Metiner, iftar vesilesiyle geldiği şehirde, Diyarbakır'ın bildiği ama unuttuğu bir yüzünü görme imkânına kavuştuğunu söyledi. Hançepek Mahallesi'nde okuma salonlarını gezdiklerini dile getiren Metiner, "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir, diyen bir dinin mensuplarıyız. Fakat yanı başımızda o kadar mazlum insan var ki, belki de gözlerimiz kör olmuş. Bu bölgeyi gönlümüzle topyekun bir imara tabi tutamazsak sadece birbirimizi yıkıp geçeriz. Bu açıdan DİGİAD'ı yürekten kutluyorum. Yoksul insanlara sahip çıktıkları, eğitimlerini üstlendikleri için." değerlendirmesinde bulundu.

Diyarbakır'ın gerçek bir 'yürek şehri' olduğunu vurgulayan Mehmet Metiner, 12 Eylül'de yapılacak referanduma değindi. Yüreğini ortaya koyarak özgür iradeleriyle referandum sürecindeki tercihlerini ortaya koyan STK'ları yürekten kutladığını dile getiren ünlü gazeteci, bölgede artık huzurun, barışın egemen olması gerektiğinin altını çizdi. Metiner, kalıcı bir barış için herkesin üzerine düşeni fazlasıyla yapması gerektiğini vurguladı: "Daha çok kan dökerek hiçbirimizin varabileceği bir yerin olmadığını anlamız gerekiyor. Birlikte kazanacağımız yeni bir sürece ancak özgür iradelerimizle ulaşabiliriz. Ankara'daki silahlı vesayet rejimine nasıl karşı çıkıyorsak, her yerdeki silahlı vesayet rejimine de karşı çıkmamız gerekiyor. Hiç kimsenin bizim özgür irademiz üzerinde silahlarıyla tahakküm kurmasına izin vermemeliyiz. Bu halk, neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verecek kadar rüşt sahibidir. STK'ların cesaretini alay konusu yapan, hatta 'bu cesareti nereden alıyorlar?' diyen bir mantığın, Kürt meselesinde çözümsüzlüğü derinleştiren bir mantık olarak herkes tarafından mahkûm edilmesi gerekir. Demokrasi içinde özgürce yaşayabiliriz."

GELECEK, DİYARBAKIRLI İŞADAMLARININ

Diyarbakır'da gördüğü apartmanların İstanbul ve Ankara'yı aratmadığını söyleyen Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz ise bundan büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Aköz, Diyarbakır'ın gelecekte üstleneceği rolü şöyle özetledi: "Benim iddiam şu; Güneydoğu'nun, hatta Ortadoğu'nun önemli bir kenti olan Diyarbakır, hem tarihi, hem de insanıyla müthiş bir şehir. Bu küreselleşen dünyada Diyarbakır'ın bir yerinin olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye komşularıyla sıfır sorun politikası güdüyorsa, Suriye ile vizeler kalkıyorsa, enerji hatları buralardan geçiyorsa mutlaka Diyarbakır'ın çok önemli bir fonksiyonu olsa gerek. Bu apartmanlar bu fonksiyonun göstergeleri. Diyarbakırlı işadamlarının bir huzur ortamında müthiş atak yapacaklarını inanıyorum. Çünkü onlar bizim İstanbul gibi değiller. Bizimkiler İngilizce bilir. Siz Türkçe, Kürtçe, Arapça, Farsça biliyorsunuz. Bütün Ortadoğu sizin oyun alanınız. Siz burada çok şahane oyunlar oynayabilirsiniz."

EKER: BARIŞ, DİYARBAKIR'IN RUHUDUR

Tarım Bakanı Mehdi Eker, televizyonlarda gösterilenin aksine Diyarbakır'ın bir barış şehri olduğunu söyledi. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği'nin (DİGİAD) iftarına katılan Eker, binlerce yıl boyunca farklı kimlik, kültür ve dinlerin Diyarbakır'da barış içinde bir arada yaşadığını vurguladı. Birkaç tane Diyarbakır'dan bahsetmenin mümkün olduğunu kaydeden Eker, "DİGİAD bize, Diyarbakır'ın var olan ama pek duyulmayan bir yüzünü gösterdi. Çünkü bir ekrandan, manşetlerden tanınan Diyarbakır var. Bir de gerçek Diyarbakır var. Aslında ekranlara yansıyan kurgudur. Diyarbakır ondan ibaret değildir. O görüntü Diyarbakır'ın tarihi ile bağdaşmıyor. Barış aslında bu şehrin ruhudur." dedi.

Şehrin mimarisine dikket çeken Tarım Bakanı, Suriçi'ndeki tarihi Diyarbakır evlerinde barışı görmenin mümkün olduğunu kaydetti. Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sokaktan geçerken hangi evin zengine, hangi evin fakire, Müslüman'a, Ermeni'ye, Süryani'ye, Türk'e ya da Kürt'e ait olduğunu dair bir işaret bulamazsınız. Bugün bir sevgisizlik aldı başını gidiyor. Bırakın farklı kimlikteki insanlara tahammül etmeyi, aynı dili konuştuğu insanlara bile sadece kendi dar politik yaklaşımları içinde değilse tahammülsüzlük oluyor. Fikrini ifade etmesine bile tahammül edemiyor. Sorunları gidermenin çabası içindeyiz. Bunun için anayasayı mutlaka çağdaş normlara ulaştırmamız lazım. 12 Eylül bunun için adımdır. Bu, bir seçim değil, muhtar seçmiyoruz. Daha çok demokrasi olsun mu olmasın mı diyoruz."

ALÇI: OKUMA SALONLARI ÇOK ÖNEMLİ

Akşam gazetesi yazarı Nagehan Alçı, yoksul çocuklar ve ailelere gelecek için bir kapı aralayan okuma salonlarının son derece önemli olduğunu söyledi. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği'nin (DİGİAD) iftarına katılan Alçı, şöyle konuştu: "Diyarbakır iyi bildiğim ve çok sevdiğim bir şehir. Burayı çok dinamik buluyorum. Son yıllarda büyük değişiklikler var. Bu, özellikle bölge açısından beni heyecanlandırıyor. Okuma salonlarını gezdim. Dershane sistemi gibi çalışıyor. Burada yoksul çocuklara ve ailelerini bir kapı açıyor olması son derece önemli."

ÇAKIR: YA TERÖR YA EĞİTİM

Star gazetesi yazarı Elif Çakır, Diyarbakır'ın şehre gelen herkesi heyecanlandırdığını söyledi. Bölgede faaliyet gösteren özel eğitim kurumları ve okuma salonlarının önemine dikkat çeken Çakır şunları söyledi: "Aynı toprakların insanıyız ama buraların yabancısı olmuşuz. Okuma salonlarını gördüm. Beni çok şaşırttı. 6 yıldır yoksul çocuklara eğitim veriliyor buralarda. Çocukların hikâyelerini dinledim, inanılmaz etkilendim. Ya devlet kendi yarattığı teröre bu topraklarda kurban vermeye devam edecek ya da okuma salonlarının çoğalmasıyla çocuklar hayatın içerisine katılacak, ailelere umut kapıları açılacak."

SAMBUR: DİGİAD, BAŞARILI İŞLER YAPIYOR

Liberal Düşünce Topluluğu'ndan Doç. Dr. Bilal Sambur, Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD)'nin başarılı işlere imza attığını ifade etti. İftar davetinin kendisi için çok anlamlı olduğunu belirten Sambur, "Gittiğimiz, gezdiğimiz yerler çok etkileyiciydi. Şiddetin yerine eğitimin insanların hayatını değiştirebileceğini gördüm. Model diyebileceğim bir eğitim çalışmasını gördük yoksul mahallelerde. Binlerce çocuğun geleceği açısından umutlarım yeşerdi." dedi.