Emekli Büyükelçi Loğoğlu, Chp Adana Milletvekili Güvel'i Ziyaret Etti
Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, referandumun olumlu sonuçlanması halinde AK Parti'nin tekrar iktidara gelmek için istediği zemini hazırlayacağını ve uzun dönemli hamlelerle ülkede arzuladığı düzeni, denetime tabi olmaksızın kurmaya devam edeceğini söyledi
Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, referandumun olumlu sonuçlanması halinde AK Parti'nin tekrar iktidara gelmek için istediği zemini hazırlayacağını ve uzun dönemli hamlelerle ülkede arzuladığı düzeni, denetime tabi olmaksızın kurmaya devam edeceğini söyledi.
CHP'ye katılan amcasının oğlu Ali Loğoğlu ile birlikte CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel'i Adana'daki ofisinde ziyaret eden Faruk Loğoğlu, referandumu hayati bir dönüm noktası olarak değerlendirdi.
Türkiye'nin Cumhuriyeti döneminin en önemli yol ayrımına 12 Eylül 2010 sabahı varacağını dile getiren Loğoğlu, şunları söyledi:
"Halk oylaması, şeklen, Anayasa değişiklikleriyle ilgilidir. Ancak, 12 Eylül'de yapılacak oylama Türkiye'nin hayat tarzı, toplumsal değerleri, siyaset anlayışı, dış ilişkileri, diğer bir deyişle ülkemizin geleceğini yeni baştan belirleyecek bir sonraki dönemin oylaması olacaktır. Diğer bir deyişle referandumda oylanacak olan Türkiye'nin gelecekteki yapısı, kaderi ve uygarlık iddiasıdır. İktidar, paketin içine yerleştirdiği malum maddelerle hukukun üstünlüğü yerine siyasi iradenin hakimiyetini kurmayı
amaçlamaktadır. Yargı, özellikle Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek yargı organları, bugün iktidar partisi tarafından icraatları önünde birer engel olarak görülmektedir. İktidar partisi referandumla daha da stratejik bir iddia gütmektedir. Referandum tekrar iktidara gelmek için tasarlanmış bir ara basamaktır. Paket bilinçli olarak birbiriyle ilgisiz maddelerden oluşturularak vatandaş topluca 'evet' ya da 'hayır' oyu kullanmaya mahkum edilmiştir. Bunun demokratik seçim hakkıyla ilgisi yoktur. 'Ya
benimlesin, ya benden değilsin' dayatmasıdır. 42 milyondan fazla seçmenin belki sadece birkaç on bininin, o da yaklaşık olarak anlayabildiği bir paket oylanacaktır. Dolayısıyla, konu Anayasa değil, iktidara güvenoyu meselesidir. Eğer maksat daha iyi bir anayasa olsaydı, sadece birkaç yıl önce, 'Türkiye'nin ihtiyacı yeni bir sivil demokratik anayasadır' söylemiyle ortaya çıkan, hatta bir de taslak hazırlattıran bugünkü iktidarın bu savına uygun hareket eder, 'genel seçimlerden sonra yeni bir anayasa' demesi
gerekirdi. Oysa tamamen iktidarda tutunabilmek saikiyle bir referandum tasarlanmıştır."
Referandum olumlu sonuçlandığı takdirde, AK Parti'nin tekrar iktidara gelmek için istediği zemini hazırlayacağını ve uzun dönemli hamlelerle ülkede arzuladığı düzeni, denetime tabi olmaksızın, kurmaya devam edeceğini iddia eden Loğoğlu, "Bu nedenle, referandum 2010 yılında yapılacak ama belki Türkiye'nin 2110 yılındaki yapısını etkileyecek sonuçları olacaktır. Türkiye, laik demokratik siyasi bir yapı, güçlü bir ekonomi ve toplumsal barışla ve bu doğrultuda hazırlanıp hayata geçirilecek yepyeni bir
anayasayla 21. yüzyılın yükselen yıldızlarından biri olmalıdır, olabilir. Bunu sağlayacak güç vardır. Bu güç vatandaşımızın sağduyusudur. 12 Eylül günü yapılacak olan halk oylaması, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için hayati bir fırsat, bu fırsatı doğru değerlendirmek ise her birimizin tarihi sorumluluğudur" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başarılı olmasını istediğini ancak CHP'deki tek değişikliğin Kılıçdaroğlu olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Loğoğlu, "Tüm örgüt Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmalı ve en az onun kadar çalışmalıdır. CHP Genel Başkanı'na 'Gandi Kemal' yerine artık Kemal Kılıçdaroğlu denmesi halkın Kılıçdaroğlu'nu benimsediği anlamına gelmektedir" dedi.
CHP Milletvekili Hulusi Güvel ise Loğoğlu ve akrabalarının kendisine yaptığı ziyaret için teşekkür ederek, referandumda Türkiye'nin geleceği için 'hayır' oyu kullanılması çağrısında bulundu.
CHP'ye katılan amcasının oğlu Ali Loğoğlu ile birlikte CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel'i Adana'daki ofisinde ziyaret eden Faruk Loğoğlu, referandumu hayati bir dönüm noktası olarak değerlendirdi.
Türkiye'nin Cumhuriyeti döneminin en önemli yol ayrımına 12 Eylül 2010 sabahı varacağını dile getiren Loğoğlu, şunları söyledi:
"Halk oylaması, şeklen, Anayasa değişiklikleriyle ilgilidir. Ancak, 12 Eylül'de yapılacak oylama Türkiye'nin hayat tarzı, toplumsal değerleri, siyaset anlayışı, dış ilişkileri, diğer bir deyişle ülkemizin geleceğini yeni baştan belirleyecek bir sonraki dönemin oylaması olacaktır. Diğer bir deyişle referandumda oylanacak olan Türkiye'nin gelecekteki yapısı, kaderi ve uygarlık iddiasıdır. İktidar, paketin içine yerleştirdiği malum maddelerle hukukun üstünlüğü yerine siyasi iradenin hakimiyetini kurmayı
amaçlamaktadır. Yargı, özellikle Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek yargı organları, bugün iktidar partisi tarafından icraatları önünde birer engel olarak görülmektedir. İktidar partisi referandumla daha da stratejik bir iddia gütmektedir. Referandum tekrar iktidara gelmek için tasarlanmış bir ara basamaktır. Paket bilinçli olarak birbiriyle ilgisiz maddelerden oluşturularak vatandaş topluca 'evet' ya da 'hayır' oyu kullanmaya mahkum edilmiştir. Bunun demokratik seçim hakkıyla ilgisi yoktur. 'Ya
benimlesin, ya benden değilsin' dayatmasıdır. 42 milyondan fazla seçmenin belki sadece birkaç on bininin, o da yaklaşık olarak anlayabildiği bir paket oylanacaktır. Dolayısıyla, konu Anayasa değil, iktidara güvenoyu meselesidir. Eğer maksat daha iyi bir anayasa olsaydı, sadece birkaç yıl önce, 'Türkiye'nin ihtiyacı yeni bir sivil demokratik anayasadır' söylemiyle ortaya çıkan, hatta bir de taslak hazırlattıran bugünkü iktidarın bu savına uygun hareket eder, 'genel seçimlerden sonra yeni bir anayasa' demesi
gerekirdi. Oysa tamamen iktidarda tutunabilmek saikiyle bir referandum tasarlanmıştır."
Referandum olumlu sonuçlandığı takdirde, AK Parti'nin tekrar iktidara gelmek için istediği zemini hazırlayacağını ve uzun dönemli hamlelerle ülkede arzuladığı düzeni, denetime tabi olmaksızın, kurmaya devam edeceğini iddia eden Loğoğlu, "Bu nedenle, referandum 2010 yılında yapılacak ama belki Türkiye'nin 2110 yılındaki yapısını etkileyecek sonuçları olacaktır. Türkiye, laik demokratik siyasi bir yapı, güçlü bir ekonomi ve toplumsal barışla ve bu doğrultuda hazırlanıp hayata geçirilecek yepyeni bir
anayasayla 21. yüzyılın yükselen yıldızlarından biri olmalıdır, olabilir. Bunu sağlayacak güç vardır. Bu güç vatandaşımızın sağduyusudur. 12 Eylül günü yapılacak olan halk oylaması, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için hayati bir fırsat, bu fırsatı doğru değerlendirmek ise her birimizin tarihi sorumluluğudur" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başarılı olmasını istediğini ancak CHP'deki tek değişikliğin Kılıçdaroğlu olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Loğoğlu, "Tüm örgüt Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmalı ve en az onun kadar çalışmalıdır. CHP Genel Başkanı'na 'Gandi Kemal' yerine artık Kemal Kılıçdaroğlu denmesi halkın Kılıçdaroğlu'nu benimsediği anlamına gelmektedir" dedi.
CHP Milletvekili Hulusi Güvel ise Loğoğlu ve akrabalarının kendisine yaptığı ziyaret için teşekkür ederek, referandumda Türkiye'nin geleceği için 'hayır' oyu kullanılması çağrısında bulundu.