Devlet Bakanı Çağlayan Muş'ta

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 12 Eylül'de yapılan olan referandumun AK Parti'nin projesi olmadığını ve bunun savunucusunun da Türk milleti olduğunu söyledi.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, bir dizi açılış ve yarın kutlanacak olan Malazgirt Zaferi'nin 939'uncu yıldönümü törenlerine katılmak üzere Muş'a geldi. İstanbul'dan özel uçakla Muş'a gelen Bakan Zafer Çağlayan'ı havaalanında Vali Erdoğan Bektaş, AK Parti Muş Milletvekilleri Dr. Medeni Yılmaz ve Seracettin Karayağız, Belediye Başkanı Necmettin Dede, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Fuat Kömürcü, kamu kurum amirlerinin yanı sıra iş adamları ve partililer karşıladı. İlk olarak Belediye Başkanlığını ziyaret
eden Bakan Çağlayan, çalışmalarla ilgili Belediye Başkanı Necmettin Dede'den bilgi aldı. Belediye ziyaretinin ardından kapatılan Tekel Yaprak Tütün İşletmesi'nin depolarında faaliyete başlayan tekstil ve ayakkabı atölyelerini gezen ve atölye sahiplerinden bilgi alan Çağlayan, çalışanlarla tek tek görüşerek sorunlarını dinledi.
Atölye ziyaretlerinin ardından AK Parti İl Başkanlığı'na geçen ve burada partilerle bir süre görüşen Çağlayan, Muş Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanlığı tarafından bir lokantada düzenlenen iftar programına katıldı. Burada vatandaşlara seslenen Bakan Zafer Çağlayan, 1960 ihtilalini hatırlattı ve o tarihte milletvekili olan amcası Şefik Çağlayan'ın yıllarca cezaevinde yattığını kaydetti. 1960 ihtilalinin Türkiye için bir tarih ayıbı olduğunu dile getiren Çağlayan, "Türkiye yapacağı bu oylamayla geçmiş
dönemde yapılan darbelerin artık bir daha Türkiye'de kesinlikle yapılmamasını ve darbe yapmışlardan millet adına hesap sorulmasını sağlayacaktır. 1960 yılını sizler çok iyi biliyorsunuz. O yılı hatırlayan büyüklerimiz var aramızda. Muş'un çok değerli evlatlarının çok değerli oylarıyla seçilmiş ve Muş'u temsil etmek üzere TBMM'ye gönderilmiş olan milletvekilleri 1960 darbesiyle hiçbir suçu olmayan, hiçbir günahı olmayan Türkiye için çalışan bir tarih ayıbı bir demokrasi ayıbı olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin o
dönemdeki Başbakanı Sayın Adnan Menderes ve arkadaşları asıldılar. Aynı şekilde o ihtilalde sizin milletvekilleriniz, benim amcam olan Şefik Çağlayan yıllarca Yassı Ada'da, Kayseri Cezaevi'nde yattı. Bu, aslında yapılmış olan darbe, sizlere ve sizlerin vermiş olduğu o değerli oylara yapılan darbeydi. Şimdi elimize bir imkan geçti, Allah bize Türkiye açısından yeni bir demokrasi sayfası açacak olan bir imkan verdi. Bu çerçevede muhalefetin bütün engellemesine rağmen, muhalefetin meseleyi bir seçim ortamına
soktuğu bir ortamda biz milletimize inandığımız için ve gelişen bir Türkiye'nin demokrasinin gelişmesi için bu değişikliği Türkiye'nin gündemine getirdik" dedi.
12 Eylül'de yapılan referanduma halkın sahip çıkması gerektiğini savunan Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yapılacak olan referandum, anayasa değişikliği AK Parti'nin projesi değildir, AK Parti'nin meselesi değildir. Bu mesele yüce Türk milletinin, yani sizlerin bir demokrasi meselesidir. Öncelikle konuya bu şekilde bakmanızı ve konuya bu şekilde sahip çıkmanızı istiyorum. Bu referanduma, anayasa düzenlemesine baktığınız zaman bu düzenlemelerin içinde memur kendisini görüyor, işçi, emekli, gencimiz, yaşlımız, kadınlarımız kendilerine yapılanları görüyor. Diğer yandan bu düzenleme sanayiciyi, işadamı ve
esnafın kendini içinde bulduğu bir düzenlemedir. Onun için yapılacak olan bu referandumun savunmacısı ve bununla ilgili çalışma yapacak olan bizzat milletin kendisidir. Kendi meselenize kendiniz sahip çıkacaksınız. Muhalefet bir seçim sistemi varmış gibi AK Parti'ye karşı bir birliktelik yapılmış, muhalefet partileri bir araya gelmiş ve Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan bir referandumda işi seçim sistemine sokmak istiyorlar. Bizim seçim konusunda bir şüphemiz yok, biz biliyoruz ki bize gönül vermiş
olan, 8 yılda 4 seçimde de milletimizin nezdinde kabul görmüş olan, destek görmüş olan AK Parti, 2011 yılı geldiği zaman er meydanına çıktığımızda yüce milletimiz muhalefetin sırtını güreş minderinde tuş edeceksiniz."
(NA-OK-Y)