Alman Birlik 90/yeşiller Eş Başkanı Özdemir Antalya'da
Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, terörden beslenenler olduğunu belirterek, "Terörle mücadelede, gönül kazanmak ve birinci sınıf vatandaş yapmakla sorun çözülebilir
Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, terörden beslenenler olduğunu belirterek, "Terörle mücadelede, gönül kazanmak ve birinci sınıf vatandaş yapmakla sorun çözülebilir. Askeri yöntemler her zaman başarısız olmuştur" dedi.
Cem Özdemir, turizm sektörünün yöneticileri ve işadamlarını buluşturan Tourexpi Diyalog'un ilk toplantısına konuşmacı olarak katıldı. Lara Limak De Luxe Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan Almanya'nın Türk asıllı siyasetçisi Özdemir, kültürel zenginlikleri bulunan toplumların her zaman kazandığını belirtti. Özdemir, "Çiçek bahçesi renkli ise daha güzel olur. Tek renk çiçek bahçede güzel durmaz. Ülkelerin kendilerine göre tabi ki belirli kuralları var. Anayasa, resmi dil gibi. Türkiye'de 'Anayasal
Vatandaşlık' deniyor buna. Herkes bu ülkenin vatandaşı. Ortak bir anayasa olması lazım. Tamamiyle bir araya gelerek anayasa yapılamalı. Yüzde 51'e, yüzde 49 çıkacak bir referandumla anayasa olmaz. Geniş kesimin rahatlıkla paylaşabileceği bir bir sonuç çıkmalı. 'Ortak bir anayasamız var' denebilmeli" dedi.
12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği referandumu ile ilgili Özdemir, "Keşke muhalefet ve iktidar yeni bir anayasada uzlaşabilse. Olacağı olmuş ileriye bakmak lazım. Keşke Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu bir araya gelip ortak bir anayasa ortaya koysalardı. İki tarafında haklı olduğu konuşuluyor. Bir araya gelmeli ortak yol bulunmalı. Referandum sonrasında bile" diye konuştu.
Türkiye'de neredeyse her siyasi partinin barajın düşmesi gerektiğini belirttiğini ancak iktidara gelince denilenleri unuttuğunu iddia eden Özdemir, "Baraj konusunda daha cesur bir karar alınması lazım. Mecliste 'a','b','c' partisi bulunsun. Dışarıda olması iyi bir şey değil. İster Güneydoğu sorunu, ister Kürt ya da terör sorunu, ne derseniz diyin sorun aynı sorun. Ortada bir hasta var, bir ilaç veriliyor. 1980'li yılların başından beri aynı ilaç veriliyor. İlaç sorun çözmüyor ve yan etkileri daha da
felakete yol açıyor. İlacı değiştirsek nasıl olur? Askerlerin istedikleri silahlar alındı. Askerlerin istedikleri metot kullanıldı ve sorun başından olduğu gibi hala çözülemedi. Gençler hala dağa çıkıyor. Keşke üniversiteye gitseler. Farklı bir metot denense, şeffaf bir devlet olarak çıkılsa belki de sorun çözülür. Çözüm istemeyenlerin ortada olduğu belir. Bu işten ekmek yiyenlerin olmadığını görmek için beyinsiz olmak gerekir. Ve bunun böyle devam etmesi için elinden geleni yapacaklar" ifadesini kullandı.
Terörle mücadelenin askeri metotla süremeyeceğini savunan Özdemir,"Eğer bitmesini istiyorlarsa asla bu metotlarla olmayacak. Bunu gömmemek için gözlerini kapatmak gerekiyor. Başka metot olmalı. Gönül kazanmak ve birinci sınıf vatandaş yapmakla sorun çözülebilir. Askeri yöntemler her zaman başarısız olmuştur".
Bir soru üzerine Alman Genelkurmay Başkanının ismini bilmediğini söyleyen Cem Özdemir, "Askerin sorunu, ülkeyi savunmak. İç politika ile ilgisi yoktur. Olsa da siyasete soyunur ve formasını çıkarır, aktif çalışır. Parti üstü olur. Asker, a-b partisi tutmaz. Ülkeyi dışarıdaki çıkarları için savunur. Batıda, askerlere 'Meclis askeri' diyoruz. Asker, meclise bağlıdır" dedi.
Cem Özdemir, turizm sektörünün yöneticileri ve işadamlarını buluşturan Tourexpi Diyalog'un ilk toplantısına konuşmacı olarak katıldı. Lara Limak De Luxe Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan Almanya'nın Türk asıllı siyasetçisi Özdemir, kültürel zenginlikleri bulunan toplumların her zaman kazandığını belirtti. Özdemir, "Çiçek bahçesi renkli ise daha güzel olur. Tek renk çiçek bahçede güzel durmaz. Ülkelerin kendilerine göre tabi ki belirli kuralları var. Anayasa, resmi dil gibi. Türkiye'de 'Anayasal
Vatandaşlık' deniyor buna. Herkes bu ülkenin vatandaşı. Ortak bir anayasa olması lazım. Tamamiyle bir araya gelerek anayasa yapılamalı. Yüzde 51'e, yüzde 49 çıkacak bir referandumla anayasa olmaz. Geniş kesimin rahatlıkla paylaşabileceği bir bir sonuç çıkmalı. 'Ortak bir anayasamız var' denebilmeli" dedi.
12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği referandumu ile ilgili Özdemir, "Keşke muhalefet ve iktidar yeni bir anayasada uzlaşabilse. Olacağı olmuş ileriye bakmak lazım. Keşke Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu bir araya gelip ortak bir anayasa ortaya koysalardı. İki tarafında haklı olduğu konuşuluyor. Bir araya gelmeli ortak yol bulunmalı. Referandum sonrasında bile" diye konuştu.
Türkiye'de neredeyse her siyasi partinin barajın düşmesi gerektiğini belirttiğini ancak iktidara gelince denilenleri unuttuğunu iddia eden Özdemir, "Baraj konusunda daha cesur bir karar alınması lazım. Mecliste 'a','b','c' partisi bulunsun. Dışarıda olması iyi bir şey değil. İster Güneydoğu sorunu, ister Kürt ya da terör sorunu, ne derseniz diyin sorun aynı sorun. Ortada bir hasta var, bir ilaç veriliyor. 1980'li yılların başından beri aynı ilaç veriliyor. İlaç sorun çözmüyor ve yan etkileri daha da
felakete yol açıyor. İlacı değiştirsek nasıl olur? Askerlerin istedikleri silahlar alındı. Askerlerin istedikleri metot kullanıldı ve sorun başından olduğu gibi hala çözülemedi. Gençler hala dağa çıkıyor. Keşke üniversiteye gitseler. Farklı bir metot denense, şeffaf bir devlet olarak çıkılsa belki de sorun çözülür. Çözüm istemeyenlerin ortada olduğu belir. Bu işten ekmek yiyenlerin olmadığını görmek için beyinsiz olmak gerekir. Ve bunun böyle devam etmesi için elinden geleni yapacaklar" ifadesini kullandı.
Terörle mücadelenin askeri metotla süremeyeceğini savunan Özdemir,"Eğer bitmesini istiyorlarsa asla bu metotlarla olmayacak. Bunu gömmemek için gözlerini kapatmak gerekiyor. Başka metot olmalı. Gönül kazanmak ve birinci sınıf vatandaş yapmakla sorun çözülebilir. Askeri yöntemler her zaman başarısız olmuştur".
Bir soru üzerine Alman Genelkurmay Başkanının ismini bilmediğini söyleyen Cem Özdemir, "Askerin sorunu, ülkeyi savunmak. İç politika ile ilgisi yoktur. Olsa da siyasete soyunur ve formasını çıkarır, aktif çalışır. Parti üstü olur. Asker, a-b partisi tutmaz. Ülkeyi dışarıdaki çıkarları için savunur. Batıda, askerlere 'Meclis askeri' diyoruz. Asker, meclise bağlıdır" dedi.