'Ergenekon' Davasında Bir Tanık Dinlendi İstanbul

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davayla birleştirilen birinci 'Ergenekon' davasında tutuklu sanık Osman Yıldırım, kendisini otomobille Ataşehir'den aldığını söyleyen tanık Orhan Kadı'nın yalan beyanda bulunduğunu öne sürerek, 'Beni alan şahıs demek ki çok önem taşıyor.

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davayla birleştirilen birinci 'Ergenekon' davasında tutuklu sanık Osman Yıldırım, kendisini otomobille Ataşehir'den aldığını söyleyen tanık Orhan Kadı'nın yalan beyanda bulunduğunu öne sürerek, 'Beni alan şahıs demek ki çok önem taşıyor. Kendisini onun yerine feda ediyor. Devlet beni alanı bulmazsa, ben bulunması için neler yapacağımı biliyorum' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşmada, mahkeme heyetine başkanlık eden üye hakim Hasan Hüseyin Özese, kürsüye çağırdığı Kadı'nın kimlik tespitini yaptıktan sonra, Ankara Emniyet Müdürlüğünce alınan emniyet ifadesini okudu.
Özese'nin, 'Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması hakkında ne biliyorsunuz?' sorusuna Kadı, 'Olayın olduğu ana kadar Alparslan Arslan'la aynı evde kalıyorduk. Olayı basından takip ettiğim kadarıyla biliyorum. Bunun dışında ayrıca bir şey bilmiyorum' dedi.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, davanın tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım'ı tanıyıp tanımadığı şeklindeki sorusuna Kadı, 'Osman Yıldırım'la Ataşehir'de bir kere karşılaştık. Yıldırım, onu kendi arabasıyla alıp Recep Özkan'ın evine getirmemi istedi. Bizde de araba merakı var. 'Alırım' dedim. Ataşehir meydandaki Migros'un önünden Osman Yıldırım'ı aldım ve Recep Özkan'ın evine getirdim. Sonra Alparslan Arslan aşağı indi, arabayla beraber gittiler' yanıtını verdi.
Pekgüzel'in, 'O gün Alparslan Arslan, Recep Özkan'ın evinde mi kaldı?' sorusuna Kadı, Arslan'ın o gece Özkan'ın evinde kalmadığını hatırladığını söyledi. Pekgüzel'in, 'Siz bombaları kendi kaldığınız evde veya Özkan'ın evinde gördünüz mü?' sorusuna da Kadı, evde bomba ya da silah görmediğini ifade etti.
Pekgüzel'in, 'Alparslan Arslan, size yapacağı eylemleri anlattı mı? Bir şey söyledi mi? Son günlerde davranışlarında bir değişiklik var mıydı?' sorusu üzerine Kadı, 'Alparslan, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasıyla ilgili bir şey anlatmadı. Kendisini cezaevinde ziyaret ettiğimde de bunlardan bahsetmedi. Bombaları ve silahları nereden aldığına dair bir şey söylemedi. Son günlerde durgun ve düşünceliydi. Zaten az konuşurdu' diye konuştu.

-'ORHAN KADI, TAMAMEN YALAN KONUŞUYOR'-

Tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın, 'Beni Migros'un önünden aldığınızı söylüyorsunuz. Beni alan kişi siz değilsiniz. Yalan konuşuyorsunuz. Beni alan, sizden daha uzun boylu, seyrek saçlı ve kumraldı. Siz değildiniz. Danıştay iddianamesinde, arkadaşım olduğunuz ve bana mesaj çektiğiniz iddia ediliyor' diye konuşması üzerine Kadı, 'Ben sizi tanımıyorum. Size mesaj da atmadım. Alparslan talep etti. Gömleğinin cebindeki kağıtta yazan adres ve telefonu Alparslan'a mesaj attım' dedi.
Yıldırım'ın, 'Danıştay'ın türban kararını ve Cumhuriyet gazetesindeki karikatürü konuştuğunuzu söylüyorsunuz. Beni alıp götürdüğünüz sitenin Recep Özkan'ın oturduğu site olduğunu söylüyorsunuz. Bu da yalan. Orhan Kadı, tamamen yalan konuşuyor. Beni alan şahıs demek ki çok önem taşıyor. Kendisini onun yerine feda ediyor. Devlet beni alanı bulmazsa, ben bulunması için neler yapacağımı biliyorum. Ben bunu ortaya çıkaracağım' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük de, 'Kemalettin Gülen'i tanıyor musunuz?' sorusuna Kadı, üniversiteden arkadaşı olduğunu kaydetti. Küçük'ün, 'Arslan üçüncü bombayı attıktan sonra ikinci olarak Hilmi Öztürk'ü aramış. Bir anlam getirebiliyor musunuz?' sorusuna Kadı, Öztürk'ün arkadaşları olduğunu ve bir anlam kuramadığını söyledi.
Tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin'in, 'Kemalettin Gülen ile Fethullah Gülen'in akrabalığı var mıdır?' sorusuna Kadı, yeğeni olarak bildiğini söyledi.
Duruşma, Kadı'nın ifadesiyle devam ediyor.  
Öte yandan, duruşma salonunun önünde toplanan ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinden otobüslerle geldikleri belirtilen bir grup, burada zaman zaman sloganlar attı. Grup, duruşmaya verilen arada ise 12 Eylülde yapılacak olan referandum ile ilgili basın açıklaması yaptı.
23.08.2010 15:24:01