Mhp'li Şandır'dan Referandum Değerlendirmesi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, devleti yönetenlerin kendi görevlerini uzlaşarak, anlaşarak yerine getiremeyip çözümü referandum ile milletin üzerine yıktıklarını belirterek, "Şu sıcak günlerde, Ramazan'ın hemen sonrasında anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması, siyasetin aymazlığıdır, siyasetin topluma

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, devleti yönetenlerin kendi görevlerini uzlaşarak, anlaşarak yerine getiremeyip çözümü referandum ile milletin üzerine yıktıklarını belirterek, "Şu sıcak günlerde, Ramazan'ın hemen sonrasında anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması, siyasetin aymazlığıdır, siyasetin topluma karşı sorumsuzluğudur, haksızlığıdır" dedi.
Referandum çalışmaları kapsamında Mersin'de bulunan Şandır, Mersin Milletvekili Akif Akkuş ve bazı partililerle birlikte Mersin Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada gazetecilerin referandum ve YAŞ toplantılarıyla ilgili sorularını yanıtlayan Şandır, bugün ülkenin gerçekten önemli bir süreçten geçtiğini, ancak bu sürecin tartışılmasında ne yazık ki halkın bulunmadığını, halkın gündemindeki konuların olmadığını söyledi. Son dönemde ülkenin PKK saldırılarıyla kan kaybettiğini, ancak bu terörün nasıl
durdurulacağı konusunun konuşulmadığını kaydeden Şandır, "Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları, Türk siyasetinde çok önemli bir gündem maddesidir. Ama bunun bu düzeyde tartışılır olması, devletin yöneticileri arasında ayrışmaya sebep teşkil etmesi, ülkemiz açısından hiç de faydalı bir değerlendirme değildir. Bugün YAŞ toplantısında hükümet üyesi bakanlar bile ayrışmıştır. Milli Savunma Bakanı'nın görüşü ayrıdır, Başbakan'ın görüşü ayrıdır, Genelkurmay Başkanı'nın görüşü ayrıdır. Bu ayrılıklar, bu görüş
farklılıkları, bu ayrışmalar ülkemizin gerginliğini arttırmaktadır. Bunun topluma hiçbir faydası bulunmamaktadır. Bugün ülkemizin insanları işsizlik, yoksulluk kıskacında kıvranmaktadır. Çiftçimiz, esnafımız, üreticimiz büyük bir çaresizlik içinde kıvranmaktadır. Borçlarını ödeyememekte, mahsulü para etmemektedir. Vatandaşımız buna çözüm aramaktadır. Gençlerimiz sokaklarda işsiz gezmektedir. Halkımız buna çözüm üretilmesini istemektedir. Devleti yönetenler, kendi görevlerini uzlaşarak, anlaşarak yerine
getiremeyip çözümü referandum ile milletin üzerine yıkmaktadırlar. Şu sıcak günlerde, Ramazan'ın hemen sonrasında anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması, siyasetin aymazlığıdır, siyasetin topluma karşı sorumsuzluğudur, haksızlığıdır" diye konuştu.
Siyaset kurumunun başta iktidar olmak üzere muhalefeti ile iktidarı ile uzlaşarak, yapılması gereken hukuki düzenlemeleri yapmakla görevli olduğunu vurgulayan Şandır, bunu kendi aralarında anlaşamayıp millete havale etmelerinin ve milleti sandığa mecbur bırakmalarının en hafif tabirle siyasetin millete karşı saygısızlığı olduğunu söyledi. Bunun sorumlusunun AK Parti iktidarı olduğunu öne süren Şandır, "Çünkü milletimiz, halkımız kendisini yönetmek üzere yetkiyi AK Parti iktidarına vermiştir. 8 yıl
olmuştur. 8 yıl içinde anayasayı değiştirmemiştir, dönemin sonunda böyle bir tartışma yaratarak, toplumu ayrıştırmaktadır" şeklinde konuştu.


"ATAMALARDA ANLAŞAMAYAN DEVLET, HÜKÜMET VE TSK, BU ÜLKENİN GÜVENLİĞİNİ NASIL SAĞLAYACAKTIR"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesinin belirlendiği YAŞ toplantılarında, siyasi iktidarın ilk günden bu yana bu meseleye haksız bir müdahale içinde olduğunu savunan Mehmet Şandır, şöyle devam etti:
"YAŞ, demokratik bir sistemdir, oylama yoluyla kararlarını almaktadır ama Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bağlı olduğu Başbakanlık ve Başbakan'ın başkanlığındaki Yüksek Askeri Şura üyesi sayın bakanlar, hatta Sayın Cumhurbaşkanı, YAŞ'ın oy çokluğu ile aldığı kararlara muhalefet şerhi yazmaktadır. Böylelikle devletin yönetiminde iktidar ile TSK arasında bir karar ayrışması yaşanmakta, bir gerginlik yaşanmaktadır. Bugün toplanan ve yarın sonuçları açıklanacak olan Askeri Şura ile belirlenecek olan komuta
kademesi, Başbakanlığın emrinde çalışmak durumundadır ve bu komuta kademesinin başkomutanı da Sayın Cumhurbaşkanı'dır. Atamalarda anlaşamayan devlet, hükümet ve TSK yönetimi, bu ülkenin güvenliğini nasıl sağlayacaktır? Bu ülkenin insanlarına nasıl güven verecektir? Bölücü terörle nasıl mücadele edecektir? Bu soruların cevabını, Sayın Başbakan'ın halkımıza vermesi gerekmektedir. Biz AK Parti'yi bölücü terör karşısında uyarmaktayız. Bugün siyasi iktidar açıldıkça PKK ilerlemektedir, PKK saldırmaktadır ve
Türkiye kan kaybetmektedir. Bunun sorumlusu siyasi iktidardır. Çünkü milletimiz Türkiye'yi yönetme yetkisini AK Parti iktidarına vermiştir. Bundan geri dönüp, 'bölücü terörle mücadele herkesin meselesidir' deyip aymazlık yapmaya Başbakan'ın hakkı yoktur. Bölücü terörü durdurmak görevlisi Sayın Başbakan'dır, AK Parti hükümetidir. 8 yıldan bu yana Türkiye'yi yöneten AK Parti iktidarları, hangi politikayı uygulamışsa uygulamıştır, ama yanlış uygulamıştır, eksik uygulamıştır. Sonuç olarak bugün bölücü terör
dünden daha azgındır, daha saldırgandır. 2002 sonu itibariyle 12 ayda 6 şehit vermişken güvenlik güçlerimiz, bugün bazı günler günde 10 şehit verir duruma gelmiştir. Kürt açılımı olarak başlayan açılım, sözde kanı durduracak, gözyaşını dindirecekti. Ama açılım başladığından bu yana güvenlik güçlerinin verdiği şehit sayısı 160'ı geçmiştir. PKK ağır silahlarla Türkiye'nin her yerinde eylem koymaktadır, mayın döşemektedir, vatandaşlarımız bile hayatını koruyamamaktadır. Tüm bu yaşananların sorumlusu AK Parti
iktidarıdır."
Referandumun haksız bir referandum olduğunu ve görevini yapamayan siyasetin millete yük bindirmesi olduğunu ileri süren Şandır, "Ayrıca bu Kürt açılımının önünü açmak için yapılıyorsa, AK Parti iktidarı kendisine milleti suç ortağı yapmak istemektedir. Çünkü, Başbakan tarafından başlatılan Kürt açılımı, bir yıkım projesidir. Eğer anayasa değişiklik teklifi, Başbakan'ın ifadesi ile Kürt açılımının önünü açmak için yapılıyorsa, bu yıkım projesine hukuk oluşturmaktır ve bu halk oylaması ile kanunlaşacaksa
Türk halkını bu yıkım projesine suç ortağı yapma arzusudur, niyetidir. Bunu haksız buluyoruz, bunu milletimize karşı saygısızlık olarak görüyoruz ve bu nedenden dolayı AK Parti iktidarını şiddetle kınıyoruz. Bölücü teröre karşı başarılı olamayan AK Parti iktidarını istifaya davet ediyoruz" dedi.
Hatay Dörtyol'da yaşanan olayla ilgili Hatay Jandarma Komutanlığı'nın hazırladığı raporda, teröristlerin kullandığı aracın MHP'li Meclis Üyesi Bestami Kılınç'a ait olduğu ve Kılınç'in istihbaratçı olduğu yönündeki iddialarla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Şandır, "Bunlar sadece bir iddia. Bu iddiaları MHP ile özleştirerek, MHP'yi özne yaparak konuşmak kimsenin haddi ve hakkı değildir. Gerçekler ortaya çıkmalıdır. Türkiye bir hukuk devletidir, yargı meseleye müdahale etmiştir. Yargının kararı bu konudaki
gerçekleri ortaya çıkaracaktır. Dolayısıyla Dörtyol'da yaşanan elim hadise ile MHP'yi ilişkilendirmek kimsenin hakkı ve haddi değildir" diye konuştu.
(HK-CC-Y)