35 Yaşından Sonra Ortaya Çıkan Benler
Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr
Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, benlerdeki değişimlerin, deri kanserlerinin en tehlikeli türü olan melanoma oluşmasında önemli bir rol oynadığını söyledi. Çoban, 35 yaşından sonra ortaya çıkan benlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Benlerdeki değişimler, deri kanserlerinin en tehlikeli türü olan melanoma oluşmasında önemli bir rol oynadığını anlatan Çoban, "Özellikle yaz dönemlerinde yoğun güneş ışığına maruz kalmak melanom riskini artırmaktadır" dedi. Özellikle 35 yaş sonrası ortaya çıkan benlerin önemsenmesi gerektiğini belirten Çoban, şöyle konuştu: "Melanoma, deriye renk veren melanin maddesini yapan melanosit isimli hücrelerin kanseridir. Deri kanserleri içinde en ciddi olan türdür."
Ultraviyolenin melanoma oluşmasındaki en önemli dış etken olduğunu belirten Çoban, şunları söyledi: "özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde ara ara aniden yoğun güneş ışığına maruz kalmak, su toplayacak kadar ya da derinin soyulmasına yol açacak kadar yanmak melanom için riski birkaç kat artırır."
"Solaryum da ultraviyole ışığı yaydığı için güneş gibi risklidir" diyen Çoban, sözlerine şöyle devam etti: "Hastalarının yarıdan daha az kısmında melanoma, eski bir ben üzerinden gelişir. Eski bir benin renk değiştirmesi, büyüklüğünün artması, üzerinde kabarıklık, kanama olması ya da yara açılması melanoma için işaret olabilir. Yeni ben oluşumu hayatın ilk 30 yılında olur. Melanom olgularının yarısında fazlası normal deri üzerinde oluşur ve koyu renkli olduğu için yeni bir ben gibi algılanır. 35 yaştan
sonra yeni çıkan benleri önemsemek gerekir."
Açık tenliler, renkli gözlüler, kızıllar, çilliler, güneşte hemen kızarıp hiç bronzlaşamayanların melanoma için daha çok risk taşıdığını ifade eden Dr. Lütfiye Çoban, şöyle konuştu: "Çok sayıda beni olanlar, ailesinde melanoma olanlar, daha önce melanoma ya da diğer tür cilt kanseri geçirmiş olanlar risk gurubunda olanlardır. Tüm kanserlerde olduğu gibi erken tanı çok önemli. Çok erken saptanan melanom olgularında sadece ameliyat ile hastalarının sağlığına kavuşma şansı yüzde 90'dan fazla. Erken tanı
için ne yapmak gerekir? Doğru ve etkili şekilde güneşten korunmalı, Yeni ben çıkıp çıkmadığı, eski benlerde değişiklik olup olmadığına dikkat edilmelidir."
BEN NASIL TAKİP EDİLİR
"Vücuttaki benlerin yerlerini, yapılarını tanıyana kadar haftada bir kez daha sonra 1-2 ay aralarla kendi kendine ben muayenesi yapılmalıdır" diyen Çoban, şunları söyledi: "Daha sık yapılması halinde bendeki değişiklikleri fark etmek zor olacağı için sık yapmamak gerekir. İyi aydınlanan bir odada, bir adet boy aynası ve bir adet el aynası yardımı ile yeni çıkan ben olup olmadığı ve eski benlerdeki değişikliklere dikkat edilmelidir. Vücut bölgelere ayrılarak incelenmelidir. Ağız içi, kulak içi ve arkasına
koltuk altı, parmak araları gibi bölgeler unutulmamalı. Sırt ve bacakların arka kısmı için el aynasının yardımına başvurulmalı. Saç dipleri için aile bireylerinden yardım alınabilir. Daha sonraki muayenelere kılavuz olması bakımından bir şema üzerine işaretlemeler yapılabilir."
50 yaş üzerinde vatandaşların melanoma için bir kez deri muayenesi olması gerektiğini belirten Çoban, sözlerini şöyle tamamladı: "Çok sayıda (50 ve üzeri) beni olanlar, ailesinde melanoma olanlar daha önce melanoma geçirmiş olanlar, diğer türde cilt kanseri geçirmiş olanlar yılda bir kez deri muayenesi olmalı. 35 yaşından sonra yeni ben oluştuysa eski bir bende değişiklik olduysa doktora başvurmak gerekir.
Muayenede doktor genel olarak tüm benleri değerlendirdikten sonra dermoskop denilen deri yüzey mikroskobisi ile şüpheli benleri detaylı olarak inceler. Dijital dermoskop kullanılırsa görüntülerin fotoğraflanıp saklanması ve her kontrolde eski ve yeni halinin karşılaştırması mümkün olacaktır. Muayenenin sonucuna göre benin alınması ya da belli aralıklar ile takip edilmesi önerilecektir."
Benlerdeki değişimler, deri kanserlerinin en tehlikeli türü olan melanoma oluşmasında önemli bir rol oynadığını anlatan Çoban, "Özellikle yaz dönemlerinde yoğun güneş ışığına maruz kalmak melanom riskini artırmaktadır" dedi. Özellikle 35 yaş sonrası ortaya çıkan benlerin önemsenmesi gerektiğini belirten Çoban, şöyle konuştu: "Melanoma, deriye renk veren melanin maddesini yapan melanosit isimli hücrelerin kanseridir. Deri kanserleri içinde en ciddi olan türdür."
Ultraviyolenin melanoma oluşmasındaki en önemli dış etken olduğunu belirten Çoban, şunları söyledi: "özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde ara ara aniden yoğun güneş ışığına maruz kalmak, su toplayacak kadar ya da derinin soyulmasına yol açacak kadar yanmak melanom için riski birkaç kat artırır."
"Solaryum da ultraviyole ışığı yaydığı için güneş gibi risklidir" diyen Çoban, sözlerine şöyle devam etti: "Hastalarının yarıdan daha az kısmında melanoma, eski bir ben üzerinden gelişir. Eski bir benin renk değiştirmesi, büyüklüğünün artması, üzerinde kabarıklık, kanama olması ya da yara açılması melanoma için işaret olabilir. Yeni ben oluşumu hayatın ilk 30 yılında olur. Melanom olgularının yarısında fazlası normal deri üzerinde oluşur ve koyu renkli olduğu için yeni bir ben gibi algılanır. 35 yaştan
sonra yeni çıkan benleri önemsemek gerekir."
Açık tenliler, renkli gözlüler, kızıllar, çilliler, güneşte hemen kızarıp hiç bronzlaşamayanların melanoma için daha çok risk taşıdığını ifade eden Dr. Lütfiye Çoban, şöyle konuştu: "Çok sayıda beni olanlar, ailesinde melanoma olanlar, daha önce melanoma ya da diğer tür cilt kanseri geçirmiş olanlar risk gurubunda olanlardır. Tüm kanserlerde olduğu gibi erken tanı çok önemli. Çok erken saptanan melanom olgularında sadece ameliyat ile hastalarının sağlığına kavuşma şansı yüzde 90'dan fazla. Erken tanı
için ne yapmak gerekir? Doğru ve etkili şekilde güneşten korunmalı, Yeni ben çıkıp çıkmadığı, eski benlerde değişiklik olup olmadığına dikkat edilmelidir."
BEN NASIL TAKİP EDİLİR
"Vücuttaki benlerin yerlerini, yapılarını tanıyana kadar haftada bir kez daha sonra 1-2 ay aralarla kendi kendine ben muayenesi yapılmalıdır" diyen Çoban, şunları söyledi: "Daha sık yapılması halinde bendeki değişiklikleri fark etmek zor olacağı için sık yapmamak gerekir. İyi aydınlanan bir odada, bir adet boy aynası ve bir adet el aynası yardımı ile yeni çıkan ben olup olmadığı ve eski benlerdeki değişikliklere dikkat edilmelidir. Vücut bölgelere ayrılarak incelenmelidir. Ağız içi, kulak içi ve arkasına
koltuk altı, parmak araları gibi bölgeler unutulmamalı. Sırt ve bacakların arka kısmı için el aynasının yardımına başvurulmalı. Saç dipleri için aile bireylerinden yardım alınabilir. Daha sonraki muayenelere kılavuz olması bakımından bir şema üzerine işaretlemeler yapılabilir."
50 yaş üzerinde vatandaşların melanoma için bir kez deri muayenesi olması gerektiğini belirten Çoban, sözlerini şöyle tamamladı: "Çok sayıda (50 ve üzeri) beni olanlar, ailesinde melanoma olanlar daha önce melanoma geçirmiş olanlar, diğer türde cilt kanseri geçirmiş olanlar yılda bir kez deri muayenesi olmalı. 35 yaşından sonra yeni ben oluştuysa eski bir bende değişiklik olduysa doktora başvurmak gerekir.
Muayenede doktor genel olarak tüm benleri değerlendirdikten sonra dermoskop denilen deri yüzey mikroskobisi ile şüpheli benleri detaylı olarak inceler. Dijital dermoskop kullanılırsa görüntülerin fotoğraflanıp saklanması ve her kontrolde eski ve yeni halinin karşılaştırması mümkün olacaktır. Muayenenin sonucuna göre benin alınması ya da belli aralıklar ile takip edilmesi önerilecektir."