Kılıçdaroğlu, Ereğli halkından 'hayır' oyu istedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda vatandaşlardan hayır oyu istemek için çıktığı gezisini Zonguldak'ın Alaplı ve Ereğli ilçelerinde sü
İlk olarak Alaplı'da partililerinin huzuruna çıkan Kılıçdaroğlu, daha sona CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Zonguldak Milletvekilleri Ali Koçal ve Ali İhsan Köktürk, eski Devlet Bakanı Önay Alpago, İl Başkanı Osman Yayla ile birlikte Ereğli'ye geldi. Halkı Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile birlikte selamladı.
Atatürk Anıtı önünde düzenlenen mitingde halka hitaben bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ereğli'ye bundan önce de bürokrat olarak geldiğini hatırlatarak; parti başkanı olarak ise ilk kez geldiğini belirtti. Bir dahaki seferde Başbakan olarak Ereğli'ye gelmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "12 Eylül'e az kaldı. Anayasa önünüze gelecek. Bu anayasada ne var diye sorun Allah aşkına. Bu anayasada işsizliğe çare getiren bir şey var mı? Esnafın derdini çözen bir şey var mı? Yoksulluğu bitirecek bir şey var mı? Yolsuzlukları önleyecek bir şey var mı? Peki bu anayasa kimin derdini çözmek için getiriliyor? Recep Bey'in derdini çözmek için geliyor..." diyerek referandum paketini eleştirdi.
Hükümetin, memur sendikaları için toplu sözleşme getirdiklerini ifade etmelerine rağmen, memurların aylığının artacağı yönündeki söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden CHP Genel Başkanı; "Yalan olduğunu ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. Neden? Toplu sözleşme var da toplu grev neden yok, diye sormayacak mıyız biz? Eğer bir hak varsa, hakkı elde etmek için bir de yetki olması lazım. Hak toplu sözleşme, yetki grevdir. Yetkiyi alırım, grev hakkı alırım; eğer uzlaşamazsam greve giderim. Hayır diyor, toplu sözleşme yapacaksın. Ama grev mrev yok. Eğer anlaşamazsak ne olacak? Hakem Kurulu'na gidecek, diyor. Hakem Kurulu'nda kimler var? Yarısından fazla devletin memurları var. Onlar karar verecek. Peki ben o karara itiraz edecek miyim? Anayasa'ya göre o karara artık itiraz edemeyeceksin; o karar artık kesin bir karardır." dedi.
Anayasadaki öngörülen düzenlemeye göre de memurların ilaç ve protez masraflarının bir kısmının memurdan tahsil edileceğini ve bu yönde bir itirazın Hakem Kurulu'na yapılması durumunda, kurulun vereceği hükmün bağlayıcı olacağını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, bu anayasa değişikliği kabul edilirse, her memur aylıklarına, her emekli aylıklarına zam geleceği iddiasının da yalandan öteye geçmediğini savundu:
"Allah aşkına, Hüseyin Çelik'in deyimiyle buna ölmüş eşek bile güler yani. Böyle bir şey yok ki. Eğer sen memuru seviyorsan, emekliyi seviyorsan, alırsın bir Bakanlar Kurulu kararı, çıkarırsın zammı yaparsın. Bunun için anayasa değişikliğine gerek yok ki. Ama kandırıyorlar. Aldanmayın. Bakın şimdi memur sendikalarıyla toplu sözleşmeler yapıyorlar. Görüşecekler; sonucu göreceğiz."
Kendisine yetki verildiği takdirde AK Parti'lilerden hesap soracağını belirten CHP Genel Başkanı, "Size söz veriyorum. Yetki verin bunlardan hesap soracağız. Her şeyi affederim; her şeyi hoş görürüm ama kul hakkı yiyeni affetmeyeceğim. Kul hakkı yiyenden hesap soracağım. Zaten Sayın Başbakan kendisinden olmayan, yani götürmeyen kişiyi pek sevmiyor. Alın teri döken, çalışan kişileri sevmiyor. Çiftçi için ne demişti? Ananı da al git, demişti. Beni de hor görmek için, küçümsemek için Memur Kemal Efendi, demişti. Ben memurluğuma 27 buçuk yıl hizmet ettim. Memurluğumla gurur duyuyorum. Hizmetimle gurur duyuyorum. Ayrıca ben sadece memur değilim; ben işçiyim, ben emekliyim, ben esnafım, ben çiftçiyim... ben halkım Recep Bey ben halkım. Bunu da sen unutma sakın..." diye konuştu.
AK Parti hükümetinin 12 Eylül darbesini yapanlardan, bu anayasa değişikliği ile hesap sorulacağı iddiasının da baştan sonra yalan olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, iddiasını şu sözlerle gerekçelendirdi:
"Anayasa'da diyorlar ki, biz 12 Eylül darbesini yapan paşalardan hesap soracağız. Arkasından da Adalet Bakanı çıkıp diyor ki; yok canım öyle bir şey olur mu, zaten zaman aşımına uğramıştır o. Adam doğruyu söylüyor. Şimdi bunlar millete başka söylüyorlar; sanki 12 Eylül darbesinden bunlar hesap soracaklar, bunlar demokrat, bizler de hayır diyoruz bizler de sanki 12 Eylül darbesini destekliyoruz. Ben Ereğli'den söylüyorum: Recep Bey, 12 Eylül Anayasası'na sen evet mi dedin, hayır mı dedin? Çık bunu millete söyle bir bakayım. Ha merak ediyorsa ben hayır, dedim. O zaman bürokrattım, İstanbul'daydım; ve gittim hayır oyunu kullandım. Hayır oyunu kullanmaktan da her zaman onur duydum. Her yerde de bunu söyledim. Size söylüyorum; bu darbecilere hesap sormak istiyor değil mi Recep Bey? Peki kendisine 27 Nisan'da muhtıra veren birisi vardı değil mi? Muhtıra verene niye hesap sormuyorsun, diye ben soruyorum. AKP koro halinde kendilerine muhtıra veren paşayı destekliyor ve koruyor. Onun avukatlığına soyundular. Recep Bey'e Türkçe soralım bakalım: Dünyanın hangi ülkesinde kendisine muhtıra verilen bir hükümet muhtıra veren paşaya üstün hizmet madalyası verir? Cevabını versin bakalım. Verebilir mi? Bunlar mağdur edebiyatı yapıyorlar."
İktidara geldiklerinde ilk icraatlarından birinin de milletvekili dokunulmazlığını kaldırmak olacağını belirten Kılıçdaroğlu; "Bir adam haram lokma yememişse, dokunulmazlıkların arkasına niye saklanır? Korktuğu için değil mi? Korkunun ecele faydası var mı ? 12 Eylül geliyor. Dersini vermek size, hesabı sormak bana düşüyor. Dersini verin 12 Eylül'de, söz veriyorum ben de hesabını soracağım." vadinde bulundu. Kılıçdaroğlu, Ereğli'deki mitingin ardından Zonguldak'a geçti.