Ölümsüz aşklarının sırrı 8' de gizli

Cumhuriyet'in ilk öğretmenlerinden Hatice Ataoğlu yaşamını yitirdi, geride ise ölümsüz bir aşk bıraktı. Aşkın ...

Cumhuriyet'in ilk öğretmenlerinden Hatice Ataoğlu yaşamını yitirdi, geride ise ölümsüz bir aşk bıraktı. Aşkın büyüklüğü, gazeteye verilen ilanla ortaya çıktı. Çok sevdiği eşi ve meslektaşı Mahmut Ataoğlu'nu bir 8 Ağustos günü kaybeden Hatice Ataoğlu, eşinin ölümünden 7 yıl sonra, 8 Ağustos'ta hayata gözlerini yumdu. Bir gazeteye verilen ölüm ilanı büyük bir aşkın kanıtını da sundu... "Rüyamda eşime mektup yazdım" başlığıyla verilen ilanda, cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden Hatice Ataoğlu'nun 2003'te çok sevdiği eşi ve meslektaşı Mahmut Ataoğlu'nu kaybettikten sonra yazdığı duygu dolu mektup yürekleri burktu. Ataoğlu ailesi, Ordu'nun en tanınmış ve köklü ailelerinden biri. Mahmut Ataoğlu ve Hatice Ataoğlu'nun aşkı ise dillere destan. Cumhuriyetin ilk öğretmenleri, ilk eğitim neferleri onlar. Yaşamları boyunca gençlere hep örnek olmuşlar. Çocukları Ülkü (Eyüboğlu), Nilgün (Gözükan), Oğuz, Ahmet, Hikmet, ve Uğurcan Ataoğlu'na oldukları gibi...

ÖLÜMSÜZ AŞK KİTAP OLMUŞ
Çiftin reklamcı oğlu Uğurcan Ataoğlu, 8 Ağustos 1933te evlenen anne ve babasının efsane aşklarını 1993'te, 50'nci evlilik yıldönümlerinde kitap haline getirmiş. "Hatice ve Mahmut' adını verdiği kitapta, anne ve babasının sevdiği şarkıların sözleri, zamana inat akıp gidiyor: "Geçsin günler, haftalar / Aylar, mevsimler, yıllar / Zaman sanki bir rüzgar ve bir su gibi aksın / Sen gözlerimde bir renk / Kulaklarımda bir ses ve içimde bir nefes olarak kalacaksın." Fotoğraflar da, Mahmut ve Hatice Ataoğlu'nun evliliklerinden geçirdikleri güzel günlere, aşklarının meyvesi çocuklarının doğumundan, mürüvvetlerini görmelerine kadar, bir ömrü simgeliyor.

NEDEN 8 AĞUSTOS?
2003'ün 8 Ağustos'unda alzheimer hastası eşi Mahmut Ataoğlu'nu kaybeden Hatice Ataoğlu, eşinin hasretine ancak 7 yıl dayanabildi. Parkinson hastası Hatice Ataoğlu, 3 gün önce yine bir 8 Ağustos'ta yüksek ateş nedeniyle hayata gözlerini yumdu. Hatice Ataoğlu, ilanda da belirtildiği gibi, 2007'de rüyasında eşine yazdığı mektupta şöyle soruyordu: "Evliliğimizin 60'ıncı yılını kutlama hazırlıkları yaparken bizleri bırakıp gittin. Doğum tarihin ayın 8'i, ölümün de ayın 8'i. Neden?" Bu sorunun cevabını yine kendi ölüm tarihiyle, evliliklerinin 67'nci yıldönümünde veriyordu. Birbirlerine ölesiye âşık çiftin hayat ve ölümlerinin simgesi 8 idi. Oğulları Uğurcan Ataoğlu verdiği ölüm ilanında, annesiyle babasının Cumhuriyet İlkokulu'nun öğretmenler odasında 1960'ta çektirdikleri fotoğrafa da yer verdi. Fotoğrafın yanına, babasının 1930'da yazdığı şiiri koydu. Şiirdeki 'Resmine bakarken tatlı bir hasret / Yanık bir ah ile içimden taşar. Samimi varlığına kızım / İçimde gömülü gönlümde yaşar mısraları, büyük aşkın kanıtıydı.

İŞTE O İLAN
Karşılıksız bir aşk evliliği yaptık. İkimizin de babası yoktu. Amirlerimiz ve ailelerimizin arzusu ile oldu. Anlaşmaya çalıştık. Başardık da. Allah bize hayırlı evlatlar verdi. İki erkek bir kız senin için, iki erkek bir kız benim için. Bizi o dillendirdi. Zaman zaman tartışmalarımız oldu. Sen konuşunca ben sustum. Ben söyleşirken sen sustun. Tartışmalarımız, çocuklarımızı daha iyi şartlarda yetiştirmek içindi. Bizi üzmeden, yüzümüze bir leke sürdürmeden hayatlarını kazandılar. 36 sene başarılı bir meslek hayatımız oldu. 60 sene dolu dolu yaşadık. Toplumun örnek çifti seçildik. Evliliğimizin 60'ıncı yılını kutlama hazırlıkları yaparken bizleri bırakıp gittin. Doğum tarihin ayın sekizi, ölümün de ayın sekizi. Neden? Haydi Ataoğlu. Sen çok güzel harmandalı oynardın. Bir de herkesin gıpta ile izlediği valsimizi yapalım.

DÜN TOPRAĞA VERİLDİ
Hatice Ataoğlu dün Orta Cami'de kılınan öğlen namazından sonra Ordu Şehir Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi. Akıllarda ise Hatice Ataoğlu'nun rüyasında yazdığı mektup vardı. Cenaze uğurlanırken herkesin dudaklarından, "Haydi Ataoğlu. Sen çok güzel harmandalı oynardın. Bir de herkesin gıpta ile izlediği valsimizi yapalım" sözleri dökülüyordu.