Yargının Sorunları Çözümlenemedi Ankara
IN SORUNLARI ÇÖZÜMLENEMEDİ
ANKARA (A.
IN SORUNLARI ÇÖZÜMLENEMEDİ
ANKARA (A.A) - 01.08.2010 - Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), '2009-2010 adli yılı da sona ermiş ancak önceki yıllarda olduğu gibi yargının sorunları çözümlenememiş, hatta bu sorunlar artarak devam etmiştir' görüşünü bildirdi.
YARSAV Yönetim Kurulundan adli yılın tatile girmesi dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, adli yıl süresince sorunlarla boğuşan yargı çalışanlarının büyük bir özveriyle adaleti gerçekleştirme adına çalışmaya, emek sarf etmeye devam ettikleri belirtildi.
Ağır iş yükünün sadece yargıç ve cumhuriyet savcılarını etkilemediği, halkın adalete erişimini de güçleştirmeye ve adaleti geciktirmeye devam ettiği ileri sürülen açıklamada, siyasal iktidarın yargıdaki sorunları çözüme kavuşturmak için herhangi bir çaba sarf etmediği, aksine bu sorunlardan beslenerek, kendi politik yargısını oluşturmak için fırsat olarak gördüğü iddia edildi.
Anayasa Mahkemesine, Danıştaya ve adli yargının temyiz mercii Yargıtaya karşı iktidar odaklı saldırılar yapıldığı savunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'Bugün ülkemizde herkesin düşüncelerini açıkça ifade edebileceği şeffaf toplumdan uzaklaşılmış, kendisi gibi düşünmeyenlerin düşman ilan edildiği ve cezalandırılacağı, şantaja ve saldırıya maruz kalacağı gibi korkular üzerine kurulu bir düzen yaratılmıştır. Gerektiğinde kullanılmak üzere yasa dışı dinleme ve izleme yöntemleriyle oluşturulan bilgi bankaları ile herkes şantaj tehdidi altında bırakılmış kimin hangi konuşma veya görüşmesinin ne zaman internet sitelerinde yayınlanacağı beklenir hale gelmiştir.
Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve adliye binaları yasa dışı örgüt karargahıymış gibi dinlenmiş bunları yapanların tespiti ve haklarında gereğinin yapılması için etkin bir tepki ve mücadele ortaya konulmamıştır. Görevlerini yapmaya çalışan çok sayıda yargıç ve savcı yasa dışı olarak dinlenmiş ve izlenmiştir. Yasa dışı örgüt soruşturmaları yapan cumhuriyet başsavcıları soruşturdukları örgütün üyesi oldukları iddiasıyla dinlenilmiş, haklarında soruşturma yapılan birçok kişinin bu yöntemle elde edilen konuşma ve görüşmeleri tefrika halinde kamu oyuna sunulduğu halde, bunları yayınlayanlar hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi adeta onaylanmışlardır. 2009-2010 adli yılı da sona ermiş ancak önceki yıllarda olduğu gibi yargının sorunları çözümlenememiş, hatta bu sorunlar artarak devam etmiştir'
'Yurdun her bölgesindeki adliyelerden akan haberler bize mutat dışı yaklaşımlarla müfettişlerin YARSAV üyesi yargıç ve cumhuriyet savcılarını hedef aldıkları haberleri gelmektedir' şeklindeki ifadelerin de yer aldığı açıklamada, YARSAV üyesi ve Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ve YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun haklarında yürütülen soruşturmalar ve açılan davalardan beraat ettikleri de hatırlatıldı.
Açıklamada, şöyle denildi:
'Ancak disiplin soruşturmalarına ilişkin dosyalar uzun süredir yüksek kurula gönderilmeyerek Adalet Bakanlığında bekletilmektedir. Bunun nedeni de anayasa değişiklik paketi ile HSYK'nın yapısının değişeceği varsayımı ile mevcut kuruldan bu dosyaların kaçırılmasıdır.'
-'NEYLE SUÇLANDIKLARINI BİLMEYENLER YILLARDIR TUTUKLU'-
Bazı davalarda ise kişilerin neyle suçlandıklarını dahi bilmeden yıllardır tutuklu oldukları ileri sürülen açıklamada, 'Cezaevlerinde kurulan mahkemelerle yargılamalar birer infaza dönüştürülmüş, masumiyet karinesi, doğal yargıç ilkesi ve adil yargılanma hakkı sadece AHİM kararlarında geçen içi boş kavramlara dönüşmüştür' görüşü bildirildi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
'YARSAV olarak Türk yargısının canına kast eden bu süreçle mücadele etme kararı almış bulunuyoruz. Ağır iş yükü, yetkilendirmeler, kararnameler, eş birleştirmeleri, askerlik sorunları, yıllardır hiçbir oransal artıştan etkilenmeyen ,artmayan ancak sürekli azalan maaşlar, gibi gerçek meslek sorunlarına eğilmemizi engelleyen ve bağımsız yargıya kastedenlerin, enerjimizin büyük bölümünü böyle bir anlayışla mücadeleye harcamak zorunda bırakanların utanması gerektiğini değerlendiriyoruz.'
YARSAV'ın yargı bağımsızlığına ve demokrasiye yönelik tüm tehditlerin karşısında durmakta kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Kendisi gibi düşünmeyenlerle her alanda savaşı ve yok etmeyi ilke edinmiş anlayışın bağımsız yargı ile çelişkisini biz anlayabiliyoruz, ancak yargı ile bu kadar oynamak, hukuku bu derece zorlamak ülkemizdeki kutuplaşmaya, kamplaşmaya hizmet eder, hatta bunu teşvik eder. Haksızlık algısını derinleştirir ve sonuçta toplumumuzdaki barış ve kardeşlik duygusunu zedeler.'
2009-2010 adli yılı yargıç ve cumhuriyet savcıları adına hayırlı bir yıl olmamıştır. Olumsuz fiziki koşullar ve iş yükü altında sağlıklıklarını kaybetme pahasına ve adaleti gerçekleştirme adına büyük bir özveriyle çalışan yargıç ve savcıların üzerine baskıcı yöntemlerle gidilmiş ve gidilmektedir. Umut ediyoruz ki yeni adli yıl hayırla başlar ve sorunlarımızın çözümü demokrasi içinde mümkün olur.'
01.08.2010 18:06:18
ANKARA (A.A) - 01.08.2010 - Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), '2009-2010 adli yılı da sona ermiş ancak önceki yıllarda olduğu gibi yargının sorunları çözümlenememiş, hatta bu sorunlar artarak devam etmiştir' görüşünü bildirdi.
YARSAV Yönetim Kurulundan adli yılın tatile girmesi dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, adli yıl süresince sorunlarla boğuşan yargı çalışanlarının büyük bir özveriyle adaleti gerçekleştirme adına çalışmaya, emek sarf etmeye devam ettikleri belirtildi.
Ağır iş yükünün sadece yargıç ve cumhuriyet savcılarını etkilemediği, halkın adalete erişimini de güçleştirmeye ve adaleti geciktirmeye devam ettiği ileri sürülen açıklamada, siyasal iktidarın yargıdaki sorunları çözüme kavuşturmak için herhangi bir çaba sarf etmediği, aksine bu sorunlardan beslenerek, kendi politik yargısını oluşturmak için fırsat olarak gördüğü iddia edildi.
Anayasa Mahkemesine, Danıştaya ve adli yargının temyiz mercii Yargıtaya karşı iktidar odaklı saldırılar yapıldığı savunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'Bugün ülkemizde herkesin düşüncelerini açıkça ifade edebileceği şeffaf toplumdan uzaklaşılmış, kendisi gibi düşünmeyenlerin düşman ilan edildiği ve cezalandırılacağı, şantaja ve saldırıya maruz kalacağı gibi korkular üzerine kurulu bir düzen yaratılmıştır. Gerektiğinde kullanılmak üzere yasa dışı dinleme ve izleme yöntemleriyle oluşturulan bilgi bankaları ile herkes şantaj tehdidi altında bırakılmış kimin hangi konuşma veya görüşmesinin ne zaman internet sitelerinde yayınlanacağı beklenir hale gelmiştir.
Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve adliye binaları yasa dışı örgüt karargahıymış gibi dinlenmiş bunları yapanların tespiti ve haklarında gereğinin yapılması için etkin bir tepki ve mücadele ortaya konulmamıştır. Görevlerini yapmaya çalışan çok sayıda yargıç ve savcı yasa dışı olarak dinlenmiş ve izlenmiştir. Yasa dışı örgüt soruşturmaları yapan cumhuriyet başsavcıları soruşturdukları örgütün üyesi oldukları iddiasıyla dinlenilmiş, haklarında soruşturma yapılan birçok kişinin bu yöntemle elde edilen konuşma ve görüşmeleri tefrika halinde kamu oyuna sunulduğu halde, bunları yayınlayanlar hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi adeta onaylanmışlardır. 2009-2010 adli yılı da sona ermiş ancak önceki yıllarda olduğu gibi yargının sorunları çözümlenememiş, hatta bu sorunlar artarak devam etmiştir'
'Yurdun her bölgesindeki adliyelerden akan haberler bize mutat dışı yaklaşımlarla müfettişlerin YARSAV üyesi yargıç ve cumhuriyet savcılarını hedef aldıkları haberleri gelmektedir' şeklindeki ifadelerin de yer aldığı açıklamada, YARSAV üyesi ve Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ve YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun haklarında yürütülen soruşturmalar ve açılan davalardan beraat ettikleri de hatırlatıldı.
Açıklamada, şöyle denildi:
'Ancak disiplin soruşturmalarına ilişkin dosyalar uzun süredir yüksek kurula gönderilmeyerek Adalet Bakanlığında bekletilmektedir. Bunun nedeni de anayasa değişiklik paketi ile HSYK'nın yapısının değişeceği varsayımı ile mevcut kuruldan bu dosyaların kaçırılmasıdır.'
-'NEYLE SUÇLANDIKLARINI BİLMEYENLER YILLARDIR TUTUKLU'-
Bazı davalarda ise kişilerin neyle suçlandıklarını dahi bilmeden yıllardır tutuklu oldukları ileri sürülen açıklamada, 'Cezaevlerinde kurulan mahkemelerle yargılamalar birer infaza dönüştürülmüş, masumiyet karinesi, doğal yargıç ilkesi ve adil yargılanma hakkı sadece AHİM kararlarında geçen içi boş kavramlara dönüşmüştür' görüşü bildirildi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
'YARSAV olarak Türk yargısının canına kast eden bu süreçle mücadele etme kararı almış bulunuyoruz. Ağır iş yükü, yetkilendirmeler, kararnameler, eş birleştirmeleri, askerlik sorunları, yıllardır hiçbir oransal artıştan etkilenmeyen ,artmayan ancak sürekli azalan maaşlar, gibi gerçek meslek sorunlarına eğilmemizi engelleyen ve bağımsız yargıya kastedenlerin, enerjimizin büyük bölümünü böyle bir anlayışla mücadeleye harcamak zorunda bırakanların utanması gerektiğini değerlendiriyoruz.'
YARSAV'ın yargı bağımsızlığına ve demokrasiye yönelik tüm tehditlerin karşısında durmakta kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Kendisi gibi düşünmeyenlerle her alanda savaşı ve yok etmeyi ilke edinmiş anlayışın bağımsız yargı ile çelişkisini biz anlayabiliyoruz, ancak yargı ile bu kadar oynamak, hukuku bu derece zorlamak ülkemizdeki kutuplaşmaya, kamplaşmaya hizmet eder, hatta bunu teşvik eder. Haksızlık algısını derinleştirir ve sonuçta toplumumuzdaki barış ve kardeşlik duygusunu zedeler.'
2009-2010 adli yılı yargıç ve cumhuriyet savcıları adına hayırlı bir yıl olmamıştır. Olumsuz fiziki koşullar ve iş yükü altında sağlıklıklarını kaybetme pahasına ve adaleti gerçekleştirme adına büyük bir özveriyle çalışan yargıç ve savcıların üzerine baskıcı yöntemlerle gidilmiş ve gidilmektedir. Umut ediyoruz ki yeni adli yıl hayırla başlar ve sorunlarımızın çözümü demokrasi içinde mümkün olur.'
01.08.2010 18:06:18