Bağış: 'Referandum, Ab Müzakerelerinin Önünü Açacak' İstanbul
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB ile müzakerelerinin önünü açacak adımın, 12 Eylülde gerçekleştirilecek anayasa değişikliği referandumu olacağını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB ile müzakerelerinin önünü açacak adımın, 12 Eylülde gerçekleştirilecek anayasa değişikliği referandumu olacağını söyledi.
Bağış, Yıldız Teknik Üniversitesinin katkılarıyla, üniversitenin Davutpaşa yerleşkesinde gerçekleştirilen '5. Dünya Gençlik Kongresi'ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bağış, dünyanın dört bir yanından gelen gençlerle birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Devlet Bakanı Bağış, bu organizasyona katkılarından dolayı Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak'a teşekkürlerini de ifade ederek, 'Sayın Bakanım, böylesine bir toplantıya ev sahipliği yapmakla Türkiye'nin gerçekten, Doğu'nun en batılı, Batı'nın ise en doğulu ülkesi olduğunu bütün dünyaya gençler aracılığıyla duyurmakla çok doğru bir iş yaptınız. Emekleriniz için, kabinenizin ve 'Gençlerin önünü açmak ustalığın şiarındandır' diyen bir Başbakanın hükümetinin en genç Bakanı olarak teşekkürlerimi sunuyorum' diye konuştu.
Türkiye nüfusunun yaş ortalamasının 28 olduğunu ve bu yaş ortalamasıyla dünyanın en genç nüfuslarından birine sahip bulunduğunu aktaran Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bugün 'Medeniyetler Çatışması Tezi', insanlığın kabusu haline gelmişken, 'Medeniyetler İttifakı Projesi'ne eş başkanlık yapan bir ülkeyiz. Dünyada çatışmaları körüklemek isteyen, medeniyetleri birbirine düşürmek isteyen çarpık zihniyetlerin olduğu bir dönemde, Türkiye, BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak, dünya barışına katkıda bulunmaya çalışmaktadır. AB ile müzakerelerini yürüttüğü bir dönemde, İslam Konferansı Örgütünün de genel sekreterliğini üstlenerek dünyada huzurun sağlanmasına katkıda bulunmaya çalışmaktadır.
Türkiye bugün eş zamanlı olarak, Afganistan ile Pakistan arasında, Rusya ile Gürcistan arasında, İsrail ile Suriye arasında, Bosna Hersek ile Sırbistan arasında, Irak ile Suriye arasında, Somali ile Eritre arasında, hatta İran ile ABD'de arasında arabuluculuk yapan ve yapabilecek olan tek ülkedir. Türkiye'yi bu kadar kilit haline getiren özelliklerinden biri gençleridir'
Türk gençliğinin her sene 19 Mayıs'ı Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığını ve bir ulusal günü 'ülkenin dinamizmine, modernleşmesine, dünya standartlarında bir ülke olmasına adamış, çok büyük vizyonel bir liderin başlattığı geleneği devam ettirdiğini' dile getiren Bağış, 'Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize büyük bir emanet vermiştir ve emanetini de gençlere bırakmıştır. Bu ülkedeki bütün gençler o bilinçle yetişmektedir' diye konuştu.
Devlet Bakanı Bağış, dünyada barışın egemen olabilmesi için gençlerin seslerini yükseltmesinin vaktinin geldiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
'Türkiye dün Avrupa Birliği kurumuna ilk başvuruyu yapışının 51. yıl dönümünü yaşadı. Dün eski Başbakanlarımızdan rahmetli Adnan Menderes'in AB topluluğuna ilk başvuruyu yaptığı gündü. Böyle bir dönemde insan düşünmeden edemiyor. Bazı ülkeler AB'ye 5-10 yıl gibi bir süre içerisinde üye olurken, Türkiye 51 yıldır hala AB üyesi olabilmek için çabalıyor. Ama aynı süre içerisinde Türkiye'de yanlış olan bir şey daha var. O da, Türkiye 50 yıldır askeri anayasalarla yönetiliyor. Bu yüzden Türk gençliğinden ben çok umutluyum. Türkiye'nin AB müzakerelerinin önünü açacak adım 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumumuz olacak. İnşallah o gün Türk seçmeni kadınlarımızın, gençlerimizin, gazilerimizin, özürlülerimizin haklarının, anayasal güvence altına alınması için gerekli adımlar atılacaktır. İnşallah o gün atacağımız oylarla, Türkiye'de kamu çalışanlarının AB standartlarınında olduğu gibi toplu sözleşme hakkına kavuşmasını sağlayacağız. İnşallah o gün Türkiye'de fişleme denen belaya son vereceğiz ve Türkiye'de gerçekten yargının hepimizin güveneceği, sırtını yaslayabileceği bir kurum olabilmesi için gerekli adımları atacağız. İşte o gün Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkına kavuşmak için gerekli adımları atacağız. Türkiye'de Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kurulabilmesi için devletiyle sorunu olan herkesin başvurabileceği özerk ve bağımsız bir kurumun kurulabilmesi için gerekli anayasa değişikliğini gerçekleştireceğiz. Gençlerimizin önünü açacağız. Türkiye'nin bizden evvel bu süreçten geçmiş bütün ülkeler gibi AB standartlarında zenginliğe, saygınlığa, şeffaflığa, demokrasiye, insan haklarına kavuşması için gerekli adımları, ülkemizin tarihindeki kötü bir leke olan 12 Eylül 1980 darbesinin 30. yıl dönümünde, inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz.'
Türk tarihinde hatırlanan 2 tane 12 Eylül olduğunu söyleyen Bakan Bağış, 'Birisi biraz evvel saydığım darbenin yıl dönümü olan 12 Eylül 1980. Biri ise eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli İsmet İnönü'nün Ankara Antlaşması'nı imzaladığı, yani AB ile ilişkilerimizi kurumsallaştığı 12 Eylül 1963. İnşallah 12 Eylül 2010, rahmetli İnönü ile rahmetli Menderes'in ortak hedefinin gerçekleşmesi için çok önemli bir dönüm noktası olacak' diye konuştu.
Bağış, yabancı konuklar için de İngilizce bir konuşma yaptıktan sonra, programdan ayrıldı.
01.08.2010 20:35:25
Bağış, Yıldız Teknik Üniversitesinin katkılarıyla, üniversitenin Davutpaşa yerleşkesinde gerçekleştirilen '5. Dünya Gençlik Kongresi'ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bağış, dünyanın dört bir yanından gelen gençlerle birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Devlet Bakanı Bağış, bu organizasyona katkılarından dolayı Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak'a teşekkürlerini de ifade ederek, 'Sayın Bakanım, böylesine bir toplantıya ev sahipliği yapmakla Türkiye'nin gerçekten, Doğu'nun en batılı, Batı'nın ise en doğulu ülkesi olduğunu bütün dünyaya gençler aracılığıyla duyurmakla çok doğru bir iş yaptınız. Emekleriniz için, kabinenizin ve 'Gençlerin önünü açmak ustalığın şiarındandır' diyen bir Başbakanın hükümetinin en genç Bakanı olarak teşekkürlerimi sunuyorum' diye konuştu.
Türkiye nüfusunun yaş ortalamasının 28 olduğunu ve bu yaş ortalamasıyla dünyanın en genç nüfuslarından birine sahip bulunduğunu aktaran Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bugün 'Medeniyetler Çatışması Tezi', insanlığın kabusu haline gelmişken, 'Medeniyetler İttifakı Projesi'ne eş başkanlık yapan bir ülkeyiz. Dünyada çatışmaları körüklemek isteyen, medeniyetleri birbirine düşürmek isteyen çarpık zihniyetlerin olduğu bir dönemde, Türkiye, BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak, dünya barışına katkıda bulunmaya çalışmaktadır. AB ile müzakerelerini yürüttüğü bir dönemde, İslam Konferansı Örgütünün de genel sekreterliğini üstlenerek dünyada huzurun sağlanmasına katkıda bulunmaya çalışmaktadır.
Türkiye bugün eş zamanlı olarak, Afganistan ile Pakistan arasında, Rusya ile Gürcistan arasında, İsrail ile Suriye arasında, Bosna Hersek ile Sırbistan arasında, Irak ile Suriye arasında, Somali ile Eritre arasında, hatta İran ile ABD'de arasında arabuluculuk yapan ve yapabilecek olan tek ülkedir. Türkiye'yi bu kadar kilit haline getiren özelliklerinden biri gençleridir'
Türk gençliğinin her sene 19 Mayıs'ı Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığını ve bir ulusal günü 'ülkenin dinamizmine, modernleşmesine, dünya standartlarında bir ülke olmasına adamış, çok büyük vizyonel bir liderin başlattığı geleneği devam ettirdiğini' dile getiren Bağış, 'Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize büyük bir emanet vermiştir ve emanetini de gençlere bırakmıştır. Bu ülkedeki bütün gençler o bilinçle yetişmektedir' diye konuştu.
Devlet Bakanı Bağış, dünyada barışın egemen olabilmesi için gençlerin seslerini yükseltmesinin vaktinin geldiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
'Türkiye dün Avrupa Birliği kurumuna ilk başvuruyu yapışının 51. yıl dönümünü yaşadı. Dün eski Başbakanlarımızdan rahmetli Adnan Menderes'in AB topluluğuna ilk başvuruyu yaptığı gündü. Böyle bir dönemde insan düşünmeden edemiyor. Bazı ülkeler AB'ye 5-10 yıl gibi bir süre içerisinde üye olurken, Türkiye 51 yıldır hala AB üyesi olabilmek için çabalıyor. Ama aynı süre içerisinde Türkiye'de yanlış olan bir şey daha var. O da, Türkiye 50 yıldır askeri anayasalarla yönetiliyor. Bu yüzden Türk gençliğinden ben çok umutluyum. Türkiye'nin AB müzakerelerinin önünü açacak adım 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumumuz olacak. İnşallah o gün Türk seçmeni kadınlarımızın, gençlerimizin, gazilerimizin, özürlülerimizin haklarının, anayasal güvence altına alınması için gerekli adımlar atılacaktır. İnşallah o gün atacağımız oylarla, Türkiye'de kamu çalışanlarının AB standartlarınında olduğu gibi toplu sözleşme hakkına kavuşmasını sağlayacağız. İnşallah o gün Türkiye'de fişleme denen belaya son vereceğiz ve Türkiye'de gerçekten yargının hepimizin güveneceği, sırtını yaslayabileceği bir kurum olabilmesi için gerekli adımları atacağız. İşte o gün Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkına kavuşmak için gerekli adımları atacağız. Türkiye'de Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kurulabilmesi için devletiyle sorunu olan herkesin başvurabileceği özerk ve bağımsız bir kurumun kurulabilmesi için gerekli anayasa değişikliğini gerçekleştireceğiz. Gençlerimizin önünü açacağız. Türkiye'nin bizden evvel bu süreçten geçmiş bütün ülkeler gibi AB standartlarında zenginliğe, saygınlığa, şeffaflığa, demokrasiye, insan haklarına kavuşması için gerekli adımları, ülkemizin tarihindeki kötü bir leke olan 12 Eylül 1980 darbesinin 30. yıl dönümünde, inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz.'
Türk tarihinde hatırlanan 2 tane 12 Eylül olduğunu söyleyen Bakan Bağış, 'Birisi biraz evvel saydığım darbenin yıl dönümü olan 12 Eylül 1980. Biri ise eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli İsmet İnönü'nün Ankara Antlaşması'nı imzaladığı, yani AB ile ilişkilerimizi kurumsallaştığı 12 Eylül 1963. İnşallah 12 Eylül 2010, rahmetli İnönü ile rahmetli Menderes'in ortak hedefinin gerçekleşmesi için çok önemli bir dönüm noktası olacak' diye konuştu.
Bağış, yabancı konuklar için de İngilizce bir konuşma yaptıktan sonra, programdan ayrıldı.
01.08.2010 20:35:25