MHP'li milletvekilinden Öcalan hakkında suç duyurusu
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Giresun Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Murat Özkan, İmralı'dan PKK'yı yönlendirdiği gerekçesiyle Abdulla
Murat Özkan, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Ankara Nöbetçi Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'na 3 avukatı tarafından konuyla ilgili suç duyurusunu içeren dilekçenin teslim edildiğini belirtti.
Özkan dilekçede, "Şüphelinin, hakkında açılan davanın kesinleşmesinden sonra mahkum olarak kaldığı süre içerisinde, gelen ziyaretçilerinin bir kısmı vasıtasıyla açık veya kapalı talimatlarla PKK örgütünün dağ ve şehir kadrolarını stratejik olarak yönlendirdiği bugüne kadar basında çıkan sayısız haberlerden ve meydana gelen eylemlerden anlaşılmıştır." dedi.
Özkan şöyle devam etti: "15 Mayıs 2010 tarihinde birçok yazılı ve görsel yayın organında yer alan haberlerle de teyit edildiği üzere şüpheli, 'Dört yıl önce elimi birçok şeyden çekmiştim, ancak barışçıl bir çözüm ihtimali için yine elimden geleni yaptım. Bundan sonra bunu yapmayacağım. 31 Mayıs'a kadar bekleyeceğim. Bu zamana kadar olumlu bir gelişme olmazsa, artık hiçbir şeye karışmayacağım. Her şehirde büyük katliamlar da gelişebilir. Halkımız bunu bilmeli ve buna hazırlıklı olmalıdır...' biçiminde açıklamalar yaparak yeni eylemlerin mesajını vermiştir. Nitekim bu tarihten sonra, yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen birçok örgüt saldırısında onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 31 Mayıs tarihinde İskenderun'da 6 askerimizin şehit edilmesiyle başlayan saldırılarda 17 yaşındaki Buse Sarıyağ ve subay eşi Pınar Akdağ da dâhil olmak üzere sivil vatandaşlarımız da hayatlarını kaybetmiş bulunmaktadırlar."
Öcalan'ın cezaevindeyken bile örgüt eylemlerine devam etmesinin ilgili savcılıklarca "resen" soruşturma konusu olduğunu aktaran Özkan, "Şüphelinin hüküm giydiği mahkeme kararı, ilgili davanın iddianame tarihine kadar olan eylemleri kapsamaktadır. Şüphelinin iddianame tarihinden sonraki her bir eylemi ayrı bir suç oluşturmaktadır. Ceza hukukunun evrensel ilkeleri ile terörle ilgili uluslararası kabullere göre terör hükümlüsü bir kişinin bir kere hüküm aldıktan sonra bu eylemlerini aralıksız bir biçimde sürdürmek hakkı söz konusu olamaz. Şüphelinin hükümlü olarak sürdürdüğü yaşantısında örgüt eylemlerine devam etmesi bağımsız ve ayrı bir fiil olup, bu fiillere yönelik yeni soruşturma yürütülmesi ve kamu davası açılmasını gerektirir niteliktedir." ifadelerine yer verdi.