Emekli Askeri Hakim Tarımcıoğlu: Yüksek Mahkemenin geleneksel duruşu, Yassıada mahkemeleri mantığından geliyor (Özel)
Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin özellikle siyasi davalara yönelik tavrının Yassıada Mahkemeleri mantığından geldiğini söyl
Reform paketiyle ilgili davada kritik süreç başladı. Anayasa Mahkemesi Raportörü Ali Rıza Çoban, raporunda, değişikliğin Anayasa'ya uygun olduğunu belirterek, "Yüksek Mahkeme, esasa giremez ve yasama süreci bitmediği için paketi iptal edemez." dedi.
Raportör, başvurunun ilk incelemesiyle ilgili hazırladığı raporda da başvurunun reddedilmesini istemişti. Fakat Anayasa Mahkemesi üyeleri, bu görüşe uymayarak başvurunun şeklen inceleneceğini açıkladılar. Raportörlerin, Anayasa Mahkemesi için bir bağlayıcılığı ise bulunmuyor. Daha önce de başörtüsü konusunda Yüksek Mahkkeme, raportörün raporunun aksine bir karar vermişti.
CİHAN muhabirinin, 'Raportör de aynı hukuk çerçevesinden bakıyor, diğerleri de. Neden farklı sonuç çıkıyor?' şeklindeki sorusuna, emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, "Öyle mantıklı soru sorarsanız, mantıklı cevabını alırsınız. Ama Türkiye'de böyle mantıklı bir sorunun mantıklı cevabı yok. Mahkemenin geleneksel bir duruşu ve tavrı var. Bu tavır nerden geliyor, çok net söyleyeyim; 27 Mayıs'tan sonra 61 Anayasası ile ihdas edilen Yassıada mahkemeleri mantığından geliyor. Yassıada mahkemelerine vaziyet eden, yani başkanlık yapan bir hakim, 'sizi buraya çıkaran güç böyle istiyor' dedi ve kararlarını öyle verdi. Aynı hakim, Anayasa Mahkemesi Başkanı oldu. O mantık Anayasa Mahkemesi'nde yerleşti. İçtihat haline geldi. O zihniyet devam etti. Bu soruyu sorarken ben de biliyorum çeliştiğini." karşılığını verdi.
'Raportörlerin Yüksek Mahkeme'den daha demokrat' şeklindeki değerlendirme için de Tarımcıoğlu, "Olabilir, şimdi kategorize etmek doğru değil. Şu daha demokrattır falan değil. Kararların sebep ve sonuçlarına bakmak lazım. Çağın ruhuna uygun olup olmadığına bakmak lazım, demokrasiyi ileri götürüp götürmediğine bakmak lazım ve çağdaş hukukla uyum içinde olup olmadığına bakmak lazım. Bu açıdan bakınca dediğiniz doğrudur. Onlar daha çağdaş yorumlardır." dedi.
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya ise raportör ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin aynı düşünmediğini belirterek, raportörlerin daha çok hukuki bir sonuç ortaya koymak zorunda olduklarını belirtti. "Eğer Anayasa Mahkemesi üyeleri bu konuda objektif ve sağlıklı olsaydı, raportör 'bu dava reddedilir' demeseydi raportörün o raporunu yüzüne çarparlardı." diyen Kılıçkaya, raportörlerin bir makama karşı sorumlulukları gereği hukuki denetim yapıp hukuk ne diyorsa onu dediklerini, kendi siyasi ve ideolojik görüşlerini ortaya çıkarmadıklarını kaydetti.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin zaman zaman kamuoyunu ilgilendiren konularda siyasi kararlar verdiğinin altını çizen Kılıçkaya, bu sebeple raportörün, raporlarıyla kararların sürekli çeliştiğini vurguladı. Anayasa hukukuna göre bu davanın görülmesinin mümkün olmadığını belirten Kılıçkaya, yasama süresinin daha tamamlanmadığını ifade etti.
Yüksek Mahkemenin bazen maslahat gereği karar verdiğini kaydeden Kılıçkaya, "Anayasa Mahkemesi, kendine göre bir takım çevrelerden etkileniyor veya siyasi ortamdan etkileniyor. Hukuk ne diyorsa onu söylemiyor. Hukuka göre karar verilse genelde raportörle aynı görüşte olurlar." diye konuştu.