Bdp'den İnegöl'deki Olaylarla İlgili Suç Duyurusu

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Bursa İl Örgütü üyeleri, İnegöl ilçesindeki olaylar sebebiyle gözaltına alınan 53 kişinin ırkçılık suçundan da cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Bursa İl Örgütü üyeleri, İnegöl ilçesindeki olaylar sebebiyle gözaltına alınan 53 kişinin ırkçılık suçundan da cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Geçen pazar günü İnegöl'de yaşanan olayların sorumluları hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan BDP Bursa İl Örgütü Eş Başkanı Ayla Yıldırım, adliye önünde basın açıklaması yaptı. İnegöl'de yaşananların Kürtlere karşı yapılmış 'ırkçılık' olduğunu ileri süren Yıldırım, "İnegöl'de minibüsçü esnafı arasında başlayan kavga sonrasında binlerce kişinin toplanıp Kürt avına çıkması, basit bir adli vaka değildir. Olayların ardından gözaltına alınan 53 kişi hakkında 'ırkçılık' suçundan da dava
açılmalıdır" dedi.
BDP'nin yanı sıra Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emek Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Sosyalist Parti'nin de aralarında bulunduğu 13 siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun temsilcileri, İnegöl'de yaşanan olayları protesto etmek için adliye önünde pankart açtı. Adliye bahçesinde bir basın açıklaması düzenleyen BDP Bursa İl Örgütü Eş Başkanı Ayla Yıldırım, uzun süredir uygulanan devlet politikalarının, hükümet ve muhalefetin sorumsuz açıklamalarının ülkeyi tehlikeli bir sürece soktuğunu
söyledi. Polisin geniş güvenlik tedbirleri aldığı açıklamada Yıldırım, "Yaşanan bu çatışmalardan başta hükümet olmak üzere sorumsuz açıklamalarıyla olayları meşrulaştırmaya ve haklı göstermeye çalışan açıklamaları ile MHP ve CHP olmak üzere tüm siyasiler, kamu görevlileri ve devlet de sorumludur. Bu ateş sadece düştüğü yeri değil her yeri yakar. Bu resmen ırkçılık meselesidir" diye konuştu.
Kürt meselesinin şiddetle çözülemeyeceğini, demokratik çözüm gerektiğini kaydeden Yıldırım, "Bir Kürt otobüs şoförünün yolu kesilerek, buradan geçemezsiniz diye başlayan kavganın ardından (Kürtler kahve bastı, iki ölü var) diye hızla yayılan dedikodunun MHP mitingiyle eş zamana gelmesi manidardır. Ardından binlerce kişinin Kürt avına çıkması da basit bir adli vaka değildir. Olayların ardından ilçeyi yangın yerine dönüştürenlerin büyük bir kısmı serbest bırakılmış, tutuklanan 11 kişi hakkında da sadece
kamu malına zarar vermek, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet, polise mukavemet suçundan yargılanacak olması kabul edilemez. Bu kişiler ırkçılıktan, ayrımcılıktan, halkı kin ve nefret duygularına sürüklemekten, Kürtleri açıkça hedef almaktan, bu ülkenin vatandaşları olan Kürtleri yaşadıkları yerlerde tedirginliğe sürüklemekten de yargılanmalıdırlar. Valiliğin (vatanını, milletini sevenler), siyasilerin ise (bir grup sarhoş genç) şeklindeki açıklamaları olayları örtmeye yönelik
açıklamalardır" diye konuştu.
(OSM-MŞ-CC-Y)