17 yıl sonra bir ilk!
İlk kez bir bakan Sivas anmasına katıldı
İlk kez bir bakan Sivas anmasına katıldı
Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılmasıyla 37 kişinin öldüğü olayların 17'nci yıldönümünde bir ilk gerçekleşti.
Daha önceki programlarda hiçbir devlet yetkilisi hazır bulunmazken, bu yıl ilk kez Devlet Bakanı Faruk Çelik, Vali Ali Kolat ve Belediye Başkanı BBP'li Doğan Ürgüp, otel önünde anma programı düzenledi. Bakan Çelik, “Madımak'ın acısı tüm Türkiye'nin acısıdır. Bu olayın tarafı olmaz” dedi.
Sivas Olayları’nın yıldönümü etkinlikleri, ilk olarak Devlet Bakanı Faruk Çelik'in ziyaretiyle başladı. Sabah erken saatte ‘Ata’ uçağıyla kente gelen Bakan Çelik, Valiliği ziyaret ederek programlar hakkında bilgi aldı. Bakan Çelik'e Ak Parti Sivas milletvekilleri Selami Uzun, Hamza Yerlikaya, Osman Kılıç, Adıyaman Milletvekili Şevkit Gürsoy, İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı da eşlik etti.
Bakan Çelik, daha sonra beraberinde kent Valisi Ali Kolat, Belediye Başkanı BBP'li Doğan Ürgüp ve aralarında Cem Vakfı Sivas Şubesi Başkanı Ali Rıza Kaçan'ın da bulunduğu kenttekti çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileriyle birlikte yürüyerek Madımak Oteli'nin önüne geldi. Otel önünde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
‘TARİHİMİZİN ACI GÜNLERİNDEN BİRİ’
Ardından konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, 1993 yılındaki acı olaydan dolayı duydukları üzüntüyü dile getirerek, “Hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz” dedi. “2 Temmuz 1993, tarihimizin acı günlerinden biridir” diyen Bakan Çelik, şöyle devam etti:
“O gün sinsi odaklar karanlık senaryolarını sahnelemek istediler. O gün hain mihraklar tırnağı etten ayırmak istediler. O gün farklılıklarımızı istismar etmek suretiyle yüzlerce yıllık kardeşliğimizi kanla gözyaşı ile sınamak istediler. O günden bugüne tam 17 yıl geçti. Biz o günü unutmadık. Hayatlarını kaybedenleri anmak için bugün hep birlikte buradayız. Madımak'ın acısı tüm Türkiye'nin acısıdır. Bu olayın tarafı olmaz. Bu aslında yangını söndürmemek demektir. Aslında bir gerçek var. Ortada birliğimizi dirliğimizi istemeyen unsurlar var ve burada hayatlarını kaybedenl er var. Dolayısı ile bu işin tarafı yoktur herkes 73 milyon insanlık adına bir taraftadır. Oteli saran ateş hepimzin bağrına düşmüştür. Bu olayı tezgahlayanları sinsi güçleri şiddetle ve nefretle lanetliyorum. Hayatlarını kaybedenleri saygı ile anıyorum. Yakınlarını kaybedenlerin acını yürekten paylaşıyorum.”
‘BİZ AŞURE GİBİYİZ’
Anadolu coğrafyasının binlerce yıl barışın kardeşliğin havzası olduğunu Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi gönül fatihlerinin bu topraklarda filizlendiklerini kaydeden Bakan Çelik, şunları söyledi:
“Bu abide şahsiyetlerin dilinden dökülenler kaleminden damlayanlar bizi birbirimize kaynaştırmıştır. Bu sebepledir ki değişik ırklardan inançlardan insanlar bu topraklarda huzur içinde yaşamışlardır. Bu topraklar birlikte yaşama modelinin en güzel örneği olmuştur. Anadolu keder ve kader birliğinin adıdır. Bu birlikteliğimizi bozmayı defalarca sınadılar. Maraş'ta sınadılar, Çorum'da sınadılar, Sivas'ta sınadılar. Ama başaramadılar başaramayacaklar. Çünkü bu milletin hamurunu Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veliler yoğurmuştur. Bu hamuru ayrıştırmaya hiçbir karanlık odağın gücü yetmez. Çünkü biz millet olarak aşure gibiyiz. Aşure binlerce yıllık kardeşliğimizi bir tat içinde simgeleştiren en güzel örnek değil mi? Birbirini değiştirme kaygısı gütmeden bir çok lezzet biraraya geliyor yeni bir tat ortaya çıkıyor. Üzüm üzümlüğünü, nohut nohutluğunu, fasülye fasülyeliğini, bugday bıydaylığını, kayısı kayısılığını koruyor ama hepsi bir araya geliyor ve bu coğrafyaya özgü aşureyi oluşturuyor. İşte Anadolu'nun özeti budur, Türkiye'nin özeti budur. Biz Alevisi ile Sünnisi ile tüm unsurları ile bu topraklara nakış nakış işlenmiş ve rengarenk Anadolu kilimi oluşturmuşuz. Aynı dertlerle dertlenmiş, aynı mutlulukları paylamşısız. Kerbela'da susuz kalmış, Çanakkale'de 7 düvele karşı omuz omuza mücadele etmişiz. Ülkemizin birliği için verdiğimizi şehitlerimizi aynı bayrağa sarmış aynı toprağa yan yana vermişiz. Ama hiçbir güç, hiçbir acı birlik ve beraberliğimizi bozamadı. Biz hep beraber müsade etmediğimizi sürece de birlikteliğimizi bozamayacaklar.”
“SIR PERDESİ AYDINLATILMAMIŞTIR’
İşte tüm bu nedenlerle 17 yıl önceki acı olayları unutmayacaklarını söyleyen Bakan Çelik, “Kardeşliğimizi de hiçbir zaman unutmayacağız. Bu olayı hatırladıkça daima kardeşliğimizi hatırlayacağız. Birbirimize her zamankinden daha sıkı sarılacağız. Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi ‘Daima bir iri ve diri olacağız’. Madımak'taki vahşeti bize yaşatanlara vereceğimiz en güzel cevap budur. 17 yıl önce burada yaşanan olayların ardındaki sır perdesi ne Sivaslılar'ın ne de toplumumuzun zihnindeki kuşkuları giderecek düzeyde ne yazık ki aydınlatılamamıştır” diye konuştu.
Yakın geçmişte karanlık kalan tüm olayların araştırılması için TBMM'ye bir araştırma önerisi verildiğini de hatırlatan Bakan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çünkü geçmişteki karanlık olayları aydınlattığımız oranda geleceğimiz de o kadar aydınlanacaktır. Bugünkü hukuk ve demokrasi ortamında konuşmayanların daha cesur olacağına inanıyorum. Artık Türkiye kronik sorunlarıyla yüzleşecek. Bu sorunlarını istismar eden odakların yakasına yapışacak hukuki ve siyasi kararlığa sahiptir. Çalıştay da görüşülen bir diğer husus da Madımak Oteli'nin durumu'dur. Bu konuyu da Valimizin koordinasyonu ile kamulaştırma işlemlerini tamamlayarak 17 yıllık bir sorunu gidermiş olacağız. Görünürdeki tüm sorunlar çözülür. Nitekim bu sorunları gelecek kuşaklara bırakmak istemiyoruz. Talepler neyse toplumun her alandaki talebi karşılanacak. Hepimizin önceliği sevgi barış ortamını daha da geliştirmek en önemlisi ön yargılarını zihinlerdeki Berlin duvarlarını kaldırmak lazım. Çocuklarımıza kardeşliğimizi miras olarak bırakalım. Sivas'ta barış var kardeşlik var. Sivas'ta yatırıma müsait her türlü ortam var. Sivaslılar yanlış bir olayla anılmak istemiyorlar. Sivaslıların bu konuda ki duruşları gayet net ve ortadadır. Birlikten yanalar, kardeşlikten yanalar. Bizim derdimizin çözümü bizdedir Sivaslılar. Birliğimizi ve beraberliğimizi daha ileri taşımak için hep birlikte atalım. 2 Temmuz 1993 yılında hayatını kaybeden 37 kişiyi saygıyla anıyorum.”
KILIÇDAROĞLU: MADIMAK MÜZE OLSUN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Geçmişteki acıların bir daha yaşanmaması için Madımak'ın bir aydınlanma müzesine dönüştürülmesi uygun olur” dedi.
Kılıçdaroğlu, Sivas olaylarının 17. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 17 yıl önce 2 Temmuzda yaşanan olayın bir insanlık dramı olduğunu belirti. Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Aradan 17 yıl geçmesine rağmen yaraların kabuk bağladığını söyleyemeyiz. Yaraların kabuk bağlamamasının bir nedeni de bazı faillerin hala yakalanmamış olmasıdır. Yargılama sürecinde ciddi tartışmalar yaşandı. Yaşamını yitirenlerin aileleri, bu süreçle ilgili olarak kaygılarını ve acılarını henüz üstlerinden atmış değiller. Bu, çok vahim bir olay. Bu vahim olaya karşı bütün insanların ortak tavır alması gerekir.
Biz CHP olarak bu konuda da adımlar attık. Meclis'e teklifler verdik. Bu çerçevede, geçmişteki acıların bir daha yaşanmaması için Madımak'ın bir aydınlanma müzesine dönüştürülmesi uygun olur. Öte yandan, 2 Temmuzun da aydınlanma günü olarak, geçmişin dramını yaşatmaktan çok geleceğe güvenle bakan bir toplum yaratmak, demokrasiyi içselleştiren, hak ve özgürlükleri geliştiren, bunun için çaba harcanmasının öngörüldüğü bir gün olarak anılması ve bunun, toplumun her kesimince sahiplenilmesi çok önemlidir.”
CHP'DEN ANMA ETKİNLİĞİ
CHP Grup Başkan Vekili Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile birlikte milletvekilleri, Kamer Genç, Orhan Diren, Tacidar Seyhan, Şevket Köse, Hüseyin Ünsal, Ensar Öğüt, Derviş Günday, Erol Tınastepe, Yaşar Ağyüz, Abdülaziz Yazar, Ali Oksal, Ali Rıza Öztürk, Durdu Özbolat, Mevlüt Aslanoğlu, Engin Altay ve Malik Ecder Özdemir, il teşkilatı mensupları, ilk olarak kent meydanındaki Atatürk Anıtı'na çelenk koyup, saygı duruşunda bulundu.
Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, anıt önünde yaptığı açıklamada hükümetin ilk kez bakanlık düzeyinde katılım göstermesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Daha sonra milletvekilleri ve yaklaşık 500 kişilik grup, sloganlar eşliğinde kol kola girerek Madımak Oteli önüne geldi. Burada otel önüne karanfil bırakılmasından sonra CHP İl Başkanı Bülent Renda Deniz açıklama yaparak olaydan duydukları üzüntüyü dile getirdi, kamulaştırılan binanın müze olması isteğini tekrarladı.
İNCE: CUMHURİYET BURADA KURULDU, BURADAYIZ
Otel önünde konuşan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını getirdiğini belirterek, Madımak'tan yükselen ateşin hala yanmaya devam ettiğini söyledi. Atatürk ilkelerine saldırılar devam ettikçe, Cumhuriyet'in temel değerleri geriliğe teslim edildikçe bu ateşin sönmeyeceğini belirten İnce, şöyle devam etti:
“(Cumhuriyet'in temeli burada atıldı burada yıkılacak) diyen zihniyet, aradan geçen 17 yılda daha da güçlendi. Daha fazla palazlandı. Türkiye'nin aydınlık insanları Sivas katliamını unutmamalı ve unutturmamalıdır. Çünkü bizi bu vahşi katliama getiren süreç bizlerin iyi niyetliliği, unutkanlığı ve olaylara iyi bakışıdır. Sivas katliamına giden bu süreç bu gelişmelerin yarattığı iklim ortamında varlık buldu. Çünkü karşımızdakiler sadece Cumhuriyet'e, laikliğe, demokratik hukuk devletine başkaldıran birer çapulcu değildir. Onlar yatkıları ateşin karşısında cansiperane şekilde kültürel değerlerimizi inancımızı vahşet aracına dönüştüren bir zihniyeti temsil etmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti burada yaşananları unutulması gereken sıradan bir olay olarak değerlendiremez. Bu eylemde hedef sadece ölenler ya da mağdurlar değildir. Cumhuriyet'in kendisidir. Yargının bu eylemi Cumhuriyet'e karşı girişilmiş bir kalkışma olarak değerlendirmesi bunun açık bir tarafıdır. Yargı kararına rağmen devletin tarafsızmış gibi davranması bu eylemin açtığı yarayı büyütecek ve derinleştirecektir. Ankara 1 No’lu DGM’nin Sivas katliamı ile ilgili gerekçeli kararı şu sözlerle başlıyor. Kutsal kitaplarda bile değil bir insanı bir karıncayı bile yakarak öldürmek en büyük günah sayılmıştır. 35 kişi yanarak ölürken sanıkların vicdanında en ufak bir acıma hissi dahi uyanmamıştır.”
Yeni bir 2 Temmuz'da Sivas katliamını yaratanları, destekleyenleri, vahşeti gerçekleştirenlere arka çıkanların unutulmamasını isteyen İnce, “Polis tarafından katliam sanığı olup arandığı halde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde memur olarak çalışanları biliyoruz. Yurt dışında nerelerde olduklarını bildiği halde devletin korumaya aldığını unutma unutturma. ‘Cem evleri ibadethane değildir’ diyenlerin kim olduğunu soruyoruz” dedi.
Sivas’ın 4 Eylül kenti olduğunu vurgulayan Muharrem İnce, “Sivas Kongresi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi Cumhuriyet'in temelini oluşturmaktadır. Sivas’ın kara günlerle anılmasını kabul edemeyiz. Sivas bir aydınlanma ve Cumhuriyet kentidir. Kara olaylara sebebiyet verenler onlara karışanlar yüzünden aydınlık bir ilimiz olan Sivas ve Sivaslılar suçlanamaz. 17 yıl önce bu sokakta ‘Cumhuriyet'in temeli burada atıldı burada yıkılacak’ sloganları atanlara seslenmeye geldik. ‘Cumhuriyet burada kuruldu buradayız’ demeye geldik” diyerek sözlerini tamamladı.
ÜÇÜNCÜ ANMA ALEVi- BEKTAŞİ DERNEKLERİNDEN
Madımak Oteli önündeki 3'üncü ve son anma programı ise Alevi- Bektaşi Fedrasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, EMEP, TKP, BDP, KESK ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan grup gerçekleştirdi. Etkinliğe BDP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, Tunceli Miletvekili Şerafettin Halis ile bazı sanatçılar da destek verdi.
15 BİN KİŞİ MADIMAK’A YÜRÜDÜ
Sabah saatlerinden itibaren Mevlana Mahallesi’ndeki Ethembey Parkı önünde toplanan gruplar saat 11.00’de yürüyüşe geçti. Kalabalık, açılan döviz ve pankartlarla, ‘Madımak'ın hesabı sorulacak’, ‘Madımak müze olacak’ sloganları atarak Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. Burada grupları temsilen 50 kişilik bir heyet meydandaki Atatürk Anıtı önüne giderek çelenk bıraktı.
Ardından yaklaşık 15 bin kişilik grup, Madımak Oteli’nin bulunduğu Eski Belediye Sokak’a yöneldi. Sloganlar ile otel önüne gelen gruplar arasında bulunan olayda ölenlerin yakınları gözyaşlarına boğuldu. Gruplar otele karanfil fırlattı. Otel önüne getirilen otobüsten hayatını kaybedenlerin isimleri tek tek anons edilirken, toplanan grup “Burada” diye bağırarak karşılık verdi. Kalabalık grubun büyük bir bölümünün Madımak Oteli’nin müze olması yönünde dövizler taşıdığı görüldü.
YAKINLARI OTELE GİRDİ
1993 yılında yaşanan olayda hayatını kaybeden kişilerin yakınları Madımak Oteli içerisine alındı. Zaman zaman izdiham yaşanırken, ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları ile lobilere ve üst kattaki odalara çıkan yakınlarının birbirlerine sarılarak ağladıkları görüldü. Madımak Oteli önüne gelen bazı gruplar, otel önünde semah dönerek anma programına katıldı. Otel yanına konuşlandırılan ses sistemine sahip otobüsün üzerinden anma programı ile ilgili konuşmalar yapıldı. İlk olarak Sivas Demokrasi Platformu adına Mustafa Çoban konuştu.
Çoban, olayı lanetlediklerini belirterek, “Madımak Oteli utanç müzesi olmalıdır. Devlet nasıl 17 yıl önce 8 saat gözünü ve kulağını kapattıysa burayı da utanç müzesi yapmak zorundadır” dedi. Olaylarda ölenlerin aileleri adına konuşan ve Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden Gülsüm Karababa’nın kardeşi Hüseyin Karababa, “Bundan 17 yıl önce burada Alevileri yok etmek istediler, çok ucuz bir numara ile bizi silmek istediler ama başaramadılar. Bundan 17 yıl önce burada 70 kişi ile başlattığımız hareket bugün 100 Bin kişiye ulaştı” dedi.
‘TÜRKÜLERİMİZ YAKILDI’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş ise 17 yıl önce Madımak’ta geleceğin de yakıldığını söyledi. Madımak Oteli’ni yakanların 17 yıldır Avrupa’da tatil yaptıklarını ifade eden Gümüş şöyle devam etti:
“Olayın zanlıları nedense bir türlü bulunup yargılanamadı. 17 yıl önce Madımak’ta yaşanan katliam tarihte yaşadığımız diğer katliamlardan farklı değildir. Burada Madımak’ta şiirimiz, türkülerimiz, gençlerimiz yakılmıştır. Katliamdan önce tekbir getirilerek canlarımızın yerlerde sürüklendiğini unutmadık. Madımak’ta yaşananlarla devletin yüzleşmesi gerekmektedir. Bunun anlamı da Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesidir. Biz diyoruz ki 17'nci yılında burayı kamulaştırdınız. Ama buranın kamulaştırılması yetmez. Bu topraklarda bu tür bir katliamın bir daha yaşanmaması için buranın müzeye dönüştürülmesi gerekmektedir. Madımak’ın parka, bahçeye kütüphaneye dönüştürülmesi sözleri ile insanlar uyutulmaktadır. Eğer Madımak utanç müzesi olmazsa önümüzdeki yıl 200 bin kişi ile geleceğiz.”
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öger, 17 yıl sonra ilk kez bakan düzeyinde devletin anma programı yapmayı hatırladığını belirterek, “Onlar buraya anmaya kendiliğinden gelmedi. Onları buraya sizler getirdiniz” diyerek kalabalığı işaret etti. Otelin ve yüreklerin yakılmasıyla kalınmadığını ve daha geçen yıla kadar altında bulunan et lokantasında canilerin et yemek için sıraya girdiklerini belirten Öger, Madımak'ın kamulaştırılmasının yeterli olmadığını, mutlaka buranın utanç müzesi olmasını istediklerini söyledi. Alevi- Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ise “Madımak müze olana kadar burada olacağız. Her yıl sayımız artarak buraya gelmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Gruplar daha sonra geldikleri güzergahı kullanarak olaysız dağıldı.
CUMA HUTBESİNDE UYARI
Bu arada uzun bir aradan sonra anma yıldönümünün olayın yaşandığı 1993’teki gibi cuma gününe denk gelmesi nedeni ile camilerde de geniş güvenlik önlemleri alındı. Herhangi bir olay yaşanmaması ve grupların karşılaşmaması için polis yakın camilerde güvenlik barikatları oluştururken, bu yılki etkinliklerin namaz öncesi bitirilmesi için özen gestirildi. Etkinliklerin bitme saatinde öğlen ezanı okunurken, camilerde güvenlik çemberi altında namaz kılındı. Cuma hutbesinde kent genelindeki camilerde müftülüğün talimatı ile olaylarla ilgili vaz verildi. Yaşanan olayların üzücü olduğu dile getirilirken, kimsenin tahriklere kapılmaması ve provakatörlerin oyunlarına gelmemesi uyarısı yapıldı.
Bu arada bağımsız kaynaklar katılanların sayısını 15 bin olarak açıklarken, Emniyet Müdürlüğü yetkilileri etkinliklere katılanların sayısını 8 bin olarak açıkladı.
Akşam