Seri katil davası: Kızımı geri getirsin, neden öldürdüğünü açıklasın

İzmir'de üç günde üç kişiyi başlarından silahla vurduğu iddiasıyla ilk kez hakim karşısına çıkan Hamdi Ayrı, ilk duruşmada savunma yapmayacağını söyle

İzmir'de üç günde üç kişiyi başlarından silahla vurduğu iddiasıyla ilk kez hakim karşısına çıkan Hamdi Ayrı, ilk duruşmada savunma yapmayacağını söyledi. Sanık Ayrı'nın yargılanmasına, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmada üniversite öğrencisi kızı öldürülen Hatice Ayla, ifade verdiği sırada Ayrı'ya doğru bakarak, "Kızımı geri getirsin, neden öldürdüğünü bana söylesin. Çantasını isteseydi kızım hemen verirdi, öldürmesine gerek yoktu." dedi. Bu arada Ayrı'nın CMK tarafından atanan avukatı Lütfü Aksu, duruşmadan sonra dosyadan istifa ettiğini açıkladı.

Duruşmaya tutuklu sanık Hamdi Ayri, öldürülenlerden üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın annesi Hatice ve babası Sertel Ayla, öldürülen banka çalışanı Esra Yaşar'ın babası İsmet Yaşar ve annesi Türkan Yaşar, öldürülen Mustafa Has'ın annesi Aynur Has ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulunan aileler, 12 Eylül 2010'da referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketine, idam cezasının yeniden geri getirilmesini içeren bir madde de eklenmesini istedi. Sanığın en ağır cezayla cezalandırılmasınısı isteyen Hatice Ayla, ''Kızımın öldürüldüğü günden bu yana ben yaşamıyorum. Bu cani, aileleri de öldürdü. Mevcut yasalarla bu kişinin yargılanacak olmasını kabullenemiyoruz. İdam cezasının geri getirilmesini istiyoruz.'' şeklinde konuştu. Baba Sertel Ayla ise sanığın cinayetleri tek başına işlediğine inanmadığını, birlikte hareket eden başka kişiler bulunduğunu söyleyerek, mutlaka ortaya çıkarılıp sanık kadar ceza almalarının sağlanmasını istedi.

İsmet Yaşar ise cinayetleri ''bir gencin işlediği suç'' olarak görmediğini belirterek, ''Ülkeyi kargaşaya götürmek, darbe ortamı hazırlamak isteyen kişilerin parmağı olduğunu düşünüyorum.'' dedi. Anne Türkan Yaşar da referandumda idam cezası için de oy pusulası konulmasını, 72 saatte üç kişinin canını alan kişinin acı çekerek ölmesini istediğini ifade etti. Ayla ailesinin avukatı Meryem Kalfaoğlu ise sanığın 52 adet GBT kaydı bulunduğunu, başka suçlar da işlemiş olabileceğini, kendisine yardım edenlerin de belirlenmesini istediklerini söyledi.

Duruşmada tutuklu sanık Ayrı, mahkeme başkanının cinayetlerle ilgili ne düşündüğünü sorması üzerine şu anda konuşmak istemediğini, bir sonraki duruşmada savunma yapacağını söyleyerek ifade vermedi. Sakin olduğu gözlenen Ayrı, mahkeme başkanının sorusu üzerine iddianamenin kendisine 10 gün önce tebliğ edildiğini ifade etti.

ESRA YAŞAR'IN BABASI MAHKEME SALONUNDAN ÇIKARILDI

Sanığın sözlerinin ardından müştekilerin ifadelerinin alınmasına geçildi. Öldürülenlerden Esra Yaşar'ın babası İsmet Yaşar, mahkeme başkanının ''Şikayetçi misiniz?'' şeklindeki sorusuna, ''Böyle soru olur mu? Tabii ki şikayetçiyim'' yanıtını verdi. Şeker hastası olduğunu belirten Yaşar, cinayetin arkasında ''karanlık güçlerin'' olduğuna inandığını ifade ederek şunları söyledi, ''Korutürk Mahallesi İzmir'in en sakin mahallesi. Buranın seçilmesi bence tesadüf değil. Sansasyon oluşturmak isteyenler bu kişiyi azmettirdi. Polisten ve cinayet masasından da bize yönelik davranışlarından dolayı şikayetçiyim. Başbakanlığa da şikayetimi yaptım'' dedi. Yaşar, Mahkeme Başkanının, ''Polis en kısa sürede yakaladı? Neden şikayetçisiniz?'' sorusuna, ''Katili, öldürülen Mustafa Has'ın arkadaşı yakalattı'' şeklinde karşılık verdi. Mahkeme Başkanı, Yaşar'ın polislerce dışarıya çıkartılması talimatını verdi. Yaşar, salondan çıkarılırken tartıştığı mahkeme başkanına ''Benim 26 yaşında kızım öldürüldü. Senin de kızın olduğunu biliyorum'' dedi. Sanık, daha sonra güvenlik güçleri tarafından duruşma salonundan çıkarıldı.

Bu gelişme üzerine söz alan Aynur Has'ın avukatlarından Özlem Yılmaz, ''Bizim İsmet Yaşar'a sorularımız vardı. Olayın aydınlatılmasına katkıda bulunacağını düşünüyoruz. İsmet Yaşar'ın salondan çıkarılmasıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle de güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ve yaşam hakkının etkin soruşturma açısından ihlâl edildiğini düşünüyoruz. Bu nedenle ara karardan dönülmesini talep ediyoruz.'' dedi.

ACILI ANNE HATİCE AYLA: KIZIMI GERİ GETİRSİN

Katil zanlısı tarafından öldürülenlerden üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın annesi Hatice Ayla duruşmada verdiği ifadede, kızının öğrenci olduğunu, kendilerinin Kütahya'da yaşadıklarını belirterek, "Olaydan sonra 45 dakika geç gelen ambulans görevlilerinden şikayetçiyim. Sanığa yardım ve yataklık edenlerden, onu azmettirenlerden şikayetçiyim. Bizim gibi çalışan insanların vergileriyle bu caninin hapiste rahatça yaşamasından rahatsızım. Kızımı geri getirmesini istiyorum. Neden öldürdüğünü bana söylesin." diye konuştu.

ŞAHİT İFADELERİ ALINDI

Duruşmada daha sonra birçok şahidin ifadesine başvuruldu. En önemlisi de sanık Hamdi Ayrı'nın kardeşi Taner Ayrı'nın ifadesi oldu. Taner Ayrı, kendisiyle birlikte Abdullah, Ahmet, Hamdi adlı kardeşler olarak 4 kişi aynı evde kaldıklarını, abisi olan sanık Hamdi Ayrı'nın cinayetlerden 3 gün önce Bodrum'da çalıştığı işyerinden izin alarak kendilerini ziyarete geldiğini belirterek, "Bizim haberimiz yoktu. Abdullah, Ahmet ve ben üçümüzde garson olarak çalıştığımız için eve geç saatlerde geliyoruz. Cinayetlerden üç gün önce eve geldiğimde Hamdi Ayrı'yı evde buldum. Kendisi izne geldiğini söyledi. İlk cinayetin olduğu gece eve gelirken kalabalığı farkettim. Yaklaştım ve sorduğumda cinayet işlendiğini söylediler. Eve geldim. Kardeşim Hamdi Ayrı evdeydi. Kendisine dışarda cinayet işlendiğini söyledim, haberi olmadığını söyledi. İkinci gece başka bir cinayet daha oldu. Üçüncü gün ise kardeşim Hamdi, Bodrum'a geri döneceğini söyleyerek çantasını hazırladı ve gece saat 01.00 gibi evden ayrıldı. Üç gün boyunca kendisinde silah ve benzeri birşey görmedim." dedi.

SANIĞIN TELEFONU SATTIĞI BAYİNİN İFADESİ

Sanık Hamdi Ayrı'nın öldürdüğü iki genç kıza ait cep telefonlarını sattığı güvenlik kamerası görüntülerinden ortaya çıkmıştı. Sanığın telefonlardan birini sattığı işyerinde çalışan Mustafa Kahraman, sabah saat 09.00 sıralarında sanık Hamdi Ayrı'nın çalıştığı işyerine gelerek Nokia 5530 model cep telefonunu gösterdiğini ve telefondan sıkıldığı için satmak istediğini söylediğiğini ifade etti. Ayrı'nın yanında başka bir telefon daha bulunduğunu söyleyen Kahraman, "Ben satmak istediği telefonun IMEI numarasını kontrol ettim. Çalıntı olup olmadığını anlamaya çalıştım. IMEI temiz çıktı. Kimliğini istedim ama bana kimliğinin yanında olmadığını, öğleden sonra getirebileceğini söyledi. Düzgün giyimli ve düzgün konuşan biriydi. Bende telefonu 200 TL'ye satın aldım." diye konuştu.

Mahkeme başkanı, Buca F Tipi Cezaevi'nde başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunan İ.E. adlı kişinin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na kendi el yazısıyla bir mektup gönderdiğini, bu mektupta Hamdi Ayrı'nın üç cinayeti de kendisinin işlediğini itiraf ettiğini söyleyerek mektubu dosyaya ekledi. Mektupta ayrıca Ayrı'nın Bodrum'da bir kişiyi daha öldürdüğü iddiası da yer aldı. Mahkeme heyeti tanık ifadelerinin ardından açıkladığı ara kararda, öldürülenlerden Esra Yaşar'ın babası İsmet Yaşar hakkında, "mahkemeyi tehdit ettiği, çalışmasını engellediği" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına, sanık Hamdi Ayrı'nın cinayetlerde kullandığı tabancayı çaldığı işyerindeki kamera görüntülerinin yeniden incelenerek, görüntülerde Ayrı'dan başka bir kişinin bulunup bulunmadığının tespitine karar vererek duruşmayı 22 Eylül 2010'a erteledi.

HAMDİ AYRI'NIN AVUKATI DOSYADAN İSTİFA ETTİ

Üç kişiyi öldürmek suçundan yargılanan Hamdi Ayrı'nın CMK tarafından atanan avukatı Lütfü Aksu, İzmir Barosu tarafından atandığını, sanıkla bir kez F tipi cezaevinde görüştüğünü, bu görüşmede sanığın cinayetleri kabul etmediğini belirterek, "Ben çeşitli nedenlerden ötürü Hamdi Ayrı'nın savunmasını yapamayacağım, dosyadan istifa ediyorum. Baroya ve mahkeme heyetine bunu dilekçeyle bildireceğim." dedi.