Bakan Yılmaz, DAKA projelerini Van'da açıkladı

TRB2 Bölgesi'nde bulunan Van, Hakkari Bitlis ve Muş illerinden Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'na (DAKA) sunulan 549 projeden kabul edilen 74'ü Devlet Ba

TRB2 Bölgesi'nde bulunan Van, Hakkari Bitlis ve Muş illerinden Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'na (DAKA) sunulan 549 projeden kabul edilen 74'ü Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz tarafından açıklandı.

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı 2009 Yılı Destek Programı çerçevesinde başarılı projelerin açıklanacağı törene katılmak üzere Van'a gelen Devlet Bakan Cevdet Yılmaz'ı Ferit Melen Havaalanı'nda Vali Münir Karaloğlu, İl Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert, Vali Yardımcısı Ömer Özcan, DAKA Genel Sekreteri Dr. Emin Yaşar Demirci, kurum amirleri ve sivil toplum kuruluş temsilcileri karşıladı.

Adalet ve Kalkınma Partisi Van Milletvekili İkram Dinçer'le birlikte uçaktan inen Bakan Yılmaz, kendisini karşılamaya gelenlerle tek tek tokalaştı. Polis merasim mangasını selamlayan Yılmaz, yöresel kıyafetli 2 öğrencinin elinden bir buket çiçeği aldıktan sonra günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi. Ak Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek partililerle bir araya gelen Yılmaz, beraberindeki milletvekili ve bakanlık bürokratlarıyla birlikte öğle yemeğine geçti.

Yemeğin ardından projelerin açıklanacağı Van Ticaret ve Sanayi Odası'na gelen Yılmaz, VATSO Meclis Salonu'nda, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından düzenlenen 2009 yılı KOBİ Mali Destek Programı Sonuç İlan Toplantısı'na katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda konuşan Devlet Bakanı Yılmaz, DAKA'nın kurumsallaşma sürecini henüz tamamlamamış genç bir kurum olduğunu belirterek, kısa süre içerisinde büyük bir ilerleme kat ettiğini söyledi.

DAKA'ya hazırladıkları projelerle müracaatta bulunan kişileri tebrik eden Yılmaz, bir yöre ve bölgenin kalkınmasının, o yörede yaşayan insanların enerjisini harekete geçirmekle mümkün olacağını ifade etti. Bakan Yılmaz, ''Doğu Anadolu'da kimse yatırım yapmaz, devlet yatırım yapsın'' gibi söylemlerin sıklıkla duyulduğunu bildirerek, ''Fakat burada sizler şunu kanıtlıyorsunuz ki uygun kanallar açıldığı, uygun ortam oluşturulduğu sürece Doğu ve Güneydoğu'da fazlasıyla yatırım yapacak enerji var. Biz insanımıza pasif bir gözle, bu işi beceremez gözüyle bakamayız. İnsanımız pekala becerir ve sizler bunu burada kanıtlıyorsunuz'' diye konuştu.

Türkiye'yi bölgede ve dünyada arzu edilen yere getirebilmek için tüm yörelerin potansiyelinin seferber edilmesi gerektiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:''Bu potansiyellerin harekete geçmesi, bunların bileşkesiyle kalkınmamız da çok daha hızlı bir şekilde sürecektir. Bu bölgemiz kendi vizyonunu belirlemiş. Özellikle Van Gölü havzası, büyük bir tarih, coğrafya ve varlık. Bunu kalkınma sürecinde değerlendirdiğimizde sadece kıyıları değil havzasıyla birlikte muazzam bir potansiyel. Vizyonda sınır kapıları vurgulanıyor. Bu, bizim de komşu ülkelerle ticaret politikamızla birebir örtüşüyor. İran başta olmak üzere Irak, Suriye ile iyi ilişkiler ve ticaret bu yörelerimizin kalkınması için de olmazsa olmaz hususlardan bir tanesi. Bunu artırmanın yolu hem üretim potansiyelimizi geliştireceğiz, hem de komşularımızla her türlü engeli kaldırmaktan geçiyor. Sınırları bizi bölen noktalar olarak değil, bizi kucaklaştıran alanlar olarak algılayıp her türlü ilişkiyi geliştirerek bu yörelerimizin de kalkınmasına katkıda bulunacağız.''

BÖLGENİN TURİZM VİZYONU

Yılmaz, turizmin bölgenin adeta olmazsa olmazı konumunda bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: ''Doğu Anadolu Bölgesi'nin genelinde özellikle de Van Gölü havzasında birçok turizm çeşidinin rahatlıkla yapılması mümkün. Maalesef biraz imaj sorunumuz var. Haklı ya da haksız. Güvenlik meselesi burada çok önemli. Buraya da iş adamları, sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere ilgili tüm tarafların sahip çıkması lazım. Burayı, artık huzur, güven ortamının yerleştiği bölgeler olarak yaşamamız, bütün çevremize ve dünyaya da bu şekilde aksettirmemiz lazım. Bunu yapmadığımız sürece bu alanda maalesef atacağımız adımlar sınırlı kalacaktır.''

KOBİ Destek Programına 549 projenin müracaatta bulunduğunu ve bunlardan 74'ünün imkanları dahilinde desteklenmeye uygun görüldüğünü anlatan Bakan Yılmaz, yalnızca bu çağrı için 14 milyon lira tahsisat yapıldığını ve toplamda 31 milyon liralık bir yatırımı harekete geçirdiklerini açıkladı.

Bakan Yılmaz, geçmiş yıllarda teşviklerin kötüye kullanıldığı dönemler olduğuna ve hala o izlerin yeterince silinemediğine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Birileri, teşvik aldı ama bu bölgeye yatırım yapmak yerine o teşviki başka yerlere taşıdılar. Bu tatsızlık aslında abartıldığı kadar değil ama kamuoyunun hafızasında çok olumsuz bir imaj bıraktı. Fakat bizim yeni yöntemimiz farklı. Burada, işin içerisinde farklı mekanizmalar var. Dolayısıyla çok daha sağlıklı bir şekilde bu bölgeye fayda üretecek projeler gerçekleştirilecek. 2010 yılında da 19 milyon lirayı merkezi idareden aktardık.''

Proje değerlendirmesi yapan uzmanların, profesyonel şirketler ile gerçek yatırımcının hazırladığı projeleri ayırt etmesi gerektiğine değinen Bakan Yılmaz, ''Projeler, mutlaka gerçek bir yatırımcının projesi olmalı, ısmarlama proje olmamalı. Gerekirse bazı proje hazırlama şirketlerini kara listeye alabiliriz. Proje masa başında yapılıyorsa ve sahada bir karşılığı yoksa bu şirketleri kara listeye alabiliriz. Bu Avrupa'da da birçok ülkede de yapılıyor. Biz uluslararası standartlar ne ise o standartlarla gideceğiz'' şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTELERİMİZİ ÖNEMSİYORUZ

Bakan Yılmaz, kalkınmanın sadece teknoloji ve üretimle gerçekleşemeyeceğini, sosyal boyutu ihmal edilen bir kalkınma sürecinin, eksik olacağını ifade ederek, şöyle dedi: ''Biz insan odaklı, insanı merkez alan bir kalkınmadan yanayız. Dolayısıyla sosyal boyutu hiçbir zaman ihmal edemeyiz. Bu projelerimiz de ülkemizin kalkınmasına, sosyal gelişimine, birlik ve bütünlüğüne, entegrasyonuna hizmet edecek, bölgenin potansiyellerini harekete geçirecek, bazı dezavantajlı kesimleri topluma kazandıracak önemli projeler. Bölgede önem verdiğimiz bir diğer kurum da üniversiteler. Üniversiteleri kalkınmanın dinamiği olarak görüyoruz. 2010 yılında sadece Doğu ve Güneydoğu'daki üniversiteler için tahsis ettiğimiz kaynak 500 milyon liradır. Bu sadece üniversitelerin yatırım bütçesi için ayrılan kaynaktır. Bu üniversitelerimizden yörelerimizin kalkınması anlamında çok şey bekliyoruz.''

Bakan Yılmaz'ın konuşmasının ardından DAKA Genel Sekreteri Emin Yaşar Demirci ile Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yunus Esmer arasında işbirliği protokolü de imzalandı.

Toplantıya DAKA Dönem Başkanı ve Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, Van Valisi Münir Karaloğlu, Muş Valisi Erdoğan Bektaş, AK Parti Van Milletvekili İkram Dinçer, DAKA Genel Sekreteri Dr. Emin Yaşar Demirci, Vali Yardımcısı Ömer Özcan, sivil toplum kuruluş temsilcileri, ilgili kurum müdürleri ve proje sahipleri katıldı.

Toplantı sonunda DAKA Dönem Başkanı ve Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ziyaret anısına Bakan Cevdet Yılmaz'a plaket verdi. Bakan Yılmaz, programın ardından uçakla Van'dan ayrıldı.