İl Sağlık Müdürlüğü'nden 'Su' Açıklaması

Kilis İl Sağlık Müdürü Dr

  Kilis İl Sağlık Müdürü Dr . Turgay Happani , İl Sağlık Müdürlüğü Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü şehrin muhtelif yerlerinden günlük almış olduğu içme suyu numunelerinin laboratuar sonuçlarında kentin bazı bölgelerinde şebeke suyunun renginde değişiklikler olduğu tespit edildiğini söyledi .
Dr . Turgay Happani , yaptığı açıklamada , son günlerde İl Sağlık Müdürlüğü ' ne yapılan şikayetler üzerine Kilis içme suyu ile ilgili açıklama yapma gerekliliği duyulduğunu belirterek , " Belediye Başkanlığımız , Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğümüz ve Halk Sağlığı Laboratuarımızın koordineli çalışması neticesinde şebeke suyunda bekleme neticesinde meydana gelen renk değişikliğinin ; 28 Mayıs 2010 tarihinde ilimizde meydana gelen sel felaketi sonrası , içme ve kullanma suyu temin edilen Seve Barajına kirli sel
sularının karışması neticesinde özellikle barajın zemin kısmına yakın su seviyesinde ağır metallerin ( Demir , mangan ) konsantrasyonunun yükselmesi ve Seve Barajından arıtma tesisine gelen ham suyun burada klor ile dezenfeksiyonu sonrası suda bulunan ağır metallerin klor ile reaksiyona girmesi neticesinde oluştuğu anlaşılmıştır . Bunun üzerine Halk Sağlığı Laboratuarımızın hafta sonu da dahil olmak üzere mesai dışı çalışması sağlanmış ve ilimizin bir çok noktasından alınan su numune sayıları artırılarak
içme suyumuz laboratuar takibine alınmıştır . Laboratuar sonuçları neticesinde suyun renk değişikliğine neden olan özellikle Mangan miktarının insan sağlığını tehdit edecek seviyede bulunmaması ve suda herhangi bir mikrobik organizmaya rastlanmaması neticesinde laboratuar izlemine devam edilmiştir . Ayrıca Belediye ekipleri tarafından tüm depolar ve şebeke sisteminde boşaltmalar yapılmış , Müdürlüğümüz teknik personelleri gözetiminde temizlenmiş ve şebeke sistemi süper klorlama yapılarak dezenfekte
edilmiştir .
Ancak Pazartesi günü sabah saatlerinde suda meydana gelen koku üzerine Belediye Başkanımız tarafından anında alınan bir karar ile arıtma tesisinden şehre verilen su durdurulmuş ve Narlıca ile Akpınar Kaynaklarından şebeke beslenmeye başlanmıştır . Yapılan laboratuar incelemeleri neticesinde oluşan kokunun Hidrojen sülfür kaynaklı olduğu anlaşılmıştır . Yaşanan bu süreç zarfında Belediye Başkanımız sayın Mehmet Abdi Bulut konuya büyük bir hassasiyetle yaklaşmış ve sorunun bir an önce çözülmesi noktasında il
dışından teknik ekip ve dalgıçlar getirterek Seve Barajının dip kısmında incelemeler yaptırmış ve barajın çeşitli katmanlarından alınan su numunelerinin laboratuar sonuçlarında , mangan miktarının dibe yakın seviyeden alınan su numunelerinde yüksek , yukarı seviyelerden alınan numunelerde ise dramatik düşüş gösterdiği görülmüştür . Barajdan alınan ham suyun baraj dibinden değil de daha yüksek seviyelerden sağlanması amacıyla gerekli mekanik tesisatın yapım işi belediyemiz tarafından başlatılmış ve 1 hafta - 10
gün içerisinde sorunun çözüleceği belirtilmiştir . Bu zaman zarfında şehrin su ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla Narlıca ve Akpınar kaynaklarının yanı sıra Yeniyapan kaynağından da su temin edilmesi için Belediyemiz çalışmaların yapıldığı tespit edilmiştir . "
Sorun çözüme kavuşturuluncaya kadar vatandaşların suyu israf etmemeleri gerektiğini vurgulayan Dr . Happani , sözlerini şöyle sürdürdü ; " depolarını temizlemeleri büyük önem arz etmektedir . Yine şehrimizde su kesintilerinin başlaması halinde aşağıda sıralanan önlemlerin alınması ve bu hususlara vatandaşlarımız tarafından azami dikkat gösterilmesi gerekmektedir . Su kesintilerinin yaşandığı dönemlerde kişiler tarafından sıklıkla aşırı miktarda su depolanmakta ve depolanan suların bir kısmı kullanılmadan önce
uzun süre beklemektedir . Uzun süre bekleyen sularda zaman içerisinde mikrop sayısı önemli derecede artacağından ihtiyaç fazlası su depolamak uygun değildir . Bu durumda sular geldiğinde öncelikle depolanmış suyu tüketip yeniden taze su depolanmalıdır . Su kesintisi sırasında ana boru içindeki basınç sıfıra düşeceği için daha ince borulardaki basınç ana borudan daha fazla olur . Bu nedenle su geriye doğru akacaktır ( geri emilim ) . Toplu zehirlenme ve salgınlara neden olabilen pis sular su şebekesine girebilir .
Bu nedenle su kesintisinden sonra sular yeniden geldiğinde 3-5 dakika ilk gelen su içilmemeli ( Ancak boşa akıtıp israf etmemeli ilk gelen suyu temizlik vb . işlerde kullanmalıdır ) Kaynatılmış suyun içerisindeki gazlar uzaklaşacağından tadında bir bozulma meydana gelir . Kaynamış suların tadındaki burukluğu gidermek için kaynatılan su kaptan kaba aktarılarak havalandırılmalıdır . Kaynatılmış su doğrudan güneş ışığı görmeyen bir ortamda ve ağzı kapalı olarak en az 24 saat güvenle kullanılabilir . İçme ve
kullanma suları doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır . Güneş ışınları birçok mikroorganizmanın ölmesine neden olurken , sudaki diğer birçok mini canlının da üremesinin artmasına ve suda bazı tehlikeli kimyasalların oluşmasına neden olabilmektedir . Suları soğuk ortamda saklamak ve hatta buz haline getirmek mikroorganizmaları öldürmez , sadece üremelerini engeller . Bu nedenle buzdolabında bekletilen sularda da hastalık riski olabilir . Klor toplumsal olarak kullanılan suların dezenfeksiyonu için bilinen en
ideal ve güvenilir yöntemdir . Ancak bireysel kullanım sırasında dikkatli olunmalı ve mutlaka yüzde 1 ' lik klor solüsyonu kullanılmalıdır . İçme sularının bir litresine yüzde 1 ' lik klor solüsyonundan 10-12 damla ilave edilmesi genel olarak uygun klor dozuna ulaşılmasını sağlamaktadır . Sebze ve meyvelerin yıkanmasında kullanılacak klorlu yıkama suyu için de 1litre suya 20-25 damla yeterli olacaktır . Sebze ve meyvelerin genelde 30-35 dakika bu suda bekletilmesi uygun olacaktır . Damacana veya diğer ambalajlanmış
suların tamamının güvenli olmayacağı dikkate alınmalı , Sağlık Bakanlığı ' ndan ruhsatlı olan hazır sular tercih edilmelidir . Kontrolsüz ve denetimsiz su kaynaklarından su temin edilmemelidir ( ruhsatsız su dağıtım tankerleri , kaynağı bilinmeyen damacana suları , ruhsatsız doğal sular vb . ) tüm Kilislilere duyurulur . "
( MAD-MAD-HE-Y )