Burada Yassıada'dan daha geri bir yargılama yapılıyor

İkinci Ergenekon Davası'nın 70. duruşmasına sanık ve avukatlarının taleplerinin dinlemesiyle devam edildi.

Burada Yassıada'dan daha geri bir yargılama yapılıyor
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde söz alan gazeteci Mustafa Balbay "Burada Yassıada'dan, 12 Mart 1971'den daha geri bir yargılama yapılıyor" dedi.

"Biz adalet istiyoruz" diyen Balbay "Yassıada demokrasi ticareti yapanlar dönüp bir de buraya baksın. Yassıada'da bir kin biriktiyse burada da bin kin birikiyor. Yıllar sonra bu kinleri konuşacağımıza bu süreci noktalamak sizin elinizde" diye mahkeme heyetine seslendi.

"BURASI İHTİMALLER MAHKEMESİ"

Basında son haftalarda Yassıada yargılamalarına ilişkin yazıların yer aldığını hatırlatan Balbay, "Buradaki yargılama şekli Yassıada'dan daha geri, daha kötü bir yargılama yapılıyor. Davanın belli bir dosyası vardı, Son dakikada 'bu belge de vardı' denilmiyordu. Çerçevesi belliydi. Yassıada bir ihtilal mahkemesiyse burası ihtimaller mahkemesi. Bir ihtimal var o da özgürlük mü dersin? Burada esir gibi bekliyoruz" diye konuştu.

"ÜÇE ÜÇ"

Ölümün hiçbir şeyin karşılığı olmadığını belirten Balbay, "Yassıada'da 3 kişi idam edildikten sonra 'üçe üç' diye diye 1971'de 3 kişi idam edildi. Buradaki yargılamada ise Kuddusi Okkır, Prof. Dr Türkan Saylan ve Prof. Dr. Uçkun Geray da infaz edildi. Eğer böyle devam edere burası Yassıada'yıda 12 Mart'ı da geçecek" diye konuştu.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in duruşmadaki konuşmaları "hakaret" olarak değerlendirdiğini belirten Balbay, "Bu iddianamede bize 5 bin sayfada hakaret ediliyor. Yaşam biçimimiz yargılanıyor" diye konuştu.

"ENSE TIRAŞIM İYİ OLSUN"

Duruşma salonun yapısını da eleştiren Balbay "Sanıklarla yakınları daha yakın oturabiliyorlardı. Berbere 'ön tarafının önemi yok, ense tıraşım iyi olsun' diyorum. Bütün ziyaretçiler ensemizi görebiliyor, uzaktan bakabiliyorlar. Gazetecilere en kötü yer ayrılmış. Salon en kötü şekilde dizayn edilmiş" dedi.

"DAVA FIRTINADA UÇAN ELEKTRİK KABLOSU GİBİ"

Eski adalet bakanlarından Seyfi Oktay'ın gözaltına alınmasını eleştiren ve Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız'ın "Pirsultan gibi dönecek" sözlerini anımsatan Balbay "Bu davada Ali Balkız'a suikast yapılacağı iddiasıyla müşteki olarak gösteriliyor. Müdahiller gelsinler bu davayı izlesinler, gerçeği arasınlar. Bu dava fırtınada uçan elektrik kablosu gibi, kime çarpacağı belli değil. Savcılar Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın da gün gelecek bu operasyonlardan yakınacak" ifadesini kullandı. Balbay, "Burada Roma'nın köle hukuku ile yargılanıyoruz. Adalet istiyoruz, Bizi yargılayan ama özgür yargılayın" diye konuştu.

"PANSUMANI NEYLE YAPIYORSUNUZ?"

Ardından söz alan tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) göre savunmaların iki duruşma günüyle sınırlandırıldığını hatırlatarak AİHM'in uzun mahkumiyetleri sınırlayan kararlarını ne yapacaksınız? Yok mu sayacaksınız?" dedi.

Mahkeme heyetine seslenen Özkan, suçunun ne olduğunu ve 22 aydır neden burada yattığını öğrenmek istediğini belirterek, "Beni vicdanınız kanamadan iki yıldır burada nasıl tutuyorsunuz? Kanıyorsa pansumanını neyle yapıyorsunuz?" dedi.

Vatan