Devrimci Karargah davasında iki tahliye
Farklı tarihlerde açılan ancak irtibatlı oldukları gerekçesiyle birleştirilen iki ayrı Devrimci Karargah davasının tek dosya üzerinden görülen bugünkü
İstanbul 9 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nde görülen Devrimci Karargah davasının , iki ayrı davanın birleştirilmesinden sonraki ilk duruşması bu gün görüldü . 10 ' u tutuklu 35 sanıktan Melek Seven ' in de aralarında bulunduğu 6 tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar duruşmada hazır bulundu .
Devrimci Karargah davası tutuklu sanıklarından Cemal Bozkurt , 1 Aralık 2008 ' te başlayan tutuklamalar sonucu hazırlanan iddianamenin ciddiyetsiz ve fiyasko olduğunu öne sürdü . İddianamedeki gizli tanıkların iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunan Bozkurt , ' Devrimci Karargah savaşçılarının halkın ihtiyaçlarından yola çıkarak ilk saldırılarını orduya karşı yaptıklarını ifade etti . Bu saldırının çok anlamlı olduğunu savunan Bozkurt , ordunun , halkın kültürüne öteden beri karşı olduğunu iddia etti . Bozkurt , " Ordu , halkın ordusu değildir . Ensesi kalın generallerin ordusudur . Generaller zevkü sefa içindeyken gaziler , bir deri bir kemik ölüme terk ediliyor . Kirli bir savaşta fakir çocukları ölüme gönderiliyor . Generallerin eşleri pahalı mücevherlerle arz-ı endam ederlerken neden ölenler hep garibanlar diye sorulmasın istiyorlar . " diye konuştu .
Devrimcilerin halkın yüreğine salınan korkuyu bertaraf etmek için ant içtiklerini söyleyen Bozkurt , " İlk saldırılarını orduya yani bu ülke halkının yaşadığı acıların sorumlusu olan orduya yönelttiler . Selimiye Kışlası ' nı topa tuttular . Bu saldırı moral ve coşku yarattı . " dedi . TSK ' ni kastederek bu ordunun halkın ordusu olamayacağını belirten Bozkurt , " Devrimci heyecan havasını dağıtmak için propaganda araçlarını devreye soktular . Devrimci kamuoyunun yüreğine şüphe serpmek için gizli tanık beyanlarına başvurdular . " diye konuştu .
Bostancı ' da düzenlenen operasyonda polisle girdiği çatışmada ölen Orhan Yılmazkaya ' nın 27 Nisan 2009 ' daki operasyonda sağ ele geçirilecekken yargısız infazla öldürüldüğü iddiasında bulunan Bozkurt , " Komutan Yılmazkaya , üssünü sonuna kadar savunmuştur . Siyasi polis direnişi tahmin etmemiş olabilir mi? Oysa market , manav ya da kasapta sağ sağlim yakalanabilirdi . " dedi .
İşadamı Necdet Öztürk , tutukluluğunun oluşturduğu travma nedeniyle tedavi gördüğünü belirterek , Orhan Yılmazkaya ' yı eski eşinin üniversiteden arkadaşı olarak tanıdığını , gazeteci ve yazar olarak bildiğini söyledi . Öztürk , " Ben insanım . Hiçbir örgütün kamuflaj malzemesi değilim . Orhan Yılmazkaya kimliğini açığa çıkaracak hiçbir şey yapmadı . Orhan ' ın böyle biri olacağı aklımın ucundan dahi geçmezdi . 16 yıldır deniz ticaretiyle uğraşıyorum . Hayatım her şeyiyle ortada . Yargıya güveniyor , suçsuzluğumun anlaşılmasını bekliyorum . " dedi .
Avukatların gerekçeli tahliye taleplerinin ardından verilen kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti , tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak Melek Seven ve Gökhan Aydın ' ın tahliyesine karar verdiklerini açıkladı . Savunması alınmayan sanıklar ile mağdurların duruşmada hazır bulundurulmasına karar verilen duruşma , dosyadaki bazı eksik evrakların da tamamlanması için ertelendi .