Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz Mardin'de

Mardin'in Midyat ilçesine gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz 5 gün önce Silvan'daki terörist saldırıda şehit olan onbaşı Salih Albayrak'ın ailesini ziyaret ettikten sonra il merkezine geldi

Mardin'in Midyat ilçesine gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz 5 gün önce Silvan'daki terörist saldırıda şehit olan onbaşı Salih Albayrak'ın ailesini ziyaret ettikten sonra il merkezine geldi.
Midyat'ın Şenköy beldesinde oturan şehit onbaşı Salih Albayrak'ın ailesini ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz daha sonra karayolu ile Mardin'e geldi. Partisi tarafından düzenlenen '2. Türkiye Buluşması Mardin' toplantısına katılan Kapusuz, demokratik açılım sürecine değindi. Kapusuz demokratik açılımın ve diğer hükümet politikalarının doğru algılanması için bölgeye geldiği söyledi.
Hükümetin siyaseti hizmet için yaptığının altını çizen Kapusuz, "Bizim anlayışımızın siyaset felsefemizin temeli merkezi
insandır. Her şey insan içindir. İnsandan daha kıymetli varlık yoktur. Bunun bölgesi dini, dili, ırkı rengi hatta maddi manevi gücü hiç fark etmez, değil midir ki insan en kıymetli değerdir. Eğer siz değer verdiğiniz inandığınız bu ise buna göre hareket eder istikametinizi buradan alırsınız. İşte biz istikametini halktan alan ona hizmet için bu yollarda bulunan görevlileriz. Siyaset bir meslek değildir. Görev nöbet dönemidir" diye konuştu.

"ÇADIR DEVLETİ DEĞİLİZ"
Salih Kapusuz Türkiye Cumhuriyeti'nin aşiret veya çadır devleti olmadığını 700 yıl yaşamış Osmanlı İmparatorluğu'nun
küçük bir modeli olduklarını ifade etti. Kapusuz şunları söyledi:
"Biz şuna inanıyoruz tarihimizi medeniyetimizi ve devletimizi birlikte kurduk. Biz aşiret, çadır devleti değiliz derken tarihi misyonumuza ve medeniyet misyonumuza vurgu yapıyor. 1950'lerde kurulmuş devletler de var hala yeni kurulan devletler var. Ama asgari binlerce yıla dayanan devlet geleneğimiz, millet anlayışımız var. Bizim medeniyetimiz insanlık tarihinde sevgi medeniyeti olarak anlaşılıyor. Osmanlı İmparatorluğu 700 yüz yıl yaşamış. Bugün dünyanın en süper gücü kabul edilen ABD'nin daha 300 yılı
dolmadı. Bir başka güç olan Rusya'yı düşünün. Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 70 yıl yaşamadı. Onun için biz birbirimizin kadri kıymetini bilmek birbirimiz daha iyi anlamak daha iyi dinlemek doğru yapılmasını ve doğru yapılanana sahip çıkmak uygulamasın mutlaka yapmalıyız. Bütün sivil toplum kuruluşları çıktı açıklama yaptı. Biz birlik ve beraberliğimiz korumak demokratikleşmemizi geliştirmek demokrasi standardımız yükseltmek zorundayız. Terörü de lanetliyoruz. AK Parti iktidarı bu problemi çözmek
için yoğun bir çaba sarf ediyor."

"1980 YILINDA 5 BİN 30 YILDIR DA 40 BİN EVLADIMIZI KAYBETTİK"
AK Parti kurucularının 1980'li yıllarda üniversitede beraber olan arkadaşları olduğunu ve sorunu çok iyi analiz ettiklerini söyleyen Kapusuz, "1980 öncesini hatrılayanlar çok iyi bilir. Sağcı ve solcu 5 bin tane genç kaybettik. Birbirimizi öldürdük. Kim kazandı. Elbette biz kazanmadık. Kaybeden biziz bu tecrübelerden sonra 80 sonrası başlayan bir başka büreç daha yaşıyoruz 40 bin kişimizi kaybettik. Bunlar dile kolay. Yaklaşık 30 yıl süre içerisinde biz 40 bin evladımızı kaybettik bir hesaba göre, 300
milyon dolar terörden dolayı zararımız var. 30 yılda aldığımız silah ne kadar biliyor musunuz? 330 milyar euro. Faizi ile ödediğimiz borç 1.4 trilyon. Sadece silah alımlarında ödenen komisyon 30 milyar euro. Şöyle bir düşünün Mardin'i ve ilçeleri ile birlikte ülkeyi topyekun düşünün. Bugün Türkiye'nin kasasına 300 milyar bir kaynak aktarırsanız ne olur bu memleket" ifadelerini kullandı.

"TERÖRDEN KURTULMAK LAZIM"
Salih Kapusuz, daha sonra mahalle ve köy muhtarları ile birlikte toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcilerinin sorularını cevapladı
5 gün önce Silvan'daki terörist saldırıda şehit olan onbaşı Salih Albayrak'ın Şenköy beldesinde oturan ailesini ziyareti sırasında hem üzüldüğün hemde mutlu olduğunu kaydeden Kapusuz, "Aile inanmış bir Müslüman aile bu beni sevindirdi. Ama beni üzen ise gencecik bir insanı kaybettik. Canından bir parça alınıyor. Ne kadar inanmış ve huzurlu bir aile olsa bile
terörden de kurtulmak lazım. Yeter artık Allah aşkına neyimizi bölüşemiyoruz. Biz tarih boyu beraber olmadık mı? Osmanlı
coğrafyasını hatırlayalım, coğrafyada her türlü dinden dilden ırktan farkıl kesimlerden insanlar yok muydu. Vardı. Biz bu insanları bu kadar yıl tutabilmişsek beraber olabilmişsek şu küçücük imparatorluğumuzun küçük modeli biz hepimiz devlet başta olmak üzere doğmuzu batımız kuzeyimiz başta olmak üzere şunun farkındayız artık bu iş bitsin diye
devletin yetkilileri de Cumhurbaşkanı, Başbakanı, STK'lılar da haykırıyor. Yeter artık diyor. Aynı çatının altında beraber yaşayanlar olarak, bu ülkeyi bugünlere getirmiş insanlar olarak birbirimize saygılı davranmalıyız. Geçmişte yanlışlıklar yapılmış hala da var. Ama bunu düzeltecek kimdir? Dışardan İsrail, ABD gelip düzeltmeyecek. Biz kendi
evmizin düzenini kendimiz sağlayacağız. Bunun başka yolu yok. Bunu bir formülle ortaya koyacak varsa bir sihirbaz varsa hodri meydan gelsin, baş tacı yaparız. O halde kendi göbeğimizi kendimizin kesmek mecburiyetinde olan bu millet Kürt'ü, Türk'ü, Çerkez'i fark etmez Alevisi, Sünni'si hangi dinden olursa olsun değilmi ki bu ülkenin vatandaşı. İnsanı merkez alan bu parti bu problemin çözümüne çok önem verdi. Demokratik açılım denince sadece bu 1 yıllık süre değerlendirmeye alınıyor. Bizim demokratik açılım
dediğimiz birlik beraberlik projemiz 14 Ağustos 2001 yılında başlamıştır" şeklinde konuştu