Safranbolu'da tarihi konaklar restore edilip restoran, otel olarak turizmin hizmetine sunuluyor

Osmanlı ahşap mimarisinin en güzel örneklerinin sergilendiği Safranbolu ilçesinde, en az 150 yıllık olan tarihi konaklar restore edilip ya restoran ya

Osmanlı ahşap mimarisinin en güzel örneklerinin sergilendiği Safranbolu ilçesinde, en az 150 yıllık olan tarihi konaklar restore edilip ya restoran ya da otel olarak turizmin hizmetine sunuluyor.

Zamanın Belediye Başkanı Kızıltan Ulukavak tarafından yapılan girişimler sonucu 1975 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu'nun Safranbolu'yu kentsel sit alanı ilan etmesiyle korumaya alınan Safranbolu'da, 1985 yılında da Bağlar ve Çarşı bölgesinde yer alan iki kentsel sit alanı ve doğal sit sınırlarındaki 810 sivil mimarlık örneğiyle, 165 anıt eserin tesciline karar verilmişti. Bu sebeple UNESCO Safranbolu'yu 'Dünya Miras Listesi'ne aldı.

Safranbolu, korumanın başkenti olarak anılıyor. Türkiye'de bulunan yaklaşık 50 bin kadar korunması gerekli kültür ve tabiat varlığının bin 131'i Safranbolu'da. Bu özelliği nedeniyle Safranbolu 1994 yılında 'Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu (OWHC)'nun yaptığı toplantıda Dünya Miras Şehirleri listesine alındı.

Safranbolu, 2003'te Rodos'ta yapılan OWHC toplantısında ise dünyanın en iyi korunan 20 kentinden biri ilan edildi. İlçe merkezinde 18 ve 19. yy ile 20. yy başlarında yapılmış yaklaşık 2 bin geleneksel Türk evi bulunuyor. Bu eserlerin bin 80 kadarı yasal koruma altında.

İlçe 1994 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras şehirleri listesine alındıktan sonra ilçede turizmde hareketlenme başladı. O yıllarda yıllık 25 bin yerli ve yabancı turist ilçeyi ziyaret ederken, bugün bu sayı 300 binleri geçti. Daha çok eski çarşı kesiminde tarihi konaklar otel olarak işletilirken, Kıranköy ve Bağlar kesiminde ise 3-4 yıldızlı oteller bulunuyor.

"GELEN TURİSTLER KALACAK YER BULAMIYORLARDI"

Safranbolu'da, tarihi evlerin restore edilip otel ve restoran olarak işletilmesinin İstanbul'dan gelen yaşlı bir karı kocanın sözü ile başladığını belirten işletmeci Osman Şenol; "1996 yılında tarihi bir evi restoreye başladığım turizm işinde, şimdi 9 tarihi konağı otel olarak, 2 tarihi evi de restoran olarak işletiyorum." dedi.

Bu evlerin restore edilip turizme kazandırılmasının ilginç bir öyküsü olduğunu söyleyen Osman Şenol; şunları ifade etti: "1995 yılında askerden gelecek oğluma Yemeniciler Arastası'nda bir dükkan kiraladım. Burada otururken İstanbul'dan gelen çift 'bunlar ne kadar aptal. Şu güzel evler öyle harap duruyor. Halbuki bu evler değerlendirebilirler.' demesi üzerine 200 yıllık bir tarihi evi alıp restore ettirip, 1996 yılından itibaren yöresel yemeklerin satıldığı bir restoran açtım. Bu ilçenin tarihi evi restore edip turizmin hizmetine açılmış ilk ev oldu. Daha sonra gelen konukların böyle tarihi konaklarda kalmak istemeleri üzerine 1997 yılında 250 yıllık bir tarihi konağı alarak restore edip otel olarak hizmete soktum. 1997 yılında böylece tarihi bir konak otel olarak ilk olarak hizmete girmiş oldu. O zaman 10 yatak bulunurken, gelişen turizm sayesinde 12 sene içinde yatak kapasitesi yıldızlı otel, ev pansiyonları dahil yatak kapasitesi bugün bin 800'lere ulaştı. Bu sayı giderek artmaktadır ama yetersizdir. Hızla bu tarihi evler restore edilip kültür turizminin hizmetine sokulması gerekir. Bunun yanında bu evler sadece otel, gezi evi veya restoran olarak değil kongre merkezi olarak kullanılacak şekilde de restore edilmesi gerekir."

SAFRANBOLU EVLERİ KOMŞUSUNUN MANZARASINI KAPATMAZ

Safranbolu Evleri, yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarından.

İlçe merkezinde 18. ve 19. yy. ile 20. yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2 bin geleneksel Türk evi bulunuyor. Bu eserlerin bin 80'i yasal koruma altında. Safranbolu evleri ilçenin topoğrafyasıyla uyumlu olarak inşa edilmiş, hiç biri diğerinin manzarasını kapatmaz. Evlerin çıkmalarla sokağa taşmış Safranbolu evlerinin çoğu üç katlı ve geniş hacimli. Evlerde mahremiyete büyük önem verilmiştir; bu nedenle evler birbirlerinden yüksek duvarlarla ayrılmış, pencerelere de ahşap kafesler konulmuştur. Safranbolu evinin girişinde hayat yer alır. Bu bölüm taşla kaplıysa taşlık olarak adlandırılır. Zemin katta ahır, ocaklar ve ambarlar bulunur. Gündelik yaşam ise orta katta geçer. Evlerin en süslü yerleri ise üçüncü kat, burada diğer odalardan daha özenli yapılmış tavanı, dolapları, sediri ve şimdinin duş kabinleri gibi görülebilecek dolapların içindeki gusülhaneleriyle baş oda yer alır. Genellikle misafirlerin ağırlandığı baş oda dışında, gelin odaları da bu katta bulunur. Bazı evlerin üçüncü katlarında havuzlar da var. Evlerde Osmanlı ahşap sanatının en güzel örnekleri bulunurken, tavanlarındaki ahşap işlemeciliği Türkiye'de ilk sıralarda yer almaktadır. Geçmişine özlem duyan Uzakdoğu ülkelerinin turistleri bu ahşap ve tarih kokan odalarda kalmak için Safranbolu ilçesine akın etmektedirler.

EVLER YOK PAHASINA SATILIYORDU

Zaman içinde halk Kıranköy, Bağlar ve Emek semtlerinde yapılan betonarme evlere geçince, ahşap evlerin bakımsızlıktan harap bir şekilde kaldığını belirten Şenol; "Eski çarşıda yaşayan halk Kıranköy, Emek ve Bağlar semtinde yapılan sitelerdeki dairelere taşındılar veya iş imkanları iyi olmadığı için büyük kentlere gittiler. Bu taşınmadan ve eski binaların çok mirasçısı olmasından dolayı yaşam olmayan evlerde harap bir vaziyette yıkılmaya yüz tuttu. 1996-97 yıllarında evler sadece üstündeki kereste fiyatına bin ila 2 bin lira arasında satılırken, bugün ise en kötü ev için 200 bin liradan başlayan fiyata satılıyor. Evi almak bir şey değil, bir de onu restore için ettirmek zor bir bürokrasi ile mücadele edeceksiniz, bir evin maliyeti 300-400 bin lirayı buluyor." dedi.

"EVLERİ RESTORE EDECEK USTA YOK"

Evleri restore edecek usta bulunmakta zorluk çekiliyor. 200-300 yıllık tarihi evleri aslına uygun restore edecek ahşap ustalar bulunmakta zorluk çekilirken, Karabük Üniversitesi Safranbolu Meslek Yüksekokulu Restorasyon Bölümü öğrencileri ile bu açık kapatılmaya çalışılıyor.

Evlerin tavanlarını, kapı ve iç kesimini bir nakış zarafeti ile işleyen ustalardan bugün 1-2 tane bulunuyor. Ayrıca, evin özellikle ahşap kısmını yapacak olan ustalar ise çırak bulamadıklarından dolayı adam yetişmemesinden şikayetçi.