Gül'ün 'Avrupa Günü' Mesajı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Avrupa Birliği'ne üyelik hedefimiz, cumhuriyetimizin kurucu ruhunun ve felsefesinin en tabii tezahürüdür
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Avrupa Birliği'ne üyelik hedefimiz, cumhuriyetimizin kurucu ruhunun ve felsefesinin en tabii tezahürüdür. Türkiye, Avrupa Birliği'ne üyelik hedefini kararlılıkla muhafaza etmektedir. Avrupa Birliği'nin de taahhütlerine sadık kalarak, yapıcı tutumunu sürdürmesini ve ülkemizin katılımı konusunda kararlılık göstermesini bekliyoruz" dedi.
Gül, 'Avrupa Günü' nedeniyle bir mesaj yayınladı. Türkiye'nin Avrupa ailesinin bir üyesi olarak Ankara Anlaşması'nın imzalandığı 1963 yılından bu yana Avrupa Birliği'ne katılım yönünde kararlılıkla gayret gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bu çerçevede, bugüne kadar fevkalade mühim kazanımlar da elde edilmiştir" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Anlaşması ile öngörülen Gümrük Birliği'ne 1995'te işlerlik kazandırılması, 1999'da aday ülke statüsünün kabul edilmesi ve nihayet 2005'ten bu yana devam
eden tam üyelik müzakerelerinin Avrupa Birliği'ne katılım istikametindeki azim ve kararlılığın somut göstergelerini teşkil ettiğini vurguladı. "Ancak samimi kanaatim, bu süreçte elde ettiğimiz en önemli kazanımın, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin ve işbirliğimizin aradan geçen yarım asra yakın dönemde Aziz Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetin üstüne çıkma hedefimizin payandalarından birini oluşturmuş olmasıdır" diyen Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Modern Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği'ndeki dostları, müttefikleri ve ortakları ile demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, sosyal haklara, kadın-erkek eşitliğine, serbest piyasa ekonomisine ve kültürel çeşitliliğe dayanan temel değer ve ilkeler etrafında birleşmektedir. Dolayısıyla ülkemizin Avrupa Birliği üyelik hedefi ne salt bir coğrafi aidiyetin ne de bazı ekonomik beklentilerin ifadesini teşkil etmektedir. Avrupa Birliği'ne üyelik hedefimiz, cumhuriyetimizin kurucu ruhunun ve
felsefesinin en tabii tezahürüdür. Bu anlayışla, Türkiye bugüne kadar Avrupa'daki tüm siyasi, ekonomik ve kültürel oluşumların, büyük bir bölümünün kurucu üyesi olarak içerisinde yer almıştır. Küresel sorunlara kapsayıcı bir yaklaşımla çözümler üretilmeye çalışılan günümüzde, 'Avrupa Günü'nün Türk halkınca da benimsenmesinin ve Avrupalı dostlarımız, müttefiklerimiz ve ortaklarımızla müşterek geleceğimize yönelik dayanışma anlayışıyla, içtenlikle, coşkuyla ve dinamik bir yaklaşımla paylaşılan bir gün
niteliği taşımasının nedeni de esasen budur."
"AB'YE ÜYELİK HEDEFİMİZDE KARARLILIĞIMIZ MUHAFAZA EDİYORUZ" -
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik hedefini kararlılıkla muhafaza ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Dış politikamızın stratejik önceliğini oluşturan bu mühim hedef, aynı zamanda milletimizin her alanda ilerleme ve siyasi, ekonomik, toplumsal dönüşüm sürecini güçlendirme arzusuyla da tam bir uyum içindedir. Zira, daha demokratik, daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye inşa edilmesi, tüm vatandaşlarımızın hayat standartlarının yükseltilmesi, her şeyden evvel milli menfaatlerimizin gereğidir"
dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, mesajından Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşı çıkan liderlere de göndermede bulundu. Gül, şöyle devam etti:
"Avrupa'daki bazı çevrelerin, zihinlerindeki Türkiye algılaması ile günümüz Türkiyesi'nin çağdaş yüzü ve dinamik potansiyeli arasındaki uçurumu aşabilecek cesaret ve feraseti sergileyebildiklerinde; bir siyaset ve değerler projesi olarak Avrupa Birliği'nin hiçbir zaman tek başına bir hedef teşkil etmediğinin, bilakis hedefe giden yolda ortak bir yöntem olduğunun bilinciyle hareket etmeye başladıklarında; uluslararası gündemi takiple yetinmeyip, Avrupa Birliği'nin kurucu liderleri gibi küresel meselelere
yön veren bir vizyonla yola devam etmeye karar verdiklerinde; Türkiye ile Avrupa Birliği'nin müşterek geleceğini inşa etmemizin yaratacağı sinerjinin şüphesiz farkına varacaklardır. Böylece, Türkiye'nin tarihi bir gerçek teşkil eden Avrupalılığı dar bir coğrafyaya, belirli bir inanca veya kültüre de hapsedilmemiş olacaktır."
"AB'DE ÜYELİĞİMİZ NOKTASINDA KARARLILIK GÖSTERMELİ"
Avrupa Birliği'ne katılımın fiilen tecelli etmesinin yalnızca Türkiye'nin uhdesinde olan bir mesele olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa Birliği'nin de taahhütlerine sadık kalarak, yapıcı tutumunu sürdürmesini ve Türkiye'nin katılımı konusunda kararlılık göstermesini beklediklerini kaydetti. Türkiye'nin bu hedefe ulaşmak için önümüzdeki dönemde de her türlü gayreti sergileyeceğinden ve bu istikamette azimle yol almaya devam edeceğinden şüphe duyulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı
Gül, "Ülkemizin katılım sürecinin başarıyla sonuçlanmasının, Avrupa Birliği'nin küresel ölçekteki rolü, inandırıcılığı ve savunduğu ilke ve değerlerin daha geniş coğrafyalarda kabul görmesi bakımından da büyük bir artı değer teşkil edeceği hatırda tutulmalıdır. Yine açıkça bilinmelidir ki, Türkiye ortak geleceğimizi elbirliğiyle şekillendirmek amacıyla üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyi sürdürecektir. Tarihin doğal akışının ve hakkaniyetin, öngörülen objektif kriterleri karşıladığımızda Avrupa
Birliği'nin üyesi olmamızı icap ettirdiği inancıyla, hepimizin ortak idealini ve değerlerini simgeleyen Avrupa Günü'nü yürekten kutluyorum" dedi.
(TAN-CC-Y)
Gül, 'Avrupa Günü' nedeniyle bir mesaj yayınladı. Türkiye'nin Avrupa ailesinin bir üyesi olarak Ankara Anlaşması'nın imzalandığı 1963 yılından bu yana Avrupa Birliği'ne katılım yönünde kararlılıkla gayret gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bu çerçevede, bugüne kadar fevkalade mühim kazanımlar da elde edilmiştir" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Anlaşması ile öngörülen Gümrük Birliği'ne 1995'te işlerlik kazandırılması, 1999'da aday ülke statüsünün kabul edilmesi ve nihayet 2005'ten bu yana devam
eden tam üyelik müzakerelerinin Avrupa Birliği'ne katılım istikametindeki azim ve kararlılığın somut göstergelerini teşkil ettiğini vurguladı. "Ancak samimi kanaatim, bu süreçte elde ettiğimiz en önemli kazanımın, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin ve işbirliğimizin aradan geçen yarım asra yakın dönemde Aziz Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetin üstüne çıkma hedefimizin payandalarından birini oluşturmuş olmasıdır" diyen Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Modern Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği'ndeki dostları, müttefikleri ve ortakları ile demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, sosyal haklara, kadın-erkek eşitliğine, serbest piyasa ekonomisine ve kültürel çeşitliliğe dayanan temel değer ve ilkeler etrafında birleşmektedir. Dolayısıyla ülkemizin Avrupa Birliği üyelik hedefi ne salt bir coğrafi aidiyetin ne de bazı ekonomik beklentilerin ifadesini teşkil etmektedir. Avrupa Birliği'ne üyelik hedefimiz, cumhuriyetimizin kurucu ruhunun ve
felsefesinin en tabii tezahürüdür. Bu anlayışla, Türkiye bugüne kadar Avrupa'daki tüm siyasi, ekonomik ve kültürel oluşumların, büyük bir bölümünün kurucu üyesi olarak içerisinde yer almıştır. Küresel sorunlara kapsayıcı bir yaklaşımla çözümler üretilmeye çalışılan günümüzde, 'Avrupa Günü'nün Türk halkınca da benimsenmesinin ve Avrupalı dostlarımız, müttefiklerimiz ve ortaklarımızla müşterek geleceğimize yönelik dayanışma anlayışıyla, içtenlikle, coşkuyla ve dinamik bir yaklaşımla paylaşılan bir gün
niteliği taşımasının nedeni de esasen budur."
"AB'YE ÜYELİK HEDEFİMİZDE KARARLILIĞIMIZ MUHAFAZA EDİYORUZ" -
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik hedefini kararlılıkla muhafaza ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Dış politikamızın stratejik önceliğini oluşturan bu mühim hedef, aynı zamanda milletimizin her alanda ilerleme ve siyasi, ekonomik, toplumsal dönüşüm sürecini güçlendirme arzusuyla da tam bir uyum içindedir. Zira, daha demokratik, daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye inşa edilmesi, tüm vatandaşlarımızın hayat standartlarının yükseltilmesi, her şeyden evvel milli menfaatlerimizin gereğidir"
dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, mesajından Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşı çıkan liderlere de göndermede bulundu. Gül, şöyle devam etti:
"Avrupa'daki bazı çevrelerin, zihinlerindeki Türkiye algılaması ile günümüz Türkiyesi'nin çağdaş yüzü ve dinamik potansiyeli arasındaki uçurumu aşabilecek cesaret ve feraseti sergileyebildiklerinde; bir siyaset ve değerler projesi olarak Avrupa Birliği'nin hiçbir zaman tek başına bir hedef teşkil etmediğinin, bilakis hedefe giden yolda ortak bir yöntem olduğunun bilinciyle hareket etmeye başladıklarında; uluslararası gündemi takiple yetinmeyip, Avrupa Birliği'nin kurucu liderleri gibi küresel meselelere
yön veren bir vizyonla yola devam etmeye karar verdiklerinde; Türkiye ile Avrupa Birliği'nin müşterek geleceğini inşa etmemizin yaratacağı sinerjinin şüphesiz farkına varacaklardır. Böylece, Türkiye'nin tarihi bir gerçek teşkil eden Avrupalılığı dar bir coğrafyaya, belirli bir inanca veya kültüre de hapsedilmemiş olacaktır."
"AB'DE ÜYELİĞİMİZ NOKTASINDA KARARLILIK GÖSTERMELİ"
Avrupa Birliği'ne katılımın fiilen tecelli etmesinin yalnızca Türkiye'nin uhdesinde olan bir mesele olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa Birliği'nin de taahhütlerine sadık kalarak, yapıcı tutumunu sürdürmesini ve Türkiye'nin katılımı konusunda kararlılık göstermesini beklediklerini kaydetti. Türkiye'nin bu hedefe ulaşmak için önümüzdeki dönemde de her türlü gayreti sergileyeceğinden ve bu istikamette azimle yol almaya devam edeceğinden şüphe duyulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı
Gül, "Ülkemizin katılım sürecinin başarıyla sonuçlanmasının, Avrupa Birliği'nin küresel ölçekteki rolü, inandırıcılığı ve savunduğu ilke ve değerlerin daha geniş coğrafyalarda kabul görmesi bakımından da büyük bir artı değer teşkil edeceği hatırda tutulmalıdır. Yine açıkça bilinmelidir ki, Türkiye ortak geleceğimizi elbirliğiyle şekillendirmek amacıyla üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyi sürdürecektir. Tarihin doğal akışının ve hakkaniyetin, öngörülen objektif kriterleri karşıladığımızda Avrupa
Birliği'nin üyesi olmamızı icap ettirdiği inancıyla, hepimizin ortak idealini ve değerlerini simgeleyen Avrupa Günü'nü yürekten kutluyorum" dedi.
(TAN-CC-Y)
