Chp, Maraş Katliamına Meclis Araştırması İstedi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Hulusi Güvel, Maraş katliamının aydınlatılması ve faillerinin ortaya çıkarılması için bir Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
Güvel, 19-24 Mayıs 1978 tarihleri arasında meydana gelen ve yüzlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine, binlercesinin yaralanmasına yol açan Maraş katliamının araştırılmasını istedi.
CHP'li 20 milletvekilinin desteğiyle TBMM tarafından meclis araştırması açılmasını isteyen Güvel, katliamın toplumsal hafızalarda derin iz bıraktığını, failler ve tertipçilerinin cezalandırılmamış olmasının toplumun adalet duygusunun sarsılmasına neden olduğunu anlattı.
İnsanların mezhepleri ve siyasi görüşleri nedeniyle böyle bir katliama maruz bırakılmalarının ve rejimin daha otoriter olması için çaba gösteren kimi çevrelerce buna göz yumulmasının tarihimizin utanç sayfalarından biri olarak değerlendirildiğini belirten Güvel, "Otuz iki yıl önce yaşanan bu katliamın yok sayılması ve görmezden gelinmesi kamu vicdanını rahatsız etmekte, olayların failleri, azmettiricileri ve tertip edenlerin ortaya çıkarılarak aydınlatılması yönünde yaygın ve haklı bir talep
bulunmaktadır" dedi.
Güvel, tüm bu nedenlerle Maraş katliamının aydınlatılması, düzenleyicileri ve faillerinin ortaya çıkarılması için Anayasa'nın 98'inci İç Tüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını talep etti. Güvel, meclis araştırmasının gerekliliğini şu sözlerle anlattı: "Resmi rakamlara göre, aralarında çok sayıda çocuk ve kadının bulunduğu 111 yurttaşın hunharca katledildiği binden fazla kişinin yaralandığı Maraş Katliamında 500'den fazla ev yakılmıştır. Gayrıresmi rakamlara göre
öldürülenlerin sayısı çok daha fazladır. Katliamdan sonra on binlerce Alevi ve solcu yurttaş can güvenlikleri sağlanamadığı ya da tehdit edildikleri için kenti terk etmiştir. Olaylar sonrasında on üç ilde sıkıyönetim ilan edilmiş, sıkıyönetim mahkemelerinde Maraş Katliamına katıldığı saptanan çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açılmış, sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de çeşitli hapis cezalarıyla cezalandırılmıştır. Ancak karar
Yargıtay tarafından bozulmuş, dava süreci 13 yıl sürmüş ve ceza alanların cezaları da 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle ertelenmiş daha sonra da serbest bırakılmışlardır."
Hulusi Güvel, Maraş katliamının aydınlatılmamış ve faillerinin cezalandırılmamış olmasının daha sonra 1980 yılında gerçekleştirilen Çorum katliamı ve 1993 yılındaki Sivas'ta Madımak Oteli'nde aydınlarımızın yakılmasını geçekleştirenleri cesaretlendirdiğini söyledi.
Hulusi Güvel, "Hunharca işlenen bu cinayetlerin aydınlatılması, failleri ve tertipçileri ile bu katliamı planladığı yönünde yaygın kanaat olan yabancı istihbarat örgütleri ve kontrgerillanın ortaya çıkarılmasının Devletin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve yurttaşlık bilincine sahip insanlarımızın temel görevi ve topluma karşı olan yükümlülüğü" olduğunu sözlerine ekledi.
CHP'li 20 milletvekilinin desteğiyle TBMM tarafından meclis araştırması açılmasını isteyen Güvel, katliamın toplumsal hafızalarda derin iz bıraktığını, failler ve tertipçilerinin cezalandırılmamış olmasının toplumun adalet duygusunun sarsılmasına neden olduğunu anlattı.
İnsanların mezhepleri ve siyasi görüşleri nedeniyle böyle bir katliama maruz bırakılmalarının ve rejimin daha otoriter olması için çaba gösteren kimi çevrelerce buna göz yumulmasının tarihimizin utanç sayfalarından biri olarak değerlendirildiğini belirten Güvel, "Otuz iki yıl önce yaşanan bu katliamın yok sayılması ve görmezden gelinmesi kamu vicdanını rahatsız etmekte, olayların failleri, azmettiricileri ve tertip edenlerin ortaya çıkarılarak aydınlatılması yönünde yaygın ve haklı bir talep
bulunmaktadır" dedi.
Güvel, tüm bu nedenlerle Maraş katliamının aydınlatılması, düzenleyicileri ve faillerinin ortaya çıkarılması için Anayasa'nın 98'inci İç Tüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını talep etti. Güvel, meclis araştırmasının gerekliliğini şu sözlerle anlattı: "Resmi rakamlara göre, aralarında çok sayıda çocuk ve kadının bulunduğu 111 yurttaşın hunharca katledildiği binden fazla kişinin yaralandığı Maraş Katliamında 500'den fazla ev yakılmıştır. Gayrıresmi rakamlara göre
öldürülenlerin sayısı çok daha fazladır. Katliamdan sonra on binlerce Alevi ve solcu yurttaş can güvenlikleri sağlanamadığı ya da tehdit edildikleri için kenti terk etmiştir. Olaylar sonrasında on üç ilde sıkıyönetim ilan edilmiş, sıkıyönetim mahkemelerinde Maraş Katliamına katıldığı saptanan çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açılmış, sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de çeşitli hapis cezalarıyla cezalandırılmıştır. Ancak karar
Yargıtay tarafından bozulmuş, dava süreci 13 yıl sürmüş ve ceza alanların cezaları da 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle ertelenmiş daha sonra da serbest bırakılmışlardır."
Hulusi Güvel, Maraş katliamının aydınlatılmamış ve faillerinin cezalandırılmamış olmasının daha sonra 1980 yılında gerçekleştirilen Çorum katliamı ve 1993 yılındaki Sivas'ta Madımak Oteli'nde aydınlarımızın yakılmasını geçekleştirenleri cesaretlendirdiğini söyledi.
Hulusi Güvel, "Hunharca işlenen bu cinayetlerin aydınlatılması, failleri ve tertipçileri ile bu katliamı planladığı yönünde yaygın kanaat olan yabancı istihbarat örgütleri ve kontrgerillanın ortaya çıkarılmasının Devletin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve yurttaşlık bilincine sahip insanlarımızın temel görevi ve topluma karşı olan yükümlülüğü" olduğunu sözlerine ekledi.