Çelikcan'ın Başkan Vekilliğinin Düşmesi
İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden geçici olarak uzaklaştırılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın yerine aday olan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın başkan vekili seçilmesinin ardından mahkemeye itiraz ederek "Yürütmenin durdurulması" yönünde karar verilmesini sağlayan Avukat Yusuf Akıncı, "Karara yapılacak itiraz sonucu bek
İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden geçici olarak uzaklaştırılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın yerine aday olan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın başkan vekili seçilmesinin ardından mahkemeye itiraz ederek "Yürütmenin durdurulması" yönünde karar verilmesini sağlayan Avukat Yusuf Akıncı, "Karara yapılacak itiraz sonucu beklenmeksizin seçimlerin yenilenmesi için sürecin gecikmeksizin başlatılması gerekir" dedi.
Avukat Yusuf Akıncı, 2. İdare Mahkemesi'nin Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği seçimiyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından bundan sonra yaşanacak süreçle ilgili görüşlerini açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenledi.
Hemşeri hukukundan kaynaklanan hakkını kullanarak başkan vekili seçimine ilişkin Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13.4.2010 tarih ve 46 sayılı meclis kararına ilişkin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtığını hatırlatan Akıncı, ilgili mahkemenin 4.5.2010 tarih ve 2010/517 sayılı kararı ile Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliğine Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın seçilmesinin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası'nın 17/2 maddesindeki "Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye başkanı büyükşehir belediye başkan vekili olamaz" hükmüne açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verdiğini hatırlattı.
Bundan sondaki süreçle ilgili soru işaretleri bulunduğuna dikkat çeken Akıncı, İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 28. maddesinin 1. fıkrasında "Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre kararın tebliğinden itibaren 30 günü geçmez" ifadesine atıfta bulunan Avukat Akıncı, şunları kaydetti:
"Söz konusu yürütmeyi durdurma kararı, konusu ve doğuracağı sonuçlar nedeniyle, 30 günlük azami süre ve karara yapılacak itiraz sonucu beklenmeksizin derhal uygulanması gereken ve dolayısı ile yeniden işlem tesisini zorunlu kılan bir karardır. Bu sebeple Sayın Mahmut Çelikcan'ın başkan vekilliğinin hukuki dayanağı kalmadığından, kararın belediyeye tebliğinden sonra vekil sıfatı ile yaptığı tüm işlemler, alınan kararlar hukuken yok hükmünde olacağından, yeni tartışmalar ve hukuki süreçlerin önü açılacaktır. Bu sebeple Belediye Yasasının 45. maddesindeki açıklanan usuller gereği başkan vekilliği seçiminin derhal yenilenmesi gerekmektedir."
Avukat Akıncı, mahkemenin verdiği karar ile belediye meclis kararının yok hükmünde sayılarak geçersiz kılındığından, sürecin başa döneceğini ve dolayısı ile meclisin fesih olmayacağını ifade etti. Seçimin yeniden yapılması için Valiliğin harekete geçmesi ve bu süreçte Çelikcan'ın koltuğu meclis 1. başkan vekiline bırakması gerektiğini belirten Akıncı, Pazartesi günü bu yönde bir adım atılmadığı takdirde, mahkeme kararı eki ile valiliğe müracaat edeceğini de sözlerine ekledi.
Akıncı, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15 günlük süreç içinde görevini yapmadığı gerekçesiyle fesih olacağı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu işlemin İçişleri Bakanlığı'nca Danıştay'dan görüş alarak icra edilebileceğini; oysa Adana belediye meclisinin yine İçişleri Bakanlığı'nın verdiği görüşe göre hareket ettiğini hatırlattı.
Avukat Yusuf Akıncı, 2. İdare Mahkemesi'nin Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği seçimiyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından bundan sonra yaşanacak süreçle ilgili görüşlerini açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenledi.
Hemşeri hukukundan kaynaklanan hakkını kullanarak başkan vekili seçimine ilişkin Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13.4.2010 tarih ve 46 sayılı meclis kararına ilişkin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtığını hatırlatan Akıncı, ilgili mahkemenin 4.5.2010 tarih ve 2010/517 sayılı kararı ile Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliğine Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın seçilmesinin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası'nın 17/2 maddesindeki "Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye başkanı büyükşehir belediye başkan vekili olamaz" hükmüne açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verdiğini hatırlattı.
Bundan sondaki süreçle ilgili soru işaretleri bulunduğuna dikkat çeken Akıncı, İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 28. maddesinin 1. fıkrasında "Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre kararın tebliğinden itibaren 30 günü geçmez" ifadesine atıfta bulunan Avukat Akıncı, şunları kaydetti:
"Söz konusu yürütmeyi durdurma kararı, konusu ve doğuracağı sonuçlar nedeniyle, 30 günlük azami süre ve karara yapılacak itiraz sonucu beklenmeksizin derhal uygulanması gereken ve dolayısı ile yeniden işlem tesisini zorunlu kılan bir karardır. Bu sebeple Sayın Mahmut Çelikcan'ın başkan vekilliğinin hukuki dayanağı kalmadığından, kararın belediyeye tebliğinden sonra vekil sıfatı ile yaptığı tüm işlemler, alınan kararlar hukuken yok hükmünde olacağından, yeni tartışmalar ve hukuki süreçlerin önü açılacaktır. Bu sebeple Belediye Yasasının 45. maddesindeki açıklanan usuller gereği başkan vekilliği seçiminin derhal yenilenmesi gerekmektedir."
Avukat Akıncı, mahkemenin verdiği karar ile belediye meclis kararının yok hükmünde sayılarak geçersiz kılındığından, sürecin başa döneceğini ve dolayısı ile meclisin fesih olmayacağını ifade etti. Seçimin yeniden yapılması için Valiliğin harekete geçmesi ve bu süreçte Çelikcan'ın koltuğu meclis 1. başkan vekiline bırakması gerektiğini belirten Akıncı, Pazartesi günü bu yönde bir adım atılmadığı takdirde, mahkeme kararı eki ile valiliğe müracaat edeceğini de sözlerine ekledi.
Akıncı, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15 günlük süreç içinde görevini yapmadığı gerekçesiyle fesih olacağı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu işlemin İçişleri Bakanlığı'nca Danıştay'dan görüş alarak icra edilebileceğini; oysa Adana belediye meclisinin yine İçişleri Bakanlığı'nın verdiği görüşe göre hareket ettiğini hatırlattı.