3. Moda, Tekstil Ve Hazır Giyim Konferansı
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, tüm dünyanın hızlı bir değişim içinde olduğunu, ticaretin statik kurallarının yıkıldığına dikkat çekerek, "Kur riski ve pamuktaki fiyat artışlarıyla bindiğimiz dalı kesmekten vazgeçip dünyaya daha fazla açılmak için çalışalım" dedi
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, tüm dünyanın hızlı bir değişim içinde olduğunu, ticaretin statik kurallarının yıkıldığına dikkat çekerek, "Kur riski ve pamuktaki fiyat artışlarıyla bindiğimiz dalı kesmekten vazgeçip dünyaya daha fazla açılmak için çalışalım" dedi.
Negrin, 34. Kuruluş yıldönümünü kutlayan TGSD'nin düzenlediği 3. Moda, Tekstil ve hazırgiyim Konferansı ve Sergisi'nde yaptığı konuşmada, küresel krizden çıkışın belirtilerinin yaşandığı bugünlerde, yeni ekosistem içinde dünden çok farklı uygulamalarla karşı karşıya kalındığını ifade etti.
"Ne dünya eski dünya, ne Türkiye eski Türkiye ne de hazırgiyim ve tekstil sektörü 5-10 yıl öncesinin tekstil ve hazır giyim sektörü" diyen Negrin, koleksiyonlar, tasarımlar yaparak Türkiye'yi dünyaya kabul ettirdiklerini söyledi.
Negrin, sektörün 700 bin sigortalı insan çalıştırdığına dikkati çekerek, pamuk fiyatlarındaki artış sorununu da tekstil ve hazır giyim sektörlerinin beraber aşması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'de Uzak Doğu'daki üretimden, kurdan kaynaklanan sorunları aşmak için yurt dışında üretim yapmak isteyecek firmalara destek vereceklerini dile getirerek, "Türkiye'de sıkı rekabet koşulları devam ederse Eylül ayı içerisinde Türkiye dışında imalat yapan firmaları Türk üreticileriyle buluşturarak, bir çalıştay yapmayı ve onların tecrübelerinden yararlanmalarını sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.
Negrin, sektörün önünün açılmasında etkili olacağına inandıkları bu projenin mevcut ve yeni pazarlarda iş yapmak isteyen girişimciler için kaçırılmaması gereken bir organizasyon olacağını ifade etti.
Cem Negrin, son derece sertleşen global rekabet ortamında yeni pazarlar bulmak mecburiyetinde olunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Pazar dediğimiz bu hoyrat ve debisi sürekli değişken nehirde boğulmamak için suyun akış yönünü ve karşımıza nelerin çıkabileceğini önceden ön görmemiz gerekiyor. Bir yandan hepimizin canını yakan Uzakdoğu baskısı, diğer yandan artan maliyetler karşısında fiyat tutturmada yaşadığımız sıkıntılar önümüzde aşılması gereken büyük sorunlar olarak duruyor. Burada geleceğimizi çok yakından ilgilendirdiğine inandığım birkaç konuya değinmek istiyorum. Türk tekstil ve hazır giyim sektörü olarak düşük kur yüzünden
canımız çok yandı. İhracat lideri olmamız nedeniyle dövizdeki gerilemeden en çok biz etkilendik. Bu nedenle daha çok bizim feryatlarımız işitildi. Ancak bugün Türkiye'nin tüm dünya ekonomisini sarsan global kriz döneminde bile 100 milyar dolarlık ihracat büyüklüğü var. Pek çok sektörümüz milyarlarca dolarlık ihracata imza atıyor. Bugün geldiğimiz noktada bizim yanımız sıra onlarca sektör daha düşük kurdan olumsuz etkileniyor. Bu nedenle artık yalnız değiliz. Düşük kur yüzünden ithalat çığ gibi büyüyor.
Tarladaki pamuktan raftaki bitmiş ürüne kadar tüm aşamalarını ülke içinde tamamladığımız sektörümüzde bile 2 milyar doların üzerinde hazır giyim ithalatı yapılıyor. Kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan, bindiğimiz dalı kesmekten vazgeçmeliyiz. Bunun için ekonomi yönetimi daha fazla zaman geçirmeden kur problemini çözüme kavuşturmalıdır."
Negrin, pamuk fiyatlarında yaşanan artışa dayalı spekülatif fiyat hareketlerinin bir bütün olarak Türk tekstil ve hazır giyim sektörünü vurduğunu belirterek, artan maliyetler ve düşük kur nedeniyle fiyat tutturmakta zorlanan sektörün, hiçbir koşulda Türkiye ekonomisinin ve çalışanlarının geleceğine hizmet etmeyen bu artışlar karşısında büyük sıkıntı yaşadığını vurguladı.
Sektörün ihracatta önemli bir büyüklüğe sahip olduğuna dikkati çeken Negrin, "İçeride ve dışarıda yaşadığımız onca probleme rağmen Türkiye ihracatının beşte birini yapan sektörümüz, devlet büyüklerinden kutlama beklerken zaman zaman hiç de hak etmediği suçlamaların muhatabı oluyor" diye konuştu.
Konferansın onur konuğu olan Cerruti Yönetim Kurulu Başkanı Nino Cerruti de toplantıda yaptığı konuşmada, şirketlerinin kuruluş ve gelişme hikayesi hakkında bilgi verdi.
Bugünlerde herkesin "Nasıl marka hazırlanır" diye sorular sorduğunu ifade eden Cerruti, "Marka olmak 50'li yıllarda mantıklıydı, bugün ise çok fazla para harcamak gerekiyor. Bugün 200-300 milyon doları olmayan bir firmanın marka yaratması kolay değil" dedi.
Cerruti, geçmiş dönemlerde film üreticileriyle bir iş birlikleri olduğunu ve 200'ü aşkın filmlere ürün hazırladıklarını belirterek, "made in italy" konseptine Cerruti olarak bir ruh verdiklerini dile getirdi.
Globalleşmenin bütün dramatik etkilerini Cerruti şirketlerine de gösterdiğini ifade eden Cerruti, küreselleşmenin yüzünü piyasada çok vahşi durumda ortaya çıkardığını söyledi.
1950'den beri Cerruti firmasının yöneticiliğini yaptığını dile getiren Cerruti, "Bu süreçte çok fazla sorun yaşadık, ancak bunlar bölgesel sorunlardı. Bugün ise faaliyetlerde yüzde 20'lik bir eksilme yaşanmakta. İtalya ve Türkiye krizde çok ciddi gayret gösterdiler ama her iki ülkenin de karşısına engeller çıktı" diye konuştu.
Cerruti, 2010 yılının ilk 3 ayında olumlu işaretler aldıklarını belirterek, bu gelişmelerin kısmi gelişmeler olduğunu ve eski yıllara geri dönmek için çok ciddi yenilikler icat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Tüketicilerin artık fiyat ve kalite arasındaki bağlantıya duyarlı olduklarına dikkati çeken Cerruti, tüketicilerin seyahatlere para harcamayı tercih edebildiklerini ve bunun sektör için bir promosyon aracı olabileceğini söyledi.
"KOMŞULARLA SIFIR SORUN İHRACATI ARTIRDI"
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatı hazır giyim sektöründen öğrendiğini belirterek, Türkiye ihracatının bu sektöre borçlu olduğunu söyledi.
Büyükekşi, ihracatta önemli olan kur sorununa değinerek, Türkiye'de dolar kurunun 2002 yılından 2010'a kadar 1,5 seviyesinde bulunduğunu, 8 yıllık rakamlara bakıldığında, asgari ücrette 3 kat artış, enerji fiyatlarında ise büyük artışlar olduğunu, bunlara rağmen hazır giyim ve tekstil ihracatçılarının ihracat yapabildiklerini belirtti.
"Artık trendleri takip etmek değil trendleri başlatmak gerekiyor" diyen Büyükekşi, özellikle Türkiye'nin önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği'ne yapılacak ihracatta sıkıntı yaşayabileceğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'sinin avro bölgesine yapılacağına dikkati çeken Büyükekşi, Yunanistan'daki kriz İspanya ve Portekize sıçrarsa ihracatta sıkıntılar olabileceğini, özellikle avro kuru, 2,10'un altında inerse büyük bir sorun olacağını dile getirdi.
Almanya'ya yapılan ihracatta yüzde 18, İngiltere'ye yapılan ihracatta yüzde 37 oranında artış olduğuna dikkati çeken Büyükekşi, Türkiye'nin komşularla uyguladığı sıfır sorun politikası ve vizelerin kaldırılmasının ihracatta büyük artış sağladığını bildirdi.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, konferansta yaptığı konuşmada konferansa katılan dünyanın en önemli 40 alım grubu ile birebir gerçekleştirilecek yaklaşık 1500 iş görüşmesini son derece önemsediğini belirterek, şunları söyledi:
"Bugün burada aramızda bulunan alım gruplarının yöneticilerine bir çağrım var; Avrupa'nın en önemli ikinci tedarikçisi olan Türk hazır giyim sektörünün bilgi birikiminden ve kalitesinden daha çok faydalanmanın yollarına bakın.
Yaklaşık 7 milyar doların üzerindeki toplam alımınızı en az 10 milyar dolara çıkarmak için önünüze gelen bu fırsatı lütfen çok iyi değerlendirin.
İki gün boyunca yapacağınız görüşmelerde karşınıza oturacak tedarikçilerin, dünyanın en iyi hazır giyimcileri olduğu gerçeğini göz ardı etmeyin.
Şu anda hızın, modanın ve esnek üretimin merkezinde bulunuyorsunuz. Yüksek katma değere sahip üretim için son derece doğru bir adreste bulunduğunuzu bizler kadar en az sizler de biliyorsunuz.
Üretici ve tedarikçilerimiz ile yapacağınız görüşmelerin hem sizlerin hem de bizlerin yüzünü güldüreceğine hiç şüphem yok.
Sizlerle yan yana yürüyeceğimiz uzun bir yol, birlikte ulaşacağımız oldukça yüksek zirveler var."
(CY-CY-E)
Negrin, 34. Kuruluş yıldönümünü kutlayan TGSD'nin düzenlediği 3. Moda, Tekstil ve hazırgiyim Konferansı ve Sergisi'nde yaptığı konuşmada, küresel krizden çıkışın belirtilerinin yaşandığı bugünlerde, yeni ekosistem içinde dünden çok farklı uygulamalarla karşı karşıya kalındığını ifade etti.
"Ne dünya eski dünya, ne Türkiye eski Türkiye ne de hazırgiyim ve tekstil sektörü 5-10 yıl öncesinin tekstil ve hazır giyim sektörü" diyen Negrin, koleksiyonlar, tasarımlar yaparak Türkiye'yi dünyaya kabul ettirdiklerini söyledi.
Negrin, sektörün 700 bin sigortalı insan çalıştırdığına dikkati çekerek, pamuk fiyatlarındaki artış sorununu da tekstil ve hazır giyim sektörlerinin beraber aşması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'de Uzak Doğu'daki üretimden, kurdan kaynaklanan sorunları aşmak için yurt dışında üretim yapmak isteyecek firmalara destek vereceklerini dile getirerek, "Türkiye'de sıkı rekabet koşulları devam ederse Eylül ayı içerisinde Türkiye dışında imalat yapan firmaları Türk üreticileriyle buluşturarak, bir çalıştay yapmayı ve onların tecrübelerinden yararlanmalarını sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.
Negrin, sektörün önünün açılmasında etkili olacağına inandıkları bu projenin mevcut ve yeni pazarlarda iş yapmak isteyen girişimciler için kaçırılmaması gereken bir organizasyon olacağını ifade etti.
Cem Negrin, son derece sertleşen global rekabet ortamında yeni pazarlar bulmak mecburiyetinde olunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Pazar dediğimiz bu hoyrat ve debisi sürekli değişken nehirde boğulmamak için suyun akış yönünü ve karşımıza nelerin çıkabileceğini önceden ön görmemiz gerekiyor. Bir yandan hepimizin canını yakan Uzakdoğu baskısı, diğer yandan artan maliyetler karşısında fiyat tutturmada yaşadığımız sıkıntılar önümüzde aşılması gereken büyük sorunlar olarak duruyor. Burada geleceğimizi çok yakından ilgilendirdiğine inandığım birkaç konuya değinmek istiyorum. Türk tekstil ve hazır giyim sektörü olarak düşük kur yüzünden
canımız çok yandı. İhracat lideri olmamız nedeniyle dövizdeki gerilemeden en çok biz etkilendik. Bu nedenle daha çok bizim feryatlarımız işitildi. Ancak bugün Türkiye'nin tüm dünya ekonomisini sarsan global kriz döneminde bile 100 milyar dolarlık ihracat büyüklüğü var. Pek çok sektörümüz milyarlarca dolarlık ihracata imza atıyor. Bugün geldiğimiz noktada bizim yanımız sıra onlarca sektör daha düşük kurdan olumsuz etkileniyor. Bu nedenle artık yalnız değiliz. Düşük kur yüzünden ithalat çığ gibi büyüyor.
Tarladaki pamuktan raftaki bitmiş ürüne kadar tüm aşamalarını ülke içinde tamamladığımız sektörümüzde bile 2 milyar doların üzerinde hazır giyim ithalatı yapılıyor. Kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan, bindiğimiz dalı kesmekten vazgeçmeliyiz. Bunun için ekonomi yönetimi daha fazla zaman geçirmeden kur problemini çözüme kavuşturmalıdır."
Negrin, pamuk fiyatlarında yaşanan artışa dayalı spekülatif fiyat hareketlerinin bir bütün olarak Türk tekstil ve hazır giyim sektörünü vurduğunu belirterek, artan maliyetler ve düşük kur nedeniyle fiyat tutturmakta zorlanan sektörün, hiçbir koşulda Türkiye ekonomisinin ve çalışanlarının geleceğine hizmet etmeyen bu artışlar karşısında büyük sıkıntı yaşadığını vurguladı.
Sektörün ihracatta önemli bir büyüklüğe sahip olduğuna dikkati çeken Negrin, "İçeride ve dışarıda yaşadığımız onca probleme rağmen Türkiye ihracatının beşte birini yapan sektörümüz, devlet büyüklerinden kutlama beklerken zaman zaman hiç de hak etmediği suçlamaların muhatabı oluyor" diye konuştu.
Konferansın onur konuğu olan Cerruti Yönetim Kurulu Başkanı Nino Cerruti de toplantıda yaptığı konuşmada, şirketlerinin kuruluş ve gelişme hikayesi hakkında bilgi verdi.
Bugünlerde herkesin "Nasıl marka hazırlanır" diye sorular sorduğunu ifade eden Cerruti, "Marka olmak 50'li yıllarda mantıklıydı, bugün ise çok fazla para harcamak gerekiyor. Bugün 200-300 milyon doları olmayan bir firmanın marka yaratması kolay değil" dedi.
Cerruti, geçmiş dönemlerde film üreticileriyle bir iş birlikleri olduğunu ve 200'ü aşkın filmlere ürün hazırladıklarını belirterek, "made in italy" konseptine Cerruti olarak bir ruh verdiklerini dile getirdi.
Globalleşmenin bütün dramatik etkilerini Cerruti şirketlerine de gösterdiğini ifade eden Cerruti, küreselleşmenin yüzünü piyasada çok vahşi durumda ortaya çıkardığını söyledi.
1950'den beri Cerruti firmasının yöneticiliğini yaptığını dile getiren Cerruti, "Bu süreçte çok fazla sorun yaşadık, ancak bunlar bölgesel sorunlardı. Bugün ise faaliyetlerde yüzde 20'lik bir eksilme yaşanmakta. İtalya ve Türkiye krizde çok ciddi gayret gösterdiler ama her iki ülkenin de karşısına engeller çıktı" diye konuştu.
Cerruti, 2010 yılının ilk 3 ayında olumlu işaretler aldıklarını belirterek, bu gelişmelerin kısmi gelişmeler olduğunu ve eski yıllara geri dönmek için çok ciddi yenilikler icat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Tüketicilerin artık fiyat ve kalite arasındaki bağlantıya duyarlı olduklarına dikkati çeken Cerruti, tüketicilerin seyahatlere para harcamayı tercih edebildiklerini ve bunun sektör için bir promosyon aracı olabileceğini söyledi.
"KOMŞULARLA SIFIR SORUN İHRACATI ARTIRDI"
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatı hazır giyim sektöründen öğrendiğini belirterek, Türkiye ihracatının bu sektöre borçlu olduğunu söyledi.
Büyükekşi, ihracatta önemli olan kur sorununa değinerek, Türkiye'de dolar kurunun 2002 yılından 2010'a kadar 1,5 seviyesinde bulunduğunu, 8 yıllık rakamlara bakıldığında, asgari ücrette 3 kat artış, enerji fiyatlarında ise büyük artışlar olduğunu, bunlara rağmen hazır giyim ve tekstil ihracatçılarının ihracat yapabildiklerini belirtti.
"Artık trendleri takip etmek değil trendleri başlatmak gerekiyor" diyen Büyükekşi, özellikle Türkiye'nin önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği'ne yapılacak ihracatta sıkıntı yaşayabileceğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'sinin avro bölgesine yapılacağına dikkati çeken Büyükekşi, Yunanistan'daki kriz İspanya ve Portekize sıçrarsa ihracatta sıkıntılar olabileceğini, özellikle avro kuru, 2,10'un altında inerse büyük bir sorun olacağını dile getirdi.
Almanya'ya yapılan ihracatta yüzde 18, İngiltere'ye yapılan ihracatta yüzde 37 oranında artış olduğuna dikkati çeken Büyükekşi, Türkiye'nin komşularla uyguladığı sıfır sorun politikası ve vizelerin kaldırılmasının ihracatta büyük artış sağladığını bildirdi.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, konferansta yaptığı konuşmada konferansa katılan dünyanın en önemli 40 alım grubu ile birebir gerçekleştirilecek yaklaşık 1500 iş görüşmesini son derece önemsediğini belirterek, şunları söyledi:
"Bugün burada aramızda bulunan alım gruplarının yöneticilerine bir çağrım var; Avrupa'nın en önemli ikinci tedarikçisi olan Türk hazır giyim sektörünün bilgi birikiminden ve kalitesinden daha çok faydalanmanın yollarına bakın.
Yaklaşık 7 milyar doların üzerindeki toplam alımınızı en az 10 milyar dolara çıkarmak için önünüze gelen bu fırsatı lütfen çok iyi değerlendirin.
İki gün boyunca yapacağınız görüşmelerde karşınıza oturacak tedarikçilerin, dünyanın en iyi hazır giyimcileri olduğu gerçeğini göz ardı etmeyin.
Şu anda hızın, modanın ve esnek üretimin merkezinde bulunuyorsunuz. Yüksek katma değere sahip üretim için son derece doğru bir adreste bulunduğunuzu bizler kadar en az sizler de biliyorsunuz.
Üretici ve tedarikçilerimiz ile yapacağınız görüşmelerin hem sizlerin hem de bizlerin yüzünü güldüreceğine hiç şüphem yok.
Sizlerle yan yana yürüyeceğimiz uzun bir yol, birlikte ulaşacağımız oldukça yüksek zirveler var."
(CY-CY-E)