Sur Belediyesi Sanat Tiyatrosu'ndan 'Ölüm Uykudaydı' Oyunu

Diyarbakır'da 'Şüjin' (Çüvaldız) ve 'Zekt' (Boyunduruk) oyunları ile 2010'da seyirciye perdelerini açan Sur Belediyesi Sanat Tiyatrosu, Bingöl ve Tatvan turnelerinden sonra, "Ölüm Uykudaydı" adlı oyunun galasıyla 23 Mayıs Pazar günü perdelerini kapatacak

Diyarbakır'da 'Şüjin' (Çüvaldız) ve 'Zekt' (Boyunduruk) oyunları ile 2010'da seyirciye perdelerini açan Sur Belediyesi Sanat Tiyatrosu, Bingöl ve Tatvan turnelerinden sonra, "Ölüm Uykudaydı" adlı oyunun galasıyla 23 Mayıs Pazar günü perdelerini kapatacak.
Sur Belediyesi Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni M.Sait Alpaslan, kendisinin yönettiği ve oynadığı, Cuma Boynukara'nın yazdığı "Ölüm Uykudaydı" adlı oyunun 23 Mayıs Pazar günü Orhan Asena Devlet Tiyatrosu'nda sahneleneceğini belirtti. Alpaslan, "Burada anlatılanlar bir Güney Amerika ülkesinde geçer gibi görünse de bu, sadece oyunun mekanına aittir. Anlatılan ise yeryüzünde özgürlük mücadelesi yolunda hüküm giymiş, insanlık dışı cezaevi sürecine karşı ölüm orucuna yatmış bir ve birden fazla aydın
insanın başlattığı bir direnişin olduğu her bir yerdir. Burası aslen Diyarbekir'dir. Oyun tek kişilik, ama çok kişilidir. Bir askeri darbe sürecinde yaşadıkları yer ve andan koparılarak hücre cezasına çarptırılan altı aydından hayatta kalabilmiş tek insan olan Mauricio Varella, mahkeme heyetine ve dinleyicilere savunmasını sunar. Anlatacaklarının bir bütünlük sağlamasına özen gösterecektir zira, yaşadıklarından ötürü ağır bir hafıza kaybına uğramıştır. Asıl adı Amed ve anlattığı yer 35. koğuş olarak
bilinen hücreler silsilesidir. Mauricio'nun hatırlayabildiği kadarıyla anlattıkları, dışarıda sürdürdükleri mücadeleden, daha özgürlükçü bir yaşam üstüne ideallerinden ötürü kapatıldıkları cezaevinin yani, insan aklını, idrakını yakacak bir cehennemin ortasını işaret eder. İşkencenin askeri sorumlusu Adolpho'dur. Köpeği Bob en sadık yardımcısı. Mauricio, ölen arkadaşlarını, Eduardo, Tobias, Hernandez, Roberto ve Manuel'i, onlarla birlikte yaşadıklarını anlatır. Zulme karşı direnişin 14 Temmuz'u, oyunda ölüm
orucuyla başlar, dünyanın her bir yerinde olduğu gibi. Biz, Sur Belediyesi Sanat Tiyatrosu olarak; bu öyküyü 23 Mayıs gecesi, Diyarbekir'den Diyarbekir ve Türkiye'ye anlatacağız; çünkü her şeyin daha iyi olacağına dair umudumuzu korumak ve yaşatmak istiyoruz. Oyundaki Roberto karakterinin dediği gibi; 'Geri adım atmayacağız. Gerçi sizlerin fikrini sormadım. Başka seçeneğimiz yok. Koşulların düzelmesi gerek. Onurumuzu yitirmememiz gerekiyor. Onur çabuk elde edilmiyor. Şartlarımızı kabul edecekler. Umudumuzu
yitirmeyelim" dedi.
Alpaslan, oyunu Diyarbakır'da oynadıktan sonra bölge illerinde turneye çıkacaklarını sözlerine ekledi.