Besin Kaynaklı Ölümler
Ordu Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Şaban Akpınar, "Kimyasal maddelere bulaşmış besinlerin alımı sonucu meydana gelen hastalıklar besin zehirlenmesine neden olur
Ordu Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Şaban Akpınar, "Kimyasal maddelere bulaşmış besinlerin alımı sonucu meydana gelen hastalıklar besin zehirlenmesine neden olur. Dünyada her yıl 1.8 milyon insan buna bağlı hastalıklardan ölmektedir" dedi.
Şaban Akpınar, yaptığı açıklamada, günümüzde değişen besin ve toplu beslenme alışkanlıklarıyla birlikte ortaya birçok besin kaynaklı zehirlenmelerin ortaya çıktığını anlattı. Beslenmenin canlıların yaşamının her döneminde vazgeçilmez temel ihtiyaç olduğunu ifade eden Akpınar, şöyle konuştu: "Toplumu ve onu oluşturan bireylerin sağlığının korunması ve geliştirilmesinde, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında yeterli ve dengeli beslenme temel koşullardan biri belki de en
önemlisidir. Beslenmeye ilişkin tutum ve davranışlar bireyin eğitim ve çalışma yaşamındaki performansını, dolayısıyla başarısını önemli ölçüde etkiler. Yeterli ve dengeli beslenme vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için besin öğelerinin her birinin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivite durumları göz önünde bulundurularak yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır."
Orta Çağ'dan beri uygulanmakta olan toplu beslenme sisteminin kentleşme ve sanayileşmeye paralel olarak gelişmiş ve günümüz yaşantısının önemli bir parçası haline geldiği belirten Akpınar, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün sanayileşmiş ülkelerde nüfusun yarısından fazlası, ülkemizde tahminen nüfusun onda biri en az bir öğün yemeğini toplu beslenme yapılan yerlerde yemektedir. Kent nüfusu arttıkça ve sanayileşme gerçekleştikçe beslenme gereksinmesini ev dışında karşılayanların oranı daha da
artmaktadır."
Besinlerin güvenilir kaynaklardan satın alınması gerektiğini anlatan Akpınar, şunları söyledi: "Tüm gıda maddelerinin kalite kriterlerinin belirlendiği hammadde tanımları ve yiyecek teknik şartnamesi hazırlanmalı ve satın alma işlemlerinde bu kriterlere uygunluk aranmalıdır. Ambalajlı besinleri satın alırken etiket bilgilerinin tam olmasına, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan üretim ithalat izni bulunmasına dikkat edilmelidir. Besinlerin satın alındıktan sonra depolanmaları, bozulmalarını ve zararlı hale
gelmelerini önleme ve kontrolleri açısından önemli bir konudur. Yiyecekler depolanma sürecinde su kaybı, metabolik faaliyetler, zedelenmeler gibi fiziksel ve bakteri, küf, maya, enzim gibi biyolojik etkenler nedeniyle bozulabilir. Besinlerin bozulmasında önemli bir faktör olan ısı ve nemin denetimi uygun depolama koşulları ile sağlanabilir. Çabuk bozulabilen özellikle potansiyel tehlikeli besinler (protein içeriği yüksek, et, süt, balık gibi) belli sıcaklıkta ve belli süre saklanmalıdır. Besinlerin
depolanmasında bu kriterler göz önünde bulundurulmalıdır."
Besin zehirlenmesinde herhangi bir besin ya da içeceğin tüketimi sonucu meydana gelen enfeksiyon durumu olduğunu dile getiren Akpınar, şöyle konuştu: "Bakteriler, virüsler, ayalar, parazitler, hayvanlar, bitkiler ve kimyasal maddelere bulaşmış besinlerin alımı sonucu meydana gelen hastalıklar besin zehirlenmesine neden olur. Dünyada her yıl 1.8 milyon insan buna bağlı hastalıklardan ölmekte ve mikroplu su ve besinler de bu ölümlerin büyük bir çoğunluğunun nedenini oluşturmaktadır. Besin kaynaklı sağlık
sorunları doğrudan mikroplu besin maddelerinden kaynaklanabileceği gibi olumsuz çevre koşulları, üretici ve tüketicilerin hijyen konusundaki olumsuz bilgi, tutum ve davranışları, toplumda besin kaynaklı hastalık taşıyıcılarının varlığı, zoonotik hastalıklar gibi çeşitli kaynaklara bağlı gelişebilmektedir."
Besin kaynaklı zehirlenme vakalarının en yaygın nedenlerinin yüzde 46 oranında yetersiz soğutma olduğunu ifade eden Akpınar, sözlerini şöyle tamamladı: "Hazırlama ve tüketim arasında bir veya daha fazla gün olması yüzde 21, enfekte personel yüzde 20, yanlış ısı uygulaması yüzde 16, yetersiz pişirme yüzde 16, yetersiz ısıtma yüzde 16, kontamine malzeme kullanımı yüzde 11, araç-gereçlerin yetersiz temizlenmesi yüzde 7, kötü yiyecek malzemelerinin kullanılması yüzde 5 ve artan yemeklerin kullanımı yüzde 4
oranında besin zehirlenmelerine neden olmaktadır."
(HA-SA-HO-Y)
Şaban Akpınar, yaptığı açıklamada, günümüzde değişen besin ve toplu beslenme alışkanlıklarıyla birlikte ortaya birçok besin kaynaklı zehirlenmelerin ortaya çıktığını anlattı. Beslenmenin canlıların yaşamının her döneminde vazgeçilmez temel ihtiyaç olduğunu ifade eden Akpınar, şöyle konuştu: "Toplumu ve onu oluşturan bireylerin sağlığının korunması ve geliştirilmesinde, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında yeterli ve dengeli beslenme temel koşullardan biri belki de en
önemlisidir. Beslenmeye ilişkin tutum ve davranışlar bireyin eğitim ve çalışma yaşamındaki performansını, dolayısıyla başarısını önemli ölçüde etkiler. Yeterli ve dengeli beslenme vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için besin öğelerinin her birinin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivite durumları göz önünde bulundurularak yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır."
Orta Çağ'dan beri uygulanmakta olan toplu beslenme sisteminin kentleşme ve sanayileşmeye paralel olarak gelişmiş ve günümüz yaşantısının önemli bir parçası haline geldiği belirten Akpınar, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün sanayileşmiş ülkelerde nüfusun yarısından fazlası, ülkemizde tahminen nüfusun onda biri en az bir öğün yemeğini toplu beslenme yapılan yerlerde yemektedir. Kent nüfusu arttıkça ve sanayileşme gerçekleştikçe beslenme gereksinmesini ev dışında karşılayanların oranı daha da
artmaktadır."
Besinlerin güvenilir kaynaklardan satın alınması gerektiğini anlatan Akpınar, şunları söyledi: "Tüm gıda maddelerinin kalite kriterlerinin belirlendiği hammadde tanımları ve yiyecek teknik şartnamesi hazırlanmalı ve satın alma işlemlerinde bu kriterlere uygunluk aranmalıdır. Ambalajlı besinleri satın alırken etiket bilgilerinin tam olmasına, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan üretim ithalat izni bulunmasına dikkat edilmelidir. Besinlerin satın alındıktan sonra depolanmaları, bozulmalarını ve zararlı hale
gelmelerini önleme ve kontrolleri açısından önemli bir konudur. Yiyecekler depolanma sürecinde su kaybı, metabolik faaliyetler, zedelenmeler gibi fiziksel ve bakteri, küf, maya, enzim gibi biyolojik etkenler nedeniyle bozulabilir. Besinlerin bozulmasında önemli bir faktör olan ısı ve nemin denetimi uygun depolama koşulları ile sağlanabilir. Çabuk bozulabilen özellikle potansiyel tehlikeli besinler (protein içeriği yüksek, et, süt, balık gibi) belli sıcaklıkta ve belli süre saklanmalıdır. Besinlerin
depolanmasında bu kriterler göz önünde bulundurulmalıdır."
Besin zehirlenmesinde herhangi bir besin ya da içeceğin tüketimi sonucu meydana gelen enfeksiyon durumu olduğunu dile getiren Akpınar, şöyle konuştu: "Bakteriler, virüsler, ayalar, parazitler, hayvanlar, bitkiler ve kimyasal maddelere bulaşmış besinlerin alımı sonucu meydana gelen hastalıklar besin zehirlenmesine neden olur. Dünyada her yıl 1.8 milyon insan buna bağlı hastalıklardan ölmekte ve mikroplu su ve besinler de bu ölümlerin büyük bir çoğunluğunun nedenini oluşturmaktadır. Besin kaynaklı sağlık
sorunları doğrudan mikroplu besin maddelerinden kaynaklanabileceği gibi olumsuz çevre koşulları, üretici ve tüketicilerin hijyen konusundaki olumsuz bilgi, tutum ve davranışları, toplumda besin kaynaklı hastalık taşıyıcılarının varlığı, zoonotik hastalıklar gibi çeşitli kaynaklara bağlı gelişebilmektedir."
Besin kaynaklı zehirlenme vakalarının en yaygın nedenlerinin yüzde 46 oranında yetersiz soğutma olduğunu ifade eden Akpınar, sözlerini şöyle tamamladı: "Hazırlama ve tüketim arasında bir veya daha fazla gün olması yüzde 21, enfekte personel yüzde 20, yanlış ısı uygulaması yüzde 16, yetersiz pişirme yüzde 16, yetersiz ısıtma yüzde 16, kontamine malzeme kullanımı yüzde 11, araç-gereçlerin yetersiz temizlenmesi yüzde 7, kötü yiyecek malzemelerinin kullanılması yüzde 5 ve artan yemeklerin kullanımı yüzde 4
oranında besin zehirlenmelerine neden olmaktadır."
(HA-SA-HO-Y)