Başbakan Erdoğan Manisa'da
Yunanistan'dan yurda dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ayağının tozuyla geldiği Manisa'da OSB Lojistik Merkezi, Gümrük Müdürlüğü ve Alaşehir Sarıkız Petrol Üretim Tesisi'nin yanı sıra 19 fabrikanın toplu açılış ve temel atma törenine katıldı.
Yunanistan'dan yurda dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ayağının tozuyla geldiği Manisa'da OSB Lojistik Merkezi, Gümrük Müdürlüğü ve Alaşehir Sarıkız Petrol Üretim Tesisi'nin yanı sıra 19 fabrikanın toplu açılış ve temel atma törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, anayasa değişiklik paketiyle ilgili son sözün artık millette olduğunu söyledi.
İzmir'den helikopterle Manisa OSB'deki tören alanına inen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Grup Başkan Vekili Ömer Çelik eşlik etti. Törene ayrıca, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, AK Parti Manisa milletvekilleri, AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan, sanayici ve iş adamları ile çok sayıda davetli katıldı.
Alanı dolduran binlerce kişi tarafından büyük coşkuyla karşılanan Başbakan Erdoğan, 3 yaşındaki Ceylin Özgürler isimli kız çocuğunu yanına aldırarak sevdi. Minik Ceylin İstiklal Marşı okunurken de Başbakan'ın yanında yer aldı.
Programın açılış konuşmasını OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek yaptı. Türek, açılışı yapılacak 18 tesisin yatırım tutarının 405 milyon TL, temeli atılacak tesislerin değerinin de 125 milyon TL olduğunu açıklayarak, toplam 530 milyon TL değerindeki bu yatırım sayesinde şimdiden 2 bin 500 kişiye iş imkanı sağlandığını kaydetti. Yeni yatırımlarla Manisa OSB'deki çalışan sayısının 50 bin civarında olacağını belirten Türek, bölgede bir otomotiv tesisi kurulmasını istediklerini bildirdi. Türek, "Bunun için başbakanlıktan destek bulduk. Tüm imkanlarımız hazırlandı. Türkiye'de bir otomotiv yatırımı yapılacaksa mutlaka Manisa'ya yapılmalıdır. Sanayiciye verilen teşvik paketi sürecinin 2011 yılı sonuna kadar uzatılmasını istiyoruz. Bugün kazandırdığımız 18 tesisi de ülke ekonomisine hediye ediyoruz" diye konuştu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de Manisa'ya gelmeden önce Adıyaman, Tokat ve Sivas'taki sanayici ve iş adamları ile biraraya geldiğini hatırlatarak, "Bu 3 ilde de OSB'ler büyük bir doluluk oranına ulaştı. Tesisler üretim ve ihracat rakamlarını her geçen gün büyütüyor. Anadolu insanı Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Rusya ve Yunanistan ile yapılan anlaşmalar ve görüşmeler, dünyaya verilen mesajlar halkımız, sanayici ve iş adamlarımız tarafından doğru ve net bir şekilde anlaşılmıştır. Türkiyenin nasıl bir ligde oynadığı ortadadır. Sanayicilerimizin bu gayretlerini gördükçe hepimizin güveni ve itimadı artmaktadır. Bunun çok daha fazlasını Manisa'da görüyoruz" diye konştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçtiğimiz mart ayında katıldığı Mesir Festivali'nde olduğu gibi bugünkü programın da yağmur altında gerçekleştirildiğini söyledi. Arınç, "28 mart günü Manisa'ya gelen Cumhurbaşkanımız ile yağmurda kalmıştık. Mesir başladı yağmur başladı, mesir atıldı yağmur bitti. Bugün de sabahtan bu yana zaman zaman yağan tatlı bir yağmurun altındayız. Bu güzel günde büyük bir sevinç içindeyiz. Yüzlerce kardeşimiz burada çalışacak ve her
birinin evinin bacası tütmeye devam edecek. Biz temel atanı, taş üstüne taş koyanı başımızın üstünde taşıyoruz. Allah onlardan razı olsun. Hem kendileri için hem de ülkemiz için üretiyorlar ve çalışıyorlar. Bundan dolayı çok mutluyuz. Manisa OSB Türkiye'de ilk kurulan sanayi bölgelerindir. Altyapı ve mükemmel organizasyonu ile çok ödül almıştır. Manisa dünyada yatırım yapılabilecek en iyi kent olarak seçilmiştir. 5 sanayi bölgesi tamamen dolmuş bir kentte yaşamaktan çok mutlu oluyoruz. Eskilerin atasözü vardır: 'Halep ordaysa arşın buradadır' derler. Ben onu değiştirdim 'Yunanistan ordaysa Manisa burada' diyorum. 3 yıldan beri genel olarak dünyada yaşanan krizi Türkiye başarılı bir şekilde atlattı. Ama yanımızdaki Yunanistan öyle değil. Memur maaşlarını ödüyemiyorlar. Borç istiyorlar. 1 trilyon dolar borç istemek durumunda kaldılar. Türkiye öz güvenle temsil ediliyor. 8 yıldan bu yana güçlü bir siyasi istikrar yaşıyor. Güçlü ekonomi istikrarı tetikliyor, ikisi biribirinden ayrılamaz. Türkiye dış politikada sadece bölgede değil küresel anlamda bütün dünyanın saygı duyduğu bir ülke haline geldi" diye konuştu.
Daha sonra Başbakan Recep Tayip Erdoğan alkışlar eşliğinde platforma yürüdü. Başbakan Erdoğan Manisa'nın tüm ilçelerini tek tek sayarak selamlama yaptı. Erdoğan, "Bugün Manisa'da tarihi bir gün yaşıyoruz. Özel sektör ve kamu eliyle yapılan yatırımların toplu açılışını yapıyoruz. Özel sektörün tamamladığı 18 yatırım bugün resmen açılıyor. Alaşehir'deki Sarıkız Petrol Tesisi'ni açıyoruz. OSB Lojistik Merkezi, OSB 4. ve 5. kısım altyapı tesislerini, gümrük binasını açıyoruz. 491 milyon 255 bin TL'lik yatırımı yani yarım milyarlık yatırımı bugün Manisa'ya kazandırıyoruz. Toplamda 2 bin 332 vatandaşımız buralarda iş buluyor. Ben hep '1 kişi al yanına' diyordum. Bak Manisa'da 2 bin 332 kişi aldılar. 22 tesiste çalışacak. Eliniz, diliniz dert görmesin, kazancınız bol olsun. Demek ki çalışınca, inanınca oluyor" dedi.
MUHALEFETE TEPKİ
Konuşmasında muhalefete de seslenen Erdoğan, "Hiç merak etmeyin. Yüreğiniz yetiyorsa Manisa'ya gelin. Şu OSB'yi görüp de gururlanmamak mümkün değil. Manisamıza ve Manisalılara hayırlı olsun. Bu yatırımları ülkemize kazandıran herkesi, kamuyu, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Buradan kriz ve felekat tellallarına, karamsar ve kötümselere, Türkiye'nin ufkunu puslu ve sisli göstermeye rfdmız, sanayici ve iş adamlarçalışanlara çağrıda bulunuyorum. Krizin nasıl teğet geçtiğini görmek istiyorsanız Manisa'ya gelin. Türkiyenin küresel krizi nasıl atlattığını görmek istiyorsanız buraya gelin. Bugün tüm dünyada 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük ikinci kriz yaşanıyor. Açıklar arttı, dünyanın dev ekonomileri çok sıkıntılı günler yaşadı. En büyük bankalar, sigorta şirketleri tek tek battı. Çok ucuza el değiştirmek zorunda kaldılar. Biz Türkiye olarak krizi çok iyi şekilde yönettik. Tedbirlerimizi cesaretle aldık. Avrupa'nın birçok ülkesi krizi çor derinden hissederken biz krizin etkilerinden hızlı bir şekilde sıyrılıyor ve geleceğe bakıyoruz. Ekonomimiz pozitif şekilde büyüyor. Dış ticaretimiz çok ciddi arttı. Sanayide kapasite kullanım oranları yükseliyor. ABD, Avrupa, Japon kuruluşları, IMF, OECD gibi kuruluşlar Türkiye'nin krizi atlattığını, büyüdüğünü onaylıyorlar. Avrupa basını her gün Türkiye mucizesini manşetlerine taşıyor. Kriz başladığında ne dediler? 'IMF olmazsa olmaz' dediler. 'IMF ile anlaşma olmadan bu kriz aşılmaz' dediler. Bize 'IMF ile anlaşın' diye baskı yaptılar. Biz soğukkanlılığı elden bırakmadık. İşimize gelirse anlaşırız. Ülkemizin menfaatleri neyi gerektiyorsa yaparız, anlaşırsak atarız imzaları dedik. Biz bundan önceki hükümetlerden biri değiliz. Onlara neyi dayattılarsa 'eyvallah' dediler. Biz öyle demeyiz. Şartlar işimize gelmedi. Stand by anlaşması işimize gelmedi ve imzayı atmadık. Türkiye şu an tamamen kendi imkan ve kaynakları ile krizi geride bıraktı, bırakıyor. Biz kendimize güveniyoruz. İşçimize, memurumuza, sanayicimize güveniyoruz. Bu ülke kendi kaynakları ile çok badireleri aştı, bunu da aşar dedik, olay budur. Moral ve iyimserlik çok önemli. Moraller iyi olursa yatırımlar gelir. İstihdam, üretim, ihracat artar. Onun için morellerimiz yüksek olacak. Birbirimiza inanacak ve güveneceğiz. Tek yürek halinde Türkiye'yi ileriye taşıyacağız. Moralleri bozmaya çalışan kötümserlere asla prim vermeyeceğiz. İnanacak, çalışacak ve kazanacağız. Şu an 81 ilimizin tamamında çarklar tıkır tıkır işliyor. Kriz ortamında, 6 şubatta Osmaniye'de 1 milyar TL tutarında bir yatırımın açılışını yaptık. Burada 10 bin kişi ekmek yiyor. İstanbul, Ankara, Konya, Kocaeli, Şanlıurfa'da açılışlar yaptık. Milletimize, ülkemize eser ve hizmet kazandırmanın heyecanını yaşıyoruz. Türkiye'nin geliştiğini ve büyüdüğünü gördükçe heyecanımız katlanarak artıyor. Ama birileri de inanın çok üzülüyor" diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Bir ülkenin anayasası o ülkenin her şeyidir. Anayasa sadece hukiki bir metin değildir. Sadece kurallar koyan üst bir norm değildir. Anayasa günlük hayatı doğrudan ilgilendiren, bugünü ve geleceğini, ekonomiyi, dış politikayı çok yakından ilgilendiren bir metindir. Ekmeğimizle, aşımız ile doğrudan alakalıdır. Bize 'AK Parti işle, aşla uğraşmıyor, anayasa ile uğraşıyor' dediler. Bunların anlayış budur işte. Modern bir anayasanız yoksa, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunan, demokrasiyi yükselten bir anayasasınız yoksa hiçbir alanda ilerleyemezsiniz. Yoksulluk edebiyatı yaparak şimdi bunun zamanı mı diyorlar. İşte b ız, sanayici ve iş adamlarunlar Türkiye'nin meselelerine dar ve karanlık gözlükler ile bakıyorlar. İstihdam ve ekonomideki en büyük engel anayasıdır. Mevcut anayasa her alanda yetersiz kalıyor. Herkesi kucaklayan, herkese eşit mesafede duran bir anayasa Türkiye'nin huzurunun, refahının teminatı olacaktır. Bugün Türkiye'de kime sorarsanız 82 darbe anayasasından şikayetçidir, değişmesini ister. Biz 2007 yılında yüzde 47 oy olarak yeniden iktidara geldik. Siz bizi görevlendirdiniz. O seçimler öncesinde geldik ve söz verdik. Biz bu anayasayı değiştireceğiz dedik. Anayasa dar geliyor dedik. Sizden yetki istedik. Sizden aldığımız yetki ile girişimlere başladık. İstedik ki böyle önemli bir meselede geniş bir mutakabat sağlayalım ve uzlaşma sağlayalım ama onlar buna yanaşmadılar. Komisyonlara gelmediler. Sırf biz yapıyoruz, sırf bu iktidar yapıyor diye yanaşmadılar. Daha taslağı vermeden 'Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz' dediler. Neyi götürmediniz ki? Bunlar Anayasa Mahkemesi'nin adını değiştirdiler. Ana muhalefet mahkemesi koydu CHP. Türkiye'nin bu en acı, en önemli sorununa kulaklarını tıkadılar. Bir genel başkan diyor ki 'Siz oy kullanma kabinine girmeyeceksiniz. Sadece kürsüde konuşacaksınız'. Nerde demokrasi, hani dikta? Diktayı başka yerde arıyorlar. Dikta içinizde. Arkadaşlarına da oy kullandırmıyorlar. Onlar da oy kullanmadılar (BDP).
Sorduğunuz zaman 'partimizi kapattırdılar. 5-6 kez kapattırdılar.' Bunun adı demokorasi değil. Kim arkadaşına güveniyor kim güvenmiyor, bunlar da iyot gibi ortaya çıktı. 2 hafta meclisi kilitlediler. Anayasa yapmak devletin işi değil mi? Geldim oturdum, çalıştım önemsedim. Bu tarihi bir süreçti."
REFERANDUM İÇİN 12 EYLÜL TARİHİNİN BELİRLENMESİ
Erdoğan şöyle konuştu: "YSK bir karar verdi. 60 gün olmaz 120 gün olurmuş. Biz 60'a da 120'ye de razıyız. Burada da enterasan bir tevafuk var. O da geldi 12 Eylül'e rastladı. 12 Eylül'de sandığa gideceğiz. Gümbür gümbür o sandıktan bu yasayı çıkartacağız. Bu sorumluğumuz artıyor. Bu değişiklikten sonra ilk toplantımızı da Manisa'da yapıyoruz. Bunların 2 hafta boyunca TBMM'de hiçbir öneri, yapıcı bir tek eleştirilerine şahit oldunuz mu? 'Şöyle olmasın böyle olsun' dediklerini duydunuz mu? Hep 'istemezük' dediler. Tek bir gerekçe göstermediler. Kendilerini inkar ettiler. Daha seçimlere 14 ay var 'Bu meclis anayasa yapamaz' diyorlar. Bir meclis kapanacağı ana kadar yasa yapar. Sen niçin orda varsın, bu maaşı niye alıyorsun? Görevlerini yapmadılar. Milletin onlara verdiği yetki ve emaneti inkar ettiler. Bu millet sizi oraya yasa yapmak için gönderdi, yeri gelecek 16 saat çalışacaksın. Biz çalıştık onlar ne yaptı? Kendileri çalışmadıkları gibi çalışanlara da engel oldular. Milletimize verdiğimiz sözden asla geri dönmedik. Cumhuriyet tarihinde hiçbir siyasi partinin grubu böyle güzel ve uyumlu çalışmamıştır ve böyle başarı göstermemiştir. Arkadaşlarımız milletin bize yüklediği hakkını hukukunu yılmadan yorulmadan savunduk. MHP, CHP, BDP el ele aynı safta bu sürece karşı çıktılar. Türkiye'nin aydınlık ufkunu karartmanın yolunu aradılar. Ben MHP ve CHP için 'Bunlar Türkiye'nin ruh ikizi' derdim. Şimdi bunlar Türkiye'nin ruh üçüzü oldular. Biz emenate hıyanet etmedik. Kutsal bildik ve yere düşürmedik. Biz görevimizi yaptık. Şimdi söz sizde, şimdi mühür sizde. Son kararı siz söylecek ve kararı ız, sanayici ve iş adamlar verceceksiniz. Bu değişiklik Türkiye Cumhuriyeti'nin asıl sahiplerinin önüne gelecek ve son noktayı siz koyacaksınız. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Milletin bu yetkiyi kullandığını 12 Eylül'de onlara göstereceksiniz. Size inanmayanlar ve güvenmeyenler, tercihlerini ve kararını ciddiye almayanlar yine Anayasa Mahkemesi'nin yoluna düştüler. Bu millet sormaz mı, 'Biz buradayız bize gel' demez mi? Bu işin asıl sahibi milletse, burda millet varken niye başka yerlere gidiyorsun. Neden millete güvenmiyorsunuz. Bu milletin tercihine ve takdirine niye kıymet vermiyorsunuz. Sandık kurulacak. Paket gelecek. Orada milletimiz takdirini kullanacak ve bunları mahçup edecek. Onlar nereye giderse gitsin biz milete gidiyoruz ve gideceğiz. Kararı da o sandıktan çıkaracağız. Yeter söz de milletin karar da milletindir."
MANİSA'DAKİ EĞİTİM, SAĞLIK VE ULAŞIM YATIRIMLARI
AK Parti hükümeti döneminde Manisa'da eğitim, sağlık ve ulaşım alanlarında yapılan yatırımları değerlendiren Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Manisa şehzadelerin sultanlık tecrübülerini kazandığı kentimiz. 2. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi dünyaya hükmetmiş padişahlar burada yetişti. Buranın ekmeğini yedi suyunu içti. Manisa cihan imparatorluğunun okulu oldu. Manisa için büyük düşünecek ve 81 ile örnek teşkil edecek. Son dönemlerde eğitime daha çok önem veriyoruz. Cehalet her pisliğin temelini oluşturuyor. Onun için bizim değerlerimizde ilk emrimiz 'oku'dur. Cehaleti ayaklarımızın altına alacağız. Türkiye'de 143 bin derslik yaptık. Manisa da bundan payını aldı. Bilişim teknolojileri sınıflarını kurduk. Kız erkek hepsine eğitim bursu açtık. Bütün bu çalışmalar ile birlikte Türkiye'yi eğitimle donattık. Durmayacağız; aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. 7,5 yılda Manisa'da 2 bin 300 derslik yaptık. Manisa'da okullarımıza 6 bin 370 bilgisayar gönderdik. Dünyadaki bu teknolojik değişimi Manisa da yakalasın istedik. Yüksek öğretimde bin kişilik öğrneci yurdunun ihalesini yaptık ve önümüzdeki yıl açılacak."
Manisa merkez ve ilçelerinde, bitirilen ve yapımı devam eden devlet hastanelerini sayan Başbakan Erdoğan, "Manisa'da 80 km bölünmüş yol vardı. Bugün 189 km ilave ettik. Adaletin de yolları tek tek açılıyor. Adalet saraylarını yapıyoruz. Tarımı da ihmal etmedik.
Manisa'ya 2003-2010 döneminde 745 milyon TL destek verdik. Çiftçilerimize 71 milyon TL mazot desteği verdik. 51 milyon TL kimyevi gübre desteği verdik. Yüzde 59 kredi alırken, şimde 0 ile 15 arasında değişen krediler alıyorlar. Durmayacağız.
Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
ŞEHİT CENAZELERİ
Benim son temennim; şehit cenazeleri ile karşılaşıyoruz. Bunları istismar edenler var. El kol parmak hareketleri yapıyorlar. Cenazeler bizim hepimizin. Cenazemizi ebediyete uğurlanırken kendi dinimizde bir adap içinde uğurlanır. Oralar slogan atma yeri değildir. Gelir duanızı yaparsınız,. Öyle uğurlanır. Bağırarak çağırarak gönderilmez. Hocalara müftülere bile hakaret edenler var. Halkımız uyanık olsun. Bunları bir oy zemini olarak ranta dönüştürmek isteyenler var. Şehitler hepimizindir. Bu suistimallere fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Hükümet olarak verilmiş kesin talimatlarımız var. Süreci kararlı bir şekilde götürüyorl ız, sanayici ve iş adamlarar. Hiçbir eksikleri yoktur. Bunu en az zayiata indereceğiz ve er ya da geç bu işte bizler başarılı olacağız ve olmaya mecburuz. Bunu milletle el ele vererek yapacağız."
Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, bakanları ve milletvekilelerinin yanı sıra Manisa protokolü ve OSB yöneticileri ile birlikte kurdele keserek, 5 bin 150 kişiye istihdam sağlayacak 9 fabrikanın temeli ve 18 fabrikanın açılışını yaptı. Alaşehir Sarıkız Petrol Üretim Tesisi uydu bağlantısıyla faaliyete başladı.
Toplam yatırım değerinin 905 milyon 630 bin TL olduğu açıklanan bu yatırımlar şunlar:
1-Manisa Organize Sanayi Bölgesi Lojistik merkezi
2- Manisa Gümrük Müdürlüğü Hizmet binası
3- Manisa OSB 4. kısım ve 5. kısım tevsi alanları ve altyapı tesisleri.
Açılan Fabrikalar:
1- İpek Kağıt San. Tic.A. Ş.
2- İndex Otomativ San. Tic. Ltd.şti.
3- Elektromak Vinç Ltd.ti.
4- Magma Mekatronik Mak. San. ve Tic.A.Ş.
5- İnter Abrasiv San. Ve Tic. A,Ş.
6- Spil inşaat A.Ş.
7- Olgun Çelik San. A.Ş.
8- Mondi Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj San. A.Ş.
9- BMS Su Arıtma sistemleri San. Ltd.şti.
10- Korkmaz Çelik San. Ve tic. a.ş.
11- Schiender Elektrik A.Ş.
12- Warma Isı Ürünleri ltd.ti.
13- Öztürk Endüstri Plastik Kalıp ltd.ti.
14- Fer ısı Teknolojileri ltd.şti.
15- SKP Makine ve Kalıp San. Ltd.şti.
16- Kalmaksan kalıp San. Tic.ltd. şti.
17- Yonca Gıda A.Ş. (tevsi),
18-İndesıt Company A.Ş. (tevsi) tesisleri
Bu açılışlara bir yıldan beri petrol arama çalışmalarının Alaşehir'de sürdüren Alaşehir Sarıkız petrol üretim tesisi de 22. tesis olarak açılışa dahil edildi. Açılış canlı bağlantı ile gerçekleşti.
Temeli atılan tesisler:
1- Öztaş A.Ş.
2- Capp Plastik A.Ş.
3- Compenanta San A.Ş.
4- Etkin Plastik
5- Genç kalıp
6- Tor Demir A.Ş.
7- İnter Abrasiv A.Ş. tesisleri
8- İnci Akü A.Ş.
9- Commital A.Ş.
İzmir'den helikopterle Manisa OSB'deki tören alanına inen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Grup Başkan Vekili Ömer Çelik eşlik etti. Törene ayrıca, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, AK Parti Manisa milletvekilleri, AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan, sanayici ve iş adamları ile çok sayıda davetli katıldı.
Alanı dolduran binlerce kişi tarafından büyük coşkuyla karşılanan Başbakan Erdoğan, 3 yaşındaki Ceylin Özgürler isimli kız çocuğunu yanına aldırarak sevdi. Minik Ceylin İstiklal Marşı okunurken de Başbakan'ın yanında yer aldı.
Programın açılış konuşmasını OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek yaptı. Türek, açılışı yapılacak 18 tesisin yatırım tutarının 405 milyon TL, temeli atılacak tesislerin değerinin de 125 milyon TL olduğunu açıklayarak, toplam 530 milyon TL değerindeki bu yatırım sayesinde şimdiden 2 bin 500 kişiye iş imkanı sağlandığını kaydetti. Yeni yatırımlarla Manisa OSB'deki çalışan sayısının 50 bin civarında olacağını belirten Türek, bölgede bir otomotiv tesisi kurulmasını istediklerini bildirdi. Türek, "Bunun için başbakanlıktan destek bulduk. Tüm imkanlarımız hazırlandı. Türkiye'de bir otomotiv yatırımı yapılacaksa mutlaka Manisa'ya yapılmalıdır. Sanayiciye verilen teşvik paketi sürecinin 2011 yılı sonuna kadar uzatılmasını istiyoruz. Bugün kazandırdığımız 18 tesisi de ülke ekonomisine hediye ediyoruz" diye konuştu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de Manisa'ya gelmeden önce Adıyaman, Tokat ve Sivas'taki sanayici ve iş adamları ile biraraya geldiğini hatırlatarak, "Bu 3 ilde de OSB'ler büyük bir doluluk oranına ulaştı. Tesisler üretim ve ihracat rakamlarını her geçen gün büyütüyor. Anadolu insanı Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Rusya ve Yunanistan ile yapılan anlaşmalar ve görüşmeler, dünyaya verilen mesajlar halkımız, sanayici ve iş adamlarımız tarafından doğru ve net bir şekilde anlaşılmıştır. Türkiyenin nasıl bir ligde oynadığı ortadadır. Sanayicilerimizin bu gayretlerini gördükçe hepimizin güveni ve itimadı artmaktadır. Bunun çok daha fazlasını Manisa'da görüyoruz" diye konştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçtiğimiz mart ayında katıldığı Mesir Festivali'nde olduğu gibi bugünkü programın da yağmur altında gerçekleştirildiğini söyledi. Arınç, "28 mart günü Manisa'ya gelen Cumhurbaşkanımız ile yağmurda kalmıştık. Mesir başladı yağmur başladı, mesir atıldı yağmur bitti. Bugün de sabahtan bu yana zaman zaman yağan tatlı bir yağmurun altındayız. Bu güzel günde büyük bir sevinç içindeyiz. Yüzlerce kardeşimiz burada çalışacak ve her
birinin evinin bacası tütmeye devam edecek. Biz temel atanı, taş üstüne taş koyanı başımızın üstünde taşıyoruz. Allah onlardan razı olsun. Hem kendileri için hem de ülkemiz için üretiyorlar ve çalışıyorlar. Bundan dolayı çok mutluyuz. Manisa OSB Türkiye'de ilk kurulan sanayi bölgelerindir. Altyapı ve mükemmel organizasyonu ile çok ödül almıştır. Manisa dünyada yatırım yapılabilecek en iyi kent olarak seçilmiştir. 5 sanayi bölgesi tamamen dolmuş bir kentte yaşamaktan çok mutlu oluyoruz. Eskilerin atasözü vardır: 'Halep ordaysa arşın buradadır' derler. Ben onu değiştirdim 'Yunanistan ordaysa Manisa burada' diyorum. 3 yıldan beri genel olarak dünyada yaşanan krizi Türkiye başarılı bir şekilde atlattı. Ama yanımızdaki Yunanistan öyle değil. Memur maaşlarını ödüyemiyorlar. Borç istiyorlar. 1 trilyon dolar borç istemek durumunda kaldılar. Türkiye öz güvenle temsil ediliyor. 8 yıldan bu yana güçlü bir siyasi istikrar yaşıyor. Güçlü ekonomi istikrarı tetikliyor, ikisi biribirinden ayrılamaz. Türkiye dış politikada sadece bölgede değil küresel anlamda bütün dünyanın saygı duyduğu bir ülke haline geldi" diye konuştu.
Daha sonra Başbakan Recep Tayip Erdoğan alkışlar eşliğinde platforma yürüdü. Başbakan Erdoğan Manisa'nın tüm ilçelerini tek tek sayarak selamlama yaptı. Erdoğan, "Bugün Manisa'da tarihi bir gün yaşıyoruz. Özel sektör ve kamu eliyle yapılan yatırımların toplu açılışını yapıyoruz. Özel sektörün tamamladığı 18 yatırım bugün resmen açılıyor. Alaşehir'deki Sarıkız Petrol Tesisi'ni açıyoruz. OSB Lojistik Merkezi, OSB 4. ve 5. kısım altyapı tesislerini, gümrük binasını açıyoruz. 491 milyon 255 bin TL'lik yatırımı yani yarım milyarlık yatırımı bugün Manisa'ya kazandırıyoruz. Toplamda 2 bin 332 vatandaşımız buralarda iş buluyor. Ben hep '1 kişi al yanına' diyordum. Bak Manisa'da 2 bin 332 kişi aldılar. 22 tesiste çalışacak. Eliniz, diliniz dert görmesin, kazancınız bol olsun. Demek ki çalışınca, inanınca oluyor" dedi.
MUHALEFETE TEPKİ
Konuşmasında muhalefete de seslenen Erdoğan, "Hiç merak etmeyin. Yüreğiniz yetiyorsa Manisa'ya gelin. Şu OSB'yi görüp de gururlanmamak mümkün değil. Manisamıza ve Manisalılara hayırlı olsun. Bu yatırımları ülkemize kazandıran herkesi, kamuyu, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Buradan kriz ve felekat tellallarına, karamsar ve kötümselere, Türkiye'nin ufkunu puslu ve sisli göstermeye rfdmız, sanayici ve iş adamlarçalışanlara çağrıda bulunuyorum. Krizin nasıl teğet geçtiğini görmek istiyorsanız Manisa'ya gelin. Türkiyenin küresel krizi nasıl atlattığını görmek istiyorsanız buraya gelin. Bugün tüm dünyada 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük ikinci kriz yaşanıyor. Açıklar arttı, dünyanın dev ekonomileri çok sıkıntılı günler yaşadı. En büyük bankalar, sigorta şirketleri tek tek battı. Çok ucuza el değiştirmek zorunda kaldılar. Biz Türkiye olarak krizi çok iyi şekilde yönettik. Tedbirlerimizi cesaretle aldık. Avrupa'nın birçok ülkesi krizi çor derinden hissederken biz krizin etkilerinden hızlı bir şekilde sıyrılıyor ve geleceğe bakıyoruz. Ekonomimiz pozitif şekilde büyüyor. Dış ticaretimiz çok ciddi arttı. Sanayide kapasite kullanım oranları yükseliyor. ABD, Avrupa, Japon kuruluşları, IMF, OECD gibi kuruluşlar Türkiye'nin krizi atlattığını, büyüdüğünü onaylıyorlar. Avrupa basını her gün Türkiye mucizesini manşetlerine taşıyor. Kriz başladığında ne dediler? 'IMF olmazsa olmaz' dediler. 'IMF ile anlaşma olmadan bu kriz aşılmaz' dediler. Bize 'IMF ile anlaşın' diye baskı yaptılar. Biz soğukkanlılığı elden bırakmadık. İşimize gelirse anlaşırız. Ülkemizin menfaatleri neyi gerektiyorsa yaparız, anlaşırsak atarız imzaları dedik. Biz bundan önceki hükümetlerden biri değiliz. Onlara neyi dayattılarsa 'eyvallah' dediler. Biz öyle demeyiz. Şartlar işimize gelmedi. Stand by anlaşması işimize gelmedi ve imzayı atmadık. Türkiye şu an tamamen kendi imkan ve kaynakları ile krizi geride bıraktı, bırakıyor. Biz kendimize güveniyoruz. İşçimize, memurumuza, sanayicimize güveniyoruz. Bu ülke kendi kaynakları ile çok badireleri aştı, bunu da aşar dedik, olay budur. Moral ve iyimserlik çok önemli. Moraller iyi olursa yatırımlar gelir. İstihdam, üretim, ihracat artar. Onun için morellerimiz yüksek olacak. Birbirimiza inanacak ve güveneceğiz. Tek yürek halinde Türkiye'yi ileriye taşıyacağız. Moralleri bozmaya çalışan kötümserlere asla prim vermeyeceğiz. İnanacak, çalışacak ve kazanacağız. Şu an 81 ilimizin tamamında çarklar tıkır tıkır işliyor. Kriz ortamında, 6 şubatta Osmaniye'de 1 milyar TL tutarında bir yatırımın açılışını yaptık. Burada 10 bin kişi ekmek yiyor. İstanbul, Ankara, Konya, Kocaeli, Şanlıurfa'da açılışlar yaptık. Milletimize, ülkemize eser ve hizmet kazandırmanın heyecanını yaşıyoruz. Türkiye'nin geliştiğini ve büyüdüğünü gördükçe heyecanımız katlanarak artıyor. Ama birileri de inanın çok üzülüyor" diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Bir ülkenin anayasası o ülkenin her şeyidir. Anayasa sadece hukiki bir metin değildir. Sadece kurallar koyan üst bir norm değildir. Anayasa günlük hayatı doğrudan ilgilendiren, bugünü ve geleceğini, ekonomiyi, dış politikayı çok yakından ilgilendiren bir metindir. Ekmeğimizle, aşımız ile doğrudan alakalıdır. Bize 'AK Parti işle, aşla uğraşmıyor, anayasa ile uğraşıyor' dediler. Bunların anlayış budur işte. Modern bir anayasanız yoksa, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunan, demokrasiyi yükselten bir anayasasınız yoksa hiçbir alanda ilerleyemezsiniz. Yoksulluk edebiyatı yaparak şimdi bunun zamanı mı diyorlar. İşte b ız, sanayici ve iş adamlarunlar Türkiye'nin meselelerine dar ve karanlık gözlükler ile bakıyorlar. İstihdam ve ekonomideki en büyük engel anayasıdır. Mevcut anayasa her alanda yetersiz kalıyor. Herkesi kucaklayan, herkese eşit mesafede duran bir anayasa Türkiye'nin huzurunun, refahının teminatı olacaktır. Bugün Türkiye'de kime sorarsanız 82 darbe anayasasından şikayetçidir, değişmesini ister. Biz 2007 yılında yüzde 47 oy olarak yeniden iktidara geldik. Siz bizi görevlendirdiniz. O seçimler öncesinde geldik ve söz verdik. Biz bu anayasayı değiştireceğiz dedik. Anayasa dar geliyor dedik. Sizden yetki istedik. Sizden aldığımız yetki ile girişimlere başladık. İstedik ki böyle önemli bir meselede geniş bir mutakabat sağlayalım ve uzlaşma sağlayalım ama onlar buna yanaşmadılar. Komisyonlara gelmediler. Sırf biz yapıyoruz, sırf bu iktidar yapıyor diye yanaşmadılar. Daha taslağı vermeden 'Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz' dediler. Neyi götürmediniz ki? Bunlar Anayasa Mahkemesi'nin adını değiştirdiler. Ana muhalefet mahkemesi koydu CHP. Türkiye'nin bu en acı, en önemli sorununa kulaklarını tıkadılar. Bir genel başkan diyor ki 'Siz oy kullanma kabinine girmeyeceksiniz. Sadece kürsüde konuşacaksınız'. Nerde demokrasi, hani dikta? Diktayı başka yerde arıyorlar. Dikta içinizde. Arkadaşlarına da oy kullandırmıyorlar. Onlar da oy kullanmadılar (BDP).
Sorduğunuz zaman 'partimizi kapattırdılar. 5-6 kez kapattırdılar.' Bunun adı demokorasi değil. Kim arkadaşına güveniyor kim güvenmiyor, bunlar da iyot gibi ortaya çıktı. 2 hafta meclisi kilitlediler. Anayasa yapmak devletin işi değil mi? Geldim oturdum, çalıştım önemsedim. Bu tarihi bir süreçti."
REFERANDUM İÇİN 12 EYLÜL TARİHİNİN BELİRLENMESİ
Erdoğan şöyle konuştu: "YSK bir karar verdi. 60 gün olmaz 120 gün olurmuş. Biz 60'a da 120'ye de razıyız. Burada da enterasan bir tevafuk var. O da geldi 12 Eylül'e rastladı. 12 Eylül'de sandığa gideceğiz. Gümbür gümbür o sandıktan bu yasayı çıkartacağız. Bu sorumluğumuz artıyor. Bu değişiklikten sonra ilk toplantımızı da Manisa'da yapıyoruz. Bunların 2 hafta boyunca TBMM'de hiçbir öneri, yapıcı bir tek eleştirilerine şahit oldunuz mu? 'Şöyle olmasın böyle olsun' dediklerini duydunuz mu? Hep 'istemezük' dediler. Tek bir gerekçe göstermediler. Kendilerini inkar ettiler. Daha seçimlere 14 ay var 'Bu meclis anayasa yapamaz' diyorlar. Bir meclis kapanacağı ana kadar yasa yapar. Sen niçin orda varsın, bu maaşı niye alıyorsun? Görevlerini yapmadılar. Milletin onlara verdiği yetki ve emaneti inkar ettiler. Bu millet sizi oraya yasa yapmak için gönderdi, yeri gelecek 16 saat çalışacaksın. Biz çalıştık onlar ne yaptı? Kendileri çalışmadıkları gibi çalışanlara da engel oldular. Milletimize verdiğimiz sözden asla geri dönmedik. Cumhuriyet tarihinde hiçbir siyasi partinin grubu böyle güzel ve uyumlu çalışmamıştır ve böyle başarı göstermemiştir. Arkadaşlarımız milletin bize yüklediği hakkını hukukunu yılmadan yorulmadan savunduk. MHP, CHP, BDP el ele aynı safta bu sürece karşı çıktılar. Türkiye'nin aydınlık ufkunu karartmanın yolunu aradılar. Ben MHP ve CHP için 'Bunlar Türkiye'nin ruh ikizi' derdim. Şimdi bunlar Türkiye'nin ruh üçüzü oldular. Biz emenate hıyanet etmedik. Kutsal bildik ve yere düşürmedik. Biz görevimizi yaptık. Şimdi söz sizde, şimdi mühür sizde. Son kararı siz söylecek ve kararı ız, sanayici ve iş adamlar verceceksiniz. Bu değişiklik Türkiye Cumhuriyeti'nin asıl sahiplerinin önüne gelecek ve son noktayı siz koyacaksınız. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Milletin bu yetkiyi kullandığını 12 Eylül'de onlara göstereceksiniz. Size inanmayanlar ve güvenmeyenler, tercihlerini ve kararını ciddiye almayanlar yine Anayasa Mahkemesi'nin yoluna düştüler. Bu millet sormaz mı, 'Biz buradayız bize gel' demez mi? Bu işin asıl sahibi milletse, burda millet varken niye başka yerlere gidiyorsun. Neden millete güvenmiyorsunuz. Bu milletin tercihine ve takdirine niye kıymet vermiyorsunuz. Sandık kurulacak. Paket gelecek. Orada milletimiz takdirini kullanacak ve bunları mahçup edecek. Onlar nereye giderse gitsin biz milete gidiyoruz ve gideceğiz. Kararı da o sandıktan çıkaracağız. Yeter söz de milletin karar da milletindir."
MANİSA'DAKİ EĞİTİM, SAĞLIK VE ULAŞIM YATIRIMLARI
AK Parti hükümeti döneminde Manisa'da eğitim, sağlık ve ulaşım alanlarında yapılan yatırımları değerlendiren Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Manisa şehzadelerin sultanlık tecrübülerini kazandığı kentimiz. 2. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi dünyaya hükmetmiş padişahlar burada yetişti. Buranın ekmeğini yedi suyunu içti. Manisa cihan imparatorluğunun okulu oldu. Manisa için büyük düşünecek ve 81 ile örnek teşkil edecek. Son dönemlerde eğitime daha çok önem veriyoruz. Cehalet her pisliğin temelini oluşturuyor. Onun için bizim değerlerimizde ilk emrimiz 'oku'dur. Cehaleti ayaklarımızın altına alacağız. Türkiye'de 143 bin derslik yaptık. Manisa da bundan payını aldı. Bilişim teknolojileri sınıflarını kurduk. Kız erkek hepsine eğitim bursu açtık. Bütün bu çalışmalar ile birlikte Türkiye'yi eğitimle donattık. Durmayacağız; aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. 7,5 yılda Manisa'da 2 bin 300 derslik yaptık. Manisa'da okullarımıza 6 bin 370 bilgisayar gönderdik. Dünyadaki bu teknolojik değişimi Manisa da yakalasın istedik. Yüksek öğretimde bin kişilik öğrneci yurdunun ihalesini yaptık ve önümüzdeki yıl açılacak."
Manisa merkez ve ilçelerinde, bitirilen ve yapımı devam eden devlet hastanelerini sayan Başbakan Erdoğan, "Manisa'da 80 km bölünmüş yol vardı. Bugün 189 km ilave ettik. Adaletin de yolları tek tek açılıyor. Adalet saraylarını yapıyoruz. Tarımı da ihmal etmedik.
Manisa'ya 2003-2010 döneminde 745 milyon TL destek verdik. Çiftçilerimize 71 milyon TL mazot desteği verdik. 51 milyon TL kimyevi gübre desteği verdik. Yüzde 59 kredi alırken, şimde 0 ile 15 arasında değişen krediler alıyorlar. Durmayacağız.
Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
ŞEHİT CENAZELERİ
Benim son temennim; şehit cenazeleri ile karşılaşıyoruz. Bunları istismar edenler var. El kol parmak hareketleri yapıyorlar. Cenazeler bizim hepimizin. Cenazemizi ebediyete uğurlanırken kendi dinimizde bir adap içinde uğurlanır. Oralar slogan atma yeri değildir. Gelir duanızı yaparsınız,. Öyle uğurlanır. Bağırarak çağırarak gönderilmez. Hocalara müftülere bile hakaret edenler var. Halkımız uyanık olsun. Bunları bir oy zemini olarak ranta dönüştürmek isteyenler var. Şehitler hepimizindir. Bu suistimallere fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Hükümet olarak verilmiş kesin talimatlarımız var. Süreci kararlı bir şekilde götürüyorl ız, sanayici ve iş adamlarar. Hiçbir eksikleri yoktur. Bunu en az zayiata indereceğiz ve er ya da geç bu işte bizler başarılı olacağız ve olmaya mecburuz. Bunu milletle el ele vererek yapacağız."
Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, bakanları ve milletvekilelerinin yanı sıra Manisa protokolü ve OSB yöneticileri ile birlikte kurdele keserek, 5 bin 150 kişiye istihdam sağlayacak 9 fabrikanın temeli ve 18 fabrikanın açılışını yaptı. Alaşehir Sarıkız Petrol Üretim Tesisi uydu bağlantısıyla faaliyete başladı.
Toplam yatırım değerinin 905 milyon 630 bin TL olduğu açıklanan bu yatırımlar şunlar:
1-Manisa Organize Sanayi Bölgesi Lojistik merkezi
2- Manisa Gümrük Müdürlüğü Hizmet binası
3- Manisa OSB 4. kısım ve 5. kısım tevsi alanları ve altyapı tesisleri.
Açılan Fabrikalar:
1- İpek Kağıt San. Tic.A. Ş.
2- İndex Otomativ San. Tic. Ltd.şti.
3- Elektromak Vinç Ltd.ti.
4- Magma Mekatronik Mak. San. ve Tic.A.Ş.
5- İnter Abrasiv San. Ve Tic. A,Ş.
6- Spil inşaat A.Ş.
7- Olgun Çelik San. A.Ş.
8- Mondi Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj San. A.Ş.
9- BMS Su Arıtma sistemleri San. Ltd.şti.
10- Korkmaz Çelik San. Ve tic. a.ş.
11- Schiender Elektrik A.Ş.
12- Warma Isı Ürünleri ltd.ti.
13- Öztürk Endüstri Plastik Kalıp ltd.ti.
14- Fer ısı Teknolojileri ltd.şti.
15- SKP Makine ve Kalıp San. Ltd.şti.
16- Kalmaksan kalıp San. Tic.ltd. şti.
17- Yonca Gıda A.Ş. (tevsi),
18-İndesıt Company A.Ş. (tevsi) tesisleri
Bu açılışlara bir yıldan beri petrol arama çalışmalarının Alaşehir'de sürdüren Alaşehir Sarıkız petrol üretim tesisi de 22. tesis olarak açılışa dahil edildi. Açılış canlı bağlantı ile gerçekleşti.
Temeli atılan tesisler:
1- Öztaş A.Ş.
2- Capp Plastik A.Ş.
3- Compenanta San A.Ş.
4- Etkin Plastik
5- Genç kalıp
6- Tor Demir A.Ş.
7- İnter Abrasiv A.Ş. tesisleri
8- İnci Akü A.Ş.
9- Commital A.Ş.