Şanlıurfa'dan Cübbeli Ahmet Hoca Geçti
İlginç vaazları ve jet-ski üzerindeki görüntüleriyle kamuoyunun dikkatini çeken "Cübbeli Ahmet Hoca" lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü, Şanlıurfa Şehitlik Çamlık Aile Lokantasında vaaz verdi.
Eyüp Nebi Eğitim Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin davetlisi olarak bin kişiye konferans veren Cübbeli Ahmet Hoca, konuşmasına herkese dua ederek başladı. Cübbeli Ahmet Hoca, insanların niyetlerinin iyi olmasına yardım ettiğini belirtti. Cübbeli Ahmet Hoca, kendisini dinlemeye gelenleri iltifatlara boğarak zaman zaman güldü, bazen de güldürdü.
"NAMAZ YOK, ABDEST YOK, HELAL YOK, HARAM YOK"
İnsanların televizyon başlarında diziden diziye filmden filme geçip zaman harcadığını söyleyen Cübbeli Ahmet, "Oturmuşlar televizyonların başına namaz yok, abdest yok, helal yok, haram yok, bu kanallar lazım mı diye bakan bile yok. Bunlar da güvence var. Sanki bize bir şey olmaz diyorlar" dedi.
Hasta olduğu halde konferansa katıldığını belirten Cübbeli Ahmet, şekerinin 400'e kadar çıktığını söyledi. Konuşması sırasında kendisini dinleyenleri zaman zaman güldüren Cübbeli Ahmet, "Allah-u Teala bu mübarek şehir, bu mübarek diyar, enbiya, evliya merkezi Şanlıurfa'mızda bizleri bir araya getirdi. Benimde rahatsızlıklarım olduğu halde söz verdim daha önce. Allah bizi sözümüzde durmaya muvaffak etti. Şuanda şekerim 400'e yakın. Cebimde ilacım var, onu kullanıyorum. Ama Allah'ımız şekerimize zikzak
oluyor. Yani ne tatlı yemişim nede bir şey yemişim, ama böyle bir rahatsızlık var. Allah hepimize maddi, manevi, hepimizin derdine devalar, hastalıklarımıza şifalar versin" diye konuştu.
"KARADENİZ'DE İÇKİ İÇENLERİN ORANI YÜKSEK"
Namaz kılmayanlara değinen Cübbeli Ahmet Hoca, Karadeniz'de içki içenlerin oranının yüksek olduğunu belirterek, "Adam namaz kılmıyor, kazaya da niyet etmiyor. Şimdi bakın bu çok acayip bir şey. Şuanda millete sorsak 'namaz kılıyor musun?, kılmıyor musun?' tabi 'kılmıyorum der.' Belki Şanlıurfa'da namaz kılma oranı yüksektir inşallah. Öyle düşünüyorum ben. Bu bölgelere hüsnüzan var. Allah bozmasın buraları. Ben Karadenizliyim. Anam, babam da sahilden ama orada namaz oranı çok düşük. İçki oranı çok yüksek.
Mesela ben şimdi kendi memleketimin hepsine duacıyım. Allah hepsini ıslah etsin, ama efendim memleketçilik yapıp da şimdi içki oranı en yüksek olan memleketi övecek durumda değilim. O bakımdan buralara gıpta ediyorum, imreniyorum. İslamiyet nerede yaşanıyorsa memleketimiz vatanımız orasıdır" dedi.
"KAŞIYANI KAŞIYACAKSIN"
Şanlıurfa'ya bir şarkıcının geldiği zaman 20-30 bin kişinin toplanacağını anlatan Cübbeli Ahmet Hoca, "Şanlıurfalı bir şarkıcı bu salona gelse kaç kişi toplanır? 20-30 bin kişi toplanır. Benim gibi cüppeli, takkeli, irticacı, yobaz mağaradan çıkma gelirse az kişi gelir. İnsanlar hep böyledir. Din garip geldi garip dönecek. Kaşıyanı kaşıyacaksın. Bu adamı kaşımazsan yazık olur, günah olur. Adam uyuz olmuş. Kaşıyorum bas bas bağırıyor. Bende bunu kaşımadım mı günah sayılır. Kaşımam lazım. Bana diyorlar ki
'sen bu kaşınan noktalara girme.' Ne diyeceğim, arkadaşlar hepimiz Müslüman'ız, hepimiz kardeşiz mi diyeceğim. İstersen sen kadere inanma, öbürlerine diyeceğim ki, herkese cennetin anahtarını dağıtacağım, ondan sonra ben kapıda kalacağım. Ben delimiyim ki, tilkinin mağaraya sığmaz kuyruğuna süpürge bağlayacağım" diye konuştu.
"BEN CENNETE GİREMİYORUM, YAHUDİLERİ CENNETE SOKACAĞIM"
Kendisinin cennete giremeyeceği zaman Yahudileri cennete koymayacağını belirten Cübbeli Ahmet Hoca şöyle dedi:
"Kendim cennete giremiyorum, Yahudiyi cennete sokacağım. Bende kapıda kalacağım yani. Deli değilim ki ben. Aklımı kiraya vermedim. Parayla da dinimi satmadım. Niye seyrediyorsun bunu. Yani birbirine çatıyorlar, sataşıyorlar açık oturumlarda. Sonra da ben meraklıyım diyor. Yaşlı yaşlı adamlar geçen geldi. Bir tanesi 80 yaşında, o kadar hoca görmüş. 'Hocam ben bu adamın konuşmalarına bayılıyorum' diyor. Tamam da dedim, 'sen bunun görüşlerini dinliyorsun, ne anlıyorsun, ne diyor, ne dediğinden haberin var
mı?' dedim. Sonra 'hayır' diyor. Peki o zaman niye dinliyorsun?"
"PET ÇIKTI DİYE FETVA DEĞİŞTİ DERSE NASIL OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ?"
Televizyon kanallarına çıkan bazı Profesörleri eleştiren Cübbeli Ahmet Hoca konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O hafta televizyonda bir konu var. Profesör şimdi diyor ki, 'ped (kadın bağı) çıktı o zaman ped yoktu. Bin 400 senedir ped yoktu diye, hüküm öyleymiş. Ped çıkınca bütün din değişti.' Yahu bunu bir ilahiyat profesörü çıkıp ta ulusal bir kanalda 'ped çıktı diye fetva değişti' derse bu insanlarda bunu dinlerse nasıl olacak bu memleketin hali ne olacak? Bana gelen hacı amcaya diyorum ki, ne anladın sen bu adamın konuştuklarından. Bana diyor 'vallah hoca efendi ne dediğini anlamadım, kafamız karıştı.' Dedim
hacı amca sen 80'lik adamsın bu kadar sene yaşamışsın, o kadar hoca din adamı, evliya görmüşsün. Sen 'kafam karıştı diyorsan', bu zavallı kadın, kızlar ne yapacak?"
"BANA MEKKE'DEN TELEFON GELİYOR"
Kendisi ne Mekke'den telefon geldiğini ve oradaki kadınların Kabe'ye girdiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, "Şimdi bana Mekke'den telefon geliyor. 'Buradaki kadınlar Kabe'ye girmeye başladı. Kadınlar tavafa girmeye başladı, fetva almışlar' Yahu 104 kitapta bunun fetvası yok. Bana diyorlar ki, 'sen bunu vaazlarında söyle' söylüyorum işte. Kim anlıyor. Benim altımda etiket yazmıyor. Benim etikette Ahmet Mahmut Ünlü yazıyor. Ne var, hiçbir şey yok. Bir cüppe vardı onu da çıkardık şimdi, oda gitti. Ben
Profesör müyüm, yoksa, Doçent miyim?, Kamyon muyum yok. Etiket yok bizde kardeş" diye konuştu.
(FÖ-HE-Y)
"NAMAZ YOK, ABDEST YOK, HELAL YOK, HARAM YOK"
İnsanların televizyon başlarında diziden diziye filmden filme geçip zaman harcadığını söyleyen Cübbeli Ahmet, "Oturmuşlar televizyonların başına namaz yok, abdest yok, helal yok, haram yok, bu kanallar lazım mı diye bakan bile yok. Bunlar da güvence var. Sanki bize bir şey olmaz diyorlar" dedi.
Hasta olduğu halde konferansa katıldığını belirten Cübbeli Ahmet, şekerinin 400'e kadar çıktığını söyledi. Konuşması sırasında kendisini dinleyenleri zaman zaman güldüren Cübbeli Ahmet, "Allah-u Teala bu mübarek şehir, bu mübarek diyar, enbiya, evliya merkezi Şanlıurfa'mızda bizleri bir araya getirdi. Benimde rahatsızlıklarım olduğu halde söz verdim daha önce. Allah bizi sözümüzde durmaya muvaffak etti. Şuanda şekerim 400'e yakın. Cebimde ilacım var, onu kullanıyorum. Ama Allah'ımız şekerimize zikzak
oluyor. Yani ne tatlı yemişim nede bir şey yemişim, ama böyle bir rahatsızlık var. Allah hepimize maddi, manevi, hepimizin derdine devalar, hastalıklarımıza şifalar versin" diye konuştu.
"KARADENİZ'DE İÇKİ İÇENLERİN ORANI YÜKSEK"
Namaz kılmayanlara değinen Cübbeli Ahmet Hoca, Karadeniz'de içki içenlerin oranının yüksek olduğunu belirterek, "Adam namaz kılmıyor, kazaya da niyet etmiyor. Şimdi bakın bu çok acayip bir şey. Şuanda millete sorsak 'namaz kılıyor musun?, kılmıyor musun?' tabi 'kılmıyorum der.' Belki Şanlıurfa'da namaz kılma oranı yüksektir inşallah. Öyle düşünüyorum ben. Bu bölgelere hüsnüzan var. Allah bozmasın buraları. Ben Karadenizliyim. Anam, babam da sahilden ama orada namaz oranı çok düşük. İçki oranı çok yüksek.
Mesela ben şimdi kendi memleketimin hepsine duacıyım. Allah hepsini ıslah etsin, ama efendim memleketçilik yapıp da şimdi içki oranı en yüksek olan memleketi övecek durumda değilim. O bakımdan buralara gıpta ediyorum, imreniyorum. İslamiyet nerede yaşanıyorsa memleketimiz vatanımız orasıdır" dedi.
"KAŞIYANI KAŞIYACAKSIN"
Şanlıurfa'ya bir şarkıcının geldiği zaman 20-30 bin kişinin toplanacağını anlatan Cübbeli Ahmet Hoca, "Şanlıurfalı bir şarkıcı bu salona gelse kaç kişi toplanır? 20-30 bin kişi toplanır. Benim gibi cüppeli, takkeli, irticacı, yobaz mağaradan çıkma gelirse az kişi gelir. İnsanlar hep böyledir. Din garip geldi garip dönecek. Kaşıyanı kaşıyacaksın. Bu adamı kaşımazsan yazık olur, günah olur. Adam uyuz olmuş. Kaşıyorum bas bas bağırıyor. Bende bunu kaşımadım mı günah sayılır. Kaşımam lazım. Bana diyorlar ki
'sen bu kaşınan noktalara girme.' Ne diyeceğim, arkadaşlar hepimiz Müslüman'ız, hepimiz kardeşiz mi diyeceğim. İstersen sen kadere inanma, öbürlerine diyeceğim ki, herkese cennetin anahtarını dağıtacağım, ondan sonra ben kapıda kalacağım. Ben delimiyim ki, tilkinin mağaraya sığmaz kuyruğuna süpürge bağlayacağım" diye konuştu.
"BEN CENNETE GİREMİYORUM, YAHUDİLERİ CENNETE SOKACAĞIM"
Kendisinin cennete giremeyeceği zaman Yahudileri cennete koymayacağını belirten Cübbeli Ahmet Hoca şöyle dedi:
"Kendim cennete giremiyorum, Yahudiyi cennete sokacağım. Bende kapıda kalacağım yani. Deli değilim ki ben. Aklımı kiraya vermedim. Parayla da dinimi satmadım. Niye seyrediyorsun bunu. Yani birbirine çatıyorlar, sataşıyorlar açık oturumlarda. Sonra da ben meraklıyım diyor. Yaşlı yaşlı adamlar geçen geldi. Bir tanesi 80 yaşında, o kadar hoca görmüş. 'Hocam ben bu adamın konuşmalarına bayılıyorum' diyor. Tamam da dedim, 'sen bunun görüşlerini dinliyorsun, ne anlıyorsun, ne diyor, ne dediğinden haberin var
mı?' dedim. Sonra 'hayır' diyor. Peki o zaman niye dinliyorsun?"
"PET ÇIKTI DİYE FETVA DEĞİŞTİ DERSE NASIL OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ?"
Televizyon kanallarına çıkan bazı Profesörleri eleştiren Cübbeli Ahmet Hoca konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O hafta televizyonda bir konu var. Profesör şimdi diyor ki, 'ped (kadın bağı) çıktı o zaman ped yoktu. Bin 400 senedir ped yoktu diye, hüküm öyleymiş. Ped çıkınca bütün din değişti.' Yahu bunu bir ilahiyat profesörü çıkıp ta ulusal bir kanalda 'ped çıktı diye fetva değişti' derse bu insanlarda bunu dinlerse nasıl olacak bu memleketin hali ne olacak? Bana gelen hacı amcaya diyorum ki, ne anladın sen bu adamın konuştuklarından. Bana diyor 'vallah hoca efendi ne dediğini anlamadım, kafamız karıştı.' Dedim
hacı amca sen 80'lik adamsın bu kadar sene yaşamışsın, o kadar hoca din adamı, evliya görmüşsün. Sen 'kafam karıştı diyorsan', bu zavallı kadın, kızlar ne yapacak?"
"BANA MEKKE'DEN TELEFON GELİYOR"
Kendisi ne Mekke'den telefon geldiğini ve oradaki kadınların Kabe'ye girdiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, "Şimdi bana Mekke'den telefon geliyor. 'Buradaki kadınlar Kabe'ye girmeye başladı. Kadınlar tavafa girmeye başladı, fetva almışlar' Yahu 104 kitapta bunun fetvası yok. Bana diyorlar ki, 'sen bunu vaazlarında söyle' söylüyorum işte. Kim anlıyor. Benim altımda etiket yazmıyor. Benim etikette Ahmet Mahmut Ünlü yazıyor. Ne var, hiçbir şey yok. Bir cüppe vardı onu da çıkardık şimdi, oda gitti. Ben
Profesör müyüm, yoksa, Doçent miyim?, Kamyon muyum yok. Etiket yok bizde kardeş" diye konuştu.
(FÖ-HE-Y)