"Milletin üzerinde hegemonya kurulmasını istemiyoruz"

AK Parti Osmaniye Milletvekili İbrahim Mete Doğruer, milletin üzerinde bir hegemonya kurulmasını kesinlikle istemediklerini belirterek, bu olduğu takd

AK Parti Osmaniye Milletvekili İbrahim Mete Doğruer, milletin üzerinde bir hegemonya kurulmasını kesinlikle istemediklerini belirterek, bu olduğu takdirde millet iradesi diye bir şeyden söz etmenin mümkün olamayacağını söyledi.

Anayasa değişikliğini halka anlatmak üzere Osmaniye'de bulunan Doğruer, "Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün imzalamasıyla birlikte Anayasa değişikliği konusunda Türkiye referanduma gidiyor. Halk ne karar verirse başımızla beraber. Bu bir AK Parti meselesi değil memleket meselesidir." dedi.

Doğruer, "Bu vesayet kalkacak ki daha demokratik ortamda millet kendi hâkimiyetini görecek. Bizler milletin iradesinin üzerinde başka iradelerin olmasını istemiyoruz. Devlet ve içerisindeki kurumların 'ben devletim' diyerek milletin üzerinde bir hegemonya kurmasını kesinlikle istemiyoruz. Zaten bu kabul edildiği takdirde iradeden falan bahsedilemez. Halkımız Milletvekilleri seçerek Ankara'ya gönderiyor, vekillerde kanun çıkartıyor ve bu kanunlar bir şekilde iptal ediliyor. Daha sonra bu vekillerin oluşturduğu hükümet bir karar veriyor ve başka bir organ tarafından o engelleniyor. Başka bir kuruluşun hiçbir şeyini kontrol edemiyorsunuz. Ben bir sivil vatandaş olarak ne hakka sahipsem hâkim, asker, savcının da aynı şekilde eşit olması lazım. Birilerinin imtiyazı olmamalıdır." diye konuştu.

"Türkiye'de rejim tehlikede" denildiği zaman bundan bahseden o grubun menfaatinin tehlikeye düştüğünün anlaşıldığını kaydeden Doğruer, "Rejimi sen mi koruyorsun. Türkiye'de 72 milyon insan var. Fakat belirli gruplar ülkede hegemonyayı kurmuş belirli yerlerde sistemi kontrol ediyorlar. Menfaatine dokunduğunuz anda rejim tehlikede diye konuşmaya başlıyorlar."ifadesini kullandı.

AK Parti Osmaniye Milletvekili İbrahim Mete Doğruer, şunları söyledi: "Ülkede demokratikleşme olmazsa Türkiye'de her gün darbe mi olacak, genelkurmay başkanı şurada şunu mu konuştu, acaba bir müdahale mi olacak, başsavcı iktidar partisini kapatacak mı gibi endişelerin olduğu bir ülkede ne iç yatırımcı ne de yabancı yatırımcı gelir buraya yatırım yapar. 2008 yılında parti kapatmanın ülkemize maliyeti 30 milyar dolar olmuştur. Sorumlusu kim, hiç kimse. Başsavcı aklına esiyor. Bir internet ve gazete küpürlerinden notlarını birleştirip topluyor, parti kapatma davası açıyor ve ülkeye 30 milyar dolara maloluyor. Dolayısıyla ülkemizde mutlaka bir demokratikleşme olması lazım. Halkın geleceğinden emin olması lazım. Bu olduğu takdirde hem iç hem dış yatırımcı da geleceğinden emin olarak 'bu ülke emin bir ülke, problem olmayacak' diyerek yatırım yapacaktır. İşte anayasa değişikliği bunun için lazımdır. Ülkeden istikrarın sağlanması, yeni yatırımların yapılması, ekonominin daha sıçrama yapması için gereklidir. Demokratikleşme hadisesi gerçekleştirildiği takdirde doğu illerimize daha fazla yatırım gidecektir."