Söylemez: 'Kriz Teğet Geçmedi, Deldi Geçti'

Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, "Ekonomik kriz teğet geçmedi, deldi geçti" dedi.

Söylemez: 'Kriz Teğet Geçmedi, Deldi Geçti'
Sakarya Sanayici ve İş Adamları Derneği'nce (SASİAD) Ahmet Faik Abasıyanık (AFA) Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Sakarya Ekonomi Buluşmaları'' konulu panele katılan DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, ülkelerin aşırı finanslaşmanın, sınırsız serbestleşmenin ve kontrolsüz büyümenin bedelini ödediğini belirterek, ekonomik krizin bir koyundan 5 post çıkarma anlamına gelen tutsat (mortgage) kökenli olduğunu kaydetti.
Krizin saadet zincirinin çökmesiyle başladığını kaydeden Söylemez, "Bize, 'Piyasalar her şeye kadirdir, kendi kendine dengeyi bulur' diyen zihniyet, kendi krizlerini önlemek için banka ve şirketlerini milyarlarca dolar ve euro destek vermek suretiyle yaşatıyor. Görmediğimiz bir devlet kapitalizmini bu krizde gördük. 2001 yılındaki krizde IMF kendi bankalarımızı batırttı. 24 bankamız toptan hortumcu ilan edildi. Bir bölümü çok rahatlıkla kurtarılabilecek Türk bankaları kapatıldı, bankacılık sistemi
çökertildi. Bugün kendi devletlerinin parasıyla ayakta durabilen yabancı bankalar geldi ve bizim bankalarımızı satın aldı" dedi.
Söylemez, Türkiye'de kredi kartı ve bireysel kredileri ödeyemeyenlerin sayısının 2 milyona ulaştığına dikkat çekerek, "Üretmeyen ve tüketmeyen bir ekonomide tıkanırsınız. Bugün Türkiye maalesef o noktaya sürüklendi. Yurt dışında başlayan kriz yabancıların kriziydi ancak ülkemizde, 'Teğet geçti' laflarıyla unutturulmaya çalışıldı, aslında teğet geçmedi, deldi ve geçti'' diye konuştu.
Krizin dünya ekonomilerini küçülttüğünü ifade eden Söylemez, "ABD yüzde 2,5, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri yüzde 4,1 ve Türkiye yüzde 4,7 küçüldü. İlla ki bankaların batmasıyla kriz arasında bağlantı kurulmaz. Krizler sadece finans krizi değildir. Bizim gibi ülkeler sınırsız yabancılaşırsa sonunda gideceği yer sıradan bir tüketim ekonomisi, kara paranın cirit attığı, sıcak paraya muhtaç olduğumuz, üretmeyen bir sömürge ekonomisine dönüşmektir. Biz çifte kriz yaşadık. Hem ekonomik krizin getirdiği
sıkıntıların hem de bugünkü ekonomik anlayışın bizi sürüklediği hatalı politikanın, sıcak paranın esiri oluyoruz. Türkiye'de 90 milyar dolar sıcak para var. İmalat yerine, ithalat cazip olmuş vaziyette. Elmadan ete kadar her şeyi ithal etmek zoruna olan bir ekonomi, 2 milyonu aşkın bireysel kredi borçlusu, 500 milyar dolara yakın toplam iç ve dış borç söz konusu" dedi.