Tunceli Üniversitesi'nde Kürtçe Ve Zazaca Derslerinin Verilmeye Başlanması
Tunceli Üniversitesi Senatosu tarafından alınan kararla 2009-2010 eğitim öğretim yılının bahar döneminde haftada bir saat seçmeli Kürtçe ve Zazaca yanında 'Anadolu Sevgi Felsefesi' dersleri okutulmaya başlandı
Tunceli Üniversitesi Senatosu tarafından alınan kararla 2009-2010 eğitim öğretim yılının bahar döneminde haftada bir saat seçmeli Kürtçe ve Zazaca yanında 'Anadolu Sevgi Felsefesi' dersleri okutulmaya başlandı.
Zazaca dersi veren emekli edebiyat öğretmeni Ali Rıza Ergün, ilk Zazaca dersinin ülke ve millet için hayırlı ve uğurlu olması ve ülkelerine toplumsal barış getirmesi dileğiyle başladı. İlk ders olarak seslerin verildiği derste öğrencilerin çok heyecanlı oldukları gözlendi. Anadili Zazaca olan Gülnur Batık ve Ebru yıldız, anadillerini geliştirmek amacıyla bu dersi seçmeli olarak aldıklarını ve ilk derste duygulandıklarını dile getirirken, Diyarbakırlı olan Kurtuluş Ok ise anadilinin Kürtçe olduğunu ancak
Zazaca'yı öğrenmek için bu dersi seçtiğini belirterek, "Fazla dil bilmek zenginliktir" dedi.
Dersin okutmanı Ali Rıza Ergün, heyecanlı olduğunu, farklı bir kültürün yavaş yavaş ortaya çıkmasının kendilerini heyecanlandırdığını, Rektör Durmuş Boztuğ'u bu adımından ötürü tebrik ettiğini söyleyerek, "Tunceli Üniversitesi'nin böyle bir başlangıca önderlik etmesi üniversitemizi halkın gözünde yüceltecektir" diye konuştu.
Tunceli Üniversitesi olarak, 2009-2010 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde başlamak üzere, haftada bir saat seçmeli Kürtçe, Zazaca ve Anadolu Sevgi Felsefesi dersleri koyduklarını dile getiren Rektör Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, "Şu anda bin 300 öğrenciden 900'ü Anadolu Sevgi Felsefesi'ni, 600 civarında öğrencimizin de Kürtçe ve Zazaca dersleri aldıklarını biliyoruz. Ülkemizin 3 ulu zatı olan Mevlana Celaleddin-i Rum-i, Hünkar Hacı Bektaşi ve Yunus Emre'nin sevgi felsefelerini veriyoruz. Bu ders
kapsamında hem öğrencilerimiz hem de biz çok mutluyuz. Umarım devamı gelir. Artık şunu kesinlikle anlamış durumdayız: Ülkemizin şu an geldiği ekonomik ve sosyal refah düzeyi ülkemizdeki inanç, din, etnik farklılıklarının tamamı, artık bir bölünme parçalanma değil de zenginlik olarak görüp bir arada yaşama kültürümüzün gelişmesine katkıda bulunacak birer argüman olarak değerlendirmekteyiz ve elbetteki ülkemizin, hukukun, demokrasinin, insan haklarının evrensel normlarda ilerlemesi bizleri mutlu etmekte. Biz
de üniversite olarak katkı sunuyoruz. Bu derslerle öğrencilerimiz ana dillerini okusun, yazsın ve bu alanda edebi eserler meydana getirsinler. Bundan biz asla korkmuyoruz çekinmiyoruz. Bunu ülkemizin bir arada yaşama kültürüne geliştirici bir olgu olarak değerlendiriyoruz. Biz bu derslerle şunu ispatlayacağız: Farklılıklar bölünme parçalanma dövüş sebebi değil, zenginliklerimizdir. İşte görüyorsunuz, dersleri yapmaya başladık bölünme parçalanma görmedik, dersleri alan öğrencilerimiz tam aksine birlik ve
beraberlik diyorlar" dedi.
Rektör Boztuğ, Anadolu Sevgi Felsefesi dersinin amacını ise bilimin, teknolojini, sanayinin çok ileri gittiği bu çağda insanlara teknik bilgi ve teknolojinin anlatıldığını ancak buna paralel olarak insan sevgisini eksik olduğunu gözlemlediğini dile getirdi. İlk ders olan Hünkar Hacı Bektaşi Veli'nin 'Dört Kapı, Kırk Makam' dersini alan öğrencilerden Sevim Sarı, "Aynı çatı altında sevgi ve saygı geliştirmek amacıyla bu dersi alıyoruz. Çok yararlı olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Zazaca dersi veren emekli edebiyat öğretmeni Ali Rıza Ergün, ilk Zazaca dersinin ülke ve millet için hayırlı ve uğurlu olması ve ülkelerine toplumsal barış getirmesi dileğiyle başladı. İlk ders olarak seslerin verildiği derste öğrencilerin çok heyecanlı oldukları gözlendi. Anadili Zazaca olan Gülnur Batık ve Ebru yıldız, anadillerini geliştirmek amacıyla bu dersi seçmeli olarak aldıklarını ve ilk derste duygulandıklarını dile getirirken, Diyarbakırlı olan Kurtuluş Ok ise anadilinin Kürtçe olduğunu ancak
Zazaca'yı öğrenmek için bu dersi seçtiğini belirterek, "Fazla dil bilmek zenginliktir" dedi.
Dersin okutmanı Ali Rıza Ergün, heyecanlı olduğunu, farklı bir kültürün yavaş yavaş ortaya çıkmasının kendilerini heyecanlandırdığını, Rektör Durmuş Boztuğ'u bu adımından ötürü tebrik ettiğini söyleyerek, "Tunceli Üniversitesi'nin böyle bir başlangıca önderlik etmesi üniversitemizi halkın gözünde yüceltecektir" diye konuştu.
Tunceli Üniversitesi olarak, 2009-2010 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde başlamak üzere, haftada bir saat seçmeli Kürtçe, Zazaca ve Anadolu Sevgi Felsefesi dersleri koyduklarını dile getiren Rektör Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, "Şu anda bin 300 öğrenciden 900'ü Anadolu Sevgi Felsefesi'ni, 600 civarında öğrencimizin de Kürtçe ve Zazaca dersleri aldıklarını biliyoruz. Ülkemizin 3 ulu zatı olan Mevlana Celaleddin-i Rum-i, Hünkar Hacı Bektaşi ve Yunus Emre'nin sevgi felsefelerini veriyoruz. Bu ders
kapsamında hem öğrencilerimiz hem de biz çok mutluyuz. Umarım devamı gelir. Artık şunu kesinlikle anlamış durumdayız: Ülkemizin şu an geldiği ekonomik ve sosyal refah düzeyi ülkemizdeki inanç, din, etnik farklılıklarının tamamı, artık bir bölünme parçalanma değil de zenginlik olarak görüp bir arada yaşama kültürümüzün gelişmesine katkıda bulunacak birer argüman olarak değerlendirmekteyiz ve elbetteki ülkemizin, hukukun, demokrasinin, insan haklarının evrensel normlarda ilerlemesi bizleri mutlu etmekte. Biz
de üniversite olarak katkı sunuyoruz. Bu derslerle öğrencilerimiz ana dillerini okusun, yazsın ve bu alanda edebi eserler meydana getirsinler. Bundan biz asla korkmuyoruz çekinmiyoruz. Bunu ülkemizin bir arada yaşama kültürüne geliştirici bir olgu olarak değerlendiriyoruz. Biz bu derslerle şunu ispatlayacağız: Farklılıklar bölünme parçalanma dövüş sebebi değil, zenginliklerimizdir. İşte görüyorsunuz, dersleri yapmaya başladık bölünme parçalanma görmedik, dersleri alan öğrencilerimiz tam aksine birlik ve
beraberlik diyorlar" dedi.
Rektör Boztuğ, Anadolu Sevgi Felsefesi dersinin amacını ise bilimin, teknolojini, sanayinin çok ileri gittiği bu çağda insanlara teknik bilgi ve teknolojinin anlatıldığını ancak buna paralel olarak insan sevgisini eksik olduğunu gözlemlediğini dile getirdi. İlk ders olan Hünkar Hacı Bektaşi Veli'nin 'Dört Kapı, Kırk Makam' dersini alan öğrencilerden Sevim Sarı, "Aynı çatı altında sevgi ve saygı geliştirmek amacıyla bu dersi alıyoruz. Çok yararlı olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.