Savcı Bayraktar, Çetin Doğan'ın İddialarını Yalanladı
Savcı Bilal Bayraktar, kamuoyunda 'Balyoz Harekat Planı' olarak bilinen soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesine başvurulan ve bu kapsamda tutuklanan Çetin Doğan'ın, bugün bazı basın yayın organlarında hakkında yer alan ifadelerini yalanladı
Savcı Bilal Bayraktar, kamuoyunda 'Balyoz Harekat Planı' olarak bilinen soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesine başvurulan ve bu kapsamda tutuklanan Çetin Doğan'ın, bugün bazı basın yayın organlarında hakkında yer alan ifadelerini yalanladı.
"Balyoz Planı" iddiaları soruşturmasından alınan Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, hakkında yeniden tutuklama kararı verilen emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, avukatı aracılığıyla basın mensuplarına gönderdiği mektupta, kendisiyle ilgili yer verdiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bayraktar, Doğan'ın basın mensuplarına gönderilen mektubunda kendisi hakkında; 'Savcı Bayraktar, özel yetkililerle donatıldığı mevcut görevlendirmeden 2009 yılının adli tatilinin başladığı gün haberdar edildiğini ve
tatile çıkmadığını ifade etmiştir. Bildiğim kadarıyla sayın Bayraktar o günden bu güne kadar geçen sürede sadece balyoz ile hemhal olmaktadır. Anlaşılan kendinden önceki savcılar ellerindeki belgelerden bir şeyler üretmekte yetersiz kalmışlar' ifadelerin kullandığını hatırlattı. Savcı Bayraktar, bu ifadelerin hem şahsını, hem soruşturma ile görevlendirilen diğer savcıları, hem de görevlendirmeyi yapan yetkilileri töhmet altında bırakmaya ve soruşturmanın gidişatını etkilemeye yönelik açıklamalar olduğunu
savunarak, "Bu açıklamalar kesinlikle doğru değildir. İfade esnasında böyle bir konuşma yapılmamıştır" dedi.
Basın mensuplarına, soruşturmayla ilgili görevlendirme yazılarının örneklerini dağıtan Bayraktar, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 250. maddesi ile görevli hakim ve savcıların adli tatil hakkından yararlanamadıklarına dikkat çekti. Bayraktar, özel yetkili hakim ve savcıların adli tatil hakkından yararlanamamalarının ayrıca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 25 Ocak 2009 tarihli 10/b sayılı ilke kararının 6. fıkrasında yer bulduğunu da hatırlattı.
Kendisiyle ilgili, 'gidemediği' iddia edilen tatile de geçen yıl, 22 Haziran 2009 ile 24 Temmuz 2009 tarihleri arasında gittiğini belirten Bayraktar, çıktığı bu tatille ilgili imzalı izin yazılarını da basın mensuplarına dağıttı.
Kendisine yöneltilen başka bir iddiayla ilgili de konuşan ve "Balyoz Planı" iddialarına ilişkin soruşturma dosyasını 21 Ocak 2010'daki görevlendirme yazısının kendisine tebliğ edilmesiyle aldığını belirten Bayraktar, söz konusu dosyayı 22 Ocak 2010'da okumaya başladığını ve dosyayı okumasının yaklaşık 25 gün sürdüğünü de sözlerine ekledi.
Savcı Bayraktar'ın basın mensuplarına dağıttığı görevlendirme yazısında, Taraf Gazetesi'nin 20 ve 21 Ocak 2010 tarihli sayılarında yer alan "Fatih Camii Bombalanacaktı" ve "İki yüz bin kişiye tutuklama" başlıklı haberlerdeki bilgilere yer veriliyor. "Soruşturma talimatı" olarak ifade edilen belgede, söz konusu haberlerle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'nun, adı geçen gazetedeki haberleri başsavcılığa gönderdiği ve soruşturma açılması gerektiği belirtilerek, bir kısım vatandaşların
ihbarıyla da bu yönde soruşturmanın başlatıldığı kaydediliyor.
Soruşturmanın Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar'a tevzi edildiği ve soruşturmanın kapsamı dikkate alınarak Cumhuriyet Savcıları Ali Haydar ve Mehmet Berk'in de soruşturmada Bayraktar'a yardım etmek üzere görevlendirildikleri belirtilen belgede, "Soruşturma savcısı UYAP sistemi üzerinden görevlendirilen Bilal Bayraktar olup, soruşturma işlemlerinde mutabakat sağlanamaması hallerinde yetki Bilal Bayraktar'da bulunmaktadır" ifadeleri kullanılıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın imzasının yer aldığı, 22 Ocak 2010 tarihli belgede ayrıca, "Soruşturma evresinde ortaya çıkan önemli olaylarla ilgili olarak veya yakalama, arama gibi önemli soruşturma işlemlerinin öncesinde ilgili Cumhuriyet Başsavcısı'na veya ilgili Cumhuriyet Başsavcıvekili'ne bilgi verilecek ve koordine sağlanacaktır" ifadeleri yer alıyor.
Savcı Bayraktar tarafından dağıtılan diğer bir belgenin ise, gazeteci Mehmet Baransu'nun getirdiği soruşturma belgelerinin yine Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın imzasıyla teslim alındığı yönünde bir tutanak olduğu görülüyor.
"Balyoz Planı" iddiaları soruşturmasından alınan Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, hakkında yeniden tutuklama kararı verilen emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, avukatı aracılığıyla basın mensuplarına gönderdiği mektupta, kendisiyle ilgili yer verdiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bayraktar, Doğan'ın basın mensuplarına gönderilen mektubunda kendisi hakkında; 'Savcı Bayraktar, özel yetkililerle donatıldığı mevcut görevlendirmeden 2009 yılının adli tatilinin başladığı gün haberdar edildiğini ve
tatile çıkmadığını ifade etmiştir. Bildiğim kadarıyla sayın Bayraktar o günden bu güne kadar geçen sürede sadece balyoz ile hemhal olmaktadır. Anlaşılan kendinden önceki savcılar ellerindeki belgelerden bir şeyler üretmekte yetersiz kalmışlar' ifadelerin kullandığını hatırlattı. Savcı Bayraktar, bu ifadelerin hem şahsını, hem soruşturma ile görevlendirilen diğer savcıları, hem de görevlendirmeyi yapan yetkilileri töhmet altında bırakmaya ve soruşturmanın gidişatını etkilemeye yönelik açıklamalar olduğunu
savunarak, "Bu açıklamalar kesinlikle doğru değildir. İfade esnasında böyle bir konuşma yapılmamıştır" dedi.
Basın mensuplarına, soruşturmayla ilgili görevlendirme yazılarının örneklerini dağıtan Bayraktar, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 250. maddesi ile görevli hakim ve savcıların adli tatil hakkından yararlanamadıklarına dikkat çekti. Bayraktar, özel yetkili hakim ve savcıların adli tatil hakkından yararlanamamalarının ayrıca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 25 Ocak 2009 tarihli 10/b sayılı ilke kararının 6. fıkrasında yer bulduğunu da hatırlattı.
Kendisiyle ilgili, 'gidemediği' iddia edilen tatile de geçen yıl, 22 Haziran 2009 ile 24 Temmuz 2009 tarihleri arasında gittiğini belirten Bayraktar, çıktığı bu tatille ilgili imzalı izin yazılarını da basın mensuplarına dağıttı.
Kendisine yöneltilen başka bir iddiayla ilgili de konuşan ve "Balyoz Planı" iddialarına ilişkin soruşturma dosyasını 21 Ocak 2010'daki görevlendirme yazısının kendisine tebliğ edilmesiyle aldığını belirten Bayraktar, söz konusu dosyayı 22 Ocak 2010'da okumaya başladığını ve dosyayı okumasının yaklaşık 25 gün sürdüğünü de sözlerine ekledi.
Savcı Bayraktar'ın basın mensuplarına dağıttığı görevlendirme yazısında, Taraf Gazetesi'nin 20 ve 21 Ocak 2010 tarihli sayılarında yer alan "Fatih Camii Bombalanacaktı" ve "İki yüz bin kişiye tutuklama" başlıklı haberlerdeki bilgilere yer veriliyor. "Soruşturma talimatı" olarak ifade edilen belgede, söz konusu haberlerle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'nun, adı geçen gazetedeki haberleri başsavcılığa gönderdiği ve soruşturma açılması gerektiği belirtilerek, bir kısım vatandaşların
ihbarıyla da bu yönde soruşturmanın başlatıldığı kaydediliyor.
Soruşturmanın Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar'a tevzi edildiği ve soruşturmanın kapsamı dikkate alınarak Cumhuriyet Savcıları Ali Haydar ve Mehmet Berk'in de soruşturmada Bayraktar'a yardım etmek üzere görevlendirildikleri belirtilen belgede, "Soruşturma savcısı UYAP sistemi üzerinden görevlendirilen Bilal Bayraktar olup, soruşturma işlemlerinde mutabakat sağlanamaması hallerinde yetki Bilal Bayraktar'da bulunmaktadır" ifadeleri kullanılıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın imzasının yer aldığı, 22 Ocak 2010 tarihli belgede ayrıca, "Soruşturma evresinde ortaya çıkan önemli olaylarla ilgili olarak veya yakalama, arama gibi önemli soruşturma işlemlerinin öncesinde ilgili Cumhuriyet Başsavcısı'na veya ilgili Cumhuriyet Başsavcıvekili'ne bilgi verilecek ve koordine sağlanacaktır" ifadeleri yer alıyor.
Savcı Bayraktar tarafından dağıtılan diğer bir belgenin ise, gazeteci Mehmet Baransu'nun getirdiği soruşturma belgelerinin yine Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın imzasıyla teslim alındığı yönünde bir tutanak olduğu görülüyor.