Karzai ABD'yi oynatıyor

Taliban'la müzakere eğilimi nedeniyle Washington'la ters düşen Afganistan devlet başkanı, 'Ahmedinecad kartı'nı oynayınca ABD gerginliği artırmaktan vazgeçti. ABD'nin şimdilik Karzai'nin desteğine ihtiyacı olsa da ondan kurtulmak giderek kaçınılmaz hale geliyor

ABD yönetiminin ve hedeflerini gerçekleştirmek için bel bağladığı müttefiklerinin Afganistan’daki muhtemel başarısızlığını tesadüflerin somutlaştırdığını düşünmek zor. ABD Başkanı Barack Obama’yla Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai arasındaki anlaşmazlık 16 Mart’ta yaptıkları telefon konuşmasında derinleşmişti ve iki başkanın 29 Mart’ta Kabil’deki görüşmesi de bu anlaşmazlığı teyit etmişti.
ABD yönetimiyle Karzai arasındaki anlaşmazlık, Afgan liderinin 28 Ocak’ta yapılan uluslararası
Londra konferansının tavsiyelerine meyletmesine kadar gidiyor. Konferansta ‘Taliban’a el uzatılması’ önerilmiş; Obama’nın ‘irade kırma’ hedefiyle asker sayısını artırarak askeri çözüme yoğunlaşan stratejisinden çok siyasi çözüme odaklanılmıştı.

Son noktayı Gates koydu
Taliban’a el uzatma stratejisi şu iki icraata yoğunlaşıyor: İlki savaşın durması, silahların bırakılması ve geniş bir kalkınma projesi kapsamında, Taliban saflarındaki gençlerin sivil hayata katılması amacıyla iş
imkânları oluşturması ve mali teşviklerde bulunabilmesi için Afgan hükümetine cömert yardımlar verilmesi. İkincisiyse, silahın bırakılması ve Kaide’yle ilişkilerin koparılması şartıyla siyasi uzlaşı sağlamak için Taliban’la diyalog kurulması.
Askeri araçlara yoğunlaşan hedeflerin gerçekleşmesiyse uzak bir ihtimal. Bununla birlikte, Londra konferansının tavsiyeleri doğrultusunda Taliban’la diyalog eğilimine giren Karzai’yle yaşanan gerilimin sebebi, Temmuz 2011’de başlayacak çekilme için bir takvim belirlenmesi olabilir. Obama’yla Karzai’nin Taliban’la diyalog üzerine yaşadığı anlaşmazlığın işaretleri, yukarıda sözü edilen telefon görüşmesinde teyit edildi. Bu görüşmenin ardından, Afganistan devlet başkanlığı ‘Karzai’nin Obama’yla video görüşmesi sırasında barışın ve ulusal uzlaşının hızlandırılması meselesini gündeme getirdiğini’ ifade etti. Ancak Washington’ın bazı Taliban üyelerinin silah bırakmaya ikna edilmelerini desteklemesine rağmen ‘Taliban liderlerinin ayağına gidilmesine temkinli yaklaştığı’ da belirtildi. Yani Washington Karzai’nin Taliban’la diyalog eğilimini sınırlamak istiyor.
Nihayetinde Karzai Taliban’la diyalog eğilimini ifade etmiş oldu ama ABD yönetimi de, Obama’nın sürpriz bir ziyaretle Kabil’e gelmesiyle eş zamanlı olarak bu eğilimi reddettiğini belirtti. ABD Savunma Bakanı Robert Gates Afgan hükümetine, daha fazla Amerikan askeri Afganistan’a varana dek muhalefet gruplarıyla müzakereleri askıya alma çağrısı yaptı. Gates muhalefetle diyaloğun yeni Amerikan güçleri bölgeye ulaşana ve somut zaferler elde edene kadar ertelenmesi talebini, ‘Taliban’ın ancak bu şartlar altında kazanma gücünden kuşku duymaya başlayacağı ve anlaşma imzalayacağı’nı söyleyerek gerekçelendirdi ve ‘durumun şu an Taliban liderlerini kaybedeceklerine ikna edecek kadar güçlü olmadığına’ işaret etti. ABD yönetimi Taliban’la diyaloğun kısa
bir süreliğine ertelenmesini ve önceliğin hareketi Washington’ın şartlarına boyun eğmeye zorlayacak askeri zafere verilmesini yeğliyor.
ABD başkanı Kabil’e geldiğinde aklında bu fikirler vardı. Ulusal Güvenlik Danışmanı General James Jones Obama’nın Kabil uçağında konuştuğu gazetecilere, başkanın yolsuzluk ve uyuşturucu ticaretiyle ilgili Amerikan taleplerini göz ardı ettiği için Karzai’ye karşı tavır alacağını söyledi. Obama-Karzai görüşmesinde bu durum bizzat görüldü; ABD başkanı Karzai’yi yolsuzlukla mücadeleye ve olgun bir yönetim şeklini derinleştirmeye teşvik etti. Obama Karzai’ye baskı yaptı ve onu aşağıladı. Aynı zamanda Bagram hava üssünde buluştuğu Amerikalı askerlere Taliban’ın Afganistan yönetimine dönüşünü engelleme sözü verdi, ‘onların Afganistan’daki misyonlarında başarı sağlayacaklarından emin olduğunu’ belirtti, Amerikan ordusunun Afganistan’daki ‘inanılmaz
çabalarından’ ve ‘verdiği ağır kayıplardan’ dolayı teşekkür etti.
Obama’nın ziyareti, Karzai’nin Taliban’la uzlaşı eğilimini reddeden Amerikan tutumunu teyit etti.
Sonuçsa ABD’nin beklediğinin tamamen tersi oldu. Zira Amerikalıları dehşete düşürecek derecede bir çatışma eğilimine giren Karzai, 70 Afgan milletvekiliyle özel görüşmesinde, yabancıların
Afgan içişlerine müdahalesi sürdüğü takdirde Taliban isyanının meşru bir direniş hareketine dönüşebileceği
uyarısı yaptı. Hatta, meclisin yeni seçim yasasını onaylamaması durumunda bizzat Taliban’a katılma tehdidinde bile bulundu.
Peki gerginliği artıran Karzai nereye gidiyor? Washington ondan kurtulmak zorunda mı kalacak, yoksa kendisi artık Amerikalıların Afganistan’daki egemenlikleri açısından mesafe kat etmek için sürdükleri ‘at’tan ibaret olmayacak mı?

Molla Ömer’den ‘müjde’
Karzai Amerikalıların zor durumda olduğunu bildiği gibi, önceki Afganistan işgallerinden ders çıkarmış durumda. Bu nedenle Amerikan eleştirilerine, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ı Kabil’e davet ederek yanıt verdi. Ahmedinecad, Kabil’deki başkanlık sarayından ABD’ye ve Orta Asya ülkelerinin iç işlerine müdahalesine karşı
en sert konuşmalarından birini yaptı. ABD’nin buna yanıtıysa Karzai’nin beklentileri doğrultusundaydı.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jones, 9 Nisan’da öncekinden farklı bir konuşma yaparak, Obama’nın
Karzai’yle Kabil’de akşam yemeği yediği için Afgan lidere şükranlarını ifade ettiği bir teşekkür mektubu gönderdiğini belirtti. Washington’ın tutumundaki bu değişim, ‘Obama yönetimi Karzai’yi ne zaman eleştirse Afgan devlet başkanının Amerikan taleplerine muhalefetinin arttığının’ itiraf edilmesi anlamına geliyor.
Washington, Karzai’nin desteğine ve halkın Taliban’a kaymasını engellebilecek türden kısmen istikrarlı bir yönetime ihtiyaç duyması nedeniyle Afgan liderle gerginliği artırmaktan vazgeçmek zorunda kalmış olabilir. Ancak bu hedeflere ulaşılmasının ardından, Afgan halkını kapsayacak yeni bir siyasi döneme başlamak amacıyla Karzai’den kurtulmak kaçınılmaz hale gelebilir. Ancak Taliban lideri Molla Ömer’in Kabil’le iyi niyet müzakereleri yapmaya hazır olduğuna dair haberler doğruysa, bu durum Karzai için beklenmedik bir müjde olabilir.
(Kuveyt gazetesi Evan, El Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi Arap ve bölgesel araştırmalar birimi başkanı, 23 Nisan 2010)

Radikal