Dünyada Ve Türkiye'de Enerji Güvenliği Konuşuldu

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) bünyesinde faaliyet gösteren Ekonomi-Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOMER) tarafından "Enerji Güvenliği: Dünya ve Türkiye" konulu bir panel düzenlendi.
Enerji güvenliğine yönelik farklı görüşlerin ve deneyimlerin akademik düzeyde tartışıldığı panelin açılış konuşmasını yapan İKÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Durmuş Dündar, alternatif enerji kaynaklarına dikkat çekerek, "Türkiye ekonomisinin geçen yıl gerçekleştirdiği 140 milyar dolarlık ithalatın, 38,9 milyar doları enerji sektörü için yapılmıştır. Sanayide bin varilin tüketildiği dünya ekonomisi içindeki değeri de 22 trilyon dolara ulaşıyor. Ülkemiz tüm bu mali değerlerin yanı sıra Avrasya, Körfez ve Orta
Asya'nın enerji kaynaklarının sanayileşmiş batı ülkelerine ulaşımında stratejik ve önemli konumdadır. Türkiye halen büyük ölçüde tüketilen petrol ve doğalgaz kaynaklarımız olmasa da, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından büyük potansiyele sahiptir" dedi.
İKÜ Rektörü Prof. Dr. Dursun Koçer ise enerjide dışa bağımlılığın önüne geçilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi; "Kullandığımız gazın yüzde 95'i ithal. Rusya ve İran'a bağımlılık oranımız yüzde 81'lerde. Nükleer Santralin kurulmasına karar verildi. Ancak bunu da Rusya kuracak. Yani her yönden Rusya'ya, dolayısıyla dışa bağlıyız. Türkiye enerji hatlarının yer aldığı bir ülke. Türkiye'nin her yanı boru hatlarıyla dolu. Bugün ki duruma baktığımızda çok ürkütücü bir şekilde enerjide dışa
bağımlıyız. Diğer yandan çok stratejik de bir önemimiz var. Bu stratejik önemi ülke çıkarlarına yönelik politikalara çevirmek gerekiyor"
İKÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver'de, üniversitelerinin 50 yıllık bir eğitim birikimi olan Kültür Koleji tarafından kurulduğunu hatırlatarak, toplumsal sorumluluk işlevlerini bilimsel ve etik zeminde yürüttüklerini söyledi. Günver, "Üniversitemiz, enerji sektörünün Türk ekonomisi ve sanayisi için önemini kavramanın bilinciyle, dünya enerji politikaları dersini akademik ortama taşımış bulunuyor. Bununla birlikte üniversitemizi enerji konusuna odaklayarak, gelecekteki yeni programların
bilgi ve öğrenim merkezi olmayı hedefliyoruz" dedi.
Toplantının en önemli konuşmacılardan biri olan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen ise dünyada her yıl enerji tüketiminin arttığına dikkat çekerek, "Dünyada 1.5 milyar insan elektriğe kavuşamamışken, 2 milyarın üzerinde insan modern enerji kaynaklarına erişemiyorsa, enerji güvenliğinin bireylerin de sorunu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Enerji güvenliliği sorunu, yaşadığımız dünyanın güvenlik sorunuyla çok ilişkili olmaya başladı. Global ısınmaya bağlı iklim
değişikliği enerji kaynaklarını da olumsuz etkiliyor. Enerjinin bir şekilde karşılanması lazım. İnsan için gıda ne ise dünya için de enerji odur. Dünyanın enerji talebi artıyor. Dünyanın enerji talebi her zaman artarak devam edecek. 2030 yılında bugünkü enerji tüketimimizden yüzde 45 daha fazla enerji tüketir hale geleceğiz. Bugüne kadar enerji talebi gelişmiş ülkelerden sağlanıyordu, ama bundan sonra gelişmekte olan ülkelerden talepler gelecek. 2030 yılına kadar dünyada toplam 26.3 trilyon dolar
enerji alanında yatırım yapılması gerekiyor" diye konuşu.
Panelde konuşan TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu da, Türkiye'nin orta ve uzun vadede Türkiye'nin enerjisinin karşılanması bakımından projeler geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Enerji konusunda bakanlığımızın ciddi fizibilite çalışmaları var. Gelecek yıllarda, enerji alanında yatırımlar yapılması ve mevcut kurulu kapasitenin 2 katına çıkması gerekiyor. Enerji arzının çeşitliliğini ve güvenliğini sağlamak çok önemli. Bu konuda düzenlenen bu panelin de oldukça değerli olduğunu söylemek
istiyorum" dedi.
Panelde söz alan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş ise "Enerji medeniyetimizin olmazsa olmaz kavramlarından biridir. hükümetten ilk isteğimiz enerji fiyatlarının düşmesidir. Enerjinin güvenliği, ucuzluğu bir ülkenin ekonomik seviyesini belirlemede en temel girdidir. Eğer daha aydınlık bir Türkiye ve bir dünya istiyorsak enerjinin güvenilir olması, sürdürülebilir olması, ucuz olması için adımlar atmalıyız. Enerji güvenliğinden anladığımız ekonominin ihtiyacı olan enerjinin en uygun
fiyatlarla teminidir. Kaygılar var. Nükleer enerjiye yönelik kaygı derin. İTO olarak Türkiye'nin güvenilir nükleer enerjiye sahip olmasını istiyoruz. Ama bu konuda kaygılar da söz konusu" diye konuştu.
(AC-ÖK-E)