Aso Nisan Ayı Meclis Toplantısı
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2010 yılındaki dış finans ihtiyacının 50 milyar doları bulabileceğini belirterek, "Küresel likidite koşulları değişmedikçe bu finansman rahatlıkla sağlanacaktır
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2010 yılındaki dış finans ihtiyacının 50 milyar doları bulabileceğini belirterek, "Küresel likidite koşulları değişmedikçe bu finansman rahatlıkla sağlanacaktır. Merkez Bankası döviz likiditesini azaltmada yavaş ve korkak davranmamalıdır" dedi.
ASO'nun Nisan ayı Meclis Toplantısı'nda konuşan Özdebir, Şubat ayında sanayi üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.1 arttığını, ancak sanayi üretiminde artışın her sektörü aynı etkilemediğini söyledi. Ulaşım araçları, büro makineleri ve bilgisayar imalatı sektörlerinde üretimin düşmeye başladığını belirten Özdebir, giyim eşyası, basım ve yayım, metalik olmayan diğer mineral ürünler, ana metal sanayi sektörlerinde üretim artışının oldukça sınırlı kaldığını ifade etti. İmalat sanayinde
kapasite kullanım oranının Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4.3 puan, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 11,9 oranında arttığına işaret eden Özdebir, bu verilerin sanayide üretim artışının devam ettiğini gösterdiğini kaydetti. Yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle sanayi üretiminin 2009 yılında 2006 yılının gerisine düştüğünü ifade eden Özdebir, sanayi üretiminin 2007 yılındaki değerlere ulaşmasının zaman alacağını söyledi. İşsizlik sorununa da dikkati çeken Özdebir, "İşsizliği sadece
ekonomik büyümeyle de çözemeyiz. İşgücü piyasasında varlığını devam ettiren yapısal sorunlar da istihdam artışını engellemektedir. İşgücü piyasasındaki katılık rekabet gücünü düşürmektedir" diye konuştu.
İstihdam maliyetleri içinde istihdam vergilerinin son yıllarda yapılan iyileştirmelere rağmen hala büyük yer tuttuğuna işaret eden Özdebir, bu konuda 30 OECD ülkesi içinde Türkiye'nin 15.'inci sırada yer aldığını ifade etti. İstihdam vergilerinin toplam işgücü maliyeti içindeki payının toplam maliyetin neredeyse yarısını oluşturduğunu söyleyen Özdebir, hükümetin işverenin sosyal katkı payında yapmış olduğu yüzde 5'lik indirimden büyük bir kesiminin yararlanamadığını ifade etti. Özdebir, "Zaten öyle
olmuyor mu? Uygulamada öyle ağır şartlar isteniyor ki sonuçta sıfıra sıfır elde var sıfır oluyor" diye konuştu.
İstihdam maliyetleri içinde kıdem tazminatlarının büyük yer tuttuğunu belirten Özdebir, istihdam üzerindeki maliyet düşürmeden istihdamı artırmanın çok zor olduğunu kaydetti. Kendilerinin yıllardan beri istihdam vergilerinin düşürülmesini ve kıdem tazminatı sisteminde bir reform yapılmasını talep ettiklerini belirten Özdebir, bu reformla kıdem tazminatı fonu oluşturulmasını ve kıdeme hak kazanmak için çalışılacak sürenin uzatılarak kazanılan kıdem süresinin düşürülmesini istediklerini söyledi. Mesleki
teknik eğitimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının ve işsizlikle mücadelede büyük önem taşıdığını ifade eden Özdebir, "Maalesef bu konu da siyasallaşmıştır ve gerekli tedbirlerin alınması gecikmektedir. Danıştay'ın son katsayı değişikliğini iptal etmemiş olması olumlu bir gelişme ancak yeterli değildir" diye konuştu.
2009 yılının ilk iki ayında 801 milyon dolar olan cari işlemler açığının bu yılın aynı döneminde 5.6 milyar dolara yükseldiğini belirten Özdebir, "Bu hızla giderse yıl sonunda cari işlemler açığı 25 milyar doları geçebilir. Buna göre 2010 yılında reel sektörün çevirmesi gereken 25.5 milyar doları da eklersek 2010 yılındaki dış finans ihtiyacımız 50 milyar doları bulabilir, Küresel likidite koşulları değişmedikçe bu finansman rahatlıkla sağlanacaktır, Ancak bu finansmanı sağlarken dış finansman ihtiyacını
azaltacak tedbirlerin alınması da yerinde olur. Bu nedenle Merkez Bankası döviz likiditesini azaltmada yavaş ve korkak davranmamalıdır" dedi.
Son zamanlarda kamu alacaklarını tahsil etmek için Maliye ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun banka hesaplarına haciz koymaya başladığını söyleyen Özdebir, "10 liralık alacak için 100 liralık hesaplar bloke ediliyor ve üzüm yenmeyip bağcı dövülüyor" dedi.
Maliye Bakanlığı'nın vergi borçlarının yıllık yüzde 3'le yeniden yapılandırdığını hatırlatan Özdebir, yaşanan kriz nedeniyle işadamlarının taksitlerini ödeyemediğini ve yapılan tüm fedakarlıkların boşa gittiğini ifade etti. Sanayicinin krize mali olarak daha da zayıflamış olarak girdiğini kaydeden Özdebir, "Benzer tutarsızlığı SSK prim borçlarında da görüyoruz. Hem işçi çıkartma deniyor hem de SSK prim borçlarına aylık yüzde 1.95 gecikme faizi uygulanıyor. Prim ödemekte zorlanan bir işletme bu faizi
nasıl ödesin. Ekonomi yönetiminin özellikle yaşamış olduğumuz zor şartları düşünerek bu konularda hassas olması gerekir: Benzer tutarsızlıkları KOSGEB teşviklerinde de görmek mümkün. Eğer KOBİ'lere teşvik verecekseniz Almanya gibi yeni iş kuranlara sabit ve düşük faizli, 15-20 yıl vadeli kredi verin ilk üç yılı faizsiz ve teminatsız 20 yıl vadeli öz sermaye yardımı yapın, vadesi 10 yıla uzanan ihracat kredileri verin. Bizde kağıt üstünde her şeye teşvik var kayda değer bir şey yok" diye konuştu.
Üretim olmadan istihdamın, kalkınmanın, refahın ve huzurun olamayacağını belirten Özdebir, "Bu nedenle biz ASO olarak her şeyin başı üretim diyoruz. Üretimi mutlaka artırmalıyız. Bu nedenle bütün politikalar üretim odaklı olmalıdır. Bankalar da kredi musluklarını daha hızlı açmalı ve üretimi desteklemelidir" dedi.
ASO'nun Nisan ayı Meclis Toplantısı'nda konuşan Özdebir, Şubat ayında sanayi üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.1 arttığını, ancak sanayi üretiminde artışın her sektörü aynı etkilemediğini söyledi. Ulaşım araçları, büro makineleri ve bilgisayar imalatı sektörlerinde üretimin düşmeye başladığını belirten Özdebir, giyim eşyası, basım ve yayım, metalik olmayan diğer mineral ürünler, ana metal sanayi sektörlerinde üretim artışının oldukça sınırlı kaldığını ifade etti. İmalat sanayinde
kapasite kullanım oranının Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4.3 puan, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 11,9 oranında arttığına işaret eden Özdebir, bu verilerin sanayide üretim artışının devam ettiğini gösterdiğini kaydetti. Yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle sanayi üretiminin 2009 yılında 2006 yılının gerisine düştüğünü ifade eden Özdebir, sanayi üretiminin 2007 yılındaki değerlere ulaşmasının zaman alacağını söyledi. İşsizlik sorununa da dikkati çeken Özdebir, "İşsizliği sadece
ekonomik büyümeyle de çözemeyiz. İşgücü piyasasında varlığını devam ettiren yapısal sorunlar da istihdam artışını engellemektedir. İşgücü piyasasındaki katılık rekabet gücünü düşürmektedir" diye konuştu.
İstihdam maliyetleri içinde istihdam vergilerinin son yıllarda yapılan iyileştirmelere rağmen hala büyük yer tuttuğuna işaret eden Özdebir, bu konuda 30 OECD ülkesi içinde Türkiye'nin 15.'inci sırada yer aldığını ifade etti. İstihdam vergilerinin toplam işgücü maliyeti içindeki payının toplam maliyetin neredeyse yarısını oluşturduğunu söyleyen Özdebir, hükümetin işverenin sosyal katkı payında yapmış olduğu yüzde 5'lik indirimden büyük bir kesiminin yararlanamadığını ifade etti. Özdebir, "Zaten öyle
olmuyor mu? Uygulamada öyle ağır şartlar isteniyor ki sonuçta sıfıra sıfır elde var sıfır oluyor" diye konuştu.
İstihdam maliyetleri içinde kıdem tazminatlarının büyük yer tuttuğunu belirten Özdebir, istihdam üzerindeki maliyet düşürmeden istihdamı artırmanın çok zor olduğunu kaydetti. Kendilerinin yıllardan beri istihdam vergilerinin düşürülmesini ve kıdem tazminatı sisteminde bir reform yapılmasını talep ettiklerini belirten Özdebir, bu reformla kıdem tazminatı fonu oluşturulmasını ve kıdeme hak kazanmak için çalışılacak sürenin uzatılarak kazanılan kıdem süresinin düşürülmesini istediklerini söyledi. Mesleki
teknik eğitimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının ve işsizlikle mücadelede büyük önem taşıdığını ifade eden Özdebir, "Maalesef bu konu da siyasallaşmıştır ve gerekli tedbirlerin alınması gecikmektedir. Danıştay'ın son katsayı değişikliğini iptal etmemiş olması olumlu bir gelişme ancak yeterli değildir" diye konuştu.
2009 yılının ilk iki ayında 801 milyon dolar olan cari işlemler açığının bu yılın aynı döneminde 5.6 milyar dolara yükseldiğini belirten Özdebir, "Bu hızla giderse yıl sonunda cari işlemler açığı 25 milyar doları geçebilir. Buna göre 2010 yılında reel sektörün çevirmesi gereken 25.5 milyar doları da eklersek 2010 yılındaki dış finans ihtiyacımız 50 milyar doları bulabilir, Küresel likidite koşulları değişmedikçe bu finansman rahatlıkla sağlanacaktır, Ancak bu finansmanı sağlarken dış finansman ihtiyacını
azaltacak tedbirlerin alınması da yerinde olur. Bu nedenle Merkez Bankası döviz likiditesini azaltmada yavaş ve korkak davranmamalıdır" dedi.
Son zamanlarda kamu alacaklarını tahsil etmek için Maliye ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun banka hesaplarına haciz koymaya başladığını söyleyen Özdebir, "10 liralık alacak için 100 liralık hesaplar bloke ediliyor ve üzüm yenmeyip bağcı dövülüyor" dedi.
Maliye Bakanlığı'nın vergi borçlarının yıllık yüzde 3'le yeniden yapılandırdığını hatırlatan Özdebir, yaşanan kriz nedeniyle işadamlarının taksitlerini ödeyemediğini ve yapılan tüm fedakarlıkların boşa gittiğini ifade etti. Sanayicinin krize mali olarak daha da zayıflamış olarak girdiğini kaydeden Özdebir, "Benzer tutarsızlığı SSK prim borçlarında da görüyoruz. Hem işçi çıkartma deniyor hem de SSK prim borçlarına aylık yüzde 1.95 gecikme faizi uygulanıyor. Prim ödemekte zorlanan bir işletme bu faizi
nasıl ödesin. Ekonomi yönetiminin özellikle yaşamış olduğumuz zor şartları düşünerek bu konularda hassas olması gerekir: Benzer tutarsızlıkları KOSGEB teşviklerinde de görmek mümkün. Eğer KOBİ'lere teşvik verecekseniz Almanya gibi yeni iş kuranlara sabit ve düşük faizli, 15-20 yıl vadeli kredi verin ilk üç yılı faizsiz ve teminatsız 20 yıl vadeli öz sermaye yardımı yapın, vadesi 10 yıla uzanan ihracat kredileri verin. Bizde kağıt üstünde her şeye teşvik var kayda değer bir şey yok" diye konuştu.
Üretim olmadan istihdamın, kalkınmanın, refahın ve huzurun olamayacağını belirten Özdebir, "Bu nedenle biz ASO olarak her şeyin başı üretim diyoruz. Üretimi mutlaka artırmalıyız. Bu nedenle bütün politikalar üretim odaklı olmalıdır. Bankalar da kredi musluklarını daha hızlı açmalı ve üretimi desteklemelidir" dedi.
