Kadınlardan Ulusal Konferans çağrısı
Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nin (DÖKH) düzenlediği Kürt Kadın Konferansı'nda Ulusal Konferans çağrısı yapıldı .
Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nin (DÖKH) düzenlediği Kürt Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, Kürt Ulusal Konferansı'nın toplanması çağrısı yapılırken, Kürt dili ve kültürüne yönelik saldırılara karşı aktif mücadele, İran rejimi tarafından idam cezası verildikten sonra kayıp olan Zeynep Celaliyan ve Şirin Alemi için acil girişimlerde bulunma kararı alındı.
DÖKH'ün Diyarbakır'da 24-25 Nisan tarihleri arasında düzenlediği ve Kürdistan’ın dört parçası, Türkiye ve diasporadan 150 delegenin katıldığı Kürt Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi Sümer Park'ta yapılan basın toplantısıyla açıklandı. Konferans bileşenlerinin katıldığı toplantıda DEP eski Milletvekili Leyla Zana, sonuç bildirgesini Kürtçe'nin Kurmanci lehçesi ve Türkçe okurken, Kürtçenin Sorani lehçesinde ise Goran Grubu Parlamenteri Peyman Ezadin açıkladı.
Zana, Kürtlerin ulusal kimliğinin reddi ve inkârı üzerinden süren devlet politikaları, Kürt kadınlarının karşılaştıkları sorunlar, çözüm perspektifleri, mücadele yöntemleri, kadınların demokratik mücadele süreçlerinde temsil rolleri, toplumsal cinsiyetçiliğin aşılması ve kadınların demokratik ulusal dayanışmayı sağlama yöntemleri başlıklarının konferansın temel tartışma konuları olduğunu belirtti.
DEMOKRATİK KÜRT ULUSAL KONFERANSININ TOPLANMASI İSTENDİ
Dünyanın birçok yerinden ve dört parçadan siyasetçi, akademisyen, gazeteci-yazar, sanatçı, sivil toplum örgütü temsilcisi ve insan hakları alanında çalışma yürüten 150 Kürt kadın delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta, Kürt dili ve kültürü üzerindeki asimilasyon politikalarına karşı ortak mücadele, demokratik anayasa, demokratik ulus ve demokratik vatan perspektifini hayata geçirme, İran'da kaybolan Zeynep Celaliyan ve Şirin Alemi'nin akıbetinin öğrenilmesi için acil girişimlerde bulunma ve dünyadaki tüm Kürtleri, Demokratik Kürt Ulusal Konferansı'nı toplanmasına davet etti.
Konferansta alınan karaları ise şöyle sıraladı:
"-Konferansımız, başta Kürt kimliği ve kültürü olmak üzere, varlığı inkâr edilen, yok sayılan, ayrımcılığa uğrayan ve ötekileştirilen tüm kimliksel, kültürel ve dinsel farklılıklarla ortak mücadele ve dayanışmayı hedefler.
-Tüm kimlik ve kültürlerin buluşacağı demokratik alanlar yaratmak, toplumsal özgürlüğün eşit koşullarda yaşam bulmasını sağlamak için Demokratik Ulus, Demokratik Vatan ve Demokratik Anayasa perspektifini hayata geçirmeye çağırır.
-Kürt dili ve kültürü üzerinde asimilasyonun sürdüğü yerlerde, ortak bir mücadeleyi esas alır.
-Kadına bir sınıf, bir cins olmanın ötesinde, ulusun bir parçası olarak özgürlük, adalet ve eşitlik arayışında öncü olma rolü atfeder.
-Her nerede olursa olsun kadına yönelik her türlü şiddeti ( berdel, zorla evlilik, çok eşlilik, kadın sünneti, intihara zorlama, cinsel şiddet, namus cinayetleri, aile içi şiddet, devlet kaynaklı şiddet, recm) insanlık suçu sayar ve bununla ortak mücadele etme kararlığını gösterir.
-Tekçi ve toplumsal cinsiyetçi devlet bakış açısının yol açtığı siyasal, ekonomik, sosyal tüm sorunların çözümü için Demokratik ve Yerel Özerkliği ilke olarak savunur.
-Egemen erkekten ve köle kadından uzaklaşarak, kadının öz örgütlenmesi, öz düşünce ve öz eylem gücüyle alternatif yaşam alanları yaratmayı hedefler.
-Eril ve militarist zihniyetten kaynaklanan savaşa, şiddet kültürüne ve savaş diline karşı onurlu barışın ve barış kültürünün tesisi için kadın barış hareketlerini örgütlemeyi hedefler.
-Kürtler arasındaki iç barış ve ulusal birliğin sağlanmasını geleceğimiz açısından bir zorunluluk olarak gördüğü için, kadınların, bu bilinç ve sorumlulukla, öncü rol üstleneceğini ve kardeş kavgasına asla izin vermeyeceğini duyurur.
- Konferansımız idamı bir insanlık suçu olarak kabul eder, idamın infazını bekleyenlerle dayanışmaya çağırır, İran zindanlarında kaybedilen Zeynep Celaliyan ile Şirin Alemi'nin akıbeti için İran Devleti nezdinde acil girişimlerde bulunma kararını duyurur.
-Suriye'deki Kürtler üzerinde ağırlaşarak devam eden statüsüzlük ve kimliksizliğe karşı acil eylem çağrılarında bulunarak, onların mücadelesinde aktif rol alır.
-Demokratik mücadele yürüten ve başta Türkiye'de olmak üzere, tutuklu bulunan tüm Kürt kadınlarının özgürlüğü için dayanışma içinde olacağını ifade eder.
-Bu konferansın devamı olarak, bir sonraki konferansın Kürdistan Federe Bölgesi'nde yapılacağı kararına varır.
-Konferansımız, yaşadığımız tüm sorunlara ortak çareler bulmanın gerekliliğine inanarak, Demokratik Kürt Ulusal Konferansı'nın toplanmasına davet eder.
-Çalışmalarımızı bundan sonra olgunlaştırmak ve süreklileştirmek üzere 17 kişiden oluşan 'Girişim Grubu' oluşturulduğunu duyurur."
DÖKH'ün Diyarbakır'da 24-25 Nisan tarihleri arasında düzenlediği ve Kürdistan’ın dört parçası, Türkiye ve diasporadan 150 delegenin katıldığı Kürt Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi Sümer Park'ta yapılan basın toplantısıyla açıklandı. Konferans bileşenlerinin katıldığı toplantıda DEP eski Milletvekili Leyla Zana, sonuç bildirgesini Kürtçe'nin Kurmanci lehçesi ve Türkçe okurken, Kürtçenin Sorani lehçesinde ise Goran Grubu Parlamenteri Peyman Ezadin açıkladı.
Zana, Kürtlerin ulusal kimliğinin reddi ve inkârı üzerinden süren devlet politikaları, Kürt kadınlarının karşılaştıkları sorunlar, çözüm perspektifleri, mücadele yöntemleri, kadınların demokratik mücadele süreçlerinde temsil rolleri, toplumsal cinsiyetçiliğin aşılması ve kadınların demokratik ulusal dayanışmayı sağlama yöntemleri başlıklarının konferansın temel tartışma konuları olduğunu belirtti.
DEMOKRATİK KÜRT ULUSAL KONFERANSININ TOPLANMASI İSTENDİ
Dünyanın birçok yerinden ve dört parçadan siyasetçi, akademisyen, gazeteci-yazar, sanatçı, sivil toplum örgütü temsilcisi ve insan hakları alanında çalışma yürüten 150 Kürt kadın delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta, Kürt dili ve kültürü üzerindeki asimilasyon politikalarına karşı ortak mücadele, demokratik anayasa, demokratik ulus ve demokratik vatan perspektifini hayata geçirme, İran'da kaybolan Zeynep Celaliyan ve Şirin Alemi'nin akıbetinin öğrenilmesi için acil girişimlerde bulunma ve dünyadaki tüm Kürtleri, Demokratik Kürt Ulusal Konferansı'nı toplanmasına davet etti.
Konferansta alınan karaları ise şöyle sıraladı:
"-Konferansımız, başta Kürt kimliği ve kültürü olmak üzere, varlığı inkâr edilen, yok sayılan, ayrımcılığa uğrayan ve ötekileştirilen tüm kimliksel, kültürel ve dinsel farklılıklarla ortak mücadele ve dayanışmayı hedefler.
-Tüm kimlik ve kültürlerin buluşacağı demokratik alanlar yaratmak, toplumsal özgürlüğün eşit koşullarda yaşam bulmasını sağlamak için Demokratik Ulus, Demokratik Vatan ve Demokratik Anayasa perspektifini hayata geçirmeye çağırır.
-Kürt dili ve kültürü üzerinde asimilasyonun sürdüğü yerlerde, ortak bir mücadeleyi esas alır.
-Kadına bir sınıf, bir cins olmanın ötesinde, ulusun bir parçası olarak özgürlük, adalet ve eşitlik arayışında öncü olma rolü atfeder.
-Her nerede olursa olsun kadına yönelik her türlü şiddeti ( berdel, zorla evlilik, çok eşlilik, kadın sünneti, intihara zorlama, cinsel şiddet, namus cinayetleri, aile içi şiddet, devlet kaynaklı şiddet, recm) insanlık suçu sayar ve bununla ortak mücadele etme kararlığını gösterir.
-Tekçi ve toplumsal cinsiyetçi devlet bakış açısının yol açtığı siyasal, ekonomik, sosyal tüm sorunların çözümü için Demokratik ve Yerel Özerkliği ilke olarak savunur.
-Egemen erkekten ve köle kadından uzaklaşarak, kadının öz örgütlenmesi, öz düşünce ve öz eylem gücüyle alternatif yaşam alanları yaratmayı hedefler.
-Eril ve militarist zihniyetten kaynaklanan savaşa, şiddet kültürüne ve savaş diline karşı onurlu barışın ve barış kültürünün tesisi için kadın barış hareketlerini örgütlemeyi hedefler.
-Kürtler arasındaki iç barış ve ulusal birliğin sağlanmasını geleceğimiz açısından bir zorunluluk olarak gördüğü için, kadınların, bu bilinç ve sorumlulukla, öncü rol üstleneceğini ve kardeş kavgasına asla izin vermeyeceğini duyurur.
- Konferansımız idamı bir insanlık suçu olarak kabul eder, idamın infazını bekleyenlerle dayanışmaya çağırır, İran zindanlarında kaybedilen Zeynep Celaliyan ile Şirin Alemi'nin akıbeti için İran Devleti nezdinde acil girişimlerde bulunma kararını duyurur.
-Suriye'deki Kürtler üzerinde ağırlaşarak devam eden statüsüzlük ve kimliksizliğe karşı acil eylem çağrılarında bulunarak, onların mücadelesinde aktif rol alır.
-Demokratik mücadele yürüten ve başta Türkiye'de olmak üzere, tutuklu bulunan tüm Kürt kadınlarının özgürlüğü için dayanışma içinde olacağını ifade eder.
-Bu konferansın devamı olarak, bir sonraki konferansın Kürdistan Federe Bölgesi'nde yapılacağı kararına varır.
-Konferansımız, yaşadığımız tüm sorunlara ortak çareler bulmanın gerekliliğine inanarak, Demokratik Kürt Ulusal Konferansı'nın toplanmasına davet eder.
-Çalışmalarımızı bundan sonra olgunlaştırmak ve süreklileştirmek üzere 17 kişiden oluşan 'Girişim Grubu' oluşturulduğunu duyurur."