Grizu Faciası Sanıkları Suçu Sigarada Buldu, Madenci Yakınları Çileden Çıktı
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana gelen grizu patlamasında 19 işçinin taksirle ölümüne sebep olmakla suçlanan ve aralarında Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan'ın da bulunduğu 3'ü tutuklu 7 kişinin yargılanmasına başlandı
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana gelen grizu patlamasında 19 işçinin taksirle ölümüne sebep olmakla suçlanan ve aralarında Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan'ın da bulunduğu 3'ü tutuklu 7 kişinin yargılanmasına başlandı. Sanıklar, madendeki patlamanın, sigara içen işçilerin ateşlediği çakmaktan çıkmış olabileceğini iddia etti. Sanıkların ifadeleri karşısında çileden çıkan bir kişi, duruşma çıkışında nezarete götürülen sanıklara, "Hepiniz Nurullah Ercan'ın
köpeğisiniz" deyince mahkeme heyeti gözaltı talimatı verdi. İfadesi alındıktan sonra salıverilen genç kız, "Benim babam bu yaşına kadar ağzına tek bir sigara koymamıştır. Hepsi yalan söylüyor" dedi.
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "taksirle birden fazla kişinin ölüme sebep olmak" suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanıklar işletme müdürü Hayrettin Çelik (47), Taşeron Fahrettin Şolpan (51) ve ocak şefi Bayram Erdoğan ile tutuksuz sanık keseneci Ahmet Yolvaç (51) ilek kez hakim karşısına çıktı. Tutuksuz sanıklar, Bükköy Madencilik Turizm ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan (68), Yönetim kurulu üyeleri kardeşi Orhan Latif Ercan (64) ve Kasım Karataş (52) ise duruşmaya gelmedi.
Sanık ve müdahil avukatlarının yanı sıra hayatını kaybeden 19 müşteki adına duruşmaya 105 müşteki katıldı. Solan dolup taşarken pek çok kişi davayı ayakta izlemek zorunda kaldı.
"İŞÇİLERİN SİGARA İÇİN KULLANDIĞI ÇAKMAK PATLAMAYA YOL AÇMIŞ"
Söz konusu firmada 18 yıldır işletme müdürü olarak çalıştığını ifade eden maden mühendisi Hayrettin Çelik, "Maden ocağındaki çatlaklar sebebiyle içeride gaz birikmiyordu. Bu yüzden de yağmur suları çalışma yapılan yere kadar geliyordu. Ve biz bunu fark edemiyorduk. Olay günü maden ocağında ben öğlene kadar durdum. Yaptığım ölçümlerde de korkulacak bir gaz birikintisi yoktu. Öğleden sonra da barutçuların ölçüm yapması gerekiyordu. Fakat onlar ölçüm cihazını yanlarına almayı unutmuş. Hepsine gerekli
eğitimi vermiştik. Madende iki ayrı havalandırma tüneli vardı. Biri esnemeye başlayınca ikincisini açmıştık. Olay olduğu anda ani bir gaz çıkışı olmuş. Bir personelimizi de 5 yıldır grizulu ortamda arama kurtarma için bir eğitime gönderiyorduk. Bu kişinin gerekli uyarıyı yapması gerekiyordu. Ben 18 yıldır o ocaktayım. Hiç böyle bir gaz birikintisi olmamıştı. Ben ayrıldıktan sonra başlarına stajyer bir mühendis durmaya başladı. O yemeğe gidince işçiler muhtemelen sanırım sigara yakmış. Patlama da bu
yüzden çıkmıştır. Yangının çıktığı belirtilen elektrik panosunda bir zarar yoktu" dedi.
"ÇAVUŞUN CEBİNDE PİL BULUNDU, PİLLE MADENE GİRMEK YASAKTIR"
Tutuklu sanıklardan Fahrettin Şolpan da işçilerin sigara içmiş olabileceğini ifade ederek, "Ben 15 yıldır Bükköy Madencilik'te taşeron olarak çalışıyorum. Ocağımızda 25 yıldır hiç metan gazı birikmemişti. İşçilerimizde de grizu korkusu yoktu. Şirketimize ait 3 ayrı gaz ölçüm cihazı var. Dinamitçilerin C sınıfı ateşleyici belgeleri var. Barutçu doldurma yapmadan önce mutlaka gazını ölçmesi gerekirdi. Gaz birikimi yüzde 4 olduğunda patlama olur. Yüzde 1 dolaylarında ölçüldüğünde ise işçilerin derhal
tahliye edilmesi gerekir. Fakat dinamitçi gerekli ölçümü yapmamıştır. İddianamede patlamanın konveyörden kaynaklandığı belirtiliyor. Fakat o esnada konveyör çalışmıyormuş. Büyük bir ihtimalle patlama sigaradan kaynaklanıyor. Ocakta sigarada bulunmuş. Ayrıca maden çavuşunun cebinde pil bulunmuş. Pille madene girilmesi yasaktır. Tüm işçilere gerekli eğitimi verdik. Benim olayda kusurum yok" diye konuştu.
Tutuklu sanık ocak şefi Bayram Erdoğan ise şöyle konuştu: "Ben vardiya şefiyim. Olayla alakalı hiçbir bilgim yok. Neden tutuklandığımı bile bilmiyorum. Patlama olduğunda ben madenin dışındaydım. Ben vardiya için işçi tedarik ederim. Yapacakları işleri gösteririm. Ben 15 yıldır ilk defa böyle bir olay yaşıyorum. Hiç grizu görmedim. Bu konuda bir görevim de yok."
Diğer tutuksuz sanık Ahmet Yolvaç ise suçsuz olduğunu söyledi.
Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ifade ederek tahliyelerini istedi. Bunun üzerine söz alan müdahil avukatı Ercan Sümer ise 19 işçinin hayatına mal olan patlamanın asıl sorumlusunun Bükköy Madencilik'in sahibi ve yönetim kurulu üyelerinin olduğunu ve tutuklanması gerektiğini kaydetti.
"ÖLEN İŞÇİLERİN KANINDA NİKOTİN, CEPLERİNDE ÇAKMAK YOK"
105 müşteki adına konuşan Ercan Sümer, "Şu an tutuklu olan ve taşeron olarak gösterilen sanık Fahrettin Şolpan maşadır. Ölen insanlarımızın hakkını sonuna kadar arayacağız. Bu davanın Türk hukuk tarihinde bir milat olmasını istiyoruz. Ölen işçilerin arkasından tutulan 3-5 günlük yasla değil, çok fazla ceza alarak bu vurdumduymazlığın diğer insanlara da ders olmasını istiyoruz. Ölen işçiler sigara içtikleri yönünde hiç de doğru olmayan ithamlarla suçlanıyor. Nitekim ki hiçbirisinin kanında nikotin,
ceplerinde de çakmak yok. Ölen insanları sigara ile rencide etmek çok yanlış" diye konuştu.
NURULLAH ERCAN TUTUKSUZ YARGILANACAK
Mahkeme heyeti başkanı tutuklu sanıkların tahliye talebini reddederken, tutuklanmaları istenen Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan'ın bu taleplerini reddetti. Dava eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Duruşma sonrasında ölen maden işçilerinden Ali Kazan'ın kızı Hanife Kazan, nezarete götürülen sanıklar ile onların avukatlarına tepki gösterdi. Sanıkların duruşmadaki ifadelerine sinirlenen Hanife Kazan, "Hepiniz Nurullah Ercan'ın köpeğinsiniz. Sizler de bunları savunuyorsunuz" diye bağırınca mahkeme heyeti başkanı olaya müdahale edildi. Adliye polisi tarafından karakola götürülen Hanife Kazan, ifadesi alındıktan sonra salıverildi. Öfkesine hakim olamadığını söyleyen Kazan, "Bunların hepsi yalan
söylüyor. Benim babam sigara dahi içmiyordu" diye konuştu. Anne Naile Kazan ise adalete güvendiklerini, hukuk davasından da ceza davasından da alınlarının akıyla çıkacaklarını söyledi.
köpeğisiniz" deyince mahkeme heyeti gözaltı talimatı verdi. İfadesi alındıktan sonra salıverilen genç kız, "Benim babam bu yaşına kadar ağzına tek bir sigara koymamıştır. Hepsi yalan söylüyor" dedi.
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "taksirle birden fazla kişinin ölüme sebep olmak" suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanıklar işletme müdürü Hayrettin Çelik (47), Taşeron Fahrettin Şolpan (51) ve ocak şefi Bayram Erdoğan ile tutuksuz sanık keseneci Ahmet Yolvaç (51) ilek kez hakim karşısına çıktı. Tutuksuz sanıklar, Bükköy Madencilik Turizm ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan (68), Yönetim kurulu üyeleri kardeşi Orhan Latif Ercan (64) ve Kasım Karataş (52) ise duruşmaya gelmedi.
Sanık ve müdahil avukatlarının yanı sıra hayatını kaybeden 19 müşteki adına duruşmaya 105 müşteki katıldı. Solan dolup taşarken pek çok kişi davayı ayakta izlemek zorunda kaldı.
"İŞÇİLERİN SİGARA İÇİN KULLANDIĞI ÇAKMAK PATLAMAYA YOL AÇMIŞ"
Söz konusu firmada 18 yıldır işletme müdürü olarak çalıştığını ifade eden maden mühendisi Hayrettin Çelik, "Maden ocağındaki çatlaklar sebebiyle içeride gaz birikmiyordu. Bu yüzden de yağmur suları çalışma yapılan yere kadar geliyordu. Ve biz bunu fark edemiyorduk. Olay günü maden ocağında ben öğlene kadar durdum. Yaptığım ölçümlerde de korkulacak bir gaz birikintisi yoktu. Öğleden sonra da barutçuların ölçüm yapması gerekiyordu. Fakat onlar ölçüm cihazını yanlarına almayı unutmuş. Hepsine gerekli
eğitimi vermiştik. Madende iki ayrı havalandırma tüneli vardı. Biri esnemeye başlayınca ikincisini açmıştık. Olay olduğu anda ani bir gaz çıkışı olmuş. Bir personelimizi de 5 yıldır grizulu ortamda arama kurtarma için bir eğitime gönderiyorduk. Bu kişinin gerekli uyarıyı yapması gerekiyordu. Ben 18 yıldır o ocaktayım. Hiç böyle bir gaz birikintisi olmamıştı. Ben ayrıldıktan sonra başlarına stajyer bir mühendis durmaya başladı. O yemeğe gidince işçiler muhtemelen sanırım sigara yakmış. Patlama da bu
yüzden çıkmıştır. Yangının çıktığı belirtilen elektrik panosunda bir zarar yoktu" dedi.
"ÇAVUŞUN CEBİNDE PİL BULUNDU, PİLLE MADENE GİRMEK YASAKTIR"
Tutuklu sanıklardan Fahrettin Şolpan da işçilerin sigara içmiş olabileceğini ifade ederek, "Ben 15 yıldır Bükköy Madencilik'te taşeron olarak çalışıyorum. Ocağımızda 25 yıldır hiç metan gazı birikmemişti. İşçilerimizde de grizu korkusu yoktu. Şirketimize ait 3 ayrı gaz ölçüm cihazı var. Dinamitçilerin C sınıfı ateşleyici belgeleri var. Barutçu doldurma yapmadan önce mutlaka gazını ölçmesi gerekirdi. Gaz birikimi yüzde 4 olduğunda patlama olur. Yüzde 1 dolaylarında ölçüldüğünde ise işçilerin derhal
tahliye edilmesi gerekir. Fakat dinamitçi gerekli ölçümü yapmamıştır. İddianamede patlamanın konveyörden kaynaklandığı belirtiliyor. Fakat o esnada konveyör çalışmıyormuş. Büyük bir ihtimalle patlama sigaradan kaynaklanıyor. Ocakta sigarada bulunmuş. Ayrıca maden çavuşunun cebinde pil bulunmuş. Pille madene girilmesi yasaktır. Tüm işçilere gerekli eğitimi verdik. Benim olayda kusurum yok" diye konuştu.
Tutuklu sanık ocak şefi Bayram Erdoğan ise şöyle konuştu: "Ben vardiya şefiyim. Olayla alakalı hiçbir bilgim yok. Neden tutuklandığımı bile bilmiyorum. Patlama olduğunda ben madenin dışındaydım. Ben vardiya için işçi tedarik ederim. Yapacakları işleri gösteririm. Ben 15 yıldır ilk defa böyle bir olay yaşıyorum. Hiç grizu görmedim. Bu konuda bir görevim de yok."
Diğer tutuksuz sanık Ahmet Yolvaç ise suçsuz olduğunu söyledi.
Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ifade ederek tahliyelerini istedi. Bunun üzerine söz alan müdahil avukatı Ercan Sümer ise 19 işçinin hayatına mal olan patlamanın asıl sorumlusunun Bükköy Madencilik'in sahibi ve yönetim kurulu üyelerinin olduğunu ve tutuklanması gerektiğini kaydetti.
"ÖLEN İŞÇİLERİN KANINDA NİKOTİN, CEPLERİNDE ÇAKMAK YOK"
105 müşteki adına konuşan Ercan Sümer, "Şu an tutuklu olan ve taşeron olarak gösterilen sanık Fahrettin Şolpan maşadır. Ölen insanlarımızın hakkını sonuna kadar arayacağız. Bu davanın Türk hukuk tarihinde bir milat olmasını istiyoruz. Ölen işçilerin arkasından tutulan 3-5 günlük yasla değil, çok fazla ceza alarak bu vurdumduymazlığın diğer insanlara da ders olmasını istiyoruz. Ölen işçiler sigara içtikleri yönünde hiç de doğru olmayan ithamlarla suçlanıyor. Nitekim ki hiçbirisinin kanında nikotin,
ceplerinde de çakmak yok. Ölen insanları sigara ile rencide etmek çok yanlış" diye konuştu.
NURULLAH ERCAN TUTUKSUZ YARGILANACAK
Mahkeme heyeti başkanı tutuklu sanıkların tahliye talebini reddederken, tutuklanmaları istenen Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan'ın bu taleplerini reddetti. Dava eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Duruşma sonrasında ölen maden işçilerinden Ali Kazan'ın kızı Hanife Kazan, nezarete götürülen sanıklar ile onların avukatlarına tepki gösterdi. Sanıkların duruşmadaki ifadelerine sinirlenen Hanife Kazan, "Hepiniz Nurullah Ercan'ın köpeğinsiniz. Sizler de bunları savunuyorsunuz" diye bağırınca mahkeme heyeti başkanı olaya müdahale edildi. Adliye polisi tarafından karakola götürülen Hanife Kazan, ifadesi alındıktan sonra salıverildi. Öfkesine hakim olamadığını söyleyen Kazan, "Bunların hepsi yalan
söylüyor. Benim babam sigara dahi içmiyordu" diye konuştu. Anne Naile Kazan ise adalete güvendiklerini, hukuk davasından da ceza davasından da alınlarının akıyla çıkacaklarını söyledi.